Yalniz Kalmayi/Kendine Yetebilmeyi Ogrenmek!

sanırım yaşın daha genç ve sende insanlara hayır demeyi öğreneceksin.
 
Ben de tam senin anlattığın gibiyim, ama çok uzun zamandır böyleyim yani değişmedim sanırım sonradan. Bu bence biraz kafa meselesi, yani yaşaman için yanında birilerine ihtiyacın olmadığını, arkadaşların gelip geçici olabileceğini kafana kazıman lazım. Ama en önemlisi de kimseye öyle tamamen güveniyorum dememelisin. Biriyle tartışıp küsme kararı almak değil de, onu tamamen hayatından çıkarma kararı aldığını duşun. Hiç tanımamışsın gibi, gördüğünde bile ne kin besle ne de arkadaşınmış gibi davran. Tek başına doğdun hayatından be insanlar geldi geçti kim bilir. Bundan sonra da gelecek olan bir sürü arkadaşlıklar olacaktır, kimseye kendinden fazla değer verme. Sonra üzülen yine sen olacaksın.
Benim mesela öyle çok fazla arkadaşım yok ancak iki üç tanedir okuldan görüştüğüm, bakıyorum hep birlikte takılan insanlar var ama onlar da birbirinin arkasından demediğini bırakıp sonra yüzyüze olunca dostmuş gibi davrananlar. Bizden ne kadar uzak olursa böyle insanlar o kadar stresten uzak yaşarız bence..
 
Ben de senin gibiyim canım.dışardan sert görünen ama ufak bir üzücü olayda yıkılan, her şeye takan biriyim.varsa bir formül ben de bilmek isterim.
 
Eski ben i tarif etmişsin :) oysa şimdiki ben öyle mi?. insanlarin istediği gibi olmadığım için benden çekiniyorlar ben de kimseye ederinden fazla yüz vermiyorum yani herkes bendeki değerini ve degersizligini çok iyi biliyor ha iyilik yapmiyor muyum tabiiki yapıyorum ama benden yüz bulamadıkları için onlar istediginde değil kendim istediğimde yapıyorum. Su hayatta sadece eşime, kendi aileme ve birkaç arkadaşıma tavizim var onun bile sınırları var gerisi fasa fiso.. Bi arkadaş yazmış ya en iyi arkadaşlar bile birbirinin arkasından konuşuyor diye doğru demiş şunu unutma hayat bir tiyatro, kırılıp kirilmaman da ne kadar iyi oynadığına bağlı..
 
Eskiden bende öyleydim maalesef arkadaş konusunda hayat bana hiç gülmedi bende sildim uzun zamandır arkadaşım yok(1 tane çocukluk arkadaşım var telden mesajlaşyoruz arada) onun dışında 8 yıl boyunca okudum ve karnemi alıp çıkarken okuldaki kimseyle vedalaşmadım çünkü kimse benimle konuşmadı yıllardır arkadaş olduğum insanlar bana arkasını döndü sonra ben ahmaklık edip gene bir arkadaş edindim oda olmadı ben biraz yaşıtlarıma göre fazla ciddi ve olgunum onunla da olmadı ben hiç düşünmem silerim çok ta iyi yaptım silmekle aynı senin durumundaydı ay ne oldu küstümü,laf mı soktu vs. Vs. Hemen hemen 1 senedir hiiç arkadaşım yok ve o kadar mutlu ve huzurluyum ki yanlızken kendime vakit ayırıyorum film özlüyorum,kitap okuyorum,spor yapıyorum,dersler günler nasıl geçiyor anlamıyorum bi ablam var o bana yetiyor başkada hiç kimseye ihtiyacım yok kabul başta yanlızlığa alışmak zor geliyor ama alışıncada tiryakisi oluyorsun
 

İnanın imrenerek okudum ne mutlu size. Benim de yakın arkadaşlarım birkaç kişidir ama içlerinde en tripli,en çok küsen benmişim ve bıkmışlar. Şimdi de aramız bozuk ama artık kendimi düzeltmek istiyorum ve aramayacağım. Bitecekse de bu sebepten bitsin artık napiyim :)
 

Lisedeyken daha zor olmuştur eminim gerçekten taktir ettim sizi. Ben de sanırım tam öyle bir dönemdeyim. Ama yazdıklarınızdan güç alıyorum ve atlatıcam eminim ki :)

En büyük korkum yanlış anlaşılmaktır. Bu yüzden kendimi paragraflarca savunmaya çalışırım. Ama karşı taraf ne yapar? Öyle görmek istiyorsan gör der çıkar. Şu an tüm suç benim üzerimde. Gereksiz yere olay çıkarmışım. O yüzden madem onca senelik arkadaşlığı bitirmek istiyormuşum bitsinmiş. Çok yorulmuşlar onlar da. Hak vermiyor da değilim ama bu olay tamamen benim haklı olduğum bi konu olduğu için sinirleniyorum haliyle.
 

Keşke ben de bir an önce öyle olabilsem. Aslında çok arkadaş/dost tanıdım neler çektirdiler bana. Ama hala akıllanmıyorum. Yurtta da kalıyorum ve orda da insanları kırmamak adına her dediklerini kabul ediyorum resmen. Ya da bu yakınlarıma öyle bir güvenmişim ki. Aramız hiç kötü olmaz sanmışım. Bu yüzden sarsıldım.
 

Çok haklısınız ve böyle gidersem Allah korusun o da gelecek başıma. Açıkçası ben yalnız başıma vakit geçirmeyi, eğlenmeyi bilmiyorum. Korkuyorum sanırım. O da özgüvensizlikten olabilir.
 

Güzel lafmış :) Biraz da sinir problemim var sanırım kimseye değil ama yakın arkadaşlarıma nazım geçiyor diye bir anda parlayıveriyorum. Çünkü ''onlar beni kırmaz, onlar arkamdan iş çevirmez, onlar hep iyi niyetlidir bana karşı'' diye kendimi o kadar alıştırmışım ki sonra da en aksi bir davranışta böyle altüst oluyorum.
 

Tam da böyle bir hayat istiyordum. Ama ben paylaşmayı çok seviyorum. İzlediğim bir filmi,yeni keşfettiğim bir müziği. Öyle işte. Ama alışmak gerek, yalnız geldik yalnız gideceğiz nasılsa.
 

Teşekkürler yorumun için. Geriye dönüp baktığımda hep benim kişiliğimi zedeleyen,hep benden bir şeyler çalan insanlarla arkadaş olmuşum. Evet birilerine ihtiyaç duyuyorum sürekli ama iki üç gün üst üste takılınca da zaten sıkılıyorum. O yüzden dengede tutmaya karar verdim bundan sonra. Ne bir şeye alınırım ne de kırılırım. İyi vakit geçirmeye bakarım. Kendimi de çok sık eleştiririm ama başkalarının hakkımda olumsuz düşüncelerini kabullenemiyorum. Bu yüzden hep bunlara kafa yoruyorum.
 
Bende sizin gibiydim çok hırpalandım artık öyle peşlerinden koşmuyorum, kendi kendime zaman geçiriyorum. Emin olun birlikteyken size verdikleri zarar çoktur, yalnız kalınca insan farkına varıyor.
 
Benim arkadaşımlarım oldu ama dostum uzun zamandır yok.
Bir ara arkadaşlarım da haklı olduğum halde haksız olduğumu ilan ettiler ama sonra sen haklıydın dediler ama iş işten geçti
O küslük döneminde yalnız kaldım, zaten yalnız kalacağımı düşündükleri için haklı bile olsam gelip özür dilemem gerekiyormuş öyle barışacaklarmış vs gibi laflarını duydum.Ama haklı olduğum için özür dilemedim.
O dönem çok zor geçti çünkü üniversitenin son yıllarıydı herkesin arkadaşlığı oturmuştu, kafa dengim başka yoktu sınıfta
Derse gidip geliyordum çıkışta direk eve, evden okula okuldan eve
Arkadaşım yoktu bari derslerimi düzelteyim dedim o dönem biraz derslere asıldım kitap okudum
Zor kısmı canım sıkılınca gel gezelim diyebileceğim birisi, bi kafede iki muhabbet edebileceğim birisi yoktu
Zamanla tek başıma kafeye gidip kitap açıp kendi kendime vakit geçirdim
Çok bunalırsam bu siteye takıldım konu açtım dertleştim, dizi, film izledim
Kendimce elimden geldiğince örgü ördüm hobilerle uğraştım
O zamanlar eve girmek istemeyen ben o günlerden sonra tam bir ev kuşu oldum hala daha öyle
Bir de insanları hata yapanları kolay silebilmeyi öğrendim
 

Evet aynı şekilde onlar çoğunluk ve benim kapris yaptığımı düşünüyorlar. Ben de kendimi suçlamıyor değilim ama bana gelip bi açıklama yapmadılar ki. Direkt kestirip attılar. Bu yüzden hiçbir şey yapmayacağım ben de artık. Kendileri gelirse ne ala, gelmezlerse de değerim o kadarmış derim artık.
 
seni o kadar zaman tanıyamadılarsa ve paragraflarca yazmana rağmen laf yapıyorlarsa bil ki senden çok yüz bulup şımarmışlar
yol ver üzülme inan değmez ......
 
Ben lise dönemlerimde senin gibiydim. Aslında bu sürekli bir onaylanma ihtiyacı. Üniversiteye gittiğimde bunun böyle devam etmemesi gerektiğini düşündüm. Çünkü "aman insanlar yanlış anlamasın, aman böyle dersem ayıp olur" diye düşünmekten kendimi olduğum gibi ifade edemediğimi fark ettim. Bir de baktım ki bu kadar dikkatli davranan bi benim, diğerlerinin pek kimseyi taktığı yok. Şimdi, hala güler yüzlüyüm, insanlarla saygıyı aşmadan konuşurum, şakalaşırım amaa bana uymayan bi şey olduğunda gerektiği kadar açıklama yapıp hayır derim. Hayır dedim diye bana sırtını dönecek kişiyi de zerre umursamam. Şu an lise dönemlerime göre daha kendine güvenli, daha rahat, daha mutluyum. Umarım sen de istediğin değişimi gerçekleştirirsin.:)
 


Nw guzel cok imreniyorum bunu basarabilenlete :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…