Hmm...
Kendi durumum size ne derece örnek teşkil eder bilmiyorum ama şu fularlı tiplerin yalnızlığını yaşayan biri olarak, kendimi güzel oyaladığımı düşünüyorum.
Evli çocuklu, sülaleli akrabalı bir kalabalık içinde çoğu kez kendi hayat algım sebebi ile yalnızım. Dengim yok bu çevrede ve üstelik çocuk sonrası çalışma hayatımı da sonlandırdığım için ev hanımlığına geçişin sancılı sürecini 2 sene yoğun hissettim, şu an 4. seneme giriyorum. :)))
Komşuluk ilişkilerini sevmiyorum ve açıkçası doğru düzgün becerebileceğim bir alan değil; Bizimkiler dizisindeki Sabri Bey(Her şeyde sorun bulan yönetici+Katil(Horozuyla gezip her seferinde çöp bidonlarına vuran tip)+Abbas(Cıvık müdürüm affedersin)+evin ergen genci(Herkesle anlaşmanın bir yolunu bulan ve fakat ergen) tiplerinden bir kuple olarak, "Merhaba, nasılsınız, iyidir, büyüyorlar işte evet" ve birkaç esprili konuşmadan öte gitmiyorum.
Ancak size uyarsa, bir kek çırpın ve komşunuzun kapısını çalarak başlayın. Belki sizin gibi biri vardır yaşadığınız apartmanda. Bazı bazı çaydan çaya iki çekirdek çitler, birbirinizin gazını alırsınız. Hiç küçümsemeyin yani, ben bunu yapabileceğim bir potansiyel görseydim, yapardım.
Kurslar... Ortak ilgi alanlarından arkadaş bulmak daha kolay oluyor; ben resim kursu tercih ediyorum ve oradan arkadaşlar edindim. Koltuk takımına uygun tablo çizimi yapmaya gelen ablalarla gündelik konuşmak haricinde, derdi ciddi manada sanat olan biri daha kafa dengimdi ve şansıma kursun birinde böyle bir tane buldum; face'ten arada paslaşırız ve birlikte kahve içmeye çıkarız. Konuştuğumuz konular bizi idare eder. Bu sene ise "Koltuk takımlı grup değil de Güzel Sanatlara hazırlanan öğrencilerin arasına mı karışsam?" diye sordum kendime ve profesyonel bir kurs aradım. İstediğim kursu buldum, pazartesi başlayacağım (Siz çalıştığınız için hafta sonu grubu olan kurslara bakabilirsiniz); mavi saçlı bir kız vardı yaşıtım (Kurs hocasının kızı), onu gözüme kestirdim. Geçen sene saçlarım maviydi ve çok sevmeme karşın sürekli aktığı için baş edememiştim. Tanışma konuşmamızın girizgahını görebiliyorum: O rengi nasıl bıkmadan canlı tutmayı başarabiliyorsun? Ben de denedim ve çabuk pes ettim. :))
Vs.
Bunlar iki örnek olsun arkadaşlık için.
Yalnızlığı oyalama kısmı da zevke göre şekilleniyor, ben pc oyunları oynayarak bangır bangır müzik dinlemeyi seviyorum. Saatlerimi ve stresimi öyle güzel alıyor ki, yalnız olmayı bırak o anlarda oldukça cevval bir dövüşçü oluyorum (Hangi oyunu oynuyorsam işte) Bu tarz şeyler de bir farklı oyalama... Ama sürekli bu taraftan giderseniz haddinden fazla alışırsınız kendi yalnızlığınıza ve sağlıksızlaşırsınız.
Ne yazdım yine ya, çenemin ayarı yok bugün. :)))