- 29 Nisan 2010
- 7.844
- 3.457
- 448
- Konu Sahibi mavilimYesilim
-
- #21
ben saatlerce telfon konuşamam asla yapmadım.... ben herzaman yüzyüze konuşmaktan yanayım hem ben o kdar gevzeleği ancak 15 dk. yapabilirim telefon rekorum en fazla 10 dk zemuszemus
daha fazlasını kolum kaldırmıyor
sırf bu sebepledir ki kulaklıkla konuşurum telefonda...yoksa çıkar o telefonu ağzıundan diye çemkirir ismi lazım olmayan bir zaaattt....alsanaalsanasmile
yerimsenibenyerimseniben
aa geç bile kaldı...kızım okula gidecek nerdeyse görmedi bile daha onu Laliş:mymeka::mymeka:
şakası bir yana, hayret edi,lecek ne var ki bunda...en yakın arkadaşını özleyip görmeye gitmenin neresi hayret verici...
evli olmakla çocuklu olmakla ne alakası var bunun...biz Laleyle ilk samimi olmaya başladığımızda onun evliliği çatırdıyordu, ben evliliğe alışlmaya çalışıyordum...na alaka di mi...o durumda bu kadar yakın olduk biz...
Önemli olan içinde bulunduğun şartlar mı yani...
Laleyle benim ilişkime sanal gözüyle baktığın için böyle düşünüyorsun sanırım, kk sadece b,izim tanışma sebebimiz, birimiz izmirde birimiz ankarada nerden karşılaşırdık yoksa, biz gerçek bir hayatı paylaşıyoruz...
saç rengimizi de konuşuyoruz, kızımın çıkan dişini de, işle ilgili olayları da, yeri geliyor ailelerimizi bile,
insanın arkadaşıyla ilişkisini devam ettirmesi karakter meselesi, yaşamdaki, rolün değil...
kızımı çok seviyorum ben her anne gibi, hayatı kusursuz olsun istiyorum, ama hayatımı da gözden çıkarmıyorum, benim Gözde dışında bir hayatım var, bu hayatta Lale de var, esmer de var, iş arkadaşlarım da var...Gözdeden bağımsız sıkıntılarım, mutluluklarım var...o yüzden hayatımda bekar arkadaşlarımla da , evli çocuksuz arkadaşlarımla da, ben gibi arkadaşlarımla da paylaşacak çokk şeyim var...
Lale ve ben istisnai bir durumuz...ikimizle ayrı ayrı konuşsan ortak bir tek noktamızı bulamazsaın emin ol...ama biz farklılıklarımızı da sevip saygı duyuyoruz...biz birbirimizin acısını da sevincini de kalbimizin içinden ciğerimizden hissediyoruz...bazen çaresiz kalıyoruz, bazen birlikte kahkaha atamıyoruz, ama o durumda bile sonuna kadar paylaşıyoruz...
sana bir örnek vereyim...Lale gıda teknikeri ben de bir kurumda mühendisim...bazen öyle sinirlendiğim anlar oluyorki telefonda konuşuyoruz ve benim ağzımdan o kişi için "kıytırık teknikersin işte" lafı bile çıkıyor ki çıktı kaç kez hem de...Lale durup bana sen ne diyorsun demedi...çünkü bu laf o an, o durum, o kişi için geçerliydi...karakterimi bnilir ki insanları kariyerleriyle sınıflamam...ama sinir anı işte oluyor...
sözün özü, kendi hayatını seversen, dostum dediğin adamla aranda kişisel hırs yoksa, yalnız kalmazsın...paylaşacak birsürü şey her an, her şekilde vardır...
Bende mecburi yalnızlık çekenlerdenim galiba. Arkadaşlarımla diyaloglarım iyiydi ama ne olduysa çocuktan sonra hepten koptuk. O kadar çok sorguluyorum ki bu durumu. Bakıyorum benden kaynaklıdır deyip Sen harekete geç diyorum kendime. Ama ne kadar harekete geçsem de olmuyor artık. O zaman bırakıyorum ipin ucunu kapımı çalan sadece yalnızlık oluyor. Yalnızlık iyidir hoştur da insanı asosyal yapıyor zamanla. Ben sosyal biriyimdir. Mesela Apt. gidiş geliş pek yok. Ama hep selam veriririm hal hatır sorarım. Dışarıda hiç tanımadığım insanlarla diyalog kurarken hiç sıkıntı çekmem Sanırım bu şekilde sosyalliğimi koruyorum. Bir de şu forum ortamlarında işte...
Arkadaşlıkların dostlukların arasına medeni durumların girmesini o kadar yadırgıyorum ki bu neden yüzünden en yakın dostumu kaybettim. Evli olduğum için uzaklaştı çocuğum olunca da hepten koptu benden. Bana evli olmamı çocuklu olmamın onunsa bekar olmasından kaynaklandığını söyledi. Ne yapsam ne etsem fayda etmedi. O kadar doldum ki ona karşı, beni bu şekilde kenara itmesini hazmedemedim. Döktüm eteğimdeki taşları ve koptuk tamamen. Bunları söylediğim için ben kötüyüm yoktan yere kavga çıkardım onun gözünde. Ama napayım ben aradaki soğukluğu bile bile en yakın dost rolü yapamam.
Mesela Lale Betty için kalkıp başka bir şehirden başka bir şehire gidiyor. Biri bekar biri çocuklu. Ben hayret ediyorum neden mi? Benim en yakın dostum dediğim insan bir sokak ötedeyken aramaz sormazdı. Bana aramızdaki soğukluğu sebep gösterdiği şeyler başkaları için sebep olmuyor işte. Bence de olmamalı ben bekar o evli olsaydı ben asla mesafe koymazdım. Bana göre gerçek dostlukların arasına zaman ve mekan girmez. Eskisi gibi dipdibe olmazsın ama tamamen de kopmazsın. Daha da yazmıyorum çok doluyum bu konuda bu yüzden de kimseyle yakınlaşmak istemiyorum aynı şeyleri yaşamak istemem. Yalnızlığı hem seviyorum hem sevmiyorum. Bir zaman sonra herkesin payına yalnızlık düşüyor zaten.
yerimsenibenyerimseniben
aa geç bile kaldı...kızım okula gidecek nerdeyse görmedi bile daha onu Laliş:mymeka::mymeka:
şakası bir yana, hayret edi,lecek ne var ki bunda...en yakın arkadaşını özleyip görmeye gitmenin neresi hayret verici...
evli olmakla çocuklu olmakla ne alakası var bunun...biz Laleyle ilk samimi olmaya başladığımızda onun evliliği çatırdıyordu, ben evliliğe alışlmaya çalışıyordum...na alaka di mi...o durumda bu kadar yakın olduk biz...
Önemli olan içinde bulunduğun şartlar mı yani...
Laleyle benim ilişkime sanal gözüyle baktığın için böyle düşünüyorsun sanırım, kk sadece b,izim tanışma sebebimiz, birimiz izmirde birimiz ankarada nerden karşılaşırdık yoksa, biz gerçek bir hayatı paylaşıyoruz...
saç rengimizi de konuşuyoruz, kızımın çıkan dişini de, işle ilgili olayları da, yeri geliyor ailelerimizi bile,
insanın arkadaşıyla ilişkisini devam ettirmesi karakter meselesi, yaşamdaki, rolün değil...
kızımı çok seviyorum ben her anne gibi, hayatı kusursuz olsun istiyorum, ama hayatımı da gözden çıkarmıyorum, benim Gözde dışında bir hayatım var, bu hayatta Lale de var, esmer de var, iş arkadaşlarım da var...Gözdeden bağımsız sıkıntılarım, mutluluklarım var...o yüzden hayatımda bekar arkadaşlarımla da , evli çocuksuz arkadaşlarımla da, ben gibi arkadaşlarımla da paylaşacak çokk şeyim var...
Lale ve ben istisnai bir durumuz...ikimizle ayrı ayrı konuşsan ortak bir tek noktamızı bulamazsaın emin ol...ama biz farklılıklarımızı da sevip saygı duyuyoruz...biz birbirimizin acısını da sevincini de kalbimizin içinden ciğerimizden hissediyoruz...bazen çaresiz kalıyoruz, bazen birlikte kahkaha atamıyoruz, ama o durumda bile sonuna kadar paylaşıyoruz...
sana bir örnek vereyim...Lale gıda teknikeri ben de bir kurumda mühendisim...bazen öyle sinirlendiğim anlar oluyorki telefonda konuşuyoruz ve benim ağzımdan o kişi için "kıytırık teknikersin işte" lafı bile çıkıyor ki çıktı kaç kez hem de...Lale durup bana sen ne diyorsun demedi...çünkü bu laf o an, o durum, o kişi için geçerliydi...karakterimi bnilir ki insanları kariyerleriyle sınıflamam...ama sinir anı işte oluyor...
sözün özü, kendi hayatını seversen, dostum dediğin adamla aranda kişisel hırs yoksa, yalnız kalmazsın...paylaşacak birsürü şey her an, her şekilde vardır...
Benim mesela burada bahsettiğim kişi Lale'ydi.
Biz Laleyle hiç yüzyüze tanışmadık, Lale bekar, Lale çocuksuz..
O an beni belki de -sizin gözünüzle- çok daha iyi anlayabilecek bebeğini bekleyen ve gün sayan Çirkin Betty daha iyi anlardı beni. Ama onu değil Lale'yi aradım (Gerçi sebebi Betty'i gebe haliyle endişelendirmemekti.)
İnsanların birbirini anlayıp aynı dilden konuşması için aynı şeyleri yaşamasına gerek yok ki.
Aynı çizgide hayat yaşayan benim ve Betty'nin Laley'le saatlerce konuşabilmemiz için kocaları boşamamız mı gerek o zaman
ben saatlerce telfon konuşamam asla yapmadım.... ben herzaman yüzyüze konuşmaktan yanayım hem ben o kdar gevzeleği ancak 15 dk. yapabilirim telefon rekorum en fazla 10 dk zemuszemus
daha fazlasını kolum kaldırmıyor
Sen yanlış anlamışsın beni, orada hayret ediyorum derken kendi tecrübelerimden ötürü de kaldı mı böyle dostluklar manasındaydı. Yoksa diğer arkadaşlar gibi evli çocuklu bir bayan bekar bir bayanla ne konuşabilir mantığında değilim. Belirttim de zaten gerçek dostlukların arasına zaman ve mekan farkları girmez diye. Keşke yazımın burasına odaklanmayıp diğer yerlerini de okusaydın. Aklıma da geldi aslında hayret kelimesini editlesemiydim diye neyse...
Arkadaşlığınıza sanal gözüyle bakmıyorum. Çünkü burada tanışıp arkadaş olduğunuzu bile bilmiyordum şimdi öğrendim. Allah daim etsin dostluğunuzu yerimseniben
Benimde böyle sanal alemde tanışıp başka ilde yaşayan bir arkadaşım var. Şartlar uygunsa bende giderim yanına o da gelir belki olması gereken de bu. Ama işte en yakın arkadaşımla hayal kırıklığı yaşayınca güvensizlik hissi var bende... Onunla da şu an tel. iletişimi kurabiliyoruz bir gün bu da kopacak gibi geliyor bana.
yok ben senin ne demek istediğini anladım aslında...hayret kelimesinde kötü anlam olmadığının da farkındayım, böyleleri kaldı mı anlamını da çıkardım zaten:)))
sen güvensizliğini boşver at bir kenara...gerçek olan birsürü kişi var hayatta, görebilmek önemli, bulunca kaçırmamak...
Allah Allah problem bende o zaman!:uhm:
Evlat sahibi hiç düşünmeyen bekar benim sahip olduğum yakın arkadaşlarının bebe sohbetlerini saatlerce de olsa dinlerim,ufacık bir sorun olsa yardımcı olmaya çalışırım.. Hiç bir zaman da sıkılmadım...:1hug:
Ama mesajınızın tamamına bakınca kayınvalidenizi arkadaş,dost yerine koymuşsunuz sanki.. Bana çok ters bir durum olduğu için birbirimizi anlamamız mümkün değil.. :sm_confused:
NOT: İnsanlar yerlerini ve hadlerini bilmezse başınız çok ağrır.. Kayınvalide arkadaşınız değil eşinizin annesidir..
Sizin arkadaşlıklarınızda sorun var bence o zaman. Birbirinizin hayatı sürekli aynı olmalı ki paylaşabilesiniz.
Fotokopi hayatlardan mı mutlu oluyorsunuz?
Sürekli birbirnizi destekleyecek konuşmalardan..
İlginç
Aynı değil benzer olmalı, Bekar bir arkadaşımın sevgilisi ile sıkıntılarını nereye kadar dinleyebilirim ki ben aklım bebeğimdeyken, ne anlatabilirim ona evimle ilgili?
Fotokopi olduğunu söyleyerek dalga geçiyorsunuz yani benimle, öyle değil ama olsa bile kime ne!
Ben yaşadığım hayata göre biçimlendiririm ilişkilerimi, böyle de mutluyum, hem size birbirimizi desteklediğimizi kim söylemiş, sadece birbirimizin özeline girmeden hayatımıza bişeyler katmaya çalışıyoruz bir kaç arkadaş o kadar! Anne olduk artık biz, eş olduk, şartlar değişir, ilişkiler değişir bu kadar!! Bunların hiçbiri beni yalnızlaştırmaz, aksine hayatımdaki incik cinciği birilerine anlatıp sonra pişman olmaktansa, mesafeyi korur yalnızca keyif alırım! Anlatabildim mi?
Yook anlatamadınız. Zira anlatabilmeniz de anlayabildiğiniz kadar sanırım.
Bir anne olan siz değilsiniz ama anne olunca level atladığınızı ve diğer kişileri sizden aşağı gören bşr sizsiniz sanırım.
İnsanın evladı tabiki önemlidir ama hayat devam ediyor. Anne olunca tüm diğer sıfatlarınızdan soyunursanız -arkadaşlık gibi, dostluk gibi- bu sizin sadece bir sıfatı taşıyabileceğinizi gösterir.
Kişilkle alakalı sanırım
haklısınız, level atlamak derdim. Son moda bu Türkçede zaten!
Ne demek level atlamak, kim size level atladım dedi, yaşam şartlarım değişti önceliğim bebeğim ve eşim dedim, niye bu kadar rahatsız etti?
Evladım önemli, hatta kayatımdaki herşeyden önemli, bu benim düşüncem kabul ettirmek ya da haklı bulunmak gibi bir derdim yok. Hiçbir sıfattan soyunmadım ben, arkadaşım da, anneyim de, çocuğum da! Dostluğa inanmam, tek dostum annem!Önce anneyim ama! Bu hayatta evliliğinin iyi gitmesinden, düzgün bir evlat yetiştirmek büyük ne servet var ki?
Kaç tane dostunuz yıllardır hayatınızda, mesela burda kaç kişiyle samimi olup koptunuz, koptuklarınıza bana ne diyebiliyorsunuz değil mi? Eminim diyorsunuzdur, ilk mesajlarınızda yazmışsınız Laaleye anlattım aradım diye, Laale sizi dinlemeseydi kıymetli olmazdı di mi? Sonuçta burda yazıştığınız yüzünü bile görmediğiniz biri o. Yarın ilişkiniz bitse, bu kadar gece körü arayıp konuşacalk rahatlıkta olduğunuz birine daha özelinizi de anlatmışınızdır kesin, pişman olmayacak mısınız? Olacaksınız! Ama o pozisyonda annenizi, kayınvalidenizi vs. arasanız sizi can kulağıyla dinler, sizin için parçalanırdı di mi...bundan bahsediyorum!
Arkadaş bir yere kadar! Dost zaten yok!
Gülce-sen ne değişti 8 Aralıktan sonra kayınvalidenize bakış açısında;merak ettim:hulya:
Aslında rep vermiştim ama geçmiş mesajlarınıza bakınca kafam karıştı..
Kafa karışacak ne var anlamadım? Siz hiç sinirlenmediniz mi? ben çok sinirlenmiştim, hamilelik psikolojisi, hormon dengesi vs.
Doğumum esnasında kayınvalidemin bana baktığı gibi annem bakamazdı muhtemelen, çok şey borçluyum ona, hakkını ödeyemem ne yapsam, lohusa yatağımdan sütüm olsun diye yaptıklarına kadar, evimi her sabah pırıl pırıl bulmama kadar, ve bunun gibi bir sürü güzel şey.
Şimdi bebeğime bakıyor, huzurluyum, ben yanlıştım, konuştuk, özür diledim çözdük.
Gayet insani olaylar yani!
Hayatta bazı sıfatlardan yoksun birine bu sıfatların önemini anlatmak ne kadar zor, hatta imkansız.
Lale dinlemezdi diye bir şey yok ki. Tanımdaığınız bir insaı niye karıştırıyosunuz lafa? Zaten dinlemeyecek insanı aramam. Sizi neden aramadıklarını anlıyor musunuz? Aaa pardon sizin trecihiniz bu zaten değil mi?
Gece vakti özelimi yataktan kalkıp anlatmadan. Haa anlatabilirdim, kime ne??
Kayınvaledimi arardım tabi ama kendisi beni dinleyebilecek bir yerde değil, anca telepati yoluyla anlaşabiliriz..
Dost yok diyorsunuz ya, siz yok bilin. Çünkü sizin yok; olması da pek olas değil zaten..
Evet yalancı sıfatlardan yoksunum, gerçek sıfatlarım var çok şükür.Tanımadığımız bir insanı konuya siz karıştırdınız hatırlatırım, sizin yazdığınızı yorumladı, evet benim dostum yok, ben sordum size kaç tanesi hala hayatınızda, cevap verdiğinizi göremedim!
Gerçekte de burda da, o özelinizi paylaştıklarınızın kaçı hayatınızda, yada özelini paylaştıklarınızın! Saymanız çok uzun sürmez sanırımbilmiyorumkismile
İsim ve sayı mı istiyorsunuz, size ne? Size ne?
Benim sayacaklarımla hayattaki yoksunluklarınız daha da artar ama.
Liste uzun. Gereksizler elenir, gerekli olanlrla yola devam edilir.
Çok şükür gideceğim bir yolum var yanımdaki insanlarla, tek değilim ben.
Tanış başkadır dost başkadır. Siz tanış anlamında bayağı bilgilisinizdir sanırım.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?