Yaşadığımız sorunlara rağmen neşeyle hamile kalacağız!!!

yarıldımmmm yaaaaaaa


 
Demiyorum

Can annesini akşam yemeğine davet etmiş. Annesi yemek sırasında oğlunun ev arkadaşının ne kadar çekici olduğunu düşünmeden edememiş. Sorduğunda oğlundan, "Anneciğim Ayşe ile aramızda inan hiçbir şey yok. Biz sadece ev arkadaşıyız?" cevabını almış.

Bir hafta kadar sonra Ayşe Can'a:
"Annenin yemeğe geldiği geceden beri çorba kepçesini bir türlü bulamıyorum. Nerde olduğu konusunda bir fikrin var mı?" diye sorunca Can annesine bir e-posta yazmaya karar vermiş.

"Anneciğim, sana aldın demiyorum, almadın da demiyorum ama gerçek şu ki bize yemeğe geldiğin akşamdan beri çorba kepçesi kayıp."

Bir kaç saat sonra annesi yanıt vermiş:
"Sevgili oğlum, sana Ayşe ile birliktesin ya da değilsin demiyorum. Ama gerçek şu ki eğer kendi yatağında uyuyorolsaydı şimdiye kadar kepçeyi çoktan bulmuştu."


ay kızlar çok oldum sanırım ama okudukça paylaşmak istedim..
 
gördüm bebişim sağol yawrum benide eklemişsin naptınız 3 gün yawwwwwwww ben yoktum malesef misafirler sankim arka arkaya dizelenmiş beklıyorlarmış gelmeye hepsini atlattım işte ağırladım güzel geçtide giremedim 3 gün sizlerle konuşmayı özledim yaw siz beni özledinizmi fıstıklar bende bu ayda tık yok malesef 4.gün kırmızılıyım napam inşallah önümüzdeki ay bakçaz artık
 
hoşbuldum napıonuz bakayım nasıl gidiyo özledim sizi walla kısssssssss

bizde seni özledik annem iyi gidiyo valla bomba bu ay içimde bi kıpırtı var sanki yavru kuş gelecek gibi hissediyorum


afiyet olsun canım aminn:)valla benimde işhat açık,sildüm süpürdüm herşeyi:)

:125:

aynen bende öyleee 2 kasede cacık içtim heran uyuyabilirim
 
aynı benn....valla oğluşumu yedirmemm elin kızlarınaa....
herbişeyden haberim olmalııı


 
CİN

Adamın biri yolda yürürken ayağı bir şişeye takılmış. Şişeden cin çıkmış.
Cin, "Dile benden ne dilersen..." demiş,
Adam da, "Özür dilerim, bir daha olmaz abi," diye cevap vermiş.
ay bende yarılacam şimdiiiii
 
kızlar bende yeni yemekten geldim sistim valla bakıyım hatuncuklarım napıyo dedim ama işim bugun cok yogun yaa sizlere cok vakt ayıramıyorumm
 
DERE

Temel, dere kenarında oturuyormuş. Cipiyle geçmekte olan bir adam suyun derin olup olmadığını sormuş.

Temel, "Derin değil geçebilirsin," deyince adam Temel'e güvenerek suya girmiş ama cip bir anda sulara gömülmüş.

Zar zor arabadan çıkan adam Temel'in yakasına yapışmış. "Hani derin değildi ulan!?"

Temel:
"Abi vallahi benim suçum yok, demin bir ördek geçiyordu, su beline geliyordu."

 
İddia
RTE ile Bush ilk buluşmalarında birbirlerine hava atarlar. Bush RTE'ye: "Bizde öyle bir teknoloji var ki, ölüyü diriltiriz!.." der. RTE altta kalmaz ve o da; "Bizdeki teknoloji çok farklı, partimizin bütün elemanları 100 metreyi, 3 saniyede koşmayı beceriyor!.." der. Türkiye'ye döndüğünde RTE'yi bir düşünce alır. Danışmanlarını çağırır ve attığı palavrayı anlatır; "Haftaya Bush geliyor, yalanımız ortaya çıkarsa ne yaparız?" diye sorar. Danışmanlardan biri hemen cevap verir:
- Onlara ölüyü nasıl dirilttiğini sordunuz mu?
- Hayır sormadık.
- O halde hiç korkmayın başbakanım... Alın Bush'u Anıtkabir'e götürün ve Atatürk'ü diriltmesini isteyin. Diriltemezse o rezil olur. Yok eğer diriltirse, siz zaten 100 metreyi 3 saniyede koşarsınız!..
 
Aynı sokakta oturuyorduk. Her gün başka bir kızla gelirdi eve. Herkes onun hakkında farklı şeyler söylerdi. Fakat kimse gerçeği bilmezdi. Kirli sakalları vardı. Kahverengi gözlü, kumraldı.
Hiç kimseyle konuşmaz, sadece gelip geçerdi. Bir gün onunla yolda karşılaştık. Çok güzel bir yüzü vardı. Bana baktı ve gülümsedi. Şaşırdım…! Ama yine de onu sevmemeye çalıştım.
Fakat o çok farklıydı. Gece boyu lambası yanardı. Bazen uyumak yerine onun evini seyrederdim. Onu sevmediğim halde onun her şeyi ile ilgilenirdim.
Bir gün yine kendimi onu gözetlerken buldum. O an anladım ki hep kendimi kandırmışım.
Ben ona çoktan aşık olmuşum bile…
Artık o eve gelmeden uyumaz oldum. Herkes onun kötü olduğunu söyleyince onu savunuyordum. Geçen gün yine onu yolda gördüm. Bana göz kırptı. Yanımdan geçerken onu çağırdım. “Acelem var KÜÇÜĞÜM” dedi bana. Eve gidip saatlerce ağladım. Karar verdim.
Ne olursa olsun ona onu sevdiğimi söyleyecektim. Yolunu bekledim. Bir gün gelirken onu gördüm. Peşine düştüm. Eve girdi. Biraz bekleyip kapıyı çaldım. Kapıyı açıp “Ne var KÜÇÜĞÜM?” dedi. Ne yapacağımı şaşırmıştım. Adını bile söyleyemeden “SENİ SEVİYORUM” dedim. Gülümsedi, cevap vermedi. Çok utanmıştım. Konuşamadım ve hemen dışarı çıktım. Sonra 1 ay boyunca onu görmemek için sokağa çıkmadım.
Bir gün kızlarla evde konuşurken mahalleye bir ambulans geldi. Onun evinin önünde durdu. Şaşırdık. Hemen dışarı fırladım. 3-5 dakika sonra görevliler onu sedyeyle dışarı çıkardılar. Önümden geçerken “ben de seni, KÜÇÜĞÜM” dedi ve gözlerini yumdu…
Herkes bana bakıyordu. Ağlayarak koşmaya başladım. Göz yaşlarım durmadan akıyordu.
Eve geldiğimde annemler ondan bahsediyordu. Ailesi yokmuş. Kendi gayretleriyle bu yaşa gelmiş, okumuş. Sevdiği bir kız varmış. Ailesi vermeyince kız evden kaçmış. Bir hafta sonra kız ölmüş. Kimi sevdiyse ölmüş. Çok acı çekmiş. İntihar edip hastaneyi aramış. Polisler geldiğinde evinin duvarında “KÜÇÜĞÜM” yazısını bulmuşlar. “KÜÇÜĞÜM, sen de ölme…” yazıyormuş…
“KÜÇÜĞÜM, SEN DE ÖLME…”



kızlar bende sizlerle kac sene önce okudugum bir ask hikayesini yazmak istedimmm benim cok hosuma gitmişti hafızamdan hala silinmedi...
 
şükür karnımızı da doyurduk allahım herkese karnını doyuracak kadar aş ve bu soğukta sıcacık bi yuva nasip etsin:81:
amiiiiiiiiiiiiiiiiiinnn
harika tuttum bunuuuuu

hoşgeldin hatunummmm olsun her ay yeni bir umutt
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…