Beni dinleyen kimse yok. Anlayan yok. Umursayan yok. Nasılsın diyen yok. Üzülmeme bile izin yok, duygularımı yaşamama izin yok, üzülürsem azar işitirim. Atak geçiririm, maniye girerim, depresyona girerim, hiç kimseye anlatamam. Yoksa azar işitirim, “her şeyin var mutlu ol artık” derler. Birkaç senedir tedavi görüyorum, ilaçlarımı bıraktım artık. Anlamı yok. Ben ölsem de kimse üzülmez. İlaç içince çok mu mutlu oluyorum sanki? Çok mu normal oluyorum? Herkes gibi olabiliyor muyum? İnsanlar beni seviyor mu? Ailem beni umursuyor mu? İlaç içtim de ne oldu, ne işe yaradı? Kendimi öldürmeyi ciddi şekilde düşünüyorum, daha önce iki kere denedim. Keşke becerebilseymişim. İnsanlar rahat bir nefes alırdı. Anlatacak hiç kimsem olmadığı için buraya yazıyorum. Daha da uzun bir hikaye aslında ama başka konulara da uzun uzun yazmışlığım var, bugün o kadar gevezelik etmeyeceğim. Yemek yemek, uyumak istemiyorum. Uykuya ihtiyaç duymuyorum, yemeğe de. Gözlerimin altı mosmor, hatta maviye yakın bir renk aldı. Gece beşte yattım. Uyuyamıyorum. Hiçbir şey olmayacak benden biliyorum. Sorun bipolar olmak falan değilmiş ben bunu anladım. Ben herkes için bir yükmüşüm. Bipolar olduğu halde herkesin sevdiği, üstüne düştüğü insanlar da var. Benim sevilmeyecek başka taraflarım var belli ki. Keşke hiç doğmasaymışım. Umarım tekrar kendimi öldürmeyi denerim ve bu sefer başarırım. Bilincim yerindeyken böyle bir şeye kalkışmıyorum, ama artık kalkışmak istiyorum. Her an bilinçsiz de olabilirim zaten. Doktorumu aramam gerek ama artık umrumda değil. O da kurtulsun benden, iyi olur. Bir deli eksilir hayatından.