bizde de aynen bu durum.
esim sebze sevmez, cocuklar da sevmez, ama bi pis bakiyorum sofrain karsisindan esime, o sevmedigi yemegi oh oh mis diyerek yiyor, sonra cocuklar yatinca kendine ayri yemek yapip yeniden yiyor 
		 
		
	 
ya seni buldum tanıdık sana sarayım 
mesela ne o yemediği sebze yemeği 
yani babam hayatında ilk kereviz yemeğini 50 yaşında görmüş 
bir arkadaşım anlatırdı bizim oralarda annemler enginarı çiçek diye alıp masaya koyardı diye 
mesela sen küçükken de varmıştır enginar 
ben enginarı ilk defa bu şehre geldiğimde gördüm 25 yaşında yedim değil gördüm 
nasıl pişirileceğini bilmezdim 
sonuçta eşim de bilmiyor dışarıda yemeseydik evde de yemezdik yapmazdık zira hiç görmemiştik 
eee bir şeyimiz eksik mi kaldı enginar yemedik diye 
bu coğrafyada hiç enginar görmemiş milyonlar var 
adam enginar sevmezse sevmez 
ya da ne bileyim taze fasulye sevmiyor işte
yaparım yanına pilav az fasulye çok pilav yer 
ille de fasulye yesin ısrarı neden 
bir de cidden doymuyorlar bizim evdekiler 
evet sebze yemeğini yerler ama iki saat sonra başka ne var modunda dolaşırlar 
etli beslenmeye yatkın bir vücudumuz var 
mesela ben genetiğimizin etçil olduğu düşüncesindeyim zira zaten lifli gıdaların çoğunu sindiremiyoruz bile 
çocuklar karşı çıkamadığı için o sebze yemeğini yiyor, eşin de yiyor ama sonra acıkıyor ki bir daha yiyor 
belki de çocuklara da yetmiyor o yemek ama biz ille de sebze yesinler diye tutturuyoruz 
yanlış anlaşılmasın sebze düşmanı vs değilim de sebze fetişizmini de anlayamıyorum 
zira eskiden o sebze yemekleri ekmek banılarak yenirdi karın aslında ekmekle doyardı 
şimdi ekmek de yemiyoruz "zararlı" et de yok, yani protein de yok öğünde, sadece sebze ile doyamıyoruz, doysak dahi kısa sürede acıkıyoruz 
bu sıralar moda ya fine dining tabakları azıcık yemek 
o kadar yemekle doymayı öğrenirsem yorumlarım değişir belki