Sevgili Songül ..İnşallah bir gün bir yerlerde canım, İnşallah...Sen kendini bilen insansın böyle kal .Sevgiyle kal, sana kucak dolusu sevgiler..
Eşim, kısa üç günlük tatilinden döndü ona iyi gelmiş belli ..Yanmış, sağlıklı gözüküyor
Bu gün doğum günü tebrikleştik, öpüştük, koklaştık ..Allah başımızdan eksik etmesin Daha nice yıllara, sağlık ve huzurla İnşallah...
Bügün madamın telefondaki aşırı heyecanla, beni göklere çıkarması üzerine aklıma geldi
Bu yazımı daha önce okumuşsunuzdur olsun
En olmak daima ürkütmüştür beni.
En olmak, neye göre, kime göre çocukluğumdan kalma anılarından hatırlarımda:
Madam, "Hadi kızım, şu balede öğrendiklerini bize de göstersene.."
Teyze komşular gelmiş, yanında çocukları yani arkadaşlarım. Evcilik oynayacağız. Hadi sözü üzerine ilişirler annelerinin yanına, zorla beni seyredecekler.
Göz ucuyla bakıyorum arkadaşlara. Gözler kısılmış, suratlar asılmış, sorarız biz sana gibilerden.. Teyzeler sırıtarak, hadi ama diyorlar,.Yapmıyorum, kızıyor teyzeler kızsınlar, o ne öyle.
Bir gün yine.."Hadi kızım, sana öğrettiğim o Fransızca masalı anlat teyzelere." Kısılan,gözler asılan suratlar ve anlatmıyorum.
İyice çime kapanıyorum. Çocukluğumdaki annemin konuştuğu tüm lisanları biliyor, anlıyor ama hiç konuşamıyordum.
Çok duygusaldım, beni hiç anlamadı. Şimdi madama, keşke öyle davranmasaydın diyorum. "Benim hoşuma gidiyordu" diyor. Ama benim hoşuma gitmiyordu.Bana önceden sormalıydın.
Kendi beğendiklerin sana göre "Enlerdi" belki herkese göre değil ...Bırak onlar keşfetsin
Okulda da öyle değil mi .Sınıfta "En "isen, istemez, sevmezdi arkadaşların, belli de ederlerdi, Şimşekler üzerindedir daima.
En olmak, kime göre, neye göre.. Çok saçma bulurum..
En isen eğer, ya yüzsüzce savaşırsın... Ya kabuğuna çekilirsin... Ya da hoş görü ile zamana bırakırsın ....