Yeşilim'in günlüğü

Canım kızım bu yazdıklarımı okuyacağını biliyorum ...Seni sekiz günde çok özledim. Sen sağlıklı, huzurlu ol bana yeter... Ama...

Beni ağlattın, senağlama ne düşündüm biliyormusun ? Çocukluğumun annesi, şimdinin madamı nasıl olur da yıllarca bizden uzak kalabildi. Hiç bir neden yokken.

Şimdi beni teselli etmek için boşuna kelimelerini harcama benim için özrü,mazereti yok biliyorsun..

Evet bu konuyu hiç açmamalıydım, elimde değil ki hep aklımda. Hâla o yıllara dönüyor, içimi acıtıyorum.Sanırım yıllar bana dönüyor.

Neyse boş ver sizin varlığınıza şükürler olsun. Sizi seviyorum, bol bol öptüm, şımarttım, sevginizin bolluğuyla yoğruldum yalan mı anneciğim ? Canlarım, bebeğim ve herşeyim kızım benim.

O gece sizi balkondan yolcu ederken, iki saat sonra biraz rötarla kalkan uçağı balkonumdan tepelerde görünce, dualarla el salladım sanki göreceksiniz Olsun ben salladım iki elimi de, öpücükler yolladım her anne gibi.

Her evlât mutlu olsun ister anneler, gerisi teferruat. Sizlerin iyi haberleri gelince ne kadar huzur duyuyoruz görüyorsun

Herşey gönlümüze göre olsun. Allaha emanet olun ŞenizŞenizŞeniz

Bu arada Hüsnü şenlendiriciyi çok beğenirsin biliyorum Aya İrini deki konserine gitmişsiniz sen bayılmışsın Hüsnü’ye ama sadece beğeni tabiî ki :mymeka:.. :mymeka:..Sevmek ayrı, beğenmek ayrı.a.sa.sa.s
 
Son düzenleme:
Solağım ya, sol bileğim kırıldı ya hâla dört parmağımı avucumun içine kıvıramıyorum ve
hiç birşeyi tam tutamıyorum..

Halama " Halacığım hani eskilerden varmı bildiğin kocakarı şeyleri ne bileyim yumurta akı cart curt süreyim de iyileşsin şu kolum " dedim
"Aman ne bileyim kızım ben, eski kocakarı şeyleri,eskilerden yaşlı birine soruver " demezmi.

Dondum kaldım, güleyim mi ağlayayım mı ? kadın kendini genç hissediyor ne mutlu..

Ne zaman yaş lâfları dönse laylaylom yapıp lâfı değiştiriyor. zaten direk yaşını soran yok öylesine birinden bahsediliyor. Ben yaşımı söyleyince " yok artık ne bu, iyice yaşlandırdın kendini de benide " diyor durup dururken asla kabul etmiyor benim yaşımı da.
"Hem sus bakalım, hanımlar yaşlarını söylemezler " Olaki ona yaşı sorulur diye önceden koyuyor tavrını.

Melek halam,Şeniz artık sık sık bebek gibi uyuyor, uzanıyor.
 
ablacım ilk yazına üzüldüm şimdiden kızını özledin değilmi benim kızımda 20 gündür teyzesinde gözümde tütüyorrrrrrr ama inşallah yarın gelecek şimdiden içim yanıyor nasıl veririm diye ama [ALLAH]ın emri birgün olacak gidecekler.Onların mutlulukları bize yeter.2. yazınada kahkahalar attım halan çok tatlı birine benziyor.İnşallah uzun ömürlü olur.Parmaklarına gelince benim annem söylerdi aslında çok adıvar donbey,malak,camız denir işte onun kaymağını bula bilirsen eline sür ama 2 saatten fazla tutma kırığa cıkığa iyi gelir derler bizim buralarda var sizin oralarda varmı bilmem sevgiyle kalın öpüyorum ablacım
 
Fato ilgileneceğim yazdıklarınla teşekkürler canım.
Halacığım çok tatlı gerçekten 95 i bitiren genç ruhlu halam :):):)


Bu gün pazar, nedense çocukluğumdan beri hiç sevemedim pazarları hâla nedenini bilmem
Belki de öğrenmek için çabam olmadı ..Pazar günleri, nereye gidersem gideyim veya evde olayım bir sıkıntı, bir sıkıntı.....

Şu anda Star TV Finike’yi tanıtıyor festival var ya. Aman Allah’ım o ne güzellik ne muhteşem Memleketimin her köşesi olağan üstü..Ondandır Türkiye mi paylaşamadıkları

Antalya o kadar sıcak ki, anlatılamaz yaşanırsa anlaşılır

İyi ki gençliğimizde gezdik, Antalya zaten tatil cenneti bir başka yere gittiğimizde şaşarlardı neden tatil yaptığımıza..
Maksat gezmek, değişik yerler görmekti. Hadi şimdi git bakalım ..Halam var, hastalıklar var, sıcaklara tahammülsüzlük var, var da var. Buna da şükürler olsun Allah dert keder vermesin sıcakları da atlatırız

Şimdi... Tatil yapanlara, Allah sindirsin, bol bol gezin tadını çıkarın. Gidebilecekken hiçbir şeyi ertelemeyin,bahane etmeyin, gidin.
 
sormıcan yeşilim finikeyi bende seyrettim,aslında boğazıma düşkün biri değilim ama ne güzel şiş kebab yapıyordu adam.mangaldan alıp tabağa lavaşla sıyırması....! yahu yok böyle bişi sanki kokusunu bile hissettim.utandım kendimden,ömrümde et yememiş gibi adamın üstüne gectim isterimde isterim.sözünü aldım eğerki olurya yolumuz oralara düşerse yedircekmiş bana.tabii ben unuttum bile ama sana bi uğrayım dedim baktım sende bahsedince,nedense yazayım dedim.
ne sıcak oralar değilmi antalya yanıyordur.oysa bizim buralar bulutlu,bir o kadarda serin rüzgar.sanıyorum heryer böyle.buda işimize geliyor gibi tatil felan aklımıza gelmiyor.iyi değilmi ?
sevgiyle kal.
 
Ne mutlu püfür püfür bir yerdesiniz tabi ki tatile ihtiyaç yok sevgili İrna..Hele bu gün iyice kaynıyor burası. Balkona çıkmak istedim ne mümkün fırın gibi... Yaladı geçti o pis, sıcak rüzgâr

Eşim bu gün bir kaç günlüğüne bir arkadaşına gitti biraz moral, biraz tatil. Ameliyattan sonra zor toparlandı zaten ... Kısa ama güzel bir tatil yapması iyi gelecek ona.....Umarım.

Ben halamla beraberim. O uyuyunca, bir iki saatliğine denize gidip geliyorum yetiyor bana.

Eve geliyorum, TV yi açıyorum içler acısı haberler. Nedir bu Türkiye’nin başındaki belâlar anlaşılır gibi değil.
Ergenekon soruşturması, kene vakaları, sınırda soğuk savaş, gün yüzüne çıkamayan cinayetler, pahalılık, yoksulluk, işsizlik, birçok şehit, hırsızlık, tecavüz, ahlâksızlık diz boyu

Paylaşılamayan canım memleketim üzerinde ne oyunlar dönen, çözülemeyen birçok sorun...

Hâl böyle olunca gel bu memlekette çocuk yetiştir. İstediğin gibi uğraş, istediğin hiçbir şey olmasın
Yazık, yazık şu canım memlekete çok yazık.... Maalesef hiçbir şey yapamamak, insanın içini acıtıyor.

Üçüncü, dördüncü, hatta beşinci sınıf o görgüsüz, turistler memleketimizde kral gibi yaşasın, benim halkım şöyle ağız tadıyla bir tatil yapamasın ayıp be ayıp.
O canım tatil köylerine uzaktan bakmakla yetinen, halkım saf temiz halkım.
Biraz daha bilinçlense, bilinçlendirilse...

Yoksulluğun kader olmadığını bir kavrayabilse...:uhm:
 
geçen yaz bir tatil köyünde kalmıştım. inanır mısın, orada çalışan biriyle konuştuğumda şöyle bir şey söyledi. israilli bir grup turist gelmişti. 5 yıldızlı bir tatil köyü. ve 1 haftalığına verilen para, herşey dahil 450 dolar ve buna uçak parasıda dahil... inanılmaz bir ayıp bence..............
 
ablacım pazar günlerini bende hiç sevmem sıkıcı oluyor her nedense dün bizim burada yoncalı kaplıcaları vardır oraya gittik pikniğe ablam gillerde geldiler.Orada buluştuk kızımada kavuştum hamamlarına girdik güzel gecti günümüz. Antalyanın ne sıcak oluşunu bilirim bizim buraların iklimi çok güzel yazın balkonlarımızdan içeri girmiyoruz. Sabah kahvaltıya bir cıktıkmı gece 12 de giriyoruz birde komşuluğumuz çok güzel hergün birinin balkonunda oturuyoruz.Denizi sevmiyorum çok sıcak oluyor birde nemli hava tıkıyor beni nefes almıyorum nedendir bilmem kac gün kalırsam kalayım uyku uyuyamadan evime geliyorum ama evime geldiğimde hiç uyanmadan sabahı ediyorum onun için denize gitmekten gitmemeyi tercih ediyorum. Ben daha çok doğa aşığıyım yeşillik,sessizlik herşeyden uzak doğayla başbaşa kaplıcalarımız var dedim ya işte onların bir tanesini çok severim sesiz,sakin çok güzeldir her sene oraya giderim.Ama bu sene gidemiyorum düğün yaptık.Borçlarımız var eşimi zorlamak istemedim. İnşallah seneye nasip olursa giderim artık.öpüyorum ablacımmm.
 
Halam hiç anlatmaz eskileri babaannemden duyduklarını babam iletir bize ..Halam çok küçükken savaş çıkıyor
Efelerin yardımıyla tüm halk dağlara çıkıyorlar. Aç, susuz yollarda düşman artlarında..Kaç babam kaç

Mola verdikleri bir yerde, halam elindeki çubukla çukur kazıyor , maksat oyun olsun küçük ya, yapma kızım dedilerse de inatla kazıyor ve derinlerde su buluyor. Herkes sevinip dualar ediyor, o küçük kıza

O küçük kız şimdi 95 yaşı bitirdi. Sanırım o duaların karşılığında hastalıksız, huzurlu bir hayat yaşıyor.
Maşallah turp gibi ihtiyarlığından başka hiçbir şeyi yok az görüyor, az duyuyor...

Geçenlerde “ Harp zamanı ne güzel su bulmuş, hayır duaları almışsın ” dedim. Aman demeseydim ..
“ Neeee! Harp mı, su mu bulmuşum.“ Sen oldum olası beni yaşlı, hatırlamaz sanırsın ona yanarım ” demez mi

Eeeeee olacak o kadar. Şimdi yaşlılıktan hatırlamıyor “ daha gençken de itiraz ediyordun “ diyemezsin halama değimli ??

Öylece kızgın baktı bana “ elin nasıl oldu, saat kaç ”

“ .................”

“ Duymuyorum “

“ Bak yaşım kaç, bende duymuyorum artık Allah sana sağlıklı ömürler versin, bana da sabırlar canım halacığım ” diyorum ama duymuyor.
 
Ablacığım canım çok sıkkın dünkü şehit haberinden sonra cevabları yeni okudum elim nete gitmedi desem inanırmısınız.Ne yazacağımı bilemiyorum kafamdan çok şeyler yazmak geçiyor ama uygun olmuyor herkes çok üzgün sevgilerimi yolluyorum :1hug:
 
ablacımmmmmmm.Abonen oldum artık hergün girip bakıyorum ne yazmışsınnnnn.......


Fato 34, Ank06..sizlerin uğramanız yeter teşekkürler canlarım
 
Yeşilim ablacım,iyi akşamlar...bu sıcaklarda ne yapılırki.. en iyisi evde oturmak...
sana bir sır vereyimmi...Yarın evlilik yıldönümümüz...coksekeriremsu
şu ana kadar eşimde ve bende tık yok,eskiden günler öncesinden başlardı heyecanımız...
nasıl tık olsunki ,, şu saat oldu aşkım halen çalışıyor...senağlama,Sağolsunlar Avrupadan tatile gelen misafirlerimizin biri geliyor diğeri gidiyor bu sabah gelinimizi ve yiğenimi Manavgata yolcu ettik.. perşembe günü yine Avrupadan gelecek olan büyük yiğenimi erteledik.çünkü bir aksilik çıkmazsa,,çokkkk görmeyi istediğim güzel memleketini yani İzmiri görmeye gideceğim.. çok sevdiğimiz bir arkadaşımızın kızı evleniyor eşim izin alamadığı için ben gidiyorum.. banada bir değişiklik olucak..ablacım durum bundan ibaret..bakalım yarın neler olucak...eğer bir güzellik olursa buradan paylaşırım ama olaki eşim hatırlamasın bak sen o zaman klava:ben ona ne yapıyorum,,,,,,,şaka bir yana.. galiba yıllık izininide kullanamayacak eşim, bu meslek böyle ,içinde olmayınca anlaşılmıyor bir bilinse aslında ne çok zorlukları var... bu saatlere kadar çalışan kocışkoma ben nasıl kıyayım değilmi..


yazılarına bayılıyorum.. unutmadan kızınızıda Allah kavuştursun yuvasında ömüür boyu mutlu olsun.. :teselli:
ablacım seni öpüyorum....Şeniz
 
Dağ çiçeğim bende senin yazdıklarına bayılıyorum, uğrayanlar o kadar içten ki canlarım benim, gülümsememe sebep oluyorsunuz ne mutlu bana..
İzmire gidiyormuşsun çok sevindim Allah sindirsin, gez dön tatlım. Sonra da anlatırsın söz mü?

Hepimiz sağlık, huzur, mutluluk ve bolluk içinde yaşayalım.

Sizi seviyorum
 
Bu gün bir arkadaşımla iki saatliğine denize gittik “ İşte bu huzurdur. Ne anlattıysam biliyorum ki huzur verecek, moral aşılayacaksın şu deniz kenarında, seninle bulduğum huzur bir başka” dedi. Çok gururlandım paylaşmak istedim

Benim derdim yok mu ? Vaaar ben anlatınca da o bana huzur verecek biliyorum..Söyledim canım arkadaşıma tabi ki.

Bazı insanlar vardır, neşeli, hoşgörülü, pozitif düşünen sizinle üzülen, kederlerinizi paylaşan ve o pozitif düşünceleri size yansıtan severim böyle insanları... doğru insanlardır onlar ..

Bir de gamsızlar vardır, oturur ayak ayak üstüne atar, yakar sigarasını ..Ne anlatsanız “ Boş ver, hayata bir kez geliyoruz koy ver gitsin “ demelerine şaşar şaşar bakarım, nasıl öyle olabiliyorlar
Yoksa öyle olmak isteriz de olamayınca kızar, sevmez miyiz ?...Anlamadım gitti ..Ama yok ya! ben öyle olamayanlardanım.

Gamsızlarla beraber olanlara da üzülürüm. Bana ne aslında.... Bana ne olamıyor ben de.... İsteğim, herkes kafa dengini bulsun, etrafı, çoluk çocuk, ailesine huzur yansıtsın.
 
keşke sizinle bir sahil sefasıda ben yapabilsem,şöyle konuşsam,konuştukça açılsam,açıldıkca rahatlasam..inşallah birgün olur...hayat süprizlerle dolu yani olmaz olmaz dememek lazım....
ah ablacım ahhh bende gamsız değilim onun için herşeyi kafama takıyorum ya...etrafımda görüyorum amannn boşver diyenleri,nasıl boşvereyim,nasıl düşünmeyeyim,belki kendimin değil sıkıntı,samimi bir arkadaşımın ama ben ona bile canımı sıkarım...boşvermişlik bana göre değil...bazen diyorum gamsız olsaydım,daha mı güzel olurdu diye ama yok o kadar sorumsuz olamam ya...bende sizdenim...öpüyorum çok...
sevgiler....
 
Sevgili Songül ..İnşallah bir gün bir yerlerde canım, İnşallah...Sen kendini bilen insansın böyle kal .Sevgiyle kal, sana kucak dolusu sevgiler..



Eşim, kısa üç günlük tatilinden döndü ona iyi gelmiş belli ..Yanmış, sağlıklı gözüküyor
Bu gün doğum günü tebrikleştik, öpüştük, koklaştık ..Allah başımızdan eksik etmesin Daha nice yıllara, sağlık ve huzurla İnşallah...


Bügün madamın telefondaki aşırı heyecanla, beni göklere çıkarması üzerine aklıma geldi
Bu yazımı daha önce okumuşsunuzdur olsun

En olmak daima ürkütmüştür beni.
En olmak, neye göre, kime göre çocukluğumdan kalma anılarından hatırlarımda:

Madam, "Hadi kızım, şu balede öğrendiklerini bize de göstersene.."
Teyze komşular gelmiş, yanında çocukları yani arkadaşlarım. Evcilik oynayacağız. Hadi sözü üzerine ilişirler annelerinin yanına, zorla beni seyredecekler.
Göz ucuyla bakıyorum arkadaşlara. Gözler kısılmış, suratlar asılmış, sorarız biz sana gibilerden.. Teyzeler sırıtarak, hadi ama diyorlar,.Yapmıyorum, kızıyor teyzeler kızsınlar, o ne öyle.

Bir gün yine.."Hadi kızım, sana öğrettiğim o Fransızca masalı anlat teyzelere." Kısılan,gözler asılan suratlar ve anlatmıyorum.
İyice çime kapanıyorum. Çocukluğumdaki annemin konuştuğu tüm lisanları biliyor, anlıyor ama hiç konuşamıyordum.

Çok duygusaldım, beni hiç anlamadı. Şimdi madama, keşke öyle davranmasaydın diyorum. "Benim hoşuma gidiyordu" diyor. Ama benim hoşuma gitmiyordu.Bana önceden sormalıydın.
Kendi beğendiklerin sana göre "Enlerdi" belki herkese göre değil ...Bırak onlar keşfetsin

Okulda da öyle değil mi .Sınıfta "En "isen, istemez, sevmezdi arkadaşların, belli de ederlerdi, Şimşekler üzerindedir daima.
En olmak, kime göre, neye göre.. Çok saçma bulurum..

En isen eğer, ya yüzsüzce savaşırsın... Ya kabuğuna çekilirsin... Ya da hoş görü ile zamana bırakırsın ....
 
Lavanta ...Hayatımın kokusu, vazgeçemediğim ...Eğer evimden başka bir yerde yatıyorsam, tülbent imi yastığın üzerine serer, lavantayı boca eder, mis gibi uyurum...Nerede olursam olayım

Çocukluğumda büyüklerimin, yaşıtlarımın, herkesin lavanta kokması tesadüf olamazdı ..Alışkanlık, benimsemek, o mis kokuyu

Eskiden yumuşatıcılar yoktu ama hatırlıyorum, ütü yapılırken mutlaka lavanta kolonyası serpilirdi iç çamaşırlarına, yastık kılıflarına, çarşaflara, havlulara...Bol bol ...O doldurma lavanta kolonya imiş, daha ucuz ama keskin kalıcı.... Rebul kendimize kullandığımız... Dolap ve çekmecelerde lavanta çiçeği kurusu torbalarda onlarcası...Hâl böyle olunca o alışkanlık devam ediyor.

Hasta ziyaretine gelen, limon kolonyası getirdiyse lavanta ile değiştiririm.

Yıllar önce burada keşfettiğim Sabri Tuncay kolonyacısından da şişe şişe doldurtur alışkanlıklarıma devam ederim. Birde spreyli dolduruyor adamcağız bana gittiğim her yerde sıkıyorum .....Vazgeçemediğim...

Madama hatırlattım o eski günleri bir yandan da kolonya veriyorum “ Aman aman ben sevmem, yaşlı kokusu " demez mi ?

“ Aaaa nerden çıktı o, bana mis kokulu kızım diyorsun.”

“ Bilmiyorum bana da çok eskileri hatırlatıyor, belki ondan hiç kullanamıyorum ”

“ Kullan madam, kullan. Eskileri, özünü hatırlamak iyidir ”

“ Yok ben almayayım ”

“ Sen bilirsin ” Ben sürüp bir de “ Ohhhh ! mis gibi ” diyorum....

Hayırlı Cumalar, iyi günler hepimize
 
Bu yazıyı okuyunca,Buket Uzuner'e ait İstanbullular isimli kitabı okuduğumda hissetiklerimi hissettim..
O kitapta da sayfalar sanki lavanta kolonyası kokuyordu,Rebul..
Şimdi sanki evinize misafir olmuşum da bir avuç lavanta kolonyası ikram etmişsiniz hissine kapıldım,ohhh mis gibi..
Ellerinize sağlık..
 
Son düzenleme:
Prometeus, teşekkür ederim.Bir gelişinde buluşursak o kokuyu daha iyi hissedersin umarım ..
O romanı mutlaka alıp okuyacağım ve sana okuduğumu söyleyeceğim beğenirim inşallah
lavanta varsa :):) ohhh mis gibi.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…