- 2 Nisan 2012
- 7.893
- 4.823
- 248
- Konu Sahibi kupakizi79
-
- #61
açıkcası senin de aklın karışık,duyguların karışık gibi geliyor bana.ya herkes kendince yargılamış, şöyle olsaymış falan demiş de,
olay bir kavuşamama veya özleme, görüşmek isteme olayı değil...
geçmişle ilgili yaşanılanları yazdım, çünkü bana acı vermişti herşey...
en ufak bir ah keşkem yok benim geçmişe dair...
ben sadece aklıma geliyor olmasından rahatsızım... beilmem belki bunu yaşamış ve psikoloğa giderek atlatmış biri vardır diye düşündüm...
ben ah vah yapmıyorum durumuma, rahatsızım ve çare arıyorum...
bakıyorum da eşimi aldatıyormuşum gibi yotum yapanlar olmuş... öyle birşey olsa zaten buralarda duyurmam değil mi? ben sadece çare arıyorum. belli ben inkar etsem de aklım biyerde takılmış, bilinç altı, rüya olarak çıkıyor karşıma... bunlar benim için rüya değil, kabus oluyor. beni rahatsız ediyor ve kurtulmak istiyorum....
okuduklarınızı başka şekilde yorumlayıp tepki vermek kolay değil mi?
sizinki zaten bitmiş:) kimse 6 seneyi de bir ayda unutmaz:) en azından ara ara hatırlar ama eninde sonunda geçiyor konu sahibi fazla derin yaşamış...Bende biraz gariplik mi var nedir anlamadimsiz soruyosunuzya nasil unutacam bana cok ucuk geliyo yani bende 6 sene ciktim bi adamla deli gibide asiktim sonra ayrildik 1 ay felan gecmedi sanirim unuttum hatta sonra ben bununla nasil beraber olmusum onca sene dedim kendi kendime..nasil unutulmuyo bende bunu bilmiyorum
yorumuna bayıldım.bazı yaraların küllenmediğine şahit oldum
ama bunun nedeni
ZAMANIN İLAÇ OLAMAMASI DEĞİL
ilaç alıp iyileşmek istememek
hayatımızda bazı insanları bazı yerlere koyarız
ve ne depremler yaşarsak yaşayalım
o yerin ona ait kalmasını isteriz
senin durumunda bu
insan ancak YARIM KALMIŞLIKLARINA YAŞANMAMIŞLIKLARINA BU DENLİ BAĞLANABİLİR
çünki:
o anılara herşeyi yükleriz
onun gibi bakan onun gibi gülen onun kadar mükemmel kimse yok deriz
halbuki
hayalimizdeki mükemmeli işlemişizdir
yaşanmayanlarımıza
DAVAULUN SESİ misali
bu denli uzak bu denli imkansız olduğu için
bu kadar hoş görünür
ama emin ol
yaşamış olsaydın
şuan tüm mükemmel özellikleri sığdırdığın o insanın
aslında sıradan olduğunu anlardın
şimde sana ne söylense boş
çünki sen SÜPERMAN inin pelerinini çıkartmasına hiçbirzaman müsade etmeyeceksin
elinden gelen tek bir şey var
o da bu düşüncelerini evliliğine yansıtma
kimbilir
belki senin eşin de
birilerinin
SÜPERMAN İ olmuştur
kavuşalamayan işte böyle birşeydir
KAÇAN BALIKTIR HERZAMAN GÖZE BÜYÜK GÖRÜNEN
Şimdi doğru mu anladım, beşik kertmesi olan biri 3. evliliğini yapıyor?
Kertmeye lafım yok, olabilir.
O kişiyle sevmeden nişanlanması? olamaz.
Arada sizle devam etmesi? olamaz.
Onunla evlenmesi? olur, nişanlılarsa evlenirler tabi.
Ayrıldıktan sonra başkasıyla evlenme hazırlığı yaparken size umut vermesi? olamaz
"başka biriyle evleneceğim, biliyorsun. beni bu kadar severken buna nasıl bu kadar uzak durabiliyorsun?"
ne demek bu? bir açıklar mısınız? "Ben seninle evlenmeyeceğim ama neden yanımda değilsin?"
Sen de benim seni sevdiğim kadar sevsen, yanımda olurdun demek yerine, düğününde kendinizi öldürmeyi düşünürseniz, o yaptığınız şey sorumluluklarına saygı olmuyor, kendi karakterinizi ona o kadar uyumlu hale getirmiş oluyorsunuz ki, elinin altında devamlı manipüle edilebilir hale geliyorsunuz.
"şimdi sana herşey toz pembe geliyordur. ama o seni benim kadar tanıyamaz, bilemez. o aldanıyor sadece, bilmiyor."
ona ne hakkaten? Kim ki? Siz yerine her zaman başkasını tercih etmiş biri.
Unutamamanızı tabi ki anlarım, geçmişi iyiymiş gibi hatırlama çabanızı da ama buna kader falan demeyin lütfen, ilk ayrılığınızda herşeye yeni baştan başlasaydınız bugün arada rüyalarınıza girecek bir insan olmayacaktı büyük ihtimalle. İlk aşk diye sorulduğunda ancak anlatırdınız. Şimdiden sonra da yaparsınız, bütün detayları gözünün önüne getirip, şimdiki aklınızla araya kendi duygularınızı koymadan bir daha düşünün, böyle bir adamla hayallerinizi falan gerçekleştiremezdiniz, onun hayallerinde figüran olurdunuz sadece.
kızlar yazdığınız herşeye katılıyorum. evet istese evlenmez benimle olurdu, sonra da beni boşar başkasını alırdı. çok şükür olmamış, çok şükür karşıma eşim çıkmış, çok şükür mutluyum...
tek bir ortak arkadaş bile bırakmadım bu insanla. ben bu kadar çabalarken, neden neden? kendime de kızıyorum
Eşinizle hersey yolunda gibi anlatmissiniz ama tatmin olmadım. Bu kadar mutlu ve hayalleri gerçekleşen bir evlilikte eski sevgili akla gelmez. O halde siz öyle olduğunu zannediyorsunuz fakat evliliginiz normal değil bence.kimse yıllarca eski aşkını düşünüp yanıp kocasıyla mutlu olmaz.kusura bakmayın. Adamida gözünüzde çok buyutmussunuz sizide bırakıp başkasıyla evlenmiş olacak olan, bir çapkindan başka bişey degil
sorun neden olmadı vs değil. bitti gitti sonuçta... geçmişi ecet unutmalıyım, bunu da biliyorum ve çok istiyorum ama sıkışıyorum bazen... deneyimleyen varsa yardım istiyorum sadece
Yazım biraz uzun olucak, okumak için sabır gösterenlere şimdiden teşekkürler...
36 Yaşındayım, 6,5 yıllık evliyim ve şuan bir bebeğe aile olabilmek için başvurumuzu yapmış durumdayız... Eşimi çok seviyorum, mutluyuz, mutluyum... oturmuş bir ilişkimiz var, hayatta kurduğumuz hayalleri tek tek gerçekleştiriyoruz.
ama kimselere anlatamadığım çok eski bir yaram var. kapanmıyor.
henüz 18 yaşındaydım onunla tanıştığımızda. 6 sene boyunca oldukça inişli çıkışlı bir ilişki yaşadık. ne onunla kalmama izin verdi ne de ondan gitmeme. Herşeyi onunla yaşadım, aşkı, tutkuyu, kıskançlığı, cinselliği, arkadaşlığı, doatluğu, eğlenmeyi, üzülmeyi, yaşamayı, ölmeyi istemeyi, terkedilmeyi, tekrar kavuşmayı, tekrar ayrılmayı, güçlü olmayı, güçsüz kalmayı, direnmeyi... hani böyle kitaplarda okunan, filmlerde izlenen birşey gibiydi ilişkimiz, bazen masal, bazen kabus....
daha ilk başlarda bana demişti ki; hayat yarınlarla bize ne yaşatır bilinmez; beraber oluruz-ayrılırız, ayrı insanlarla beraber oluruz belki... belki yıllar olur, görüşemeyiz. ama şunun bil, elim her zaman arkanda olacak. ne zaman ihtiyacın olsa araman yeter...
sonraki yıllarda çok deneyimledim bunu. çok ayrıldık. çünkü başkası ile nişanlıydı, taa çocukluktan gelen bir söz nedeniyle. bir koptuk, bir kavuştuk bu yüzden. öyle zamanlar oldu ki, aylarca görüşmedik, ama ne zaman ona ihtiyacım olsa aradı beni, sadece iyi misin demek için ve ben iyi oldum.
onun hayatında olanlara hep saygı gösterdim, verdiği sözzlere, sorumluluklara. isyan etmedim hiç. sadece bir gün bana "başka biriyle evleneceğim, biliyorsun. beni bu kadar severken buna nasıl bu kadar uzak durabiliyorsun" dedi. ağladım bir süre, sonra dedim ki ona "Ne istiyorum biliyor musun? Evlendiğin gün gelip düğününde kendimi öldürmeyi... o gece ona neler yapacağını bilerek yaşamak sanki imkansız..."
herşeye yeniden başlayabileceği bir hayatı olsa yanındaki tek kişi ben olacaktım, yıllarca söyledi bunu bana. ama öyle anlar oldu ki, dayanamadım, kalamdım yanında, kaçtım ondan. her defasında buldu beni, toparlamaya çalıştığım kendimi gelişi ile hep bambaşka biri yaptı.
sonra evlendi... öldürmedim kendimi... ailem ilaçlarla uyuttu 1 hafta -10 gün boyunca, uyandığımda sersem gibiydim... ama yaşadım...
evlendiğinde de girmek istedi hayatıma, izin vermemek için direndikçe her yerde çıktı karşıma, planlı değil tesadüflerle buluştuk her seferinde. olmadık yerlerde bir bakışı yakaldı bazen beni...
ve bu arada eşimle tanıştım, beraberliğimiz başladı. onunla bunu konuşurken bana dedi ki "şimdi sana herşey toz pembe geliyordur. ama o seni benim kadar tanıyamaz, bilemez. o aldanıyor sadece, bilmiyor." döndüm arkamı çıktım...
yıllar geçti görüşmeden, telefonumu değiştirdim, evi taşıdık. iş değiştirdim. izlerimi sildim, izini de kaybettim. Yıllar sonra bir gün yolda karşılaştık. bir fincan kahve içtik. boşanmıştı, ama yeniden evlenme hazırlığındaydı. o an neler hissettim bilmiyorum... "bekliyor olsam bir şansım olur muydu" diye sordum. "Biliyorsun" dedi, olurdu...
son görüşmemiz bu oldu...
sonrasında ben de evlendim, hatta şehirden de taşındım. yepyeni bir hayata başladım.
hayat bana inat sanki karşıma onu çıkarmaya devam ediyor. mesela instagramda bir anneyi takip etmeye başladım. iki çocuğu vardı ve bebeklere yönelik bir ürün üretiyordu, bir yandan da çocuklarının neşeli resim ve fotolarını paylaşıyordu. aylarca takip ettim. birgün instagramı açtığımda bir aile tablosu vardı karşımda, iki çocuğu ile gülümseyen o anne ve yanında eşi, çocukların babası o... bu arada bu kişinin üçüncü eşi olduğunu da öğrendim...
kader diyorum bir yandan, ondan koparmıyor beni... ama kendime ait bir hayatım da var artık... yıllar geçti üstünden diyorum. mutluyum diyorum.
yine de an oluyor rüyalarımda görüyorum, bazen olmadık bir anda, ufacık birşeyle onu hatırlıyorum. ve bundan çok, gerçekten çok yoruldum. düşünmemek için elimden geleni yapıyorum, olmuyor... çıkamıyorum işin içinden. bazen onu rüyamda görmeyeyim diye uyumuyorum bile... geçmiyor ama işte...
bunu yaşayan ve atlatan var mı? ne olur yargılamadan sadece yardım edin...
Yazım biraz uzun olucak, okumak için sabır gösterenlere şimdiden teşekkürler...
36 Yaşındayım, 6,5 yıllık evliyim ve şuan bir bebeğe aile olabilmek için başvurumuzu yapmış durumdayız... Eşimi çok seviyorum, mutluyuz, mutluyum... oturmuş bir ilişkimiz var, hayatta kurduğumuz hayalleri tek tek gerçekleştiriyoruz.
ama kimselere anlatamadığım çok eski bir yaram var. kapanmıyor.
henüz 18 yaşındaydım onunla tanıştığımızda. 6 sene boyunca oldukça inişli çıkışlı bir ilişki yaşadık. ne onunla kalmama izin verdi ne de ondan gitmeme. Herşeyi onunla yaşadım, aşkı, tutkuyu, kıskançlığı, cinselliği, arkadaşlığı, doatluğu, eğlenmeyi, üzülmeyi, yaşamayı, ölmeyi istemeyi, terkedilmeyi, tekrar kavuşmayı, tekrar ayrılmayı, güçlü olmayı, güçsüz kalmayı, direnmeyi... hani böyle kitaplarda okunan, filmlerde izlenen birşey gibiydi ilişkimiz, bazen masal, bazen kabus....
daha ilk başlarda bana demişti ki; hayat yarınlarla bize ne yaşatır bilinmez; beraber oluruz-ayrılırız, ayrı insanlarla beraber oluruz belki... belki yıllar olur, görüşemeyiz. ama şunun bil, elim her zaman arkanda olacak. ne zaman ihtiyacın olsa araman yeter...
sonraki yıllarda çok deneyimledim bunu. çok ayrıldık. çünkü başkası ile nişanlıydı, taa çocukluktan gelen bir söz nedeniyle. bir koptuk, bir kavuştuk bu yüzden. öyle zamanlar oldu ki, aylarca görüşmedik, ama ne zaman ona ihtiyacım olsa aradı beni, sadece iyi misin demek için ve ben iyi oldum.
onun hayatında olanlara hep saygı gösterdim, verdiği sözzlere, sorumluluklara. isyan etmedim hiç. sadece bir gün bana "başka biriyle evleneceğim, biliyorsun. beni bu kadar severken buna nasıl bu kadar uzak durabiliyorsun" dedi. ağladım bir süre, sonra dedim ki ona "Ne istiyorum biliyor musun? Evlendiğin gün gelip düğününde kendimi öldürmeyi... o gece ona neler yapacağını bilerek yaşamak sanki imkansız..."
herşeye yeniden başlayabileceği bir hayatı olsa yanındaki tek kişi ben olacaktım, yıllarca söyledi bunu bana. ama öyle anlar oldu ki, dayanamadım, kalamdım yanında, kaçtım ondan. her defasında buldu beni, toparlamaya çalıştığım kendimi gelişi ile hep bambaşka biri yaptı.
sonra evlendi... öldürmedim kendimi... ailem ilaçlarla uyuttu 1 hafta -10 gün boyunca, uyandığımda sersem gibiydim... ama yaşadım...
evlendiğinde de girmek istedi hayatıma, izin vermemek için direndikçe her yerde çıktı karşıma, planlı değil tesadüflerle buluştuk her seferinde. olmadık yerlerde bir bakışı yakaldı bazen beni...
ve bu arada eşimle tanıştım, beraberliğimiz başladı. onunla bunu konuşurken bana dedi ki "şimdi sana herşey toz pembe geliyordur. ama o seni benim kadar tanıyamaz, bilemez. o aldanıyor sadece, bilmiyor." döndüm arkamı çıktım...
yıllar geçti görüşmeden, telefonumu değiştirdim, evi taşıdık. iş değiştirdim. izlerimi sildim, izini de kaybettim. Yıllar sonra bir gün yolda karşılaştık. bir fincan kahve içtik. boşanmıştı, ama yeniden evlenme hazırlığındaydı. o an neler hissettim bilmiyorum... "bekliyor olsam bir şansım olur muydu" diye sordum. "Biliyorsun" dedi, olurdu...
son görüşmemiz bu oldu...
sonrasında ben de evlendim, hatta şehirden de taşındım. yepyeni bir hayata başladım.
hayat bana inat sanki karşıma onu çıkarmaya devam ediyor. mesela instagramda bir anneyi takip etmeye başladım. iki çocuğu vardı ve bebeklere yönelik bir ürün üretiyordu, bir yandan da çocuklarının neşeli resim ve fotolarını paylaşıyordu. aylarca takip ettim. birgün instagramı açtığımda bir aile tablosu vardı karşımda, iki çocuğu ile gülümseyen o anne ve yanında eşi, çocukların babası o... bu arada bu kişinin üçüncü eşi olduğunu da öğrendim...
kader diyorum bir yandan, ondan koparmıyor beni... ama kendime ait bir hayatım da var artık... yıllar geçti üstünden diyorum. mutluyum diyorum.
yine de an oluyor rüyalarımda görüyorum, bazen olmadık bir anda, ufacık birşeyle onu hatırlıyorum. ve bundan çok, gerçekten çok yoruldum. düşünmemek için elimden geleni yapıyorum, olmuyor... çıkamıyorum işin içinden. bazen onu rüyamda görmeyeyim diye uyumuyorum bile... geçmiyor ama işte...
bunu yaşayan ve atlatan var mı? ne olur yargılamadan sadece yardım edin...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?