Benim babam da bedensel olarak yorulduğu bir işte çalışıyor, yorgun argın eve geliyor. Ama hatırlıyorum, çocukken hep ilgilenirdi. Zaman içinde güzel bir bağımız oldu.
Komşu gibi davranan babaları anlamıyorum, anlamayacağim. Benim bir sürü arkadaşım var , sadece annesiyle bir ilişkisi olan. Baba onlar için öylesine, evde bir figür. Bazılarında bir otorite.
Karşılıklı konuşmuştuklari yok, ortak bir anıları yok... Böyle şeyler küçükken yakalanır bence. Zaten çocuk dediğin 7 yaşına kadar senin. O saatten sonra öğretmeni , arkadaşı vs vs senden kıymetli olacak, onların sözleri dinlenecek. Hele 12de ergenlik başladığında ara ki bulasin beraber vakit geçirecek çocuğu.
Bence bu günleri iyi değerlendirmek lazım.
Ama bunun yolu işten gelip yorgun argın uyuyan adamı kavga ile uyandırmak değil.
Akşam vakti bırakın dinlensin. Zaten iki saat uyuyup geri uyaniyormus. O zaman bir oyun kurup çağırabilirsiniz.
Mesela evde carsaftan sopadan bir çadır yapin beraber. O bir saat sizin uykudan önce zaman geçirme saatinin olsun o çadırda. Oyun kurun, evcilik oynayın, doktorculuk oynayıp oyuncak ayıyı muayene edin, çocuk şarkısı söyleyin,masal falan okuyun...
Sadece bir saat bile olsa bu kaliteli bir zaman dilimi olur, çocukluk günlerini hatırlanınca bu yuva sıcaklığıni anımsar.