ama ben öyle dert anlatan biri değilim ki
bunu belkide gerçek hayatta sizin kadar bilen yoktur
anlatabilsem zaten başta eşimle olan sıkıntı mı anlatırım
ama normal konuşmada diyelim 5 kez konuştuk 4 de ne yapıyorsun diyor ee insanım ne anlatayım ders çalışıyorum diyorum bu bir serzeniş değil ki ne yaptığı mi söylüyorum ama o direk hazır cevabı söylüyor sen istedin sen seçtin
babam bana o fabrika da hakkımla gireyim dediğim için kızgın sanki yanlarında olmayı istemediği mi düşündü galiba ama öyle değildi ben torpille felan girmek istemedim
o yüzden her defasında bunu söylerek belkide kızgınlığını belirtiyor
çünkü benim eşimin memleketinde zorunlu görevim var
terör bölgesi bu yüzden korkuyor
galiba oda kırgınlığını böyle çıkarıyor benden
Belirttigim gibi nedenini bilmiyorum, ihtimaller üzerine yazdım.
Dediginiz gibi kızgınlıgını çıkarmanın yanı sıra "Sen seçtin, mutluysan şikayet etme ya da sorunlarını kökten çöz" mesajı vermek istiyordur belki?..
Sizin şimdiye kadar yazdıklarınızdan anladıgım kadarıyla aileniz sizi seviyor ve onlar için gerçekten degerlisiniz. Bence kendiniz için bir karar verip onların da destegiyle bu süreci atlatabilirsiniz.
Kendi hayatıma dair pek yazmak istemiyordum ama konunuzda fazlasıyla bahsettim zaten.
Babam sevgisini pek gösteremez, sert biridir ancak karşısındaki insanları da aşagılamaz, incitmez. Çocukken hasta oldugumda kızardı, ateşler içinde yatsam da tutamazdı kendisini. Sanki virüsün tüm sorumlusu benmişim gibi...
Önceleri ergen düşüncelerle üzülürdüm tabii :) Zamanla anladım ki onun sevgisini gösterme biçimi buydu. Ben de hem kendi davranıslarım hem de onun davranıslarını düzeltmek icin cabaladım.
Ama bi noktada hak veriyordum, kendime dikkat etsem hasta olmazdım, onları bu sekilde hem yormaya hem de üzmeye hakkım yoktu, kendi dikkatsizligimi onlara ödetmemeliydim.
Sonra zamanla sorunları paylasmamaya basladım, kendim çözdüm, kritik konuları paylastım ancak çok zorlanmadıkca basit buldugum seyleri onlara belli etmedim, hasta da olsam mızmızlık yapmadım vs.
Bugun baktıgımda biraz daha tuttugunu koparan, ilk ruzgarda savrulmayan, sorunlarıyla başa çıkan -en azından ugrasan- biri olma yolundaysam o zamanlar babamın kızmasının bana kattıgı olumlu şeylerin de etkisi vardır.
Keşke duygusal ilişkileri, insanların bencilliklerini normal karşılamamayı da ögretmiş olsalardı... İster küçük olun, ister yetişkin aslında farketmiyor büyüklü küçüklü her konuda bir şekilde üzülüyor insan ve sonrasında daha güçlü oluyor.
Yeter ki kararlarınızı zaaflarınıza göre vermeyin, mantıktan sapmayın.