- 14 Mayıs 2010
- 16.477
- 22.430
- 598
Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.
Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.
wlla canm ben syle dusunuyorum ben bızda tek basıma oldugum ıcın cocuk falan yok o yuzden esımden cok ılgı beklıyorum gıbıme gelıyo ewe gec gelıyo annesıne ugruyo falan takıyorum ona... ıcımden dıyorumkı rabbım bı ewlat versın o zaman ona bu kadr ıhtyacım olmucak.. yanı yanls nlasılmasn bu kadr beklentım olmucak herseyde ewladmla ugrasım yeter cnku onuda bunaltmamıs olruum o zaman o frsat yakalasın brkte bseyler yapmk ıcın o zaman tam bı aıle olrz bu sıkntılarda azalr dıye dsnuyorum hayrlısı bakalm rabbım nasp ederse tabıkı.....
ramazanda her ne kadar isteseniz de tam anlamıyla bir düzen oluşmaz. bende ramazanda 2-3 senedir gece oturup sabah 6 da yatan öğlen 2-3 gibi kalkan biriydim. bu sene sahuru yaptığım gibi yatıyorum. biraz da insan bünyesinde var uyuyup uyuyamamak. en azından bu konuda eşinizi rahat bırakın çünkü insan vücudu bu ayda ne yapacağını şaşırıyor. biraz müsamaha gösterebilirsiniz eşinizemerhabalar. Lütfen bana bir akıl verin. Eşimin işi internet üzerinde. Bir ofisi var kendinin, gider orada akşam 6:30’ a kadar çalışır. Ramazan da ise oruç tuttuğu için geceleri oturup gündüz yatmayı, ikindin vakitlerinde de ofise gidip iftara kadar orada çalışmayı istiyor. Normal zamanda da aşırı derecede gece oturma tutkusu var. Ben de tek başıma çok zor uyurum. Ama mecburiyetten “tamam” dedim. Ancak “sahurdan sonra gel yanıma birlikte yatalım” dedim. “Olur” falan dedi.
Geceleri bir iki saat çalışır sonrada da bir dizisi var onu izliyor. İki gün önce sahurdan sonra “ben şimdi yatmayacağım” dedi. Bende kabul etmedim, biraz tartıştık ama yatmadı. Ertesi gün aynı şeyler oldu ama bu defa daha çok tartıştık. Çünkü tam yatma vakti “kitap okuyacağım” diye oturdu. Bende “biraz az izleseydin diziyi kitap okurdun dedim” ve tartıştık. O da geldi yattı sinirli sinirli.
Ve bu gün... Yine tam yatma zamanı “çalışacağım” dedi. Bende “gece boyunca oturdun çalışsaydın ben yalnız yatmak istemiyorum” dedi. Bu defa o da “beni hiç rahat bırakmıyorsun. Bensiz bir adım atmıyorsun. Bunaldım, sıkıldım. Sürekli beni yönetmeye çalışıyorsun. Sana sürekli bunları söylüyorum ama bir kere olsun kendine bakıp 'ben ne yapıyorum da bunları duyuyorum' diye sormuyorsun. Artık senden yana beni rahat bırakacağına dair hiç umudum kalmadı. Yoruldum. Evliliğimizi mahvediyorsun. Bıktım bu halinden” dedi. Bende “ben seni rahat bıraktım. Gece yatmıyorsun, gündüz uyuyor, istediğin saatte ofise gidiyorsun. Geç gittiğin için de normal mesainden iki saat geç geliyorsun, sorun etmiyorum. Ama sadece sahurdan hemen sonra yatalım istedim, çok mu bir şey istiyorum?” dedim. Derken tartışma sürdü gitti. Ağladım, umursamadı, kapıyı çarpıp diğer odaya gitti. Bende yanına gidip “tamam istediğini yap! senden bir şey istemiyorum artık” deyip çıktım.
Saatlerce düşündüm. Ben mi haksızım o mu? sürekli onu rahat bırakmadığımı söylüryor ve tartışma çıkıyor. Ne yapmalıyım, vaz mı geçmeliyim bir düzen getirmeye çalışmaktan? Siz nedersiniz bu duruma? Şimdiden teşekkürler...
tamamen aynı durumdayım. içimden ona öfkelenip "evladım olduğunda ona sarılıcak onunla olucak sana muhtaç olmayacağım" diye kuruyorum bende.
Sevişeceğimiz zaman bir araya geliyoruz onun dışında herkes kendi halinde evde :) :) isteyen istediği saat yatıyor, kalkıyor ,dizi izliyor, film izliyor :) bazen beraberde izliyoruz ama eşimle zevklerimiz o kadar uçtaki genelde tek takılıyoruz
Valla ne yalan söyleyeyim be sıkılırım sürekli hadi yat hadi gel vs. denmesinden.
Ayrıca koskoca yatak misler gibi tek başına.
Ayol zaten yaz vakti sıcak geniş geniş yat bacım sende yani.
canm bısey sorcamm. yatma saatıne göre dsnmede nrmal zamanda yeternce vakt ayırıyomusana ewıne . gezme olsn ewıcın alsvers olsn brlkte mesela.. sana ılgı gösterıyormu mesela degerlı hssettrıyormu.. bunlar varmı snde
bu tarz bir evlilik nedense bana tam aile olamamak gibi geliyor ama![]()
Gece uyumama olayı erkeklerde yaygın sanırım baya. Babam da öyleydi ve annem çok kızardı, şimdi de bıraksa hala öyle olur. Uyumayınca annem bize de kızar çünkü gece uykusu uyumayan insanın ruh halinin normal olmayacağını savunur :) bilimsel veriler de aslında söyler bunu.
Eniştem de öyle, mesleği de serbest olunca kafasına göre yatar kalkar ablam da baya mücadele etti ama artık takmıyor, uykusu gelince gidip yatıyor. Değişmiyorsa eğer siz de takmayın. Aslında siz haklısınız bence, bir evde düzen olmalı.
bu tarz bir evlilik nedense bana tam aile olamamak gibi geliyor ama![]()
bana diyor ki sürekli sürekli olmaz. biraz nefes alayım. hiç kendime ait dünyam olmayac
bir evin, ailenin kalitesi uyku düzeninden anlaşıyor. gece erken yatan boş boş işlerle uyuması gereken saati harcamayan, sabah erken kalkıp zinde güne başlayan, aileler hep bana hayata daha aktif katılıyor gibi geliyor. ben tembellikten nefret ediyorum zaten. ama eşim tam tersi. işleri de hep aksıyor bu durumdan dolayı.
Vallahi yanlış anlamayın ama bana da başımda dikilip her 15 dakikada bir sırf onun istediği şeyi yapmamı ve o şekilde yaşamamı isteyen benmerkezci bir insanla yaşamak evlilik/aile olmak gibi gelmiyor. Sırf bir tarafın istediği şekilde yaşayacaksak neden evlenelim ki?
Insanların kendilerine ait sosyal zamanları olmaları, bu insanları birbirinden uzaklaştırmaz aksine aralarındaki bağı güçlendirir. Önemli olan geçirilen zamanın çokluğu değil, o zamandan alınan verimdir ama siz ne eşinizi ne de kendinizi rahat bırakıyorsunuz.
Ben eşimden o sözleri işitsem durur kendimde değiştirmem gereken yönleri düşünür ve bunları düzeltmek için kendime yönelirdim. Siz eşinizi didiklemenin peşine düşmüşsünüz buna rağmen. Bence kendinize kaybetme/elde tutamama korkunuz yüzünden eşinize yüklenmenizi engelleyecek, kafanızı dağıtacak yeni uğraşlar bulun.
Sizinle yaşamadığım hâlde yaptıklarınızdan benim bile içim daraldı.
Bence de çok haklısınız. uykuyu çoğu insan önemsemiyor ama gerçekten gece uykusu hem fizyolojiyi hem psikolojiyi etkilediği için, devamlı düzensiz uyuyan insanların diğer insanlarla iletişiminin bile farklı olduğunu düşünüyorum. bir de enerji meselesi var tabi ki dediğiniz gibi. annem hiç geç yatmamaya çalışır ve 55 yaşında kadın, biz masada yüzümüzü buruştururken o sabah güneşi gibi neşeli olur sabahları :) kahvaltıya da erkenden kaldırır sıkıysa gece uyuma :)
Derdinizi çok iyi anladım ben ve hak veriyorum size. ilgiyi de çok beklediğiniz için, ikisini birbirine karışmış durumda. o yüzden belki eşinize de doğru söylediğiniz şeyler bile fazla geliyordur, her söylediğinizden sıkılıyordur. İlgi delisi olmayın, o Zaman belki gerçekten ne demek istediğinizi duyacaktır. tabi ki insanlar evli de olsa birbirini çok sıkmamalı ama bir evde de düzen olmalıdır kesinlikle. disiplin evde başlar dediğiniz gibi. beklentilerinizi azaltıp, disiplininizi kendiniz kazanıp kendinizi geliştirmeye bakın eğer eşiniz yanaşmıyorsa. O yatmıyorsa da siz düzenli yatıp kalkın. En büyük değişim kendimizden başlar :)işte tam olarak bu benim düşüncem. (çok ilgi beklememi ayrı kalmak istememi de buna ilave ediyorum tabi. ne yazıkki böyle bir sorunum da var.) ama idealist olalım diyorum. hayata birşeyler katmış insanlardan olalım. nereye kadar böyle diyorum.
Derdinizi çok iyi anladım ben ve hak veriyorum size. ilgiyi de çok beklediğiniz için, ikisini birbirine karışmış durumda. o yüzden belki eşinize de doğru söylediğiniz şeyler bile fazla geliyordur, her söylediğinizden sıkılıyordur. İlgi delisi olmayın, o Zaman belki gerçekten ne demek istediğinizi duyacaktır. tabi ki insanlar evli de olsa birbirini çok sıkmamalı ama bir evde de düzen olmalıdır kesinlikle. disiplin evde başlar dediğiniz gibi. beklentilerinizi azaltıp, disiplininizi kendiniz kazanıp kendinizi geliştirmeye bakın eğer eşiniz yanaşmıyorsa. O yatmıyorsa da siz düzenli yatıp kalkın. En büyük değişim kendimizden başlar :)
yanlış anlamak ne demem. sizin değerli yorumlarınıza ihtiyacım var. şunu belirteyim ki ben çok idaalist bir aile olmak istiyorum. yani öyle sorumsuz başına buyruk, gece oturup peş peşe dizi izleyen öğlen miskin miskin kalkan, düzensiz bir aile olmaktan nefret ediyorum. daha çalışkan, birlikte birşeyler üreten, erken yatıp hayata erken bir zindelikle başlayan, okuyan, kendini geliştiren bir yapı istiyorum. öz disiplin ve sorumluluk sahibi olalım diyorum. zaten kendim öz disiplin sahibi olamadım bir türlü. bari onunla olalım. ama yok. o ise salaş yaşamak istiyor tabi. ama aklın yolu bir değil mi, güzel ve iyi olanı istemeye hakkımız yok mu? (kendi bunaltan bağımlı yanımı kabul ederek söylüyorum bunu tabi, bende de çok hatalra var) siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? başarılı insanların yetiştiği bir aile böyle midir sizce? çocuğumu da düşünüyorum ben.
alışverişi birlikte yaparız, hastane gezme oturma birlikte gideriz. hergün bir bardakta olsa bir çay içeriz birlikte. sarılır ilgilenir. arada birlikte kitap okuruz. ama bu işler bitip de kendi dünyasına döndü mü bende bir haller oluyor. hep devam etsin istiyorum sanırım.
Elbetteki iyi ve güzel olanı istemeye hakkınız var ancak bu sadece istek olarak kalmamalı. Istekleriniz söz konusu olduğu zaman birincil olan sizsiniz. O yüzden değişime kendinizden başlamanız gerek.
Sizin de kendiniz için belirttiğiniz gibi öncelikle istediğiniz öz disiplini sağlayın.
Kendi başınıza başaramadığınız bir şeyde, eşinizi ittirici/destekleyici kuvvet olarak görmeyin. Başarırsam onunla başarırım yahut başaramazsam, başarısızlığımdaki etken onun sorumsuz (size göre) yaşantısının hayatıma olumsuz etkileri yüzündendir gibi. Bu sadece bilinçaltının olumsuz durumları yönetme/kendini aklama biçimidir ki aksine onda olumsuz gördüğünüz yönler sizi idealize ettiğiniz hayata götürmek için motive etsin.
Değişim bulaşıcı bir şeydir. Eşinizin yanında sürekli çivide yamulan bir tabloyu düzelttiğiniz zaman, ilk zamanlar yaptığınız iş ona gereksiz gelecektir ama bir süre sonra o tablonun orada yamuk durması onu da rahatsız edecektir. (Örnek)
Eşinizin de belirttiği gibi ya da size yüklediği gibi onun bu şekilde davranmasındaki neden sizin ona (size göre) yapması gereken şeyleri dikte etmeniz olabilir. Haklı olsanız dahi tekrarlayıcı biçimde davrandığınız için eşiniz ister istemez umursamazlık ile psikolojik bir savunma içine giriyor.
Sözle değil davranışlarınızla onun değişimine yardımcı olun ve unutmayın eşinizin yaşadığı durumuna maruz kalan siz de olabilirdiniz. Onun tarafından da düşünün ve eşinizin karnından çıkmış ve ona sosyal bağımlılığınız varmış gibi yaşamayın.
Bizim zaten toplumsal olarak başarısızlığımızın en büyük sebebi, birbirimizin ağzının içinde yaşamamız ve bireysel/hür bir yaşantı kuramamamız.
Başarıya gelince başarı çok göreceli bir kavramdır. Başarıda birincil olan yine insanın kendisidir. Kimi çocuğun eline sadece kalem verecek imkana sahipsinizdir, o çocuktan deha çıkar. Kimi çocuğa da kalem fabrikası satın alsanız yapabileceği şeyler sınırlıdır. Tabiî bu demek değil ki böyle olacak diye boşverelim.
Kısacası işin özü değişime kendinizden başlayın ve neyi ne için istediğinizi iyi düşünün.
Örneğin: 'Ideal Aile'yi ne için istiyorsunuz? (Toplum için mi? Kendiniz için mi?)
Toplumsal kaygıların üzerine çıkabilmiş insanlar diğerlerine göre görece daha rahattır. Eşinizin durumu da bu olabilir.
Belki o da esnek çalışma zamanına sahip bir iş kurmuş olmayı kendi bireysel başarısı olarak kabul ediyor ve o yüzden bu şekilde davranıyordur, ha?
Yardımcı olabildiysem sevinirim.