Yürek Sızım

lilakelebek

Üye
Kayıtlı Üye
8 Nisan 2015
130
67
36
Henüz 9 aylık oğlum. Hiç yerinde durmayan, olur olmaz her şeye ağlayan, yemek yemeyen, uyumayan bir bebek. Seviyorum. Hem de çok. O bana rabbimin en güzel emaneti. Ama insanız işte. Bunalıyorum bazen. Dört duvar içinde sıkışmış hissediyorum kendimi. Sanki bağırsam, çığlık atsam rahatlıcakmış gibi hissediyorum.
Oğlumla, eşimle, evle ilgilenmekten kendimi unutuyorum çoğu zaman. Sonra farkediyorum ki, son adet tarihimin üzerinden bir hafta geçmiş. Bu ay çok stresliydim ondandır diyorum. Peki ya hamileysem? Yok cnm.. doktorumun tavsiyesi ile spiral taktırdım ya. Mümkün değil... Ama içime bi şüphe düşüyor bir kere. Bir test alıyorum ve inşallah hamile değilimdir diyerek yaptığım testte, anında görüyorum çift çizgiyi..
Hamileyim. Ama ben hazır değilim ki. Oğlum çok küçük, çok zor bir bebek. Eşimin işleri yolunda gitmiyor bu aralar. Hele ben, psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Bir elimde test, diger elimde telefon nasıl ağlıyorum. Şimdi yazarken bile utanıyorum ama ben hamile olduğum için çok üzülüyorum.
Eşimi arayıp söylediğimde şaşırıyor. "Madem yola çıkmış, hoş gelsin, sağlıkla gelsin" diyor. Yanlış anlamayın. Ondan vazgeçmeyi düşünmüyorum asla. Ama üzülüyorum işte. Kendimi hiç hazır hissetmediğim için. Korkularım olduğu için. Zamanı değildi diye düşündüğüm için... Ve daha kendimce bir sürü sebep olduğu için...
Zor geçiyor hamileliğim. Oğlumda küçük olduğu için hep ayaktayım. Kızım olacağını öğreniyorum bir kaç ay sonra. İşte ilk suçluluk duygum o an başlıyor. Hep oğlum biraz büyüsün bir de kızım olsun inşallah derdim. beni duyup, Annesine, babasına, abisine sürpriz yapıp erkenden yola çıkan kızımı nasıl karşıladım ben öyle :KK43: Nasıl üzüldüm, nasıl ağladım. Karnımı okşayıp, onu ne kadar cok sevdiğimi, sabırsızlıkla beklediğimi söylemem gerekirken ben ne yaptım... Saatlerce ağladım.. Utanıyorum çok.. Tekrar tekrar özür diliyorum karnımdayken...
9 ayın sonunda kucağıma alıyorum kızımı. Aglıyorum ama bu kez mutluluktan. Nasıl da güzel bakıyor, nasıl da güzel kokuyor öyle. Silmek istiyorum hafızamdan geleceğini öğrendiğim an hissettiklerimi. Çünkü düşündükce sızlıyor yüreğim. Vicdan denen şey, bir yumruk olup oturuyor boğazıma..
Hem kızım, hem oğlum yavaş yavaş büyüyorlar. Zorlanıyor muyum? Evet.. Ama baş edilemeyecek kadar zor mu? Hayır.. çünkü ben anneyim. Çünkü onlar benim evlatlarım.
Bugün kızımın doğum günü :) 4 yaşına girdi. Abisi ile birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar. Benimse bir yanım hala hüzünlü, hala buruk. Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama Annelik psikolojisi işte. Benim o bi elimde kızımın geleceğini öğrendiğim test, hıçkırıklara boğulmam geliyor aklıma. Hemen doluveriyor gözlerim. Ne bileyim, hani kapınıza bir misafir gelir de siz suratınızı asarsanız, o misafir nasıl üzülür, nasıl incinir ya, öle hissettiğini düşünüyorum kızımın... Ama gün gectikce, daha da uzaklaştırıyorum bu düşünceyi kafamdan.
Şimdi kızımın nereye giderse gitsin abisini de götürme çabası, Oğlumun ona ne alınırsa alınsın aynısından kardeşine de istemesi, Etrafa karşı kardeşinin önünde daha şimdiden duvar gibi durması kardeşliğin ne demek olduğunu tekrar hatırlattı bana. O minicik eller şimdi birbirine nasıl kenetlendi ise hep öyle kalması en büyük dileğim. Rabbim sağlıklı ve hayırlı daha nice yaşlar nasip etsin çocuklarıma. Ve tüm çocuklara... İyiki doğdun be prenses... İyiki geldin... İyiki, iyiki, iyiki...
 
Henüz 9 aylık oğlum. Hiç yerinde durmayan, olur olmaz her şeye ağlayan, yemek yemeyen, uyumayan bir bebek. Seviyorum. Hem de çok. O bana rabbimin en güzel emaneti. Ama insanız işte. Bunalıyorum bazen. Dört duvar içinde sıkışmış hissediyorum kendimi. Sanki bağırsam, çığlık atsam rahatlıcakmış gibi hissediyorum.
Oğlumla, eşimle, evle ilgilenmekten kendimi unutuyorum çoğu zaman. Sonra farkediyorum ki, son adet tarihimin üzerinden bir hafta geçmiş. Bu ay çok stresliydim ondandır diyorum. Peki ya hamileysem? Yok cnm.. doktorumun tavsiyesi ile spiral taktırdım ya. Mümkün değil... Ama içime bi şüphe düşüyor bir kere. Bir test alıyorum ve inşallah hamile değilimdir diyerek yaptığım testte, anında görüyorum çift çizgiyi..
Hamileyim. Ama ben hazır değilim ki. Oğlum çok küçük, çok zor bir bebek. Eşimin işleri yolunda gitmiyor bu aralar. Hele ben, psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Bir elimde test, diger elimde telefon nasıl ağlıyorum. Şimdi yazarken bile utanıyorum ama ben hamile olduğum için çok üzülüyorum.
Eşimi arayıp söylediğimde şaşırıyor. "Madem yola çıkmış, hoş gelsin, sağlıkla gelsin" diyor. Yanlış anlamayın. Ondan vazgeçmeyi düşünmüyorum asla. Ama üzülüyorum işte. Kendimi hiç hazır hissetmediğim için. Korkularım olduğu için. Zamanı değildi diye düşündüğüm için... Ve daha kendimce bir sürü sebep olduğu için...
Zor geçiyor hamileliğim. Oğlumda küçük olduğu için hep ayaktayım. Kızım olacağını öğreniyorum bir kaç ay sonra. İşte ilk suçluluk duygum o an başlıyor. Hep oğlum biraz büyüsün bir de kızım olsun inşallah derdim. beni duyup, Annesine, babasına, abisine sürpriz yapıp erkenden yola çıkan kızımı nasıl karşıladım ben öyle :KK43: Nasıl üzüldüm, nasıl ağladım. Karnımı okşayıp, onu ne kadar cok sevdiğimi, sabırsızlıkla beklediğimi söylemem gerekirken ben ne yaptım... Saatlerce ağladım.. Utanıyorum çok.. Tekrar tekrar özür diliyorum karnımdayken...
9 ayın sonunda kucağıma alıyorum kızımı. Aglıyorum ama bu kez mutluluktan. Nasıl da güzel bakıyor, nasıl da güzel kokuyor öyle. Silmek istiyorum hafızamdan geleceğini öğrendiğim an hissettiklerimi. Çünkü düşündükce sızlıyor yüreğim. Vicdan denen şey, bir yumruk olup oturuyor boğazıma..
Hem kızım, hem oğlum yavaş yavaş büyüyorlar. Zorlanıyor muyum? Evet.. Ama baş edilemeyecek kadar zor mu? Hayır.. çünkü ben anneyim. Çünkü onlar benim evlatlarım.
Bugün kızımın doğum günü :) 4 yaşına girdi. Abisi ile birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar. Benimse bir yanım hala hüzünlü, hala buruk. Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama Annelik psikolojisi işte. Benim o bi elimde kızımın geleceğini öğrendiğim test, hıçkırıklara boğulmam geliyor aklıma. Hemen doluveriyor gözlerim. Ne bileyim, hani kapınıza bir misafir gelir de siz suratınızı asarsanız, o misafir nasıl üzülür, nasıl incinir ya, öle hissettiğini düşünüyorum kızımın... Ama gün gectikce, daha da uzaklaştırıyorum bu düşünceyi kafamdan.
Şimdi kızımın nereye giderse gitsin abisini de götürme çabası, Oğlumun ona ne alınırsa alınsın aynısından kardeşine de istemesi, Etrafa karşı kardeşinin önünde daha şimdiden duvar gibi durması kardeşliğin ne demek olduğunu tekrar hatırlattı bana. O minicik eller şimdi birbirine nasıl kenetlendi ise hep öyle kalması en büyük dileğim. Rabbim sağlıklı ve hayırlı daha nice yaşlar nasip etsin çocuklarıma. Ve tüm çocuklara... İyiki doğdun be prenses... İyiki geldin... İyiki, iyiki, iyiki...
Olayın mükemmelliğini, duygu yükünü, bozmak istemem ama ben sormak zorunda hissediyorum kendimi kusura bakmayın nolur ama yani çookkk zorlandınız mı (ikisinin de bebek olduğu zamanlarda) ve yardımcı olan biri var mıydı yoksa tüm sorumluluğu tamamen kendiniz mi üstlendiniz? ?
2. Defa anne olma fikri bir taraflarıma zor geliyor (hayatım boyunca açıkcası
istemiyorum)
Ama bir yandan da kızım benim rahatıma düşkünlüğüm ve bencilliğim yüzünden kardeşsiz kalsın istemiyorum
Bir de aşağı yukarı kaç yıl zorlandınız??
 
Olayın mükemmelliğini, duygu yükünü, bozmak istemem ama ben sormak zorunda hissediyorum kendimi kusura bakmayın nolur ama yani çookkk zorlandınız mı (ikisinin de bebek olduğu zamanlarda) ve yardımcı olan biri var mıydı yoksa tüm sorumluluğu tamamen kendiniz mi üstlendiniz? ?
2. Defa anne olma fikri bir taraflarıma zor geliyor (hayatım boyunca açıkcası
istemiyorum)
Ama bir yandan da kızım benim rahatıma düşkünlüğüm ve bencilliğim yüzünden kardeşsiz kalsın istemiyorum
Bir de aşağı yukarı kaç yıl zorlandınız??
Tüm yükün bende olacagını bıldıgım için bu kadar uzuldum zaten ogrendiğimde. Kv hasta, annem anneanneme ve dedeme bakıyor. Yardımcı tutacak imkanımız yok zaten o zamanlar. Ama cok takmışım kafama dıyorum şimdi. Zorlandım tabiki. Ama oyle bas edılemeyecek kadar degıl.. Bı duzen kurdum kendime.. Oyle yurudu gıttı.. 2senenın sonunda rahattım artık.. Sımdı ıkısı kımseyı aramıyo.. Bende araba surmeyı ogrenıyorum :) o zmanlar cocukların buyuyecek sende onları rahat rahat gezmeye goturmek için araba surmeyı ogreneceksın deseler inanmazdım.. Oooo nerde o gunler derdım.. Ama şimdi ıyıkı ole olmus dıyorum..
 
Tüm yükün bende olacagını bıldıgım için bu kadar uzuldum zaten ogrendiğimde. Kv hasta, annem anneanneme ve dedeme bakıyor. Yardımcı tutacak imkanımız yok zaten o zamanlar. Ama cok takmışım kafama dıyorum şimdi. Zorlandım tabiki. Ama oyle bas edılemeyecek kadar degıl.. Bı duzen kurdum kendime.. Oyle yurudu gıttı.. 2senenın sonunda rahattım artık.. Sımdı ıkısı kımseyı aramıyo.. Bende araba surmeyı ogrenıyorum :) o zmanlar cocukların buyuyecek sende onları rahat rahat gezmeye goturmek için araba surmeyı ogreneceksın deseler inanmazdım.. Oooo nerde o gunler derdım.. Ama şimdi ıyıkı ole olmus dıyorum..
Geçince birşey kalmıyor diyorsunuz yani :)
 
Cok guzel...sizi tebrik ediyorum.bence vicdan yapacak bi durum kalmamis ortada...mutlulugunuzun tadini cikartin rabbim bozmasin:KK66:
 
Henüz 9 aylık oğlum. Hiç yerinde durmayan, olur olmaz her şeye ağlayan, yemek yemeyen, uyumayan bir bebek. Seviyorum. Hem de çok. O bana rabbimin en güzel emaneti. Ama insanız işte. Bunalıyorum bazen. Dört duvar içinde sıkışmış hissediyorum kendimi. Sanki bağırsam, çığlık atsam rahatlıcakmış gibi hissediyorum.
Oğlumla, eşimle, evle ilgilenmekten kendimi unutuyorum çoğu zaman. Sonra farkediyorum ki, son adet tarihimin üzerinden bir hafta geçmiş. Bu ay çok stresliydim ondandır diyorum. Peki ya hamileysem? Yok cnm.. doktorumun tavsiyesi ile spiral taktırdım ya. Mümkün değil... Ama içime bi şüphe düşüyor bir kere. Bir test alıyorum ve inşallah hamile değilimdir diyerek yaptığım testte, anında görüyorum çift çizgiyi..
Hamileyim. Ama ben hazır değilim ki. Oğlum çok küçük, çok zor bir bebek. Eşimin işleri yolunda gitmiyor bu aralar. Hele ben, psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Bir elimde test, diger elimde telefon nasıl ağlıyorum. Şimdi yazarken bile utanıyorum ama ben hamile olduğum için çok üzülüyorum.
Eşimi arayıp söylediğimde şaşırıyor. "Madem yola çıkmış, hoş gelsin, sağlıkla gelsin" diyor. Yanlış anlamayın. Ondan vazgeçmeyi düşünmüyorum asla. Ama üzülüyorum işte. Kendimi hiç hazır hissetmediğim için. Korkularım olduğu için. Zamanı değildi diye düşündüğüm için... Ve daha kendimce bir sürü sebep olduğu için...
Zor geçiyor hamileliğim. Oğlumda küçük olduğu için hep ayaktayım. Kızım olacağını öğreniyorum bir kaç ay sonra. İşte ilk suçluluk duygum o an başlıyor. Hep oğlum biraz büyüsün bir de kızım olsun inşallah derdim. beni duyup, Annesine, babasına, abisine sürpriz yapıp erkenden yola çıkan kızımı nasıl karşıladım ben öyle :KK43: Nasıl üzüldüm, nasıl ağladım. Karnımı okşayıp, onu ne kadar cok sevdiğimi, sabırsızlıkla beklediğimi söylemem gerekirken ben ne yaptım... Saatlerce ağladım.. Utanıyorum çok.. Tekrar tekrar özür diliyorum karnımdayken...
9 ayın sonunda kucağıma alıyorum kızımı. Aglıyorum ama bu kez mutluluktan. Nasıl da güzel bakıyor, nasıl da güzel kokuyor öyle. Silmek istiyorum hafızamdan geleceğini öğrendiğim an hissettiklerimi. Çünkü düşündükce sızlıyor yüreğim. Vicdan denen şey, bir yumruk olup oturuyor boğazıma..
Hem kızım, hem oğlum yavaş yavaş büyüyorlar. Zorlanıyor muyum? Evet.. Ama baş edilemeyecek kadar zor mu? Hayır.. çünkü ben anneyim. Çünkü onlar benim evlatlarım.
Bugün kızımın doğum günü :) 4 yaşına girdi. Abisi ile birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar. Benimse bir yanım hala hüzünlü, hala buruk. Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama Annelik psikolojisi işte. Benim o bi elimde kızımın geleceğini öğrendiğim test, hıçkırıklara boğulmam geliyor aklıma. Hemen doluveriyor gözlerim. Ne bileyim, hani kapınıza bir misafir gelir de siz suratınızı asarsanız, o misafir nasıl üzülür, nasıl incinir ya, öle hissettiğini düşünüyorum kızımın... Ama gün gectikce, daha da uzaklaştırıyorum bu düşünceyi kafamdan.
Şimdi kızımın nereye giderse gitsin abisini de götürme çabası, Oğlumun ona ne alınırsa alınsın aynısından kardeşine de istemesi, Etrafa karşı kardeşinin önünde daha şimdiden duvar gibi durması kardeşliğin ne demek olduğunu tekrar hatırlattı bana. O minicik eller şimdi birbirine nasıl kenetlendi ise hep öyle kalması en büyük dileğim. Rabbim sağlıklı ve hayırlı daha nice yaşlar nasip etsin çocuklarıma. Ve tüm çocuklara... İyiki doğdun be prenses... İyiki geldin... İyiki, iyiki, iyiki...
ay ne kadar güzel yazmışsınız başlıkla öyle yazınca yazının başlarında çok korkmuştum ama şimdi nasıl mutlu oldum inanın bende maalesef 2. çocuk istemiyorum malum hem hayat şartları hemde çok zor büyüyen ve halen büyümekte olan oğlum bana çok uzak geliyor hamilelik çünkü zor bir hamilelik zor bir doğum ve zor bir çocuk büyükme dönemi geçirdim ve halen devam ediyo şuan yani bir bebeğe hazır hissetmiyorum siz zoru başarmışsınız tebrikler darısı benim gibi düşünen bizlere olsun inşallah sağlıklı huzurlu ve hayırlı evlatlar yetiştirmeyi nasip etsin inşallah sizin evlatlarınızı allah analı babalı büyütsün maşallah diyeyim....
 
Ben mi yazdım acaba bunları? Oğlum 7 aylıktı kızıma hamile kaldığımda. Döktüğüm gözyaşının haddi hesabı var mı Acaba? Ne için döktüm o gözyaşlarını? Oğlum çok küçüktü, ikisine de yetememekten korktum. Ama yettim :) Allah'a şükürler olsun şimdi kızım 2 yaşında oğlum da 3,5. Bazen onların arasındaki sevgiye tanık olduğumda ağlıyorum. Hesapsız seviyorlar birbirlerini. Kavga edip, birbirlerinin canını yakıp sonra yine birbirlerine sarılıp ağlamaları beni benden alıyor.

Şimdi utanıyorum ağladığım günler için. Vicdan azabı çekiyorum. Rabbim bana bunu nasip etmiş ve ben isyan etmişim. Affetsin diye yalvarıyorum. Kızıma ve oğluma sarılıyorum sımsıkı. Allah kimseyi evladından ayrı koymasın.
 
Anne değilim, henüz tam anlamıyla evli bile değilim. Ama öyle bir yazmışsınız ki göz yaşlarımı tutamadımm.. yüreğinize, elinize sağlık. Eminim kızınız ve oğlunuz sevginizi delicesine hissesiyordur :)

Allah isteyen herkese hayırlısıyla nasip eder inşallah. Yeter ki sizin kadar 'anne' olsunlar.
 
Ben ilk cocugum annem beni hic istememis aldirmaya calismis olmamis, dusurmeye calismis olmamis. Bu durumda bende annemden nefret etmeliyim fakat birsey hissetmiyorum ne asiri seviyorum nede sevmiyorum.
 
Henüz 9 aylık oğlum. Hiç yerinde durmayan, olur olmaz her şeye ağlayan, yemek yemeyen, uyumayan bir bebek. Seviyorum. Hem de çok. O bana rabbimin en güzel emaneti. Ama insanız işte. Bunalıyorum bazen. Dört duvar içinde sıkışmış hissediyorum kendimi. Sanki bağırsam, çığlık atsam rahatlıcakmış gibi hissediyorum.
Oğlumla, eşimle, evle ilgilenmekten kendimi unutuyorum çoğu zaman. Sonra farkediyorum ki, son adet tarihimin üzerinden bir hafta geçmiş. Bu ay çok stresliydim ondandır diyorum. Peki ya hamileysem? Yok cnm.. doktorumun tavsiyesi ile spiral taktırdım ya. Mümkün değil... Ama içime bi şüphe düşüyor bir kere. Bir test alıyorum ve inşallah hamile değilimdir diyerek yaptığım testte, anında görüyorum çift çizgiyi..
Hamileyim. Ama ben hazır değilim ki. Oğlum çok küçük, çok zor bir bebek. Eşimin işleri yolunda gitmiyor bu aralar. Hele ben, psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Bir elimde test, diger elimde telefon nasıl ağlıyorum. Şimdi yazarken bile utanıyorum ama ben hamile olduğum için çok üzülüyorum.
Eşimi arayıp söylediğimde şaşırıyor. "Madem yola çıkmış, hoş gelsin, sağlıkla gelsin" diyor. Yanlış anlamayın. Ondan vazgeçmeyi düşünmüyorum asla. Ama üzülüyorum işte. Kendimi hiç hazır hissetmediğim için. Korkularım olduğu için. Zamanı değildi diye düşündüğüm için... Ve daha kendimce bir sürü sebep olduğu için...
Zor geçiyor hamileliğim. Oğlumda küçük olduğu için hep ayaktayım. Kızım olacağını öğreniyorum bir kaç ay sonra. İşte ilk suçluluk duygum o an başlıyor. Hep oğlum biraz büyüsün bir de kızım olsun inşallah derdim. beni duyup, Annesine, babasına, abisine sürpriz yapıp erkenden yola çıkan kızımı nasıl karşıladım ben öyle :KK43: Nasıl üzüldüm, nasıl ağladım. Karnımı okşayıp, onu ne kadar cok sevdiğimi, sabırsızlıkla beklediğimi söylemem gerekirken ben ne yaptım... Saatlerce ağladım.. Utanıyorum çok.. Tekrar tekrar özür diliyorum karnımdayken...
9 ayın sonunda kucağıma alıyorum kızımı. Aglıyorum ama bu kez mutluluktan. Nasıl da güzel bakıyor, nasıl da güzel kokuyor öyle. Silmek istiyorum hafızamdan geleceğini öğrendiğim an hissettiklerimi. Çünkü düşündükce sızlıyor yüreğim. Vicdan denen şey, bir yumruk olup oturuyor boğazıma..
Hem kızım, hem oğlum yavaş yavaş büyüyorlar. Zorlanıyor muyum? Evet.. Ama baş edilemeyecek kadar zor mu? Hayır.. çünkü ben anneyim. Çünkü onlar benim evlatlarım.
Bugün kızımın doğum günü :) 4 yaşına girdi. Abisi ile birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar. Benimse bir yanım hala hüzünlü, hala buruk. Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama Annelik psikolojisi işte. Benim o bi elimde kızımın geleceğini öğrendiğim test, hıçkırıklara boğulmam geliyor aklıma. Hemen doluveriyor gözlerim. Ne bileyim, hani kapınıza bir misafir gelir de siz suratınızı asarsanız, o misafir nasıl üzülür, nasıl incinir ya, öle hissettiğini düşünüyorum kızımın... Ama gün gectikce, daha da uzaklaştırıyorum bu düşünceyi kafamdan.
Şimdi kızımın nereye giderse gitsin abisini de götürme çabası, Oğlumun ona ne alınırsa alınsın aynısından kardeşine de istemesi, Etrafa karşı kardeşinin önünde daha şimdiden duvar gibi durması kardeşliğin ne demek olduğunu tekrar hatırlattı bana. O minicik eller şimdi birbirine nasıl kenetlendi ise hep öyle kalması en büyük dileğim. Rabbim sağlıklı ve hayırlı daha nice yaşlar nasip etsin çocuklarıma. Ve tüm çocuklara... İyiki doğdun be prenses... İyiki geldin... İyiki, iyiki, iyiki...
Sizi çok çok iyi anlıyorum aynı duyguları yasadım öğrendiğimde kızım üç aylıktı inanamadım ve çok huzursuz dönemimde gelmişti miniciğim ama bi kaç gün sonra bende bu düşünceden arınmış tamamen onun gelmesini kızımın abla olmasını istiyordum çok içten, konuşurdu m okşardım Karnımı malesef iki ay sonra kaybettim şuan aklıma geldikçe ağlıyor kendimi suçluyorum ben başta üzüldüm diye belki bıraktı beni ikiside eylülde doğmuş olacaktı yaşıt gibi olacaklardı ama olamadı rabbim diğerine uzun ömürler versin
 
Henüz 9 aylık oğlum. Hiç yerinde durmayan, olur olmaz her şeye ağlayan, yemek yemeyen, uyumayan bir bebek. Seviyorum. Hem de çok. O bana rabbimin en güzel emaneti. Ama insanız işte. Bunalıyorum bazen. Dört duvar içinde sıkışmış hissediyorum kendimi. Sanki bağırsam, çığlık atsam rahatlıcakmış gibi hissediyorum.
Oğlumla, eşimle, evle ilgilenmekten kendimi unutuyorum çoğu zaman. Sonra farkediyorum ki, son adet tarihimin üzerinden bir hafta geçmiş. Bu ay çok stresliydim ondandır diyorum. Peki ya hamileysem? Yok cnm.. doktorumun tavsiyesi ile spiral taktırdım ya. Mümkün değil... Ama içime bi şüphe düşüyor bir kere. Bir test alıyorum ve inşallah hamile değilimdir diyerek yaptığım testte, anında görüyorum çift çizgiyi..
Hamileyim. Ama ben hazır değilim ki. Oğlum çok küçük, çok zor bir bebek. Eşimin işleri yolunda gitmiyor bu aralar. Hele ben, psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Bir elimde test, diger elimde telefon nasıl ağlıyorum. Şimdi yazarken bile utanıyorum ama ben hamile olduğum için çok üzülüyorum.
Eşimi arayıp söylediğimde şaşırıyor. "Madem yola çıkmış, hoş gelsin, sağlıkla gelsin" diyor. Yanlış anlamayın. Ondan vazgeçmeyi düşünmüyorum asla. Ama üzülüyorum işte. Kendimi hiç hazır hissetmediğim için. Korkularım olduğu için. Zamanı değildi diye düşündüğüm için... Ve daha kendimce bir sürü sebep olduğu için...
Zor geçiyor hamileliğim. Oğlumda küçük olduğu için hep ayaktayım. Kızım olacağını öğreniyorum bir kaç ay sonra. İşte ilk suçluluk duygum o an başlıyor. Hep oğlum biraz büyüsün bir de kızım olsun inşallah derdim. beni duyup, Annesine, babasına, abisine sürpriz yapıp erkenden yola çıkan kızımı nasıl karşıladım ben öyle :KK43: Nasıl üzüldüm, nasıl ağladım. Karnımı okşayıp, onu ne kadar cok sevdiğimi, sabırsızlıkla beklediğimi söylemem gerekirken ben ne yaptım... Saatlerce ağladım.. Utanıyorum çok.. Tekrar tekrar özür diliyorum karnımdayken...
9 ayın sonunda kucağıma alıyorum kızımı. Aglıyorum ama bu kez mutluluktan. Nasıl da güzel bakıyor, nasıl da güzel kokuyor öyle. Silmek istiyorum hafızamdan geleceğini öğrendiğim an hissettiklerimi. Çünkü düşündükce sızlıyor yüreğim. Vicdan denen şey, bir yumruk olup oturuyor boğazıma..
Hem kızım, hem oğlum yavaş yavaş büyüyorlar. Zorlanıyor muyum? Evet.. Ama baş edilemeyecek kadar zor mu? Hayır.. çünkü ben anneyim. Çünkü onlar benim evlatlarım.
Bugün kızımın doğum günü :) 4 yaşına girdi. Abisi ile birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar. Benimse bir yanım hala hüzünlü, hala buruk. Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama Annelik psikolojisi işte. Benim o bi elimde kızımın geleceğini öğrendiğim test, hıçkırıklara boğulmam geliyor aklıma. Hemen doluveriyor gözlerim. Ne bileyim, hani kapınıza bir misafir gelir de siz suratınızı asarsanız, o misafir nasıl üzülür, nasıl incinir ya, öle hissettiğini düşünüyorum kızımın... Ama gün gectikce, daha da uzaklaştırıyorum bu düşünceyi kafamdan.
Şimdi kızımın nereye giderse gitsin abisini de götürme çabası, Oğlumun ona ne alınırsa alınsın aynısından kardeşine de istemesi, Etrafa karşı kardeşinin önünde daha şimdiden duvar gibi durması kardeşliğin ne demek olduğunu tekrar hatırlattı bana. O minicik eller şimdi birbirine nasıl kenetlendi ise hep öyle kalması en büyük dileğim. Rabbim sağlıklı ve hayırlı daha nice yaşlar nasip etsin çocuklarıma. Ve tüm çocuklara... İyiki doğdun be prenses... İyiki geldin... İyiki, iyiki, iyiki...
çok güzel yazmışsınız. yüreğinize saglık benmde şuan o korkularım varken yazdıklarınızdan etkilenip 2 çocugu yapasım geldi :KK16:
siz bebegi istemediginiz için aglamadınız önce onu kabullenin sadece bakamam kaygısıydı eminim.. bu bende ilk hamileliğimde de olmuştu şuan 2.yi düşünürken de oluyo..
en azından dogurupta çöpe atmayı düşünmediniz diğer caniler gibi.onların vicdanı rahatsa sizin en ufak bir üzüntünüz olmasın.
allah uzun ömür versin yavrularınıza yavrularımıza... :KK68::KK68::KK68:
 
Henüz 9 aylık oğlum. Hiç yerinde durmayan, olur olmaz her şeye ağlayan, yemek yemeyen, uyumayan bir bebek. Seviyorum. Hem de çok. O bana rabbimin en güzel emaneti. Ama insanız işte. Bunalıyorum bazen. Dört duvar içinde sıkışmış hissediyorum kendimi. Sanki bağırsam, çığlık atsam rahatlıcakmış gibi hissediyorum.
Oğlumla, eşimle, evle ilgilenmekten kendimi unutuyorum çoğu zaman. Sonra farkediyorum ki, son adet tarihimin üzerinden bir hafta geçmiş. Bu ay çok stresliydim ondandır diyorum. Peki ya hamileysem? Yok cnm.. doktorumun tavsiyesi ile spiral taktırdım ya. Mümkün değil... Ama içime bi şüphe düşüyor bir kere. Bir test alıyorum ve inşallah hamile değilimdir diyerek yaptığım testte, anında görüyorum çift çizgiyi..
Hamileyim. Ama ben hazır değilim ki. Oğlum çok küçük, çok zor bir bebek. Eşimin işleri yolunda gitmiyor bu aralar. Hele ben, psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Bir elimde test, diger elimde telefon nasıl ağlıyorum. Şimdi yazarken bile utanıyorum ama ben hamile olduğum için çok üzülüyorum.
Eşimi arayıp söylediğimde şaşırıyor. "Madem yola çıkmış, hoş gelsin, sağlıkla gelsin" diyor. Yanlış anlamayın. Ondan vazgeçmeyi düşünmüyorum asla. Ama üzülüyorum işte. Kendimi hiç hazır hissetmediğim için. Korkularım olduğu için. Zamanı değildi diye düşündüğüm için... Ve daha kendimce bir sürü sebep olduğu için...
Zor geçiyor hamileliğim. Oğlumda küçük olduğu için hep ayaktayım. Kızım olacağını öğreniyorum bir kaç ay sonra. İşte ilk suçluluk duygum o an başlıyor. Hep oğlum biraz büyüsün bir de kızım olsun inşallah derdim. beni duyup, Annesine, babasına, abisine sürpriz yapıp erkenden yola çıkan kızımı nasıl karşıladım ben öyle :KK43: Nasıl üzüldüm, nasıl ağladım. Karnımı okşayıp, onu ne kadar cok sevdiğimi, sabırsızlıkla beklediğimi söylemem gerekirken ben ne yaptım... Saatlerce ağladım.. Utanıyorum çok.. Tekrar tekrar özür diliyorum karnımdayken...
9 ayın sonunda kucağıma alıyorum kızımı. Aglıyorum ama bu kez mutluluktan. Nasıl da güzel bakıyor, nasıl da güzel kokuyor öyle. Silmek istiyorum hafızamdan geleceğini öğrendiğim an hissettiklerimi. Çünkü düşündükce sızlıyor yüreğim. Vicdan denen şey, bir yumruk olup oturuyor boğazıma..
Hem kızım, hem oğlum yavaş yavaş büyüyorlar. Zorlanıyor muyum? Evet.. Ama baş edilemeyecek kadar zor mu? Hayır.. çünkü ben anneyim. Çünkü onlar benim evlatlarım.
Bugün kızımın doğum günü :) 4 yaşına girdi. Abisi ile birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar. Benimse bir yanım hala hüzünlü, hala buruk. Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama Annelik psikolojisi işte. Benim o bi elimde kızımın geleceğini öğrendiğim test, hıçkırıklara boğulmam geliyor aklıma. Hemen doluveriyor gözlerim. Ne bileyim, hani kapınıza bir misafir gelir de siz suratınızı asarsanız, o misafir nasıl üzülür, nasıl incinir ya, öle hissettiğini düşünüyorum kızımın... Ama gün gectikce, daha da uzaklaştırıyorum bu düşünceyi kafamdan.
Şimdi kızımın nereye giderse gitsin abisini de götürme çabası, Oğlumun ona ne alınırsa alınsın aynısından kardeşine de istemesi, Etrafa karşı kardeşinin önünde daha şimdiden duvar gibi durması kardeşliğin ne demek olduğunu tekrar hatırlattı bana. O minicik eller şimdi birbirine nasıl kenetlendi ise hep öyle kalması en büyük dileğim. Rabbim sağlıklı ve hayırlı daha nice yaşlar nasip etsin çocuklarıma. Ve tüm çocuklara... İyiki doğdun be prenses... İyiki geldin... İyiki, iyiki, iyiki...
Canım suçlu hissetme kendini bu yüzden. Benim annem de ben 3 aylıkken kardeşime hamile kalmış. O kadar sorunlu bir bebekmişim ki, kardeşimi düşürmek için çamaşır makinesinin üstünden atlıyormuş günde 10-15 kere. Cahillik işte. Aksine kız kardeşim çok akıllı, sakin bir bebek olmuş. Benim onu boğma girişimlerim dışında her şey güzel gitmiş :) 4. gebeliğinde de kürtaj yaptırmak istemiş ama o zamanı çoktan geçmiş. Şimdi en küçüğümüz de en akıllımız sayılır diyebilirim. Annem ikisini de istemedim ama ikisi de isteyerek doğurduklarımdan akıllı, sakin çocuklar diyor. :) Hiç de bunları düşündüğü için vicdan azabı çekmiyor. Sen de çekme. Bak ne kadar güzel, çocukların sağlıklı ve huzurlusun. Allah mutluluğunuzu bozmasın.
 
Henüz 9 aylık oğlum. Hiç yerinde durmayan, olur olmaz her şeye ağlayan, yemek yemeyen, uyumayan bir bebek. Seviyorum. Hem de çok. O bana rabbimin en güzel emaneti. Ama insanız işte. Bunalıyorum bazen. Dört duvar içinde sıkışmış hissediyorum kendimi. Sanki bağırsam, çığlık atsam rahatlıcakmış gibi hissediyorum.
Oğlumla, eşimle, evle ilgilenmekten kendimi unutuyorum çoğu zaman. Sonra farkediyorum ki, son adet tarihimin üzerinden bir hafta geçmiş. Bu ay çok stresliydim ondandır diyorum. Peki ya hamileysem? Yok cnm.. doktorumun tavsiyesi ile spiral taktırdım ya. Mümkün değil... Ama içime bi şüphe düşüyor bir kere. Bir test alıyorum ve inşallah hamile değilimdir diyerek yaptığım testte, anında görüyorum çift çizgiyi..
Hamileyim. Ama ben hazır değilim ki. Oğlum çok küçük, çok zor bir bebek. Eşimin işleri yolunda gitmiyor bu aralar. Hele ben, psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Bir elimde test, diger elimde telefon nasıl ağlıyorum. Şimdi yazarken bile utanıyorum ama ben hamile olduğum için çok üzülüyorum.
Eşimi arayıp söylediğimde şaşırıyor. "Madem yola çıkmış, hoş gelsin, sağlıkla gelsin" diyor. Yanlış anlamayın. Ondan vazgeçmeyi düşünmüyorum asla. Ama üzülüyorum işte. Kendimi hiç hazır hissetmediğim için. Korkularım olduğu için. Zamanı değildi diye düşündüğüm için... Ve daha kendimce bir sürü sebep olduğu için...
Zor geçiyor hamileliğim. Oğlumda küçük olduğu için hep ayaktayım. Kızım olacağını öğreniyorum bir kaç ay sonra. İşte ilk suçluluk duygum o an başlıyor. Hep oğlum biraz büyüsün bir de kızım olsun inşallah derdim. beni duyup, Annesine, babasına, abisine sürpriz yapıp erkenden yola çıkan kızımı nasıl karşıladım ben öyle :KK43: Nasıl üzüldüm, nasıl ağladım. Karnımı okşayıp, onu ne kadar cok sevdiğimi, sabırsızlıkla beklediğimi söylemem gerekirken ben ne yaptım... Saatlerce ağladım.. Utanıyorum çok.. Tekrar tekrar özür diliyorum karnımdayken...
9 ayın sonunda kucağıma alıyorum kızımı. Aglıyorum ama bu kez mutluluktan. Nasıl da güzel bakıyor, nasıl da güzel kokuyor öyle. Silmek istiyorum hafızamdan geleceğini öğrendiğim an hissettiklerimi. Çünkü düşündükce sızlıyor yüreğim. Vicdan denen şey, bir yumruk olup oturuyor boğazıma..
Hem kızım, hem oğlum yavaş yavaş büyüyorlar. Zorlanıyor muyum? Evet.. Ama baş edilemeyecek kadar zor mu? Hayır.. çünkü ben anneyim. Çünkü onlar benim evlatlarım.
Bugün kızımın doğum günü :) 4 yaşına girdi. Abisi ile birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar. Benimse bir yanım hala hüzünlü, hala buruk. Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama Annelik psikolojisi işte. Benim o bi elimde kızımın geleceğini öğrendiğim test, hıçkırıklara boğulmam geliyor aklıma. Hemen doluveriyor gözlerim. Ne bileyim, hani kapınıza bir misafir gelir de siz suratınızı asarsanız, o misafir nasıl üzülür, nasıl incinir ya, öle hissettiğini düşünüyorum kızımın... Ama gün gectikce, daha da uzaklaştırıyorum bu düşünceyi kafamdan.
Şimdi kızımın nereye giderse gitsin abisini de götürme çabası, Oğlumun ona ne alınırsa alınsın aynısından kardeşine de istemesi, Etrafa karşı kardeşinin önünde daha şimdiden duvar gibi durması kardeşliğin ne demek olduğunu tekrar hatırlattı bana. O minicik eller şimdi birbirine nasıl kenetlendi ise hep öyle kalması en büyük dileğim. Rabbim sağlıklı ve hayırlı daha nice yaşlar nasip etsin çocuklarıma. Ve tüm çocuklara... İyiki doğdun be prenses... İyiki geldin... İyiki, iyiki, iyiki...
Benim annem de cok aglamis benim hamileligime. Bana anlattiginda falan hic uzulmemistim. Cunku dogdugumda dunyalarin nasil onun oldugunu falan da eklerdi hep. Beni cok sevdigini falan.
Kiziniz da inanin bunlari asla dusunmez, onemli olan hamile kaldiginizda ne hissettiginiz degil kiziniz buyurken ona neler hissettirdiginizdir.
 
Tesekkurler arkadaslar.. Evet gun gectıkce uzaklastırıyorum bu dusunceyı kafamdan.. Ama işte hatırlayınca üzülüyorum
 
artık üzülmeyi bırak bence..o anda öyle olması gerekiyordu..senin yerinde kim olsa belkide aynı şeyleri düşüncekti..anın tadını çıkar..geçmişle yaşayıp ne kendini nede yanındakileri üz...
 
Henüz 9 aylık oğlum. Hiç yerinde durmayan, olur olmaz her şeye ağlayan, yemek yemeyen, uyumayan bir bebek. Seviyorum. Hem de çok. O bana rabbimin en güzel emaneti. Ama insanız işte. Bunalıyorum bazen. Dört duvar içinde sıkışmış hissediyorum kendimi. Sanki bağırsam, çığlık atsam rahatlıcakmış gibi hissediyorum.
Oğlumla, eşimle, evle ilgilenmekten kendimi unutuyorum çoğu zaman. Sonra farkediyorum ki, son adet tarihimin üzerinden bir hafta geçmiş. Bu ay çok stresliydim ondandır diyorum. Peki ya hamileysem? Yok cnm.. doktorumun tavsiyesi ile spiral taktırdım ya. Mümkün değil... Ama içime bi şüphe düşüyor bir kere. Bir test alıyorum ve inşallah hamile değilimdir diyerek yaptığım testte, anında görüyorum çift çizgiyi..
Hamileyim. Ama ben hazır değilim ki. Oğlum çok küçük, çok zor bir bebek. Eşimin işleri yolunda gitmiyor bu aralar. Hele ben, psikolojik olarak çökmüş durumdayım. Bir elimde test, diger elimde telefon nasıl ağlıyorum. Şimdi yazarken bile utanıyorum ama ben hamile olduğum için çok üzülüyorum.
Eşimi arayıp söylediğimde şaşırıyor. "Madem yola çıkmış, hoş gelsin, sağlıkla gelsin" diyor. Yanlış anlamayın. Ondan vazgeçmeyi düşünmüyorum asla. Ama üzülüyorum işte. Kendimi hiç hazır hissetmediğim için. Korkularım olduğu için. Zamanı değildi diye düşündüğüm için... Ve daha kendimce bir sürü sebep olduğu için...
Zor geçiyor hamileliğim. Oğlumda küçük olduğu için hep ayaktayım. Kızım olacağını öğreniyorum bir kaç ay sonra. İşte ilk suçluluk duygum o an başlıyor. Hep oğlum biraz büyüsün bir de kızım olsun inşallah derdim. beni duyup, Annesine, babasına, abisine sürpriz yapıp erkenden yola çıkan kızımı nasıl karşıladım ben öyle :KK43: Nasıl üzüldüm, nasıl ağladım. Karnımı okşayıp, onu ne kadar cok sevdiğimi, sabırsızlıkla beklediğimi söylemem gerekirken ben ne yaptım... Saatlerce ağladım.. Utanıyorum çok.. Tekrar tekrar özür diliyorum karnımdayken...
9 ayın sonunda kucağıma alıyorum kızımı. Aglıyorum ama bu kez mutluluktan. Nasıl da güzel bakıyor, nasıl da güzel kokuyor öyle. Silmek istiyorum hafızamdan geleceğini öğrendiğim an hissettiklerimi. Çünkü düşündükce sızlıyor yüreğim. Vicdan denen şey, bir yumruk olup oturuyor boğazıma..
Hem kızım, hem oğlum yavaş yavaş büyüyorlar. Zorlanıyor muyum? Evet.. Ama baş edilemeyecek kadar zor mu? Hayır.. çünkü ben anneyim. Çünkü onlar benim evlatlarım.
Bugün kızımın doğum günü :) 4 yaşına girdi. Abisi ile birbirlerinden hiç ayrılmıyorlar. Benimse bir yanım hala hüzünlü, hala buruk. Çok mu abartıyorum bilmiyorum ama Annelik psikolojisi işte. Benim o bi elimde kızımın geleceğini öğrendiğim test, hıçkırıklara boğulmam geliyor aklıma. Hemen doluveriyor gözlerim. Ne bileyim, hani kapınıza bir misafir gelir de siz suratınızı asarsanız, o misafir nasıl üzülür, nasıl incinir ya, öle hissettiğini düşünüyorum kızımın... Ama gün gectikce, daha da uzaklaştırıyorum bu düşünceyi kafamdan.
Şimdi kızımın nereye giderse gitsin abisini de götürme çabası, Oğlumun ona ne alınırsa alınsın aynısından kardeşine de istemesi, Etrafa karşı kardeşinin önünde daha şimdiden duvar gibi durması kardeşliğin ne demek olduğunu tekrar hatırlattı bana. O minicik eller şimdi birbirine nasıl kenetlendi ise hep öyle kalması en büyük dileğim. Rabbim sağlıklı ve hayırlı daha nice yaşlar nasip etsin çocuklarıma. Ve tüm çocuklara... İyiki doğdun be prenses... İyiki geldin... İyiki, iyiki, iyiki...
Sabah sabah beni işyerinde ağlattığın için çok teşekkür ederim :))) Öğrendiğinde yaşadığın duyguların tamamen normal. Bunu doğuma kadar da sürdürebilirdin ama o gün son vermişsin. İnsan tabi ki korkar, endişelenir. Bu bebeği istemediğinden değil aksine ona güzel imkanlar sunduğun sırada onu istediğin için. Yani iyi annelikten. Ama kader de var işin içinde. Her şeye biz karar vermiyoruz. İçindeki pişmanlığı at lütfen. Buradan bile anlaşılıyor senin ne kadar iyi bir anne olduğun. O minik eller, sen ve eşin ömür boyu mutlu, sağlıklı ve huzurlu olun inşallah :)
 
yaşasınnnnnnnnnnnn mutlu sonnnnnnnnnnnnnnnnnnnn oh be içim açıldı :KK5::KK73::KK73:
 
X