- 10 Ağustos 2009
- 26.100
- 18.286
www.bbc.co.uk/turkce/ozeldosyalar/2015/03/150313_vert_fut_yuzumuze_yansiyanlar
DERGİ - Yüzünüz sizinle ilgili ne
anlatıyor?
David Robson
BBC Future
13 Mart 2015
Paylaş
İnsanların görünümüne bakarak
yargıya varmanın yanlış olduğu
söylenir. Fakat psikologlar yüzün
kişiliğin en derin sırlarına açılan
birer pencere olduğunu
belirtiyor. Hiçbir şeyi dışa
vurmadığımızı sansak bile
yüzümüz kişiliğimiz, sağlığımız
ve zekamızla ilgili bilgiler
barındırıyor.
İngiltere’deki Northumbria
Üniversitesi’nden Carmen
Lefevre’ye göre, “Genlerimiz ve
hormon seviyesi gibi biyolojik
özelliklerimiz büyümemizi
etkilediği gibi karakterimizi de
şekillendiriyor”.
Yüzün kemik yapısını ele alalım.
Lefevre, testosteronu yüksek
olanların elmacık kemiklerinin daha
büyük ve yüzlerinin daha geniş
olduğunu ve bu insanların daha
iddialı ve bazen de saldırgan bir
kişiliğe sahip olabileceğini ifade
ediyor.
Yüzün şekli ile baskın karakter
arasındaki ilişki oldukça yaygın
görülebilir. Örneğin kapuçin
maymunlarında yüz ne kadar
genişse grup içindeki hiyerarşik yer
de o kadar yüksektir. Futbolcular
arasında da benzer bir durum
görülür. 2010 Dünya Kupası’nı
inceleyen Amerikalı bir
akademisyen, futbolcunun yüzünün
genişliği ile uzunluğu arasındaki
orana göre faul ve gol sayılarının
tahmin edilebileceğini gösterdi. (Bu,
iki kulak arasındaki mesafenin, göz
ile dudak arasındaki mesafeye
oranıdır ve normalde 2’dir.)
Dolgun yanaklar
Yüzümüz sağlığımızın da aynasıdır.
Örneğin yüzdeki yağ oranı, ne
kadar formda olduğumuza dair
vücut kütle endeksi kadar bilgi
verir. Yüzü ince olanlarda
enfeksiyon daha az ve daha hafif
görülür. Bu insanlarda depresyon
ve anksiteye de daha az rastlanır.
Nasıl olur da yanakların dolgunluk
derecesi, hakkımızda bu kadar çok
şey anlatır? Glasgow
Üniversitesi’nden Benedict Jones
bunu, yağın vücuttaki rolü
konusunda edinilen yeni bilgilere
bağlıyor. Jones, vücutta ne kadar
yağ olduğundan ziyade yağın
bulunduğu yerin sağlık açısından
önemli olduğunu belirtiyor. Yağları
kalça kısmında biriken armut
vücutlu insanlar, yağları gövde
kısmında biriken elma vücutlu
insanlara kıyasla daha sağlıklıdır.
Hayati organların etrafının yağla
kaplanması tehlikelidir. Jones,
yanakların dolgunluğunun belki de
zararlı bölgelerde biriken yağlara
işaret ettiğini, ya da yüzdeki
yağların farklı bir nedenle tehlikeli
olduğunu söylüyor.
Ten rengi
Bu belirgin ipuçlarının yanı sıra ten
rengi de sağlık durumunuzu dışa
vurur. Jones ve Lefevre bunun
etnisiteyle ilgili renklere bağlı
olmadığını, fakat zor fark
edilebilecek ton farklarının yaşam
tarzına dair ipuçları verdiğini ifade
ediyor. Ten renginiz hafif sarımsı,
altın rengi bir tondaysa sağlıklı ve
dirençlisiniz demektir. Tene bu
rengi veren, turuncu ve kırmızı
meyve ve sebzelerde bulunan
karotenoid adlı pigmentlerdir.
Bunları yeterince tükettiğimizde
derinin üst katmanlarında
toplanarak sarımsı bir renk
oluştururlar. Sağlık göstergesi
olarak bu şekilde sergileriz onları;
çünkü hastalıklarla savaşmada
kullanmamışızdır. Böylesine sağlıklı
bir şekilde parıldamak insanın
fiziksel çekiciliğini de artırır.
Pembe yanaklar ise kan
dolaşımının ne kadar iyi
olduğunun, aktif bir yaşam tarzının,
hatta kadınlar açısından
doğurganlığın göstergesidir.
Özgüven
Jones bu sırların aslında ortada
olduğunu, ancak bizim onları yavaş
keşfettiğimizi söylüyor. Dış
görünümü inceleyen fizyonomi
tarihin bazı dönemlerinde gözden
düşmüş. Fakat bugünlerde yeniden
itibar kazanıyor. Yani
‘selfie’lerimizde keşfedilmeyi
bekleyen başka birçok özellik
bulunabilir.
İnsanın ne kadar zeki olduğunu
tahmin etmeye yarayan fiziksel
özellikler henüz net olarak ortaya
konmuş olmasa da bu tahminler
çoğunlukla tutuyor. Hatta
insanların cinsel eğilimleri bile yüze
ve davranışlara bakılarak tahmin
edilebiliyor. Bu ani yargılara
varmanın nasıl mümkün olduğu
konusunda ise daha fazla
araştırmaya ihtiyaç var.
Kişilik, yaşam tarzı ve dış görünüm
arasındaki bağlantı zaman içinde
de değişebilir elbette.
Kısa bir süre önce yapılan zekice bir
deneyin de gösterdiği gibi aslında
dış görünüşümüz ten rengi ve
kemik yapısından öte bir şeydir.
Araştırmacılar deneklerden en
sevdikleri giysilerini giyip yüzlerinin
fotoğrafını çekmelerini istemiş. Bu
kişileri daha önce hiç görmemiş jüri
üyelerinin yaptığı değerlendirmede,
giysiler fotoğrafta görünmese bile,
daha öncekilere kıyasla bu
fotoğraflar çok daha cazip
bulunmuş. Buradan yola çıkarak
araştırmacılar, güzel giysilerle
özgüvenleri artan deneklerin bu
ifadesinin yüzlerine de yansıdığını
ifade ediyor.
Kısacası, yüzümüz sadece
biyolojimizin ürünü değil.
Genlerimizi ve hormonlarımızı
değiştirmemiz mümkün değil
elbette. Ama kişiliğimizi,
özgüvenimizi ve özsaygımızı
yüzümüze yansıtarak kendimizle
ilgili önemli bilgiler verebiliriz.
Bu makalenin İngilizce aslını BBC
Future’da okuyabilirsiniz.
DERGİ - Yüzünüz sizinle ilgili ne
anlatıyor?
David Robson
BBC Future
13 Mart 2015
Paylaş
İnsanların görünümüne bakarak
yargıya varmanın yanlış olduğu
söylenir. Fakat psikologlar yüzün
kişiliğin en derin sırlarına açılan
birer pencere olduğunu
belirtiyor. Hiçbir şeyi dışa
vurmadığımızı sansak bile
yüzümüz kişiliğimiz, sağlığımız
ve zekamızla ilgili bilgiler
barındırıyor.
İngiltere’deki Northumbria
Üniversitesi’nden Carmen
Lefevre’ye göre, “Genlerimiz ve
hormon seviyesi gibi biyolojik
özelliklerimiz büyümemizi
etkilediği gibi karakterimizi de
şekillendiriyor”.
Yüzün kemik yapısını ele alalım.
Lefevre, testosteronu yüksek
olanların elmacık kemiklerinin daha
büyük ve yüzlerinin daha geniş
olduğunu ve bu insanların daha
iddialı ve bazen de saldırgan bir
kişiliğe sahip olabileceğini ifade
ediyor.
Yüzün şekli ile baskın karakter
arasındaki ilişki oldukça yaygın
görülebilir. Örneğin kapuçin
maymunlarında yüz ne kadar
genişse grup içindeki hiyerarşik yer
de o kadar yüksektir. Futbolcular
arasında da benzer bir durum
görülür. 2010 Dünya Kupası’nı
inceleyen Amerikalı bir
akademisyen, futbolcunun yüzünün
genişliği ile uzunluğu arasındaki
orana göre faul ve gol sayılarının
tahmin edilebileceğini gösterdi. (Bu,
iki kulak arasındaki mesafenin, göz
ile dudak arasındaki mesafeye
oranıdır ve normalde 2’dir.)
Dolgun yanaklar
Yüzümüz sağlığımızın da aynasıdır.
Örneğin yüzdeki yağ oranı, ne
kadar formda olduğumuza dair
vücut kütle endeksi kadar bilgi
verir. Yüzü ince olanlarda
enfeksiyon daha az ve daha hafif
görülür. Bu insanlarda depresyon
ve anksiteye de daha az rastlanır.
Nasıl olur da yanakların dolgunluk
derecesi, hakkımızda bu kadar çok
şey anlatır? Glasgow
Üniversitesi’nden Benedict Jones
bunu, yağın vücuttaki rolü
konusunda edinilen yeni bilgilere
bağlıyor. Jones, vücutta ne kadar
yağ olduğundan ziyade yağın
bulunduğu yerin sağlık açısından
önemli olduğunu belirtiyor. Yağları
kalça kısmında biriken armut
vücutlu insanlar, yağları gövde
kısmında biriken elma vücutlu
insanlara kıyasla daha sağlıklıdır.
Hayati organların etrafının yağla
kaplanması tehlikelidir. Jones,
yanakların dolgunluğunun belki de
zararlı bölgelerde biriken yağlara
işaret ettiğini, ya da yüzdeki
yağların farklı bir nedenle tehlikeli
olduğunu söylüyor.
Ten rengi
Bu belirgin ipuçlarının yanı sıra ten
rengi de sağlık durumunuzu dışa
vurur. Jones ve Lefevre bunun
etnisiteyle ilgili renklere bağlı
olmadığını, fakat zor fark
edilebilecek ton farklarının yaşam
tarzına dair ipuçları verdiğini ifade
ediyor. Ten renginiz hafif sarımsı,
altın rengi bir tondaysa sağlıklı ve
dirençlisiniz demektir. Tene bu
rengi veren, turuncu ve kırmızı
meyve ve sebzelerde bulunan
karotenoid adlı pigmentlerdir.
Bunları yeterince tükettiğimizde
derinin üst katmanlarında
toplanarak sarımsı bir renk
oluştururlar. Sağlık göstergesi
olarak bu şekilde sergileriz onları;
çünkü hastalıklarla savaşmada
kullanmamışızdır. Böylesine sağlıklı
bir şekilde parıldamak insanın
fiziksel çekiciliğini de artırır.
Pembe yanaklar ise kan
dolaşımının ne kadar iyi
olduğunun, aktif bir yaşam tarzının,
hatta kadınlar açısından
doğurganlığın göstergesidir.
Özgüven
Jones bu sırların aslında ortada
olduğunu, ancak bizim onları yavaş
keşfettiğimizi söylüyor. Dış
görünümü inceleyen fizyonomi
tarihin bazı dönemlerinde gözden
düşmüş. Fakat bugünlerde yeniden
itibar kazanıyor. Yani
‘selfie’lerimizde keşfedilmeyi
bekleyen başka birçok özellik
bulunabilir.
İnsanın ne kadar zeki olduğunu
tahmin etmeye yarayan fiziksel
özellikler henüz net olarak ortaya
konmuş olmasa da bu tahminler
çoğunlukla tutuyor. Hatta
insanların cinsel eğilimleri bile yüze
ve davranışlara bakılarak tahmin
edilebiliyor. Bu ani yargılara
varmanın nasıl mümkün olduğu
konusunda ise daha fazla
araştırmaya ihtiyaç var.
Kişilik, yaşam tarzı ve dış görünüm
arasındaki bağlantı zaman içinde
de değişebilir elbette.
Kısa bir süre önce yapılan zekice bir
deneyin de gösterdiği gibi aslında
dış görünüşümüz ten rengi ve
kemik yapısından öte bir şeydir.
Araştırmacılar deneklerden en
sevdikleri giysilerini giyip yüzlerinin
fotoğrafını çekmelerini istemiş. Bu
kişileri daha önce hiç görmemiş jüri
üyelerinin yaptığı değerlendirmede,
giysiler fotoğrafta görünmese bile,
daha öncekilere kıyasla bu
fotoğraflar çok daha cazip
bulunmuş. Buradan yola çıkarak
araştırmacılar, güzel giysilerle
özgüvenleri artan deneklerin bu
ifadesinin yüzlerine de yansıdığını
ifade ediyor.
Kısacası, yüzümüz sadece
biyolojimizin ürünü değil.
Genlerimizi ve hormonlarımızı
değiştirmemiz mümkün değil
elbette. Ama kişiliğimizi,
özgüvenimizi ve özsaygımızı
yüzümüze yansıtarak kendimizle
ilgili önemli bilgiler verebiliriz.
Bu makalenin İngilizce aslını BBC
Future’da okuyabilirsiniz.