- 14 Aralık 2007
- 72
- 9
- 42
Öncelikle zihin gücüyle zayıflamak mümkün müdür? Bu sorunun cevabı fazla kiloları olan ve diyet
yapmakta zorlanan insanların kurtarıcısıdır. Evet, zihin gücüyle zayıflamak mümkündür. Peki, bunu
nasıl yapacağız?
Yaşamlarını zayıf olarak sürdüren, geçmişten bugüne zayıf olan insanların ne dediğini hatırlayınız
“ne yersem yiyeyim kilo almıyorum” bu cümleden çoğu kilo fazlası olan insan nefret eder ama onlar
en doğru cümleyi beyinlerine kodlamışlardır. Böyle insanlar kilo almaz ya da çok küçük kilo değişimleri
yaşar ve eski kilolarına geri dönerler. İşte şimdi bunu nasıl becerdiklerine bakacak olursak bunu beyine
doğru sinyali gönderdikleri için zayıf kaldıkları sonucuna ulaşmış oluruz.
Kilo fazlamız var ise ve bunlardan kurtulmaktan zorluk çekiyorsak, bu zorluk iki şekilde olabilir.
Birincisi iştahımıza engel olamıyor olabiliriz, ikincisi ise metabolizmamız çeşitli nedenler yüzünden
(hormon ilaçları, geçirilen rahatsızlıkları) olduğundan yavaş çalışıyor olabilir ama yinede eğer
istersek zayıflamam mümkün.
Beyin vücutta çoğu olayı otomatik kontrol etse de bizim isteğimiz doğrultusunda da çalışabilir.
Örneğin kilo vermek istiyorsak bunu içimizden defalarca tekrarlamamız ve en önemlisi de buna inanmamız şart.
Kapatamadığınız bir iştaha sahipseniz içinizden “ben çok iştahlı bir insan değilim, canım şu an hiçbir şey
istemiyor” gibi cümleler kurup iştahınızı azaltabilirsiniz. Bu işin en önemli kısmı buna gerçekten inanmak
ve moralli olmaktır. Diyelim ki tatlıya karşı bir zaafınız var, o halde içinizden “canım bugün hiç tatlı
yemek istemiyor” gibi cümleler kurabilir ve moral bulup inanabilirsiniz. Gece yatağa girdiğinizde kendinizi
olmak istediğiniz kiloda ve içine girmek istediğiniz kıyafetin içinde vakit geçirirken düşünün. Bunu 21
gece istisnasız sürdürün 7 gün ara verip tekrar 21 gün hayal kurmaya devam edin. Beyin bu konuda sizin
emrinizde çalışmaya başlayacaktır. Amaç cümlelerinizi oluşturup tekrar edin ve inanın ve hayal kurun
beyin bunu gerçekleştirmek üzere hemen işe başlayacaktır. Peki, beyin bunu nasıl yapıyor?
Hormon ve salgılanması gereken maddelerin emrini beyin verir. Beyine az önce dediğimiz gibi komutlar
gönderdiğinizde yaptığı salgılar ve hormonların seviyesi değişecektir. Yavaş çalışan metabolizmanızın
hızlanması ve iştahınızın azalması, hızlı yağ yakımı gibi faaliyetler için gerekli maddeleri salgılamak
üzere beyin harekete geçer. Dolayısıyla zayıflama biyokimyasal olarak içeride bir hareketlenme ile başlar
ve sağlıklı devam eder. Vücuda uygun olmayan, kulaktan dolma diyetler yapılmadığı için vücut sağlıkla
zayıflar ve hiç zorluk çekilmez. Her şey beyine gönderilen komut ve inanma işidir. Söyleyin ve inanın.
Zayıflama esnasında kaybedilen ama vücut enzimlerinin çalışması(enzim olmadan biyokimyasal olaylarda olmaz
dolayısıyla zayıflanmaz) için hayati önem taşıyan suyun geri alınması amacıyla bol bol su içilmesi her zaman
birinci şarttır. Eğer su içmeyi sevmiyorsanız ya da susamıyorsanız, yine beyine bir komut göndererek susamayı,
dolayısıyla istekli su içmeyi sağlayabilirsiniz. “bugün çok susuyorum” bunun için uygun cümle olabilir.
Beyin tüm inanılan düşünceler için çalışır. Örneğin kilo verdikten sonra bize artık büyük gelen kıyafetlerimiz
kimselere vermeyiz, saklarız. Bir gün yine kilo alırsak giyebileceğimiz kıyafetimiz olsun isteriz. Diyetlerle kilo verir ama sonra yine alır, o kıyafetleri giyeriz. İşte diyetle vücuda verdirilen kilolardan sonra büyük kıyafetlerden kurtulmamak, bir gün yine giyebilirim düşüncesine inanmaktır. Buda beyine şu kodla gider
“şimdi zayıfım ama ileride mutlak şişmanlarım. Asla şişmanlamayacak olsam bu kıyafetleri dolabımda tutmam,
boşuna yer kaplatmam” ihtiyacınız olmayan bir şeyi evde tutmazsınız ama onlar hiç atılmaz. Nasıl verirsek
verelim ama kilo verdikten sonra büyük kıyafetlerden hemen kurtulmamız lazım. Beyin asla kilo almayacağınızı,
almak istediğinizi ve bu yüzden bu kıyafetlerden kurtulduğunuzu bilmeli.
Kilolu insanların şikayet ettiği konulardan biride şudur. Kilo vermeye başlamadan önce kendilerine inmek
istedikleri bir kilo kotası koyarlar. “60 kiloya kadar ineceğim” der kişi ve arkasından ekler “60’dan aşağı
hayatta inemem” işte bu da beyine gönderilen çok çok yanlış sinyallerden biridir. Diyet yapma isteği ve kilo
vereceğine inanan bir insan diyetinin ilk haftasında kilo vereceğine inandığı için verir ve vermeye devam eder.
Kilo verdiğini gördükçe daha da moral kazanır, mutlu olur. Amaçladığı kiloya ulaştığında hep birkaç kilo daha
vermek isteriz ama beceremeyiz. Hem uzun zamandır o rakama inmek için uğraşıp yorulmuşuzdur hem de biraz daha
diyete devam etsek de bir kilo dahi veremiyoruzdur. Bunun nedeni beyine gönderilen 60 kilo kodudur. Beyin siz
tartıya çıktığınızda 60 rakamını gördüğünde faaliyeti 60 kiloda devam etmek üzere keser. Eğer siz 59 olmak
istiyorsanız bunu çok zor başarırsınız. Normal diyetinizden ekstra bir çaba sarf etmek ve daha fazla spor yapmak
zorunda kalırsınız. Oysa bunu kolay başarmanın yolu “istersem 60’da olurum 55’de. Nerede duracağıma ben karar
veririm” komutunu benimsemektir. Bunu benimsediğiniz 3 gün içerisinde 59 kilo olacağınızı biliyor musunuz?
Çünkü beyin tekrar kilo verebilmeniz için gereken salgıları harekete geçirerek istediğiniz kiloya ulaşmanıza
yardımcı olur.
Kilo verdikten sonra en ufak bir yiyecek kaçırmasında “eyvah kilo alacağım, bugün çok yedim, hemen spor
yapmalıyım ki yediklerim erisin” gibi felaket cümleleri kesinlikle kurmayın. Vücut aslında kilo yapmayacak
olan bu küçük kaçamağı hemen kilo olarak size döndürmeye yardım eder. İdeal kilonuza ulaştıktan sonra
kuracağınız tek cümle “artık ne yersem yiyeyim asla kilo almam” olsun ve eski büyük bedenlerden hemen kurtulmayı
unutmayın. Onlara bir daha ihtiyacınız olmadığına bilin ve inanın.
Beyninizi doğru kullanma teknikleri ile sağlıklı günler diliyorum…
-ALINTI-
yapmakta zorlanan insanların kurtarıcısıdır. Evet, zihin gücüyle zayıflamak mümkündür. Peki, bunu
nasıl yapacağız?
Yaşamlarını zayıf olarak sürdüren, geçmişten bugüne zayıf olan insanların ne dediğini hatırlayınız
“ne yersem yiyeyim kilo almıyorum” bu cümleden çoğu kilo fazlası olan insan nefret eder ama onlar
en doğru cümleyi beyinlerine kodlamışlardır. Böyle insanlar kilo almaz ya da çok küçük kilo değişimleri
yaşar ve eski kilolarına geri dönerler. İşte şimdi bunu nasıl becerdiklerine bakacak olursak bunu beyine
doğru sinyali gönderdikleri için zayıf kaldıkları sonucuna ulaşmış oluruz.
Kilo fazlamız var ise ve bunlardan kurtulmaktan zorluk çekiyorsak, bu zorluk iki şekilde olabilir.
Birincisi iştahımıza engel olamıyor olabiliriz, ikincisi ise metabolizmamız çeşitli nedenler yüzünden
(hormon ilaçları, geçirilen rahatsızlıkları) olduğundan yavaş çalışıyor olabilir ama yinede eğer
istersek zayıflamam mümkün.
Beyin vücutta çoğu olayı otomatik kontrol etse de bizim isteğimiz doğrultusunda da çalışabilir.
Örneğin kilo vermek istiyorsak bunu içimizden defalarca tekrarlamamız ve en önemlisi de buna inanmamız şart.
Kapatamadığınız bir iştaha sahipseniz içinizden “ben çok iştahlı bir insan değilim, canım şu an hiçbir şey
istemiyor” gibi cümleler kurup iştahınızı azaltabilirsiniz. Bu işin en önemli kısmı buna gerçekten inanmak
ve moralli olmaktır. Diyelim ki tatlıya karşı bir zaafınız var, o halde içinizden “canım bugün hiç tatlı
yemek istemiyor” gibi cümleler kurabilir ve moral bulup inanabilirsiniz. Gece yatağa girdiğinizde kendinizi
olmak istediğiniz kiloda ve içine girmek istediğiniz kıyafetin içinde vakit geçirirken düşünün. Bunu 21
gece istisnasız sürdürün 7 gün ara verip tekrar 21 gün hayal kurmaya devam edin. Beyin bu konuda sizin
emrinizde çalışmaya başlayacaktır. Amaç cümlelerinizi oluşturup tekrar edin ve inanın ve hayal kurun
beyin bunu gerçekleştirmek üzere hemen işe başlayacaktır. Peki, beyin bunu nasıl yapıyor?
Hormon ve salgılanması gereken maddelerin emrini beyin verir. Beyine az önce dediğimiz gibi komutlar
gönderdiğinizde yaptığı salgılar ve hormonların seviyesi değişecektir. Yavaş çalışan metabolizmanızın
hızlanması ve iştahınızın azalması, hızlı yağ yakımı gibi faaliyetler için gerekli maddeleri salgılamak
üzere beyin harekete geçer. Dolayısıyla zayıflama biyokimyasal olarak içeride bir hareketlenme ile başlar
ve sağlıklı devam eder. Vücuda uygun olmayan, kulaktan dolma diyetler yapılmadığı için vücut sağlıkla
zayıflar ve hiç zorluk çekilmez. Her şey beyine gönderilen komut ve inanma işidir. Söyleyin ve inanın.
Zayıflama esnasında kaybedilen ama vücut enzimlerinin çalışması(enzim olmadan biyokimyasal olaylarda olmaz
dolayısıyla zayıflanmaz) için hayati önem taşıyan suyun geri alınması amacıyla bol bol su içilmesi her zaman
birinci şarttır. Eğer su içmeyi sevmiyorsanız ya da susamıyorsanız, yine beyine bir komut göndererek susamayı,
dolayısıyla istekli su içmeyi sağlayabilirsiniz. “bugün çok susuyorum” bunun için uygun cümle olabilir.
Beyin tüm inanılan düşünceler için çalışır. Örneğin kilo verdikten sonra bize artık büyük gelen kıyafetlerimiz
kimselere vermeyiz, saklarız. Bir gün yine kilo alırsak giyebileceğimiz kıyafetimiz olsun isteriz. Diyetlerle kilo verir ama sonra yine alır, o kıyafetleri giyeriz. İşte diyetle vücuda verdirilen kilolardan sonra büyük kıyafetlerden kurtulmamak, bir gün yine giyebilirim düşüncesine inanmaktır. Buda beyine şu kodla gider
“şimdi zayıfım ama ileride mutlak şişmanlarım. Asla şişmanlamayacak olsam bu kıyafetleri dolabımda tutmam,
boşuna yer kaplatmam” ihtiyacınız olmayan bir şeyi evde tutmazsınız ama onlar hiç atılmaz. Nasıl verirsek
verelim ama kilo verdikten sonra büyük kıyafetlerden hemen kurtulmamız lazım. Beyin asla kilo almayacağınızı,
almak istediğinizi ve bu yüzden bu kıyafetlerden kurtulduğunuzu bilmeli.
Kilolu insanların şikayet ettiği konulardan biride şudur. Kilo vermeye başlamadan önce kendilerine inmek
istedikleri bir kilo kotası koyarlar. “60 kiloya kadar ineceğim” der kişi ve arkasından ekler “60’dan aşağı
hayatta inemem” işte bu da beyine gönderilen çok çok yanlış sinyallerden biridir. Diyet yapma isteği ve kilo
vereceğine inanan bir insan diyetinin ilk haftasında kilo vereceğine inandığı için verir ve vermeye devam eder.
Kilo verdiğini gördükçe daha da moral kazanır, mutlu olur. Amaçladığı kiloya ulaştığında hep birkaç kilo daha
vermek isteriz ama beceremeyiz. Hem uzun zamandır o rakama inmek için uğraşıp yorulmuşuzdur hem de biraz daha
diyete devam etsek de bir kilo dahi veremiyoruzdur. Bunun nedeni beyine gönderilen 60 kilo kodudur. Beyin siz
tartıya çıktığınızda 60 rakamını gördüğünde faaliyeti 60 kiloda devam etmek üzere keser. Eğer siz 59 olmak
istiyorsanız bunu çok zor başarırsınız. Normal diyetinizden ekstra bir çaba sarf etmek ve daha fazla spor yapmak
zorunda kalırsınız. Oysa bunu kolay başarmanın yolu “istersem 60’da olurum 55’de. Nerede duracağıma ben karar
veririm” komutunu benimsemektir. Bunu benimsediğiniz 3 gün içerisinde 59 kilo olacağınızı biliyor musunuz?
Çünkü beyin tekrar kilo verebilmeniz için gereken salgıları harekete geçirerek istediğiniz kiloya ulaşmanıza
yardımcı olur.
Kilo verdikten sonra en ufak bir yiyecek kaçırmasında “eyvah kilo alacağım, bugün çok yedim, hemen spor
yapmalıyım ki yediklerim erisin” gibi felaket cümleleri kesinlikle kurmayın. Vücut aslında kilo yapmayacak
olan bu küçük kaçamağı hemen kilo olarak size döndürmeye yardım eder. İdeal kilonuza ulaştıktan sonra
kuracağınız tek cümle “artık ne yersem yiyeyim asla kilo almam” olsun ve eski büyük bedenlerden hemen kurtulmayı
unutmayın. Onlara bir daha ihtiyacınız olmadığına bilin ve inanın.
Beyninizi doğru kullanma teknikleri ile sağlıklı günler diliyorum…
-ALINTI-
İNANAMIYORUM 
Peki şuan da durumunuz nasıl, ideal kilonuza geldiniz mi? Ne kadar süre devam ettiniz, edilebiliyor mu ?
iyi hatırlattın tekrar zayıflama girişimlerindeyim:) cidden işe yarıyor ama tavsiye ederim çok kısa sürede vermiştim.
