- 27 Mart 2017
- 16.160
- 65.351
- 598
- Konu Sahibi Atlantistebiranka
-
- #41
Bunlar kadar dışarıdan normal görünüp de içeriden alabildiğine karacahil bir topluluk asla görmedim. Ben ki hümanizmi hep ilk sırada tutan biriydim. Tükendim.Vallahi benimkiler de 8 yıldan sonra anladılar. Bunlar aklı başın da değil derdim hep he hü derlerdi. Bir iki hareket gördüler kendilerine karşı o zaman dank etti.
Allah tan eşim daha nötr haklısın ama boşver modun da takıldı. Ha konuları aşabildinız mi dersen eşim de ben de cok yıprandık çokta aşamadık. Eşim beni çok çiğnedi tam da bu yüzden bu kadar arsızlaşıyolar. Tıpkı seninkiler gibi. Ama senin ki çok başka bir boyut ben artçı yaşadım sen yıkıcı bir deprem yaşamışsın. Zor gerçekten çok çok zor. İyş tarafı cocugun yok neyse ki.
@sadesii @bediakahyakilic @home_by_raEvet lütfen, incelemek isterim.
Terbiyesiz. Hiç sekteye uğratma bu işi. Ailen şuan Bi tık destekliyor gibi olabilir ama muhtemelen iş ciddiye bindiğin de tribe girebilirler. Çok dik dur. Duvar gibi.Bunlar kadar dışarıdan normal görünüp de içeriden alabildiğine karacahil bir topluluk asla görmedim. Ben ki hümanizmi hep ilk sırada tutan biriydim. Tükendim.
Bunların hepsine sebep eş kişisi ki, ailesini frenlemek yerine gazladı, şimdi de sanıyor ki boşayamam. Ailem bir iki defa kendisine ılımlı konuştu diye bana "sana mı sahip çıkacaklar" deme cüretini gösteriyor. Farkında değil, evlilik yıkıldı altında kaldı. Boşanma evraklarını alnına yapıştırdığımda uyanır artık.
Dedim onlara, ya bana destek olursunuz ya da ben başımın çaresine bakarım diye. Yani sizin desteğiniz olsa da olmasa da bu evlilik bitecek dedim.Terbiyesiz. Hiç sekteye uğratma bu işi. Ailen şuan Bi tık destekliyor gibi olabilir ama muhtemelen iş ciddiye bindiğin de tribe girebilirler. Çok dik dur. Duvar gibi.
Evet, bu tipleri hayatıma çekiyorum. Hepsi aynı. Bunu değiştirmem lazım.Kimine göre kader, bilimsel açıklamasını da okumuştum bir yerde. Kendini gerçekleştiren kehanete benziyordu. Yani öyle bir ortamda yetişen insan, fark etmeden öyle insanları seçiyormuş gibi düşün. Mesela kötü bir şey yaşıyorsun, bir daha aynı şey olursa farklı davranacağım diyorsun ama yine aynı davranış kalıbını sergiliyorsun.
Belki kapı arkalarında beklenmeyen.
önemli odalara alınmayan, önemli paraların sahibi olmayan, önemli makamların da şahsında kalan,
Güzel yerlere sokulmayan, kıyıda köşede bekletilen önemsiz biri diye görüyorsun kendini.
Korkulu sınavlardan geçiyorsun, sırada bekletiliyorsun, şefkâtsiz görüyorsun dünyayı, sana aldırış edilmediğini düşünüyorsun.
öyle görüyorsun.
Oysa; oysa sana şefkât eden bir rabbin var!
Bilmiyorsun!
Sahipsiz sanıyorsun kendini; sahibin var ama görmüyorsun.
O seni ve senin sevdiklerini şefkâtle terbiye ediyor.
Herkesi ama herkesi rahmetinin kucağında ağırlıyor.
Sen sevilmeseydin; sen sevilmeye değer olmasaydın; görünmeye değer olmasaydın; şimdi burada olabilir miydin?
şimdi bu sozü duyuyor olabilir miydin mesela?
Bu sesi duysan da anlıyor olabilir miydin?
Işte bak! bak işte; nerden nereye geldin!
Var edilişin, sevildiğin için. öyle bil!
Yokluğuna razı olunmadı senin. buradasın bu yüzden. böyle gör!.
Eksikliği hoş görülmeyensin sen! şimdi burada, bu yüzden insansın!.
Görüyorsun, duyuyorsun, anlıyorsun, konuşuyorsun, düşünüyorsun; ne âlâ!
Seviyorsun, seviliyorsun.
Seni severek var eyledi rabbin!
Yoo. yoo... yoo. zorakin değil.
Hadi bu da olsun; sıradanlığında hiç değil!
Iki eliyle, seve seve, başka her şeyden, herkesten çok önemseyerek, özenerek var eyledi seni.
Parmak uçlarına bak istersen; birtanesisin!
Bak! gözlerinin ardına bak istersen; gözlerinin ardındaki retrina başka hiç kimseninkine benzemiyor!
Herkese baktığı gibi bakıyor değil sana rabbin.
Hiç kimselerin bakmadığı gibi bakmış demek gözlerine.
Demek; biricik bir bakışı sana, biriciği biliyor seni.
şimdi bak aynaya; hiç kimsenin yüzü gibi değil yüzün.
Benzersizsin! bir tanesisin rabbinin!
'Bu yüzu sana verdim. başka kimselere değil' diyen rabbinin fısıltısını duy aynada!
Senin varlığından hoşnuttur rabbin.
Sen seni az görenlere aldırış etme!
Senin nefes alışından hoşnuttur rabbin.
Seni çok görenlere aldırış etme!
Varlığın rabbin e yük değil ki!...
Seni yük görenlere aldırış etme!
Hem söyler misin bana;
Buyük ateşten küçük bir çıra tutuşturulsa; ateşten ne eksilir ki?.
Yaşaman rabbine ağır değil!.
Işte böyle...
Seni doyurmak, seni büyutmek o'na zor değil.
Senden sadece verdiklerine teşekkür etmeni istiyor.
Sadece teşekkür etmeni.
Sakın! sakın! sakın!
Sakın kendini burada sığıntı görme!
Seni güzelliklerin takdir edilesi seçmiş rabbin,
Hep böyle yapınca sen; sana daha güzelini vericeğini söylüyor işte.
Sonsuz, kedersiz, lekesiz, acısız, kesintisiz, korkusuz bir hayat lütfediyor sana.
Hem olur da sen o'na nankörlük etsen bile; güzellik karşısında duyarsız, hayretsiz kalsan bile;
Iyilik karşısında minnetsiz, teşekkürsüz kalsan bile;
üzerinden kudret elini, saçlarından mehrhamet elini çekmiyor rabbin!...
Bekliyor seni...
ümit ediyor dönersin diye.
Hissetmiyor musun her nefeste; rabbinin merhameti, tatlı serin bir sabah rüzgârı gibi saçlarını okşamakta.
üzülme!
Sen o'nu unutsan da; o seni unutmuyor!...
Sen o'na küssen de; o sana küsmüyor!.
Sen o'ndan yüz çevirsen de, o senden yuz çevirmiyor!.
Sen o'nun rahmetine rağmen, o'ndan ümit kessen de; o senden günahına rağmen ümit kesmiyor!.
Bekliyor seni rabbin.
Sabırla bekliyor.
Dönüşünü bekliyor...
Bekliyor.
Hatanıfark edişini bekliyor.
Bekliyor, kendi kıymetini göresin diye bekliyor.
Bekliyor; hep sen! sen! gelesin diye bekliyor!!...
Bekliyor rabbin.
çunkü seni ümidi biliyor...
çünkü seni ümidi biliyor...
Senai Demirci
Yaa çok teşekkür ederim. Yurtdışı hayali benim de var. Siz nasıl yapacaksınız?Aile yapımız biraz uyuyor baba açısından, bende evlilik yapıp başka şehire taşındım, eşimden yana sıkıntım olmasa da kv kişisi Evliliğimin ilk aylarını haram zehir etti, kendisi kafadan kontak bir kadın, belki de eşimin de payı vardır, o kadına yeterli ses çıkaramadı, oysa sadece huzur bulmak için evlenmiştim, şimdi yurtdışına gitmek için uğraşıyorum, yeni bir hayat ve yeni bir başlangıç için, hiç kimsenin köstek olmasına hayatımı mahvetmesine izin vermek istemiyorum, benim de bu akşam başıma ağrılar girdi, ama mücadeleye devam ediyorum, sana destek olsun diye yazdım
Evlilik konusunda benim yüzüm sonradan güldü.Bilemezsin belki feraha,güzelliklere çıkacak yol bu kötülüklerden geçiyordurNerden başlayacağımı bilmiyorum. Sanırım ilk farkettiğim yerden..
Şu an sadece pamuk ipliğine bağlı ve zamanı gelince, ellerimle acımadan koparacağım bir evliliğin içindeyim. Evliyken asla hayal ettiğim gibi huzurlu ve mutlu yuvaya sahip olamadım. Eş diye seçtiğim kişinin annesi nefes alma dese nefesini tutacak kadar anneci çıkmasını bir kenara bıraktım, her tartışmanın ilk saniyesinde onları arayıp evi basmalarına, benim üstüme yürümelerine neden oldu. Kendini hiç bir zaman ezdirmeyen biri olduğumdan, sülalesinin hakaret ve iftiralarına cevap verdiğim için saygısız ve kötü ilan edildim. Çok uzun hikaye. Yanlış evlilik. Her neyse.
Kızlar benim biyolojik şam babası da, bu eş diye karşıma çıkan adamdan halliceydi. Asla yanımda olmadı, baba sıcaklığı şefkati nedir bilmem. Sanırım evlilikte yanlış seçim yapmamı tetikleyen de, şam babasından kurtulma isteğiydi. Bilmiyorum.
Evlenmeden önce neler yaşadığıma tanıklık eden yakınlarımın beni "baba evinde yüzü gülmeyenin, koca evinde güler. Üzülme çok mutlu yuvam olacak." telkinleri hep yalan çıktı, yine de insan inanmak istiyor biraz güç bulabilmek için.
Şu an yaşadığım durum daha çok "annenin kaderi kızına." durumu gibi. Asla inanmam böyle özlü deyişlere de kader inan inan diyor sanki.
Bazen diyorum ki, adımı değiştirsem kaderim değişir mi? Adımın sahibinin hayatı baya kötü çünkü. Sonra diyorum "saçmalama ya ne alakası var." kendi kendime konuşarak geçiyor işte.Herkesin hayatı farklı tabi ki ancak yalnız olmadığımı bilmek iyi gelecek, başa çıkması kolaylaşacak gibi.
Çok uzattım, hayatı benim gibi asla rayına oturmamış kadınlar varsa sormak istiyorum, yüzünüz güldü mü bari?
Boşandıktan sonra tekrar evlenmek istemiyorum. Bizim ülkenin erkekleri evlenmeden önce ana kapısına uğramaz, evlendikten sonra aşk yaşıyorlar anneleriyle.Evlilik konusunda benim yüzüm sonradan güldü.Bilemezsin belki feraha,güzelliklere çıkacak yol bu kötülüklerden geçiyordur
Teşekkür ederim, inceleyeceğim mutlaka.Ben isim meselesine takıldım konunuzda. Bu yaştan sonra isminizi değiştirmeniz bir işe yaramaz bence ama bağ kesme meditasyonu yapabilirsiniz. Bu isim konusunda takip ettiğim ve kendisinden danışmanlık aldığım bir astrolog youtubeda bir video yayınlamıştı ona bakabilirsiniz. Duygu demir astroloji gurusu kanalının ismi, video ise isminizin sırrı gibi bir ada sahipti.
Nerden başlayacağımı bilmiyorum. Sanırım ilk farkettiğim yerden..
Şu an sadece pamuk ipliğine bağlı ve zamanı gelince, ellerimle acımadan koparacağım bir evliliğin içindeyim. Evliyken asla hayal ettiğim gibi huzurlu ve mutlu yuvaya sahip olamadım. Eş diye seçtiğim kişinin annesi nefes alma dese nefesini tutacak kadar anneci çıkmasını bir kenara bıraktım, her tartışmanın ilk saniyesinde onları arayıp evi basmalarına, benim üstüme yürümelerine neden oldu. Kendini hiç bir zaman ezdirmeyen biri olduğumdan, sülalesinin hakaret ve iftiralarına cevap verdiğim için saygısız ve kötü ilan edildim. Çok uzun hikaye. Yanlış evlilik. Her neyse.
Kızlar benim biyolojik şam babası da, bu eş diye karşıma çıkan adamdan halliceydi. Asla yanımda olmadı, baba sıcaklığı şefkati nedir bilmem. Sanırım evlilikte yanlış seçim yapmamı tetikleyen de, şam babasından kurtulma isteğiydi. Bilmiyorum.
Evlenmeden önce neler yaşadığıma tanıklık eden yakınlarımın beni "baba evinde yüzü gülmeyenin, koca evinde güler. Üzülme çok mutlu yuvam olacak." telkinleri hep yalan çıktı, yine de insan inanmak istiyor biraz güç bulabilmek için.
Şu an yaşadığım durum daha çok "annenin kaderi kızına." durumu gibi. Asla inanmam böyle özlü deyişlere de kader inan inan diyor sanki.
Bazen diyorum ki, adımı değiştirsem kaderim değişir mi? Adımın sahibinin hayatı baya kötü çünkü. Sonra diyorum "saçmalama ya ne alakası var." kendi kendime konuşarak geçiyor işte.Herkesin hayatı farklı tabi ki ancak yalnız olmadığımı bilmek iyi gelecek, başa çıkması kolaylaşacak gibi.
Çok uzattım, hayatı benim gibi asla rayına oturmamış kadınlar varsa sormak istiyorum, yüzünüz güldü mü bari?
Kanlı baltam hala elimde. Silahımı, şuan kariyerime güçlendirmeye çalışıyorum. Tüm bu hayata katlanmamın tek sebebi bu. Artık ne aşk ne sevgi hiçbir beklentim kalmadı.Öyle zor yaşadım ki
Yazsam cilt cilt roman olur
6 yaşımdan 36 yaşıma kadar tam 30 yıllık bir çile
Şimdi 42 yaşındayım, o günler uzak, buğulu bir camın ardında gibi
Eşim hayatıma girdikten sonra her şey değişti
Kayıplarım var, acılarım var, yaralı bir çocukluk ve gençliğim var ama çok şükür bu günüme diyebiliyorum artık
Yani demem o ki herkesin imtihanı farklı, bunun isimle cisimle ilgisi yok, bir gün geliyor duruluyor her şey
Ezildim, yoruldum ve benden giden çok şey var ama beni ben yapan yaşadıklarım
Bir gün her şey geride kalıyor; sorunlara karşı silahlanman lazım sadece, işin, gelirin ve kendine göre bir disiplinin olmalı ve tabi dua dua dua sonra bir bakıyorsun yoluna girmiş her şey
Kanlı baltam hala elimde. Silahımı, şuan kariyerime güçlendirmeye çalışıyorum. Tüm bu hayata katlanmamın tek sebebi bu. Artık ne aşk ne sevgi hiçbir beklentim kalmadı.
Teşekkür ederimBeklentilerini yitirme, onlar olmadan yaşayamazsın ; sakinlik ve sabırla verilir savaş, kötüyüm diye kendini bırakma, beterin beteri var her zaman, Rabbim yolunu açık etsin, umarım en az hasarla atlatırsın bu dönemi
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?