- 27 Temmuz 2019
- 2.724
- 9.219
- 158
- Konu Sahibi Atlantistebiranka
- #1
Nerden başlayacağımı bilmiyorum. Sanırım ilk farkettiğim yerden..
Şu an sadece pamuk ipliğine bağlı ve zamanı gelince, ellerimle acımadan koparacağım bir evliliğin içindeyim. Evliyken asla hayal ettiğim gibi huzurlu ve mutlu yuvaya sahip olamadım. Eş diye seçtiğim kişinin annesi nefes alma dese nefesini tutacak kadar anneci çıkmasını bir kenara bıraktım, her tartışmanın ilk saniyesinde onları arayıp evi basmalarına, benim üstüme yürümelerine neden oldu. Kendini hiç bir zaman ezdirmeyen biri olduğumdan, sülalesinin hakaret ve iftiralarına cevap verdiğim için saygısız ve kötü ilan edildim. Çok uzun hikaye. Yanlış evlilik. Her neyse.
Kızlar benim biyolojik şam babası da, bu eş diye karşıma çıkan adamdan halliceydi. Asla yanımda olmadı, baba sıcaklığı şefkati nedir bilmem. Sanırım evlilikte yanlış seçim yapmamı tetikleyen de, şam babasından kurtulma isteğiydi. Bilmiyorum.
Evlenmeden önce neler yaşadığıma tanıklık eden yakınlarımın beni "baba evinde yüzü gülmeyenin, koca evinde güler. Üzülme çok mutlu yuvam olacak." telkinleri hep yalan çıktı, yine de insan inanmak istiyor biraz güç bulabilmek için.
Şu an yaşadığım durum daha çok "annenin kaderi kızına." durumu gibi. Asla inanmam böyle özlü deyişlere de kader inan inan diyor sanki.
Bazen diyorum ki, adımı değiştirsem kaderim değişir mi? Adımın sahibinin hayatı baya kötü çünkü. Sonra diyorum "saçmalama ya ne alakası var." kendi kendime konuşarak geçiyor işte.Herkesin hayatı farklı tabi ki ancak yalnız olmadığımı bilmek iyi gelecek, başa çıkması kolaylaşacak gibi.
Çok uzattım, hayatı benim gibi asla rayına oturmamış kadınlar varsa sormak istiyorum, yüzünüz güldü mü bari?
Şu an sadece pamuk ipliğine bağlı ve zamanı gelince, ellerimle acımadan koparacağım bir evliliğin içindeyim. Evliyken asla hayal ettiğim gibi huzurlu ve mutlu yuvaya sahip olamadım. Eş diye seçtiğim kişinin annesi nefes alma dese nefesini tutacak kadar anneci çıkmasını bir kenara bıraktım, her tartışmanın ilk saniyesinde onları arayıp evi basmalarına, benim üstüme yürümelerine neden oldu. Kendini hiç bir zaman ezdirmeyen biri olduğumdan, sülalesinin hakaret ve iftiralarına cevap verdiğim için saygısız ve kötü ilan edildim. Çok uzun hikaye. Yanlış evlilik. Her neyse.
Kızlar benim biyolojik şam babası da, bu eş diye karşıma çıkan adamdan halliceydi. Asla yanımda olmadı, baba sıcaklığı şefkati nedir bilmem. Sanırım evlilikte yanlış seçim yapmamı tetikleyen de, şam babasından kurtulma isteğiydi. Bilmiyorum.
Evlenmeden önce neler yaşadığıma tanıklık eden yakınlarımın beni "baba evinde yüzü gülmeyenin, koca evinde güler. Üzülme çok mutlu yuvam olacak." telkinleri hep yalan çıktı, yine de insan inanmak istiyor biraz güç bulabilmek için.
Şu an yaşadığım durum daha çok "annenin kaderi kızına." durumu gibi. Asla inanmam böyle özlü deyişlere de kader inan inan diyor sanki.
Bazen diyorum ki, adımı değiştirsem kaderim değişir mi? Adımın sahibinin hayatı baya kötü çünkü. Sonra diyorum "saçmalama ya ne alakası var." kendi kendime konuşarak geçiyor işte.Herkesin hayatı farklı tabi ki ancak yalnız olmadığımı bilmek iyi gelecek, başa çıkması kolaylaşacak gibi.
Çok uzattım, hayatı benim gibi asla rayına oturmamış kadınlar varsa sormak istiyorum, yüzünüz güldü mü bari?