eylul annelerden kopiyaladim
--------------------------------------------------------------------------------
Bebeğe 2 yaşına kadar ayakkabı giydirilmemelidir... doğru.
Eskiden çocuk yürümeye başladığı anda "ilk adım ayakkabısı" giydirilirdi. Ortopedik yapıda olması istenirdi. Ama görüldü ki yalın ayak yere basarsa, ayak taban kasları daha iyi gelişiyor. Bu nedenle çocukların yalın ayak dolaştırmak istiyoruz. Ya da çorap tarzı bir şeylerle. Ama ayakkabının bir kıyafet tamamlayıcısı olmasında bir mahzur yok. O ayakkabı da şöyle bir şey olmalı: Avucunuzun içine alınca kıvırabileceksiniz. 2 yaşından sonra ise ilk adım ayakkabıları öneriliyor, onların da bileğe kadar olanları...
1 yaşından sonra flor takviyesi yapılmalıdır... doğru.
Sulardaki florun düşük olduğu bölgelerde bu takviye öneriliyor. Herhangi bir zararı yok.
Erkek çocuklara tuvalet eğitimini anne verir... yanlış.
Babanın vermesi gerekiyor. Erkek çocuk, tuvalete babayla gidecek, ayakta ve oturarak tuvaletin nasıl kullanıldığını öğrenecek. Tuvalet terbiyesi yaşı çocuktan çocuğa değişebilir. 2 yaşına kadar beklenebilir.
.
Disiplin:
Bebek sürekli olarak, davranışlarına koyduğunuz sınırları test edecektir. Ona sevdiğiniz ve sevmediğiniz davranışları belirtin.Onayladığınız davranışı ödüllendirin, takdir edin. Yapması istenmeyen bir davranışta onu durdurun, ' Hayır' deyin ve ortamdan uzaklaştırın. Dikkatini başka şeylere çekin. Koyduğunuz kurallar konusunda tutarlı olun. Bir gün izin verdiğiniz davranışa ertesi gün kızarsanız, bebek sınırlarını bilemez. Öfke nöbetlerinde sakince kendine zarar vermesine engel olun, onu incitecek sözler söylemeyin.
Çocuğunuzun daha fazla konuşmasını sağlamanın bir yolu o birşeyler söylemeye çalışırken onu dinlemektir. Her ne kadar çocuğunuzun sorduğu veya söylemek istediği şeyi anlamasanız da, sizinle iletişim kurmaya çalışırken onunla göz teması içinde olun, mümkün olduğunca onun sorularına veya anlatımlarına cevap verin, bu tutumunuz bebeğinizi konuşmak yönünde cesaretlendirecektir.
Eğer çocuğunuz konuşmak konusunda biraz bekliyorsa birlikte ona bol bol kitap okuyun. Bir kitabın resimlerine bakmak, tanıdığı objeleri işaret etmek onun bu bilgileri ileride kullanmasını sağlayacaktır. Bebekçe konuşmalardan uzak durun, bu çocuğunuzun aklını karıştırır. Eğer bebeğiniz “anne” yerine “anniii” diyorsa onun söyleyiş şeklini tekrar etmektense basitçe “anne” deyin.
Uyuma vakitleri dışında çocuğunuz oturarak kitaplara bakmakta zorluk çekiyor olabilir. Ancak 15. aydan itibaren çocuklar kitaplarla daha ilgili hale gelirler, ister ebeveynleri ile birlikte, ister yanlız. Çocuğunuzun kitaplardaki resimlere hafifçe vurduğunu, kitaplardaki farklı içeriklerle ilgilendiğini görürsünüz. Eğer halen çocuğunuz oturup kitaplara bakmıyorsa, o oyun oynarken siz de yanında sesli kitap okuyabilirsiniz.
Sosyal ve duygusal gelişim : Artan hırçİlk kötü haber : Artık çocuğunuz çok daha çabuk hırçınlaşıyor, sinirleniyor. Ve şimdi iyi haber : Bu tip kızgınlık ve hayal kırıklığı kısa sürelidir. Tabii ki bu tip kızgınlıklar hep en olmadık yerlerde yaşanır , mesela bir markette veya kalabalık bir yemekte. Böyle zamanlarda durumu nasıl ele alacağınızın yolunu siz geliştireceksiniz. Çocukların duyuları bilmedikleri yerlerde, kalabalık, fazla gürültülü ortamlarda çok fazla uyarıldığı için genelde böyle hırçınlaşırlar. Bütün bu yoğunluk ile başa çıkamazlar. Üstelik bu gibi ortamlarda sizin bütün dikkatinizi üstünde toplayamadığı için de sinirlenebilir çünkü bu dönem çocuklar bütün ilginin kendilerinin üstünde olmasını isterler.
Bu yaşta, öfke nöbetleri de görülür. Nöbet sırasında yapılacak en doğru şey, bebeğin güvenliğini sağladıktan sonra nöbeti görmezden gelmektir. Ona bakmayın, onunla konuşmayın ve sakinleşmesini bekleyin. Eğer, sergilediği şovun izleyicisi olmazsa devam etmesinin anlamı olmayacaktır
İlk kötü haber : Artık çocuğunuz çok daha çabuk hırçınlaşıyor, sinirleniyor.
Ve şimdi iyi haber : Bu tip kızgınlık ve hayal kırıklığı kısa sürelidir. Tabii ki bu tip kızgınlıklar hep en olmadık yerlerde yaşanır , mesela bir markette veya kalabalık bir yemekte. Böyle zamanlarda durumu nasıl ele alacağınızın yolunu siz geliştireceksiniz. Çocukların duyuları bilmedikleri yerlerde, kalabalık, fazla gürültülü ortamlarda çok fazla uyarıldığı için genelde böyle hırçınlaşırlar. Bütün bu yoğunluk ile başa çıkamazlar. Üstelik bu gibi ortamlarda sizin bütün dikkatinizi üstünde toplayamadığı için de sinirlenebilir çünkü bu dönem çocuklar bütün ilginin kendilerinin üstünde olmasını isterler.