2009 Aralık Anneleri


bende tchıbo da oyun halısı gördüm dün akşam çok güzeldi pembe pembe kalın battaniye gibi kullanılırmı acep alsammıki aklım kaldı:))
 
ah be güzelim yemek yemeni geçtim susuz bırakmaman lazım vücudunu ve bebişi bak hiçbirimiz tutmuyoruz bende her sene tutuyordum orucumu üstelik ama şimdiki durum çok farklı..

DOGRU BİTANEM COK HAKLISIN AMA BİLMİYORUM SANKI TUTMAZSAM KENDIMI KOTU HISSEDERMISIM GIBIME GELIYO,SAGOL İLGİN İÇİN CANIM BENİMMŞeniz
 

canım hoşgeldin
yoğurdu ayran çorbası, cacık, ayran, yoğurtlu semizotu veya patlıcan salatası gibi tüketsen olmaz mı yerimseniben ortalıkta fena bir ishal salgını var hem kalsiyum hem bağırsaktaki mikropları öldürmesi açısından yoğurt kesin şartlardan biri şu anda :1no2:

benimki de gün içinde çok hareket etmiyor, akşam üzeri eve gidip uzanıyorum bir süre sonra dinlenince başlıyor ki onda da sürekli bir hareket sözkonusu değil... her bebeğin kendi temposu olduğunu okudum, doktorum da aynı şeyi söyledi... düzenli olarak hareket ettiği müddetçe endişelenecek hiçbir şey yoktur dedi... ben de seyahat ettiğimde gidişte ve dönüşte birkaç gün hareketleri iyice azaldı... yoruluyor kuzucuğun annesi :sinifsinif:

içini rahat tut yavrucuğunun son derece iyi olduğuna eminim ben :teselli:


ben de o yüzden sustum pelin :1no2: ilk ve son yorumumdur... "kendi" sağlığına zararlı olduğunu düşünmek bile oruç tutmamak sebebi iken, karar verme şansı olmayan bağımlı bir canı aç ve susuz bırakmak oruç tutmamaya sebep olamıyorsa diyebileceğim bir şey zaten yok...

diyanet işleri başkanlığı'nın sitesinden alıntıdır
İLMİHAL




Konusu : Oruç
İçeriği : ORUCUN RÜKÜN ve ŞARTLARI
Başlığı : YÜKÜMLÜLÜK ŞARTLARI

Orucun yükümlülük şartları denince, bir kimsenin oruç ibadetiyle yükümlü (mükellef) sayılması, farz veya vâcip bir orucun bir kimsenin zimmetinde borç olarak sabit olması için aranan şartlar kastedilir. Fıkıh literatürün-de bu şartlar, orucun vücûb şartları" olarak da anılır. Oruç tutmamayı mubah kılan mazeret halleri de, bu yükümlülük şartlarını açıklayan ilâve bilgilerdir.
a) Yükümlülük Şartları

Namaz mükellefiyeti için gerekli olan şartlar yani Müslümanlık, ergenlik (bulûğ) ve belli bir aklî olgunluk düzeyinde olmak (akıl), oruç için de gerekli ve geçerlidir.

Ergenlik yaşına gelmeyenler ibadetlerle yükümlü olmamakla birlikte, alıştırmak ve ısındırmak maksadıyla, aile büyükleri onlara ara ara namaz kılmalarını ve oruç tutmalarını söyleyebilir. Peygamberimiz, yedi yaşından on yaşına kadarki sürede çocuğun namaza alıştırılmasını önermiştir. Bedenî durumları dikkate alınmak şartıyla çocukların 8-9 yaşlarından itibaren oruca alıştırılmaları da uygundur.

Genel vücûb şartları yanında kişinin ayrıca oruç tutmaya güç yetirecek durumda olması ve yolcu olmaması da şarttır. Bu şartlar orucun edasının vâciplik şartları olarak da adlandırılır. Oruç bahsinin başında zikrettiğimiz âyetin belirttiğine göre, hasta ve yolcu olan kişiler isterlerse oruç tutmayabilirler. Fakat tutmadıkları oruçları normal duruma döndükten sonra kazâ ederler. Hasta için normal durum iyileşmek, yolcu için ise, yolculuğun bitmesidir (ikamet). Oruç tuttuğu takdirde kendisinin veya çocuğunun zarar görmesi muhtemel olan gebe veya emzikli kadınlar da oruç tutmayabilirler. Hatta zarar görme ihtimali kuvvetli ise tutmamaları gerekir. Durumları normale döndüğünde tutamadıkları oruçları kazâ ederler.

Yaşlılık sebebiyle oruç tutmaya artık gücü yetmeyenler, bunun yerine bir fakir doyumluğu olan fidye verirler.

b) Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Mazeretler

Kur'an'da ve hadislerde, dinde insanlara zor gelecek hiçbir yükümlülüğün bulunmadığına sıklıkla işaret edildiğini, herhangi bir sıkıntı ve meşakkatin bulunduğu durumda da mükelleflere birtakım kolaylık ve ruhsatların tanınmış olduğunu biliyoruz. Bu genel ilkenin bir parçası olarak, bazı durumlarda farz olan ramazan orucunu tutmamaya da müsaade edilmiştir.

Ramazan orucunu tutmamayı mubah kılan mazeretler (özürler) genel hatlarıyla şunlardır:

1. Sefer. Namaz bölümünde belirtildiği üzere sefer (yolculuk) hali, genellikle, sıkıntı ve meşakkatli olduğu için yolcu olanlara birçok konuda kolaylıklar getirilmiştir. Yolcu olanlar için, namazın terkine değil, kısaltılmasına veya cemedilmesine ruhsat verildiği halde, namaza göre daha yorucu ve yıpratıcı olduğu için orucun terkedilmesine ruhsat verilmiştir (bk. el-Bakara 2/183-184). Bununla birlikte yolcu sayılan kimsenin, eğer gerçekten bir sıkıntı yoksa ve zarar da görmeyecekse oruç tutması daha faziletli görülmüştür.

Geceden niyetlendiği orucu tutarken, gündüzün yola çıkmak durumunda kalan kimse, Hanefîler'e göre, bu orucunu tamamlasa daha iyi olur; fakat bozması durumunda kefâret gerekmez. Şâfiî ve Hanbelîler ise, ramazan ayında Hz. Peygamber'in Mekke fethine çıktığında Kadîd denilen yere varıncaya kadar oruçlu olup orada orucunu bozduğuna dair rivayete dayanarak, geceden niyet edilmiş orucun bile sefer durumunda bozulabileceğini söylemişlerdir. Savaş durumu veya cephede uzun süre çatışma durumu da aynı şekilde bir mazerettir. Bu durumlarda kalan kişi, sağlığına ve görevine uygun düşen seçeneğe göre hareket etmelidir.

2. Hastalık. Hastalık da birtakım ruhsatların sebebi olan bir durumdur. Yüce Allah, bölüm başında zikredilen âyette hiçbir kayıt getirmeden hasta olanların, iyileştikleri bir vakitte oruç tutabileceklerini ifade etmiştir. Bu bakımdan oruç tuttuğu takdirde hastalığının artmasından veya uzamasından endişe eden, yahut böyle olmamakla birlikte oruç tutmakta zorlanacak olan kimseler oruç tutmayabilir veya başlamış bulundukları orucu bozabilirler. Oruç tuttuğu takdirde hasta olacağı tıbbın verilerine göre kuvvetle muhtemel olan kişinin de hasta hükmünde olduğu söylenmiştir.

3. Gebelik ve Çocuk Emzirmek. Gebe veya emzikli olan kadınlar, kendilerine yahut çocuklarına bir zarar gelmesinden korkmaları halinde oruç tutmayabilirler. Bunlar bir yönüyle hasta hükmünde oldukları gibi, onlara bu ruhsatı tanıyan hadisler de bulunmaktadır (Nesaî, “Sıyâm”, 50-51, 62; İbn Mâce, “Sıyâm”, 3).

4. Yaşlılık. Dinimiz oruç tutmaktan âciz olan yaşlı kimselerin oruç tutmasını istememiş, bunun yerine, tutamadıkları her gün için bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermelerini öngörmüştür. Bölüm başında zikredilen âyette oruç tutmaya güç yetiremeyenlerin veya tutmaya çalıştıkları takdirde büyük bir sıkıntı çekecek olanların fidye vermeleri gerektiği ifade edilmektedir. İyileşme ümidi bulunmayan hastalar da bu hükümdedir. Ancak ramazanda oruç tutma gücüne sahip olmayıp da, daha sonra kazâ edebilecek durumda olanlar fidye vermeyip tutamadıkları oruçları kazâ ederler.

İyileşmeyen sürekli bir hastalık nedeniyle oruç fidyesi veren kimse daha sonra oruç tutmaya güç yetirecek olsa fidyenin hükmü kalmaz; oruç tutması ve önceki tutamadığı oruçları kazâ etmesi gerekir.

5. İleri Derecede Açlık ve Susuzluk. Oruçlu bir kimse açlıktan veya susuzluktan dolayı helâk olacağından, beden ve ruh sağlığının ciddi boyutta bozulacağından endişe ediyorsa veya böyle bir şeyin olması tecrübeye veya doktor raporuna göre kuvvetle muhtemel ise, orucunu bozması câiz olur. Hatta ölüm tehlikesi açıksa oruç tutması haram olur.

6. Zor ve Meşakkatli İşlerde Çalışmak. Esas itibariyle bir insanın ibadetlerini normal bir şekilde yapmasını engelleyecek zor ve ağır işlerde çalışması veya çalıştırılması doğru değildir. İnsanın ibadetini sağlıklı bir şekilde yapmakla geçimini temin ikilemi arasında bırakılması insan hakları açısından kesinlikle kabul edilebilir bir durum değildir. Böyle bir durumda bırakılan kişi, eğer toplum kendisine daha iyi iş imkânları sağlayamıyorsa, dolayısıyla işinden ayrıldığı takdirde geçim sıkıntısı çekmesi kesin veya kuvvetle muhtemel ise, bu durumda oruç tutmayabilir. Geçici bir süre ağır bir işte çalışmak durumunda kalan ise bu durumda oruç tuttuğu takdirde sağlığına bir zarar erişeceğinden endişe ediyorsa oruç tutmayabilir. Bunlar imkan bulurlarsa kaza ederler, deðilse oruç yerine fidye verirler.

Kur'an'da oruç tutmamayı mubah kılan mazeretler olarak hastalık, yolculuk ve oruca güç yetirememeden söz edilmiştir (el-Bakara 2/184-185). Fakihler de oruç tutmama ruhsatını bu üç durumla sınırlı tutmayı tercih etmiş, bu üç durumun ortak özelliği meşakkat olsa bile, her meşakkat halinde oruç tutulmayabileceğini söylemekte mütereddit davranmışlardır. Bunun en başta gelen sebebi, mükelleflerin sübjektif ve değişken bir durum olan meşakkati belirlemede ölçüsüz veya mütesâhil davranıp olur olmaz bahanelerle orucu terketmesine yol açma, yani bu ruhsatı kötüye kullanma endişesidir. Bununla birlikte oruç ibadeti, netice itibariyle kul ile Allah arasında kalan bir yükümlülük ilişkisi olduğundan, mükelleflerin yukarıda sayılan mazeretler ışığında kişisel inisiyatiflerini kullanması, mazeretleri içlerine sinmediği süre-ce orucu terketmemesi, haklı ve geçerli bir mazeretlerinin bulunduğuna iyice kani olduklarında da anılan ruhsattan yararlanması isabetli bir tutum olur.

Sıralanan bu mazeretlerden biri sebebiyle oruç tutamayan kimse, oruca, o-ruçlulara ve ramazan ayına hürmeten, mümkün oldukça bunu belli etmemelidir.

Canına veya bir uzvuna yönelik bir tehdide mâruz kalan kimsenin nasıl davranacağına ilişkin olarak kimi âlimler, zorlama karşısında ramazan orucunu bozmayıp zulmen öldürülen kimsenin günahkâr olmayacağını; tersine dinine bağlılığını gösterdiği için büyük bir sevap kazanmış olacağını söylemişlerse de ağırlık kazanan görüş bu durumda orucu bozmanın daha doğru olacağı yönündedir. Hatta tehdit altında kalan kişi, oruç için tanınan yolculuk, hastalık gibi bir mazerete sahip ise, zorlama karşısında orucunu bozmazsa günahkâr olur.

Düğün veya sünnet yemeği gibi bir ziyafete çağrılan kimsenin, genel olarak diğer davetlerde olduğu üzere bu davete icabet etmesi, dostluk bağlarının güçlendirilmesi veya ilişkilerin geliştirilmesi vb. amaçlara hizmet edeceği için teşvik edilmiştir. Nâfile oruç tuttuğu bir günde böyle bir ziyafete çağrılan kimse, sözü edilen olumlu amaçlara hizmet edeceğinden eminse, bu davete icâbet etmesinin yerinde bir davranış olacağı; fakat, yine de beklenmedik yararlara ve güzelliklere yol açabileceği mülâhazasıyla genel olarak bu tür davetlere icâbet edip orucunu bozmasında bir beis bulunmadığı ifade edilmiştir. Başlanmış olan nâfileyi tamamlamak gerektiği kuralı sebebiyle bozduğu bu orucu daha sonra kazâ eder.
 
bende tchıbo da oyun halısı gördüm dün akşam çok güzeldi pembe pembe kalın battaniye gibi kullanılırmı acep alsammıki aklım kaldı:))

aklın kaldıysa kesın alırsın zaten sen onu :)
ama daha oyun halısı için erken annesı oturmaya basladıgında anca
kullanır şu eksıkler lıstesını tamamlayalım ılk önce derim ben
 


Pelin sana sonuna kadar katiliyorum . Bende artik yazmiyim diyorum ama dayanamiyorum .
 
uyuşugum bugun bilge göbiş bu hafta dahada buyudu taşımak zor geliyor sanırım
sakın kımse bana daha bu ne ki dur bakalım sonaylarda gör kendını demesın bogarım :)
sen nasılsın bilge

ben de bugün pek bastığım yerin farkında değil gibiyim hayatım ya... kafam uyuşuk uyuşuk gibi... ne yerdeyim ne gökte yani kaydirigubbakcemile3

pelin unutmadan ne diycem sana

daha bu ne ki dur bakalım son aylarda gör kendini

:roflol: :roflol:

bende tchıbo da oyun halısı gördüm dün akşam çok güzeldi pembe pembe kalın battaniye gibi kullanılırmı acep alsammıki aklım kaldı:))

bizimkilerin battaniye üzerinde oturarak oyun oynamaya başladığı zamanlar yaza gelmeyecek mi kardeş fisfisfis

BU ARADA MEYVE SAATİ HANIMLARRRRRR
HADİ BAKALIM BESLEYİNN BEBELERİ cokacimcoook
 

CANLARIMM SİZİ İLGİLENDİRMEZ DİYE DÜŞÜNÜR MÜYÜM HİÇ?TAM TERSİ İLGİNİZE GERÇEKTEN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.HEPİNİZ ÇOK DOGRU SOYUYORSUNUZ VE ÇOK HAKLISINIZ...GERCEKTEN ÇOK SAGOLUN SOYLEDIKLERİNİZİ DİKKATE ALDIM MERAK ETMEYİNNopuyorumnanaktan
 

sen bana son aylarda gör kendını diyip dellendırırsın ha
dur bak ben senı dahada dellendıreyım
bilge oruçluyum
derrmişimmm :)
 

Benim de üç hafta oldu görmeyeli rekor benim ilk zamanlarda her hafta ultrasona girdiğim düşünülürse.
Sen de güzel haberler alırsın inşallah canım.


Bilgeciğim ben de yoğurt çorbası falan yapıyorum bol bol. Hiç böyle olacağını düşünmezdim hamilelikte ki ben yoğurdu çok severdim çok da tüketirdim önceden. Bir türlü yiyemedim aylardır. İçim almıyor. Ama işte çorba şeklinde falan tüketmeye calışıyorum.
Seyahat gerçekten beni de bebişi de yordu. Yolculuk günü hiç oynamadı desem yeridir.
Buna da takmıştım ama demek ki sende de aynısı oldu. Neyse bitti artık tatil falan bizim için de.
Hepimiz güzel haberler alırız inşallah canım. Sağolasın iyi dileklerin için.
 
sen bana son aylarda gör kendını diyip dellendırırsın ha
dur bak ben senı dahada dellendıreyım
bilge oruçluyum
derrmişimmm :)

:roflol: :roflol: :roflol:
valla Hande'yi pek tanımıyorum onun içindir ki kafadan dalmadım farkındaysan efendi gibi bir kere konuştum ve sustum... ama sana öyle bi dalarım ki feleğini sapıtırısın yemin ederim :roflol: :roflol: :roflol: :roflol: :roflol:
ibreti alem olursun bir daha hamileyken oruç tutmaya niyetlenenlere emsal gösterirler yüzyıllar boyu :roflol: :roflol: :roflol:
tövbe estağfurullah yaaaaaaa
lütfen kimse yanlış anlamasın haşa ramazanla, dinle herhangi bir sorunum yok, hiçbir zaman da olmadı ama EXTRA ötesi bir durum sözkonusu onun için şu postu okuyup yedi sülaleme saydıran din kardeşlerime sesleniyorum: evet evet ben de sizleri çok seviyorummmmmmm opuyorumnanaktan kaydirigubbakcemile3
 
selam kızlar ben detaylı ultrasona girdim 2 hafta önce bebeğimin arkası dönük olduğu için kalbini inceleyemediler bu hafta için yine çağırdılar dün gittim yine arkası dönük bu sefer haftaya salı için çağırdılar napıcam ben yaaaa????????
 

Haktan Emir adına teşekkür ederiz annesi yerimseniben
 
bende çok yorgunum kızlar 2 gündür geziyorum ama bütün alışverişim bitti. perdeciye bile ölçü aldırdım dün halısı odası kendi hastane takımlarım hepsini bitirdim ama bende bittim. ileriki aylarda hiç çıkamazmışım bu kadar gezemem yani. çalışınca zor bide. bence sizde halledin derim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…