2009 yazı evleneceklerin paylaşım alanı !!

geceyimben, seni görünce atladığım aklıma geldi canım. yatka odan hayırlı olsun. Dolap öyle siyahmı olucak.
Çok teşekkür ederim canım. Dolap siyah olacak. Kasası beyaz, içi siyah deri kaplama... Ama o fotoğrafta çok koyu çıkmış, zemin de siyah o ondan sanırım, normalde o kadar iç karartıcı olmuyor (umarım :))) )
 
Made, ben de sana birşey soracağım. Mesleki bir soru, eğer ben buraya rahatlamaya geliyorum, bana hukuksal sorularınızı niye soruyorsunuz diyorsan, cevaplama... Ama valla kendim için değil, yine burdan bir arkadaş için soruyorum. Hem hepimizi ilgilendiriyor.

(Hiç sevmem de doktor görünce kendi sorununu soran, psikolog görünce arkadaşının (!) sorununu soran, avukat görünce hemen bir danışmanlık alan tipleri, ondan bu kadar açıklama yaptım....)

Evlendikten sonra 1 sene içinde istifa edince tazminat alabiliyor bayanlar diye biliyorum. Eşim burda çalışmamı uygun görmüyor diye bir gerekçe ile. Böyle birşey var değil mi, ikincisi bunun olması başka bir işyerinde çalışmayı engeller mi?
 
Khena, masraf olarak ne kadar fark ediyor? Biz düğünü, nikahı herşeyi nişanlımla ortak yapıyoruz. Senin nişanlın kabul eder mi bilmiyorum, ya da senin imkanın var mı bilmiyorum ama.... "Annemler beni bugüne kadar getirdi, ben de evlenirken onlara bir hediye vermek istiyorum, onların dilediği şekilde evlenelim, aradaki farkı ben karşılayayım... Ne sen üzül ne onlar" desen? Gurur meselesi de yapabilir tabi, ben bilemem de... Fikir sadece...
 
geceyim ben aşkolsun tabi sorabilirsin kanunda bi değişiklik oldu canım ama kesin emin değilim sanırım artık ona dayanarak kıdem tazminatı alamıyosun
mısracım internetten bi siteden bulmuştum ama hiç hatırlamıyorumöğlen arasından sonra araştırırım ve hemen yazarım olurmu canım?
 
hee anadım
cevap veriyom: tutmadık :çok üzgünüm:
şimdi bende başlarmışım vazgeçeceğim evlilikten ev bulamadık diye
ühühüühühühüühühühühüühühhü

bulursunuz şekerim, vazgeçme fikrini unutsun herkes klava:



geceyimben, öpüyorum seni canım Şeniz, bugün bende mali müşavire bu konuyu sorucaktım. arkadaşım değişti demişti çünkü kendim için gerekliydi. net bilgi alırsam bildidirim.

ayrıca, resimde gerçekten karanlık duruyor baştan net söylemek istemedim sen deyince söylim dedim. odayı açık renk boyarsanız güzel olur sanırım.
 
Madecim teşekkür ederim cnm,zor olacaksada uğraşma lütfen.

Rasibacım hoşbuldum cnm,teşekkür ederim.Nasılsın?
 
Uzun gibi gelebilir ama bence okuyun .. Akıcı bir yazı kolay okunuyor ve sıkılmıyorsunuz. Okumanızı tavsiye ederim.




İki farklı kutupta yaşadıklarını düşünen iki kadının düellosudur bu.

"Ev Kadını–Çalışan Kadın'a Karşı"

ya da

"Çalışan Kadın–Ev Kadını'na Karşı"

Çalışan kadının iç sesi ve ev kadını hakkındaki düşünceleri:

İlkokul birinci sınıftan bu yana sabahın erken saatlerinde evden çıkıp, servise binip, bir yerlere gidiyorum. Hayatımın üçte ikisi okulda, üçte biri de iş yaşamında geçti. Karlı bir günde pencere kenarında kahve içmeye, yani evimin sıcaklığına hasretim. Şöyle zengin bir koca bulamadım ki, biraz rölantide yaşayayım hayatımı. Hep çalışmak, hep çabalamak zorundayım.

Ev kadını olmak ne büyük bir lüks kim bilir.

Eğer ev kadını olsaydım;

Dilediğim an yan gelir yatar, dilediğim zaman yemek yapardım. O gün biraz kafam mı bozuk, "boşveeeer" der, komşuya kahveye giderdim. Çocuklarımı okula gönderdim mi, evimin tek efendisi ben olurdum.

Marketten ıspanak almaya gitmek, o günün programı olurdu. Zamanın efendisi olurdum ne de olsa. Bütün gün benim olurdu. Acele etmeme, öğle tatilinde market alışverişi yapmama, iş çıkışı koşa koşa kaş aldırmama gerek kalmazdı. Çocuğumun ne yediğini, ne giydiğini, ilaçlarını içip içmediğini, kakasının rengini bir başkasından duymama gerek kalmazdı. İki toplantı arası telefona sarılıp, yarın gidilecek doktor randevusunu organize etmek zorunda kalmazdım.

Kocamın ay sonunda getirdiği paraya razı olurdum. Belki de zaten hepimize yetiyor olurdu bu aylık. Hele bir de arabam varsa altımda, değmeyin keyfime. Bu kuaför senin, bu sinema benim gezer dururdum. Para nasıl kazanılıyormuş diye düşünmeden harcamak ne büyük bir ayrıcalık olurdu.

Çocuğum olunca "efendi"liğim katlanarak büyürdü, eğer ev kadını olsaydım. Biraz emzirir, biraz uyurdum. Biraz ütü yapar, biraz uyurdum. Ben yan gelip yattıkça, birileri benim arkamı toplardı nasıl olsa.

Her daim çocuğumun yanında olabilirdim. Hasta olduğu günlerde, o günkü "kahve" programımı iptal etmem yeterli olurdu. Özel izin belgeleri alıp, amirime onaylatmak zorunda kalmazdım. Kimseye hesap vermezdim.

Eğer ev kadını olsaydım,

Çalıştığım ve çocuğumdan ayrılmak zorunda kaldığım için psikolojik baskı altına alınmazdım. Oğlumun beni özlediği anlarda "Annem beni hep bırakıp gidiyor" sözlerini gereğinden fazla ciddiye alıp, "hakkında şikayet var" diyerek sinirlerimi yıpratanlara meydan okuyabilirdim.

Ev kadınları, bayram sabahında, kendi yaptıkları cevizli kadayıfı misafirlerine ikram ederken, ben evimi taşıyor olmazdım. Her bir tatil gününü, bir şeyler halletmek için bir fırsat olarak görmez, bizi anlamayıp hep kendi kapılarının çalınması bekleyenlere böyle uyuz olmazdım.

Eğer ev kadını olsaydım,

Dünyanın efendisi, evimin kraliçesi olurdum.

Ev kadınının iç sesi ve çalışan kadın hakkındaki düşünceleri:

Okul bittiği günden beri yan gelip yatıyorum. Yat, yat, yat. Nereye kadar? Kilolarım gitmek bilmiyor. Popom nasıl da büyüdü.

Bir can sıkıntısı, bir iç patlaması yaşıyorum ki sormayın.

Dağ gibi ütü var beni bekleyen. Elim kalkmıyor, gözüm açılmıyor. Esneye esneye akşamı ediyorum. Çocuk gürültüsü de cabası.

Bir gün üst komşuma, bir gün alt komşuma gitmekten de sıkıldım. Her gün aynı muhabbet.

Eğer çalışıyor olsaydım, hayatta bir amacım olurdu. Çocuk doğurmak ve ev işleri yapmaktan öte bir amaç. Kendim için var olduğumu hissederdim o zaman. Sabahları uyanmak için bir sebebim olurdu. Her gün "Acaba bugün ne giysem?" diye düşünürdüm. Kendime yeni giysiler alır, keyifle alışveriş yapardım.

Gündüz evden uzaklaşmak bana iyi gelirdi. Bütün gün bahçede oturup, başkalarını çekiştiren kadınlardan biri olmazdım. Bütün gün ilgileniyor muyum sanki çocukla. Sıkılıyorum hep aynı evcilik oyunlarını oynamaktan. Çocuğumla gerçekten sevgi dolu bir ilişkiyi paylaşabilirdim, sınırlı olan zamanda.

Apartman komşuları dışında da arkadaşlarım olurdu. Bazıları beni arkamdan vurmaya çalışsa da olsun, bu da bana bir tecrübe olurdu.

Köreliyorum böyle evde otur otur. Artık eskisi gibi gülümseyemediğimi fark ediyorum. Kendime güvenimi kaybediyorum zaman zaman. Hiçbir işe yaramadığımı düşünüyorum.

Eğer çalışıyor olsaydım, ara sıra iş seyahatlerine giderdim. Evimi ve ailemi ne kadar özlesem de, yeni yerler görmenin ve yeni insanlar tanımanın sevincini kendime katarak, daha mutlu dönerdim evime.

Her şeyden önemlisi kendi paramı kazanıyor olurdum. Her ay posta kutumuza atılan kredi kartı çıktılarını tek tek inceleyen kocama sinir olmazdım.

"Evimin direğine bir şey olursa ben ne yaparım?" endişesini duymaz, kendime daha çok güvenirdim. Bu güvencenin, evlerimizi tozdan arındırmaktan çok daha önemli bir misyonu olduğunu bilirdim.

Eğer çalışıyor olsaydım,

Dünyanın efendisi, hem evimin hem de iş yerimin kraliçesi olurdum.

...

Bu böyle uzar gider.

Velhasıl,

Bu iki kadın, her daim birbirine sinir olur.

Sevgilerimle,
 

canım bizde herşeyimizi beraber yapıyoruz. zaten sorun gurur meselesii.. yani maddi açıdan değilde inat açısından. benim dediğim olacak diye guru yaptı

Bu arada arkadaşlar sol alttaki kutucuklarda nedir öyle?

aman sakın ne diye bakma ben baktım. sonra blog olarak ekledi silemedimde ole kaldı:1no2:
 
khena, uzun da olsa yazıyı okudum ve gerçekten de bu şekilde uzayıp gidiyor.
Benim bir örneğim var çünkü ondan biliyorum. çalışırken çocupa vakit ayıramıyorum, tatilim yok diye dertleniyordu. şimdi ise evde olmaktan ev işinin bitmediğinden, parası olmadığından bahsediyor.
Yani biz kadınlar her türlü sorun bulabiliyoruz.
Ancak kendimize ait bir işimiz olursa belki sorunsuz olur.

Çalışmakta iş stresi, izin alma sıkıntısı, vakit darlığı gibi sorunlar olsa da hayatı daha düzenli ve planlı yaşamamızı sağlıyor bence.
 
Khenacım bana bu yazı mail olarak gelmişti buraya aktaracaktım silmişim diye üzülüyordum.Teşekkür ederim.Kopyalayıp yeni evliler topiğine götürebilir miyim ?
 
günaydın herkese

pinkcim hayırlı olsun çok sevindim balayı olayını hallettiğine darısı başıma inşallah aminnn!!!

çok teşekkür ederim canım yerimseniben

Kızlar yatak odama bi baksanıza, ne diyeceksiniz merak ediyorum...

caınm çok beğendim yatak odanı güle güle kullanın hihoyyyt


canım ben umutluyum valla benim evliliğim güzel olacak diyorum allah utandırmaz inşallah a.s
 

khena çok tatlıymış yazı..
her iki tarafta birbirinden hazzetmiyor gerçekten :):)):)

evet kızlar aynen oyle valla ben şimdi evli değilim çoluk çocuk yokken zaman yok diyorum o zamanları düşünmek bile istemiyoum.

Khenacım bana bu yazı mail olarak gelmişti buraya aktaracaktım silmişim diye üzülüyordum.Teşekkür ederim.Kopyalayıp yeni evliler topiğine götürebilir miyim ?
tabi canım ne demek yazılar sana kurban olsunnnn :1hug:
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…