2010 Ekim Bebekleri Büyürken...

Kızlar Ayşe'nin iki gündür dişetleri şiş ve kırmızı. Ağzına kaşık girmiyor, löp löp yiyen çocuk gitti yerine mızmız bir sıpa geldi. Sanırım dişeti iltihaplandı Üst yan dişlerinden biri geri çekildi sanki ucu görünüyor sadece. Sizde de böyle bi durum oldu mu? Yarın da takip edip çarşamba doktora götüreceğim de kendi doktoruna mı diş doktoruna mı götürsem acaba. İnşallah çabuk geçer:/
 
Ayse'mize gecmis olsun kizini kendi doktoruna gotur bi dis jeli falan verir belki, rahatlar disleri. bu sipalar rahat durmuyorlarki ne bulsalar agizlarina goturuyorlar..
 

Canım geçmiş olsun, umarım ciddi bir durum değildir. Belki de yeni dişler geliyordur. Diş gelmeye başlayınca da kızarıyor diş etleri. Mız mız sıpayı sen bana sor her öğün neler çekiyorum işte, aynı öyle işte bizim normalimiz. Yarım kaseyi yedirene kadar bin dereden su getiriyoruz. Bir öğün şöyle iştahla yediğinde dünyalar benim oluyor:))

Bugün sağlık ocağına gittik. Son aşılarımızı da olduk. Bacaktan karma ve ağızdan. Özel aşısını da yarın doktorunda yaptıracağız Hepatit a.
Kilosu en alt sınırda çıktı 10 kilo( boyu da 84cm normalmiş. Tabi kilosu canımı sıktı biraz kahvaltısında kavga ettik yemek istemeyice. Hep takmayacağım diyorum ama böyle sonuçlarla yüzleşince üzülüp takıyorum elimde değil. Allahıma çok şükür ki sağlıklı, sık hastalanmıyor da. Bakalım yarın kendi doktorumuz ne diyecek.
 

geçmiş olsun canım.götürdün mü doktora? sanırım diş çıkarıyor.
kızım idrarını yaparken çığlık çığlığa bağırıyor sanırım enfeksiyon var.dün akşam 6 dan 11:15 e kadar çiş yapması için seferber oldum.
kız anneleri nasıl yaptırıyosunuz.acil idrar testi yaptırmam lazım. ama olmuyo altı açıkken klozetine otutturdum yok 3 sefer torba takıldı yok suyla oynattım vs..

esinruzgar
takma kafana dediğin gibi sağlıklı olsun yeter bence. kendini yıpratma yaz geliyo ne kadar güzel meyvelerden vitamin alacaklar
aşı ateş vs yaptımı bizim bugün 18 ayına girdi ama ben cuma günü yaptırıcam huzursuz falan olursa hafta sonuna denk gelsin diye
 

Aşı gündüz biraz huzursuzluk yaptı, "gündüz uykusunda hiç rahat uyumadı, 10 dakika da bir kalktı" dedi annem, biraz fazla kucak istemiş ki normalde pek istemez. Gece de Normal saatinde uyudu, gece 01 gibi uykusunda mızıldanmya başladı baktım biraz ateşi çıkmış, üstünü falan açtım, bir iki saat yanında kaldım çok huzursuz uyudu, eğer dalamasaydı Calpol verecektim ama bekledim biraz uyudu. Sabah da uyandığında ateşi falan düşmüştü, keyfi de yerindeydi
Benim şaşırdığım ilk kez ateş yaptı aşı. Daha öncekilerde hiç bir etki olmamıştı.
 
Kızlar selam,
aslında hep bildiğimiz, duyduğumuz şeyler ama yine de bu yazıyı okurken kanım dondu, içim ezildi. Bir de şimdi bebeklerimiz her şeyden yesin, sağlıklı beslensin diye üzerine titrediğimiz bu dönemde. Çok dikkat edelim diyeceğim ama neye ne kadar dikkat edeceğiz, ne yedirip ne içireceğiz. Yemiyor diye zaten üzülüyorum, ama yediği zaman da ne yediğinden emin olamıyorum yine üzülüyorum.
Ne yapalım, nasıl önlemler alalım, siz neler yapıyorsunuz bu konularda??

m.milliyet.com.tr
 
yaziyi okudum daha dogrusu okumaya calistim ama sonunu getiremedim midem kalkti zaten sofrada okumaya calisiyordum..olayin neresinden bakatsan bak vicdansizlik,tavuklara yapilan eziyete -iskenceyemi yanasin,goksa o tavuklari yedigimize,yavrularimiza yedirdigimize mi yanasin???
boyle bilerek isteyerek bizleri kandiranlarinAllah cezasini versin..
i

 

canım çok faydalı bir paylaşım teşekkürler...

eşim 10 yıldır tavuk yemiyor bunu öğrendiğinden beri. haliyle ben de yemiyorum bulursak köy tavuğu alıyoruz. çocuklara hiç çiftlik tavuğu vermedim çiftlik yumurtası da...eşim şehir dışına çok çıkıyor gittiği yerden mutlaka köy yumurtası alıyor. bir kaç kere de köy tavuğu aldı parçaladık buzluğa koyduk arada haşlayıp veriyorum.çok kısır bi döngü aslında köy tavuğu diye alıyoruz ama hazır yemle beslenmişse o da sakıncalı gdolu olasılığı çok...offff yatıp kalkıp düşünüyorum hiç bir şey doğal değil.

elimden geleni size yazayım nelere dikkat edebildiğimi

ekmek....halk ekmeğin tam buğday unundan yapılmış organik ekmeğini yiyoruz.neden? kimyasallarla beyazlatılmamış, kepeği ve ruşeymi ayrılmamış dolayısıyla en sağlıklısı

beyaz un yerine tam buğday unu kullanıyorum çorbalara vs. un kullanmam gereken herşeye. hamur işi çok yapmıyorum zaten oysa çok severdim.

rafine şeker kullanmıyorum

rafine tuzdan uzak durmaya çalışıyorum (nemlenmesin diye ayrı kimyasal beyaz olsun diye ayrı kimyasal kullanılıyor çünkü) ama kayatuzunda da iyot yok. bu konu beni düşündürüyo

rafine sıvıyağlardan uzak duruyorum (ayçiçek mısırözü vs.)

büyük balıklarda civa olma ihtimali yüzünden küçük balık mezgit hamsi gibi balıkları tercih ediyorum

buna şok alacaksınız ama çiftlik balıklarına da insan geni veriliyomuş çabuk büyüsünler diye o yüzden çiftlik balığı da almıyoruz

kırmızı eti güvendiğimiz kasaptan alıyoruz marketten asla almıyoruz

salam sucuk hiç yemeyiz

kola gazlı içecekler bazen misafirler getirir o da kendileri içerler içilmeyenler lavaboya dökülür

ve bir başka tehlike gdo lu ürünler. bisküviler krakerler her şeyde var. soya lesitini yazıyorsa almıyorum. daha bildiklerimi yazsam inanın dışardan hiç bir şey alınmaz. bu kadar da abartmayın diyebilirsiniz ama ben kendimi düşünmüyorum zararlı olduğunu bildiğim bi şeyi nasıl vereyim yavrucuklara.

en masumane duygularla şeker yediriyoruz çocuklarımıza önceden şeker sadece diş çürütür zannederdim. ama bir bakın şu masum şekerin bize yaptıklarına:18:


Şekerin Zararları Nelerdir
British Medical Journal’da yeni yayınlanan bir makalede “Şeker tütün kadar tehlikeli, zarar verici ve bağımlılık yapıcı olduğu için uyuşturucu sınıfına sokulmalıdır” diyor. Gözünüzün önüne yeğeninize, çocuğunuza “hediye ettiğiniz” çikolatalar, gofretler mi geliyor? İnsanı sigaraya, uyuşturucuya en yakınları alıştırır… Çocukları da “şeker isimli zehire” anne-babaları alıştırıyor en önce.

Şekerin vücudunuza zararları
• Fazla şeker tüketmek kan şekerini çok çabuk artırıyor ve pankreas aşırı insülin salgılıyor. Buna “metabolik sendrom” deniyor. İnsülin, şekeri regüle ettikten sonra fazlasını yağ olarak depoluyor. Kan şekerindeki ani düşüşse sürekli acıkma hissine ve yemeye yol açıyor.
• Diş çürümesi başta olmak üzere, obezite, diyabet, kalp ve dolaşım hastalıkları, böbrek taşları, kanser, hipertansiyon, felç, ülser, astım, romatizma, kronik yorgunluk sendromu ve kemik erimesine neden oluyor.
• Kan dolaşımıyla vücudun her tarafına taşınan şeker özellikle de göbek, kalçalar, göğüsler ve bacağın üst kısmında toplanıyor. Bu bölgeler de dolduğunda, yağ asitleri kalp ve böbrek gibi aktif organlara dağılıyor. Bu organlar gittikçe yavaşlıyor ve sonuçta dokuları bozularak yağa dönüşüyor.
• Bağışıklık sistemi zayıflıyor. Vücut soğuk, sıcak veya mikroplara karşı koyamıyor.

Her yerde “şeker” var
Kek, pasta, baklava gibi tatlı yiyeceklerin içinde şeker olduğunu zaten biliyoruz. Tehlikeli olan gelişme, şekerin artık yerli yersiz neredeyse bütün hazır gıdaların içine koyulur hale gelişi… Bebek maması, mısır gevreği, sosis, mayonez, ketçap, pizza, hamburger ekmeği, kola, hazır meyve suyu gibi gıdalar şekerle tüketici gözünde daha çekici hale getiriliyor. Doğuştan tatlıya yatkınlığı olan insanoğlu da, farkında olmadan bu çekime kapılıyor ve satışlar artıyor. Gittikçe daha fazla satın alıyor, daha yiyoruz bu gıdaları.

Çocuklar ve bebekler için çok sakıncalı
Özellikle bebek mamasında bile şeker olması, çocukların beslenme zevkinin bir ömür boyu yanlış bir yolda gitmesine neden oluyor. Günümüzde artan aşırı şişmanlığını sorumlularından biri de bebekken tanışılan şeker olsa gerek. Bebek mamasında anne sütüne oranla yüzde 60 daha fazla şeker bulunuyor!

Şekerdeki genetik risk
Şekerle ilgili çok önemli başka bir tehlike daha var. Genetiğiyle oynanmış mısırdan “mısır şekeri” üretiliyor. “Nişasta bazlı sıvı şeker” de denilen bu “oynanmış” şeker, çikolata, gofret, gazlı içecek, baklava, mısır gevreği gibi endüstriyel gıdalarda en çok kullanılan şeker türü. Genetiğiyle oynanmış gıdalar ise, başlı başına sayfalarca yazı yazılabilecek bir konu. Doğal halinde değil, insan eliyle “oynanmış” genlere sahip yiyecekler yediğimizde, bizim vücudumuzda da genlerimizi ilgilendiren değişiklikler olabileceğinden korkuyor bilim adamları. Günümüzde yaygınlaşan besin alerjileri, kanser gibi rahatsızlıkların nedenlerinden biri olduğu düşünülüyor

Şekerin gizli isimleri
Yiyeceklerin “içindekiler” listesinde şekerin farklı isimlerle gizlenmiş olduğunu görebilirsiniz. Bu isimler ne mi? Sakaroz, esmer şeker, mısır şurubu, nişasta bazlı sıvı şeker, dekstroz, sorbitol, mannitol, xylitol, früktoz, meyve şurubu, glikoz, glikoz şurubu, bal, invert şeker, laktoz, maltoz, akçaağaç şurubu, melas, şeker şurubu, turbinado, amazake.

Şeker yememek için 66 neden
1. Şeker kanser hücrelerinin en çok sevdiği şeydir.
2. Şeker bağışıklık sisteminizi zayıflatabilir.
3. Şeker vücudunuzun mineral dengesini bozabilir.
4. Şeker çocuklarda hiperaktivite, endişe, dikkat bozukluğu ve huysuzluğa sebep olabilir.
5. Şeker çocuklarda uyuşukluğa sebep olabilir.
6. Şeker çocukların okul başarısını olumsuz etkileyebilir.
7. Şeker trigliserit seviyesinde belirgin bir artışa sebep olabilir.
8. Şeker bakteri enfeksiyonlarına karşı savunma sistemini zayıflatabilir.
9. Şeker böbreklere hasar verebilir.
10. Şeker krom eksikliğine yol açabilir.
11. Şeker bakır eksikliğine yol açabilir.
12. Şeker kalsiyum ve bakır emilimini engeller.
13. Şeker meme, yumurtalık, prostat ve rektum kanserine yol açabilir.
14. Şeker kadınlarda daha büyük risk oluşturmak üzere, kolon kanserine sebep olabilir.
15. Şeker safra kesesi kanseri için risk faktörü olabilir.
16. Şeker gözleri bozabilir.
17. Şeker serotonin seviyesini yükseltir; bu da kan damarlarını daraltabilir.
18. Şeker Hipoglisemiye sebep olabilir.
19. Şeker midenin asidik olmasına yol açabilir.
20. Şeker çocuklarda adrenalin seviyesini artırabilir.
21. Şeker koroner kalp hastalığı riskini artırabilir.
22. Şeker ciltte kuruma ve saç beyazlamasına yol açarak yaşlanma sürecini hızlandırabilir.
23. Şeker alkol bağımlılığına yol açabilir.
24. Şeker diş çürüklerini artırabilir.
25. Şeker kilo alımı ve aşırı şişmanlığa katkıda bulunabilir.
26. Yüksek miktarda şeker yemek Crohn’s hastalığı ve ülseratif kolit riskini artırır.
27. Şeker kireçlenmeye sebep olabilir.
28. Şeker astıma sebep olabilir.
29. Şeker mantar enfeksiyonlarına sebep olabilir.
30. Şeker safra taşı oluşmasına yol açabilir.
31. Şeker böbrek taşı oluşmasına yol açabilir.
32. Şeker istemik kalp hastalığına yol açabilir.
33. Şeker apendisite yol açabilir.
34. Şeker Multipl Skleroz (MS) hastalığının belirtilerini şiddetlendirebilir.
35. Şeker dolaylı olarak hemoroide yol açabilir.
36. Şeker damarlarda varise yol açabilir.
37. Şeker osteoporoz oluşumuna katkıda bulunabilir.
38. Şeker salya asiditesine katkıda bulunabilir.
39. Şeker insülin sensitivitesinde düşüşe sebep olabilir.
40. Şeker glikoz toleransının düşmesine sebep olur.
41. Şeker büyüme hormonunu azaltabilir.
42. Şeker toplam kolesterolü artırabilir.
43. Şeker sistolik kan basıncını artırabilir.
44.Şeker gıda alerjilerine sebep olur.
45. Şeker diyabet oluşumuna katkıda bulunabilir.
46. Şeker hamilelikte kan zehirlenmesine yol açabilir.
47. Şeker çocuklarda egzama oluşuma katkıda bulunabilir.
48. Şeker kardiyovasküler hastalığa sebep olabilir.
49. Şeker DNA yapısını bozabilir.
50. Şeker katarakta sebep olabilir.
51. Şeker amfizeme sebep olabilir.
52. Şeker ateroskleroza sebep olabilir.
53. Şeker serbest radikal oluşumuna sebep olabilir.
54. Şeker enzimlerin işlevselliğini düşürür.
55. Şeker karaciğer hücrelerinin bölünmesine sebep olabilir; bu da karaciğerin boyutlarını büyütür.
56. Şeker karaciğerde yağ miktarını artırabilir.
57. Şeker karaciğerde patolojik değişimlere yol açabilir.
58. Şeker pankreasa zarar verebilir.
59. Şeker kabızlığa sebep olabilir.
60. Şeker miyopluğa sebep olabilir.
61. Şeker hipertansiyona sebep olabilir.
62. Şeker migren de dahil olmak üzere baş ağrılarına sebep olabilir.
63. Şeker beyin dalgalarını artırabilir; bu da beynin düşünme kabiliyetini zayıflatır.
64. Şeker depresyona sebep olabilir.
65. Şeker hormonal dengesizliğe sebep olabilir.
66. Şeker Alzheimer’s hastalığı riskini artırabilir.

Şeker tüketimine dikkat etmiyoruz
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, “En önemli beslenme yanlışlarından ilk üçü şeker, tuz ve beyaz unlu besinlerin aşırı tüketilmesidir.” diyor.

Özellikle son yıllarda tam bir “şeker çılgınlığı” yaşıyoruz. İşin kötüsü, yaptığımız yanlışın da farkında değiliz.

Kahvaltı gevreğinden salata soslarına, et sularından çorbalara aklınıza gelebilecek her besinde açık veya gizlenmiş şeker var! Ayrıca şekerli içerikler de (meyve konsantreleri, gazozlar, kolalı içecekler, enerji içecekleri) birer şeker bombası gibi çalışıyor.

300 ml’lik bir kutu şekerli meşrubatta yaklaşık 9-10 tatlı kaşığı şeker var. Ve çoğumuz farkına varmadan bu içeceklerin bazen günde 3-4 bardağını midemize indiriveriyoruz!

Fazla miktarda şeker içeren besinlerin pankreasımızı yorduğu, insülin üretmeye zorladığı, hatta bu nedenle diyabete neden olabilecekleri doğru. Özellikle meşrubatlardaki basit şekerler, kan, şeker ve insülin düzeylerinde hızlı ve büyük artışlara, iniş çıkışlara yol açıyor.

Ayrıca fazla miktarda şekerli yiyecek ve içecek tüketimi daha çok kilo alma, daha yüksek trigliserid düzeyi ve daha fazla kalp riski anlamına geliyor. Sorun bununla bitse iyi! Yeni bir çalışma, aşırı şeker tüketiminin kan basıncını da artırabileceğini gösteriyor.

FRUKTOZ ŞURUBUNA DİKKAT!
Amerika’da yapılan bu çalışmada fazla miktarda şeker tüketmenin hipertansiyona yol açabileceğini düşündüren bulgular var.

Denver Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yapılan çalışmanın ilk sonuçlarına göre yiyecek içeceklerle kazanılan şeker miktarı (özellikle fruktoz şurubunun oranı) arttıkça hipertansiyona yakalanma ihtimali artıyor.

Araştırmaya göre günlük fruktoz şurubu tüketimi 74 gramı geçtiğinde kan basıncının 140/90 mmHg’nın üzerine çıkma ihtimali yüzde 30 yükseliyor.

Fazla miktarda fruktoz şurubu kazanımının hipertansiyonu hangi mekanizma ile tetiklediği bilinmiyor, bazı olasılıklar üzerinde duruluyor. Araştırmayı yürüten Dr. Diana Jalal’a göre ihtimallerden biri fazla fruktozun damarların duvarında nitrik oksit üretimini azaltması olabilir.

NİTRİK OKSİT AZALINCA
Nitrik oksit, damar sağlığını koruyan çok önemli bir molekül. Damar duvarının iç yüzeyini döşeyen doku tarafından üretiliyor. Damar düz kaslarını gevşetip kan basıncının yükselmesini engelliyor.

Nitrik oksit yapımı azalınca, damar düz kasları yeterince gevşeyemiyor, kan basıncının yükselme olasılığı artıyor. Siyah çikolatanın (bitter çikolata) damar duvarında nitrik oksit üretimini artırarak kan basıncını düşürmeye yardımcı olabildiğini hatırlatalım. Kakao taneleri de aynı faydayı sağlıyor.

Araştırmacılara göre fazla miktarda fruktoz şurubu kazanımı ürik asit yapımını artırdığı için de uzun dönemde kan basıncını ayarlayan sistemleri bozuyor olabilir.

Diğer taraftan fazla miktarda fruktoz kazanımı, aynı zamanda kilo kazanımı anlamına gelir ki bu durumda da kan basıncının yükselmesi beklenen bir sonuçtur.

NE YAPMALI?
Bu araştırmanın yeni ve daha büyük çalışmalarla desteklenmesi ve daha sağlam bulguların elde edilmesi gerekiyor. ıncelenen olgu sayısı ve araştırma süresi yeterli gibi görünmüyor. Ama yine de bu araştırmadan çıkarılması gereken bir ders var. O da şu:

Fruktoz şurubu tüketimi arttıkça, başta fazla kiloluluk ve obezite olmak üzere bazı sağlık sorunlarının artması beklenen bir sonuçtur. Amerikalı bazı uzmanlar ülkelerinde yaşanan şişmanlık salgınının birinci sorumlusu olarak fruktoz şurubu kullanımındaki artışı gösteriyor.

Sonuç olarak bilhassa çocuk ve gençleri fruktoz şurubu ihtiva eden meşrubatları ve tatlı yiyecek, içecekleri ölçülü tüketmeleri konusunda uyarmakta fayda var. Ayrıca sağlığını düşünen herkesin şekerli ve tatlı yiyecek, içecekleri azaltması gerekiyor.

Prof. Dr. Osman Müftüoğlu/Hürriyet
 
Son düzenleme:

evet bu insanlar kendi yetiştirdikleri tavukları yedirmiyodur çoluğuna çocuğuna eminim.

öyle insanlar var ki kendine ayrı sebze yetiştiriyo (hormonsuz) satmaya ayrı (hormonlu)

ama biraz da suç bizde küçük meyve sebzenin kimse yüzüne bakmıyo alışverişlerde.

şu greenpeace raporundan sonra armut nar ve biberden de soğuduk. napıcaz canım offff vallahi ben piskopat oldum nerdeyse...
 
arkadasim bu degerli bilgileri bizimle baylastigin icin coook tesekkut ederim bu yazilardan sonra yemek yemegi durdurma karari alicam neredeyse :)) lutfen cocuklariniza neler yedirdiklerinizide yazi hatta kendiniz bile ne sekilde besleniyorsunuz lutfen yazin.. inanin kahvalti yapicam ama yok istah falan kalmadi dolap dolu olmasina ragmen yiyecek birsey bulamiyorum :))) ya da boylemi yapmam gerekiyordu ((
 
Sevgili Asudehayat,
paylaştığın bu değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Gerçekten çağımızda tüketim çılgınlığı ve para kazanma hırsı minicik bebeklerin sağlıklarını hiçe sayacak kadar sınırları aşmış durumda. Neye elimizi atsak, altından bir şey çıkıyor. Balın bile sahtesini yapıp satmaya başladılar. O ilaçlı, hormonlu, GDO'lu, zararlı tüm besinleri eleyip, menülerden çıkarsak elde hemen hemen hiçbir şey de kalmıyor. Kanser vakaları neden artıyor işte bunlardan. Allah bebeklerimizi korusun ve para hırsıyla her türlü sahtekarlığı yapanları da ıslah etsin.
Şekerin zararlarını biliyordum da bu kadarını da bilmiyordum. Ve öncelikle kendim şeker bağımlılığına yakalanmış durumdayım. Çaya, kahveye, her şeye bol bol katarım ama Rüzgar pek sevmezdi şekerli. Ekşi ve tuzlu severdi ama artık, bal pekmez ve dedesinin, komşuların verdiği çikolatalarla alışıyor yavaştan şekere. Hemen önlemini almak lazım demek ki.

Ben alabildiğim her şeyi organik etiketli almaya çalışıyorum, her ne kadar ona bile güvenim olmasa da en azından içim biraz daha rahat ediyor, tabi fiyat kaç katı. Olması gereken şekilde üretilen her şey organik etiketiyle daha pahalıya satılıyor. Yumurtaya özellikle çok dikkat ediyorum organik olmasına çünkü hemen her gün yediriyorum ve hormonlu ilaçlı yumurtalarla ilgili çok şey duydum. Şimdi karar verdim pazardan civciv alacağım bahçeye:)) güzel doğal yemlerle beslenip, büyüsünler yumurtlasınlar, oğluşuma her gün taze ve sağlıklı, hormonsuz yumurta yedireyim. Bakalım yapabilecek miyim:)))
Sonra iyice düşündüm. babam bahçe işlerinden çok anlar, bizim şirketimizin minicik bir bahçesi var, söyledim ve bugün geldi bahçeyi kazıyor. Araştırdım yerlitohum.com'dan %100 yerli ve doğal tohumlar buldum domates, biber, marul, maydanoz, salatalık tohumlardan şipariş veriyorum. Tam da zamanı artık, yazın bize yetecek kadar ürün alsak iyidir. Bizim bahçemiz var şanslıyız ama bahçesi olmayanlar araştırın biraz, evde saksıda bile, bazı çeşitler üretilebiliyor.

Tavuk zaten sık yemeyiz, artık hiç yememeye karar verdim. Kırmızı et ben sevmem, oğlum da sevmiyor ama ihtiyacı var diye yediriyordum hemen hergün az da olsa, onu da sınırlamaya karar verdim, keten tohumu, fasulye, mercimek gibi baklagiller ve bazı sebzeler de yeterince protein kaynağıymış. araştırmalarım devam ediyor. Buldukça paylaşırım biligileri.
 


evet kızlar paylaşalım bilgileri...

biz balkona biber ekicez artık tadımlık kayınvalde de salatalık tohumu göndermiş biraz da ondan ekeriz. civciv fikri süper bahçeli bi evim olursa düşünebilirim. internetten tohum ben de araştırmıştım şimdilik elimdekileri değerlendireyim (tohumlarım kesinlikle hibrit değil)...

canım kırmızı eti her gün vermek doğru değilmiş geçen gün bunla ilgili de bi haber yayınlandı ben artık her çorbalarına katmıyorum. dediğin gibi baklagilleri artırdım hele önümüz yaz bol bol ayran aşı çorbası yaparım artık sokak sütünden yaptığım yoğurtlarımla ve köy buğdayı ve fasulyesiyle üstüne de bol dereotu...

benim çocuklar daha hiç şeker, çikolata yemedi şimdilik kontrolümdeler ilerde ne yaparım bilmiyorum. prof. dr. canan karatay oğluna hiç şeker yedirmemiş. çocuk şeker gördüğü zaman 'dimi anne biz bundan yemiyoruz diyomuş'.inşallah bizimkiler de öyle olur.
 
msj i okudugumda yazacaktim ama bian aklimdan cikmis..2ay once falan doktir CALGEL yazmisti ama eczaci yasaklandigini soyleyip vermedi galiba CALPOLde yasaklandi bizim doktor hep onu yaziyordu ates dudurucu olarak ama artik dolven yaziyor jeli de degistirdi..doktorunuza veya eczaneye sorun kullanmadan once...
 
msj i okudugumda yazacaktim ama bian aklimdan cikmis..2ay once falan doktir CALGEL yazmisti ama eczaci yasaklandigini soyleyip vermedi galiba CALPOLde yasaklandi bizim doktor hep onu yaziyordu ates dudurucu olarak ama artik dolven yaziyor jeli de degistirdi..doktorunuza veya eczaneye sorun kullanmadan once...
 
 

Uyarın için teşekkürler canım. Bizim doktorumuz da hep calpol yazıyordu. Yasaklandığını bilmiyordum. Gerçi hemen hiç kullanmadım, İnşallah da kullanmam gerekmez. İbufen diye bir şurup daha yazmıştı bir doktor, o da ateş içindi. Avrupada doktorlar 40 derece ateşe bile müdahale etmiyorlarmış, vücudun savunma sistemi diye, bizim doktorlar daha ateşi bile çıkmadan önlem olarak veriyorlar. Sağlıklı olsunlar da hiç kullanmayalım öyle yapay ilaçlar inşallah.
 
merhabalar herkese bayadır giremiyordum baya yoğun geçiyordu zamanım hiranurunda mızmızlığı hiç durmuyor bugünlerde
çok farklılaştı arka dişleride etken galiba birde üşütmüşüz biraz boğazları şişmiş öksürüğüde var ilaç kullanıyoruz inş.geçer.
bizimde aşımız yarın inş.zor olmaz zayen ağlaması hiç durmuyor aşıda iyice yıpratır yavrumu.
ben daha emziriyorum bu aralar kesmek istiyorum ama çok zor sizler ne yaptınız bizim cimcime çok düşkün memeye zor olacak yani
birde tuvalet konusunda yazın alıştırmak istiyorum bezden kurtulsun istiyorum acaba öğrenirmi sizler ne düşünüyorsunuz bu konuda.
çok soru sordum bende. baya birikmiş konularım sağlıkla kalın...
 
ben yavaş yavaş kesiyorum memeden önce geceleri kestim sonra akşam karanlık oldu artık yok diyordum şimdi günde iki kere emziriyorum yaz sonu tümden keserim artık
tuvaleti ben de yaza düşünüyorum ama daha söylemiyor diye erken heralde diyorum çünkü yaptıktan sonra kaka ya da bibiş demiyor ben sorarsam diyor
 
Loveli sen ne güzel memeden önce gece kesmişsin:)) ben gündüzleri kestim önce. çünkü uyumak için, ya da uyanırsa tekrar dalmak için sadece ve sadece emmek istiyor. Gündüz çalıştığım için zaten emmiyor, öğlen gittiğimde ya da akşamüstü istediğinde hemen dikkatini başa yere çekiyorum. ama şu gece emme ve uyuma olayını nasıl çözeceğim hiç bilmiyorum. Artık yavaş yavaş başlamak gerek. Bir kaç kere babayı gönderdim emmeden uyusun diye ama ortalığı yırttı anne diye, ben gelince de hemen memeye saldırıyor. Nasıl yapacağım bu işi??
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…