2010 Temmuz Anneleri : )


maşallah amaa.. çok gibi geldi bana bilmem ...

benmki çok az bilior şimdi...

annne dior eşimin adını söyluor... aç dior nene,teyze, dede diorr.. düştüü.. diyorr.. bitti dior gittii dior..



ama cümle kurmuyorr...

anne aç dior

bişe düşürünce düştü diorr...

şarkı bitince bitti diorr...

belkide benmki geriden geliordur bilmiorum...
 
yok artık bana abartmış gibi geldi :)
aynen canım bizde aynen senin ki gibi durum
8-10 kelime...
yalnız son zamanlarda birde bebee(pepee) eklendi öyle komik söylüyor ki
eline kumandayı alıp bağırıyor bebbeee :))
 
bana 180 çok geldi valla nettede öyle şeyden bahsetmıorr... şaşırdım valla... ya salladı yada maşallah çok akıllı bir bebekti..


aşağıdaki yazıyı alıntıladım...



0-2 ay:
Bebek doğduğunda işitme duyusu gelişmiştir. Yüksek ses alçak ses ayrımını yapabilir, tiz seslerle, sık tekrarlı, ritmik basit konuşmaları tercih eder. Bazı seslerin doğum sonrası bebeği rahatlattığını biliyoruz. Örneğin anne kalp atışına benzeyen seslerin bebek üzerinde müthiş rahatlatıcı bir etkisi var.

Yeni doğmuş bebekler konuşma seslerini ayırt etmede erişkinlerden daha ustalar. Bebekler farklı dillerdeki ses ve ton farklılıklarını birbirlerinden ayırt edebiliyorlar. Bebeğinizle konuştukça bebeğiniz sizin ana dilinize ait özellikleri benimsemeye başlarken yabancı dilleri ayırt etme yetisini yavaş yavaş yitirir. Yeni doğmuş olan bir bebek yüksek-alçak ses ayırımını yapabilir, ses duyduğunda emmesi değişebilir, ya da susup dinleyebilir. Bebekler tiz sesleri tercih ederler, bu nedenle bizler onlarla “bebekçe” konuşuruz.

Çocukların dil öğrenme becerileri doğuştan var, düzensiz sözcüklerden bile bir düzen çıkarmaya çalışırlar. Biraz daha büyüdüklerinde bu düzen içinde hangi hecelerin vurgulandığını göz önünde bulundurarak sözcüğün nerede başlayıp nerede bittiğini öğreniyorlar. Sonra sözcüklerin anlamlarını buluyor, arkasında konuşmada bu sözcükleri kullanmaya başlıyorlar. Daha sonra basit dil bilgisi kuralları giriyor işin içine. Bu sıra olmazsa olmuyor. Önceki edinilen dil becerilerinin üzerine kuruluyor; sözcükler başlamadan dilbilgisi kurallarına uygun dil gelişimi olmuyor. Dil, beynimizin gelişimine en uygun olacak şekilde şekilleniyor.

2-6 ay:

Bebek 2-3 aylık olduğunda sesin geldiği yere doğru dönebilir. İki aylık bir bebek artık karşısındakine gülümsemeye başlamıştır. Bu gelişme çoğu zaman beraberinde agulamayı, keyifli sesler çıkarmayı da getirir. Başlangıçta sesli harflerin ağırlıklı olduğu bu seslere zamanla sessiz harfler de eklenir. Altı aydan itibaren hecelemeye başlar bebek (mamama- bababa- nenene gibi). Tükürükleriyle baloncuklar yapmaya bayılır. Bu arada konuşması için gerekli olacak organlarını (ağız, dudaklar, dil ve gırtlak) çalıştırmaktadır. Duyduğu sesleri taklit etmeye uğraşmaktadır. Tabi ki vücudunun ve beyninin elverdiği ölçüde. Anne babası da ona cevap olarak tükürükle baloncuk yaptığında hoşuna gidecektir. Ayrıca ileride iletişim için bolca kullanacağı bir kuralı; söz sırasını beklemeyi öğrenmeye başlayacaktır. Ses tonunda inişler çıkışlar vardır, tıpkı büyüklerin konuşmalarında olduğu gibi.

Konuşmanın bu dönemden sonra gelişmesini sürdürebilmesi için bebeğin çevresinde konuşulanları duyuyor olması gereklidir.

6-12 ay:

Altı aydan küçük bir bebeğe sık duyduğu sözcükler tanıdık gelebilir ama anlamlandırması çok zordur. Sözlerin anlamlarını altıncı aydan itibaren yavaş yavaş öğrenmeye başlayacaktır. Bebekler kendileri ile konuşulmasına her zaman bayılırlar. Bebeğinizle konuşurken onun da size karşılık verebilmesi için fırsat tanıyın. Onunla konuştuğunuzda birbiri ardına tekrarlanan hecelerle size yanıt verecek. Bebeğiniz 8-10 aylık olduğunda kendisine söylenen basit cümleleri anlayacak, hatta onlara uygun hareket edecek. “Alkış” dediğinizde alkışlayacak, “gel babası” dediğinizde eliyle çağırma işareti yapacak. Biraz daha büyüyüp 1 yaşına yaklaştığında “topu bana getir” dediğinizde gidip topu getirecek. Söylenenleri anlayabiliyor olmak dil gelişiminde çok önemli ve konuşmanın başlaması için muhakkak geçilmesi gereken bir aşama.

12-18 ay:

Bebekler ilk 12 aylarını dilin mantığını çözmeye uğraşarak geçirirler. Ana dillerinde sık kullanılan ses yapılarını anladıktan sonra konuşulanları anlamaya başlarlar. Anlama ilerledikten sonra ilk sözcükler ortaya çıkar. Bu genellikle 12 ay civarında olur ancak kimi bebek 8 ayda kimi ise 15 ayda söyler ilk sözcüğünü. Ancak konuşmanın başlayabilmesi için öncelikle konuşulanları anlamanın gelişmesi gerekli. Sözsüz iletişim kurma çabası, işaret etmesi konuşma açısından önemli belirtiler. Ayrıca bebek günlük hayatında sıkça duyduğu ve önem verdiği sözcükleri daha kolay öğrenecektir.

İlk sözcükler bebeğin günlük yaşamında önemli yeri olan sözcüklerdir genellikle. Bebeğinizle oynadığınız oyunlar, ona okuduğunuz kitaplar da ilk olarak hangi sözcükleri söyleyeceğini etkileyecektir. “Anne”, “baba”, “mama”, “bitti” favori ilk sözcüklerden. Ancak ilk söylediği söz “ahtapot” olan çocuklar da var!

Çocuğunuzun sözcük hazinesini 50 sözcüğe çıkarması genellikle 18-20 aya kadar sürebilir. Bu dönemden sonra ise konuşmanın gelişimi müthiş hızlanacaktır.

Gün içinde bebeğinizle konuşmanızın sonsuz yararı var. Araştırmalar bebeklerin hayatlarının ilk 2 yılında anne babalarından duydukları sözcük sayısının sözel zekaları üzerine etkisi olduğunu göstermekte.

18-24 ay:

Birbuçuk yaşından büyük çocuklar 2-50 sözcük bilirler. Çocuğunuzun ilk 50 sözcüğe ulaşması aylar alacaktır. Her yaş döneminde olduğu gibi bu dönemde de çocuğunuzun anlaması konuşmasından çok daha fazladır. Çocuğunuz 50 sözcük söylemeye başladıktan sonra konuşmanın gelişmesinde müthiş bir patlama olur. Her geçen gün konuşmasına yeni sözcükler eklenir. Sözcük dağarcığının artması ile birlikte çocuğunuz, 2 sözcüğü bir araya getirerek basit cümleler kurmaya başlayacaktır. Bu iki sözcüklü ilk cümleler dil kurallarına çok ta uygun olmayabilir. Endişelenmeyin, çocuğunuz zamanla daha düzgün konuşmayı öğrenecektir. Konuşması geliştikçe duygularını ve isteklerini ifade etmesi kolaylaşacağından bu dönemlerde sıkça karşılaşılan hırçınlık hali de daha az olacaktır.

Bu dönemde kimi çocuk akıcı bir şekilde konuşabilirken kimi de ancak birkaç sözcük söyleyebilir. Dil gelişimindeki bu farklılıkların pek çok nedeni var. Kız çocuklar genellikle erkeklerden daha erken konuşmaya başlıyor. Dışa dönük çocuklar utangaç çocuklara göre daha kolay konuşuyor. Ailedeki fert sayısı bile konuşma gelişmesinde etken. Anne babaların doğumdan itibaren bebekle konuşması da konuşma gelişimini olumlu etkiliyor.

Eğer çocuğunuzun anlaması ve konuşması tutarlı bir şekilde ileri doğru gidiyorsa endişelenmenize gerek yok.

24-36 ay:

Çoğu çocuk bu yaşta basit cümleler kurarak derdini anlatabilir. Ne, nereye gibi sorulara cevap verebilir, 5-10 dakika süresince hikaye dinleyebilir. Dil bilgisi kurallarına uyar, çoğul eklerini ve fiilleri kullanır. Üç yaşına doğru sözcük sayısı 300-500’e ulaşabilir. Ben, sen, benim, senin gibi zamirlerini kullanmaya başlayabilir, kim, neden sorularına cevap verebilir. Üç yaşına doğru büyük, küçük, içinde, altında, üstünde kavramlarını anlamaya başlayacaktır.
 

Aman canım takma kafana... Hiçbir şey sebepsiz değildir..
Aslında her üzüntümüzün bir sebebi var her bunalımımızın nedenleri mevcut..
Kimileri yüzeye en yakın yerdeler ve hemen keşfetmek mümkün..
Kimileri o kadar derindeler ki bulmak çok güç..

Bende çok sıkkınım şu aralar.. Genel anlamda yalnızlıktan sıkıldım..
Tek düzelikten, monotonluktan, havalardan kısacası hayattan.. Parasızlık da canımı sıkıyor aslında..
Allah'a şükür kimselere muhtaç değiliz.. Ama ayağımızı yorganımıza göre uzatmak mecburiyetindeyiz..
Bütçemizi bayağı daralttık.. Mart'ın 1'inde bir ara ödememiz var ev için.. Onu ödeyince daha da rahatlayacağız inşallah..
Zaten her zaman bir terslik vardır hayatta.. Paran olur vaktin olmaz, vaktin olur paran olmaz..
İki durum da aynıdır aslında.. Bazen bir şeyler olunca da mutluluk vermeyebilir, olmayınca da..
Varlık ve yokluk bazen aynı kapıya çıkabilir, eş anlamlı, eş duygulu olabilir hayatta..
Acaba bunun için mi demişlerdir varlık içinde yokluk yaşamak diye..
Acaba bunu söyleyenler yokluk içinde varlık yaşamanın da varlığına inanmışlar mıdır?
Galiba şartların olgunlaşması veya denk düşmesi de önemlidir hayatta..

Kadın olmak, anne olmak, herşeyi düşünür olmak da yoruyor...
Geçenlerde de bahsetmiştim, kendimizi ertelemekle de meşgulüz şu aralar..
Kadınız, anneyiz ve yalnızız.. Sırf bu bile yetebilirken bir sıkkınlığa birde üzerine eş, iş, ev, çocuk ve
dünyanın bir dolu yükü eklenince elbette sıkıntılarımız kat be kat artabiliyor..

Yalnız ilginç bir yer var arkadaşlar..
Bütün bu yükleri çekenler kadınlar olmalarına rağmen kadınlar hala ve halaa kadınların kurdu, düşmanı..
Neden bu kadınlar birbirlerini anlamaktan yoksundurlar bunu anlamış değilim..
Veya anlayıp da anlamamış gibi davranmaktadırlar onu da anlamış değilim..
Galiba en muhteşem kadın benim'i oynamak adına kadınlar kadınların düşmanı..
Eğer karşısındakiyi alt edebilirse evet o benden zayıf ben daha mükemmelim demeye mi getirecek bilemiyorum açıkçası..

Hepimizi Allah bu kurt kadınların şerrinden korusun..

Not: Sözüm meclisten dışarı arkadaşlar
 
Son düzenleme:
Kızlar slm
Heyheylerim üstümde yine
Bunalımımdan çıkamıyorum


İlk defa bugün bakıcımı da fayladım
Ve o fayladığım kadına oğlumu bırakıp geldim
Offf offf
Söylemesem de işler büyüdükçe büyüyecek
Önlemini almak açısından konuşma yaptım biraz sertçene
Umarım rüzgarımdan öcümü almaz
Çok mu paranoyak düşünüyorum.



Sabah Rüzgarın kahvaltısını hazırladım
Hem tost yaptım hem de karışım hazırladım
Tostun çok azını ve karışımdan da 7-8 tatlı kaşığı yedirdim
Bakıcı gelince
"Abla biz geç kalıyoruz
Devamını sen yedir
ama yesin mutlaka
Güzel yiyordu zaten
sorun çıkarmaz büyük ihtimalle" dedim


İşe geldim 15 dk. sonra içim rahat etmedi
Ne yapıyorsunuz dedim
Yiyor mu benim paşa dedim
Tostunu yedi dedi
Kasedekini de bitirdimi dedim
Onu da yedircek miydim ki deyince benim şarteller attı
Herhalde ben onu niye yaptım yedirmeyeceksen
Eeee sen yedirdin sandım dedi
Ama yedirmiş olsam orda boş kase olurdu diyorum
Üstelik kase de baya dolu.
Kapattım tel.i



Eve gidince abla bizim o kasedekini sürdün mü çocuğun her yerine
Malum o merhemdi de dedim
Aaa yok sürmedim sürülcek miydi demez mi
Yaa abla ne merhemi beni çıldırtma
bana soruyorsun yedircek miydim diye yok üstüne sürcektin diyorum sana sen de aaa sürmedim diyorsun yapma böyle lütfen dedim
Çok sinirlerndim sana sabahleyin
Zaten çocuk zor yiyor
sen de denemeye bile tenezzül etmiyorsun
yok peynirini açmadım yemezdi zaten
yok muhallebisini vermedim verilcek miydi
Benim aklım hep Rüzgar yedi mi acaba diye evde kalıyor
Bana sen yedirip çıksan diyorsun
Yetişemiyorum oğlan geç uyanıyor
Öğlenleri zaten ben bir şey yemeden çocuğa yediriyorum
Yaa sen 1 tane elma bile yediremiyorsun bu çocuğa
Tamam seni çok seviyor sen de onu seviyorsun
Çok mutlu senle oynarken
Ama yemek yemeden de olmazki
Çöz artık şu çocuğu bir şekilde oyala yedir lütfen
Ben artık bu olayı kabullenemiyorum dedim.
Aa valla çok uğraşıyorum nasıl ter çıkıyor üstümden ama yemiyor yemeyince de çok üzülüyorum ama ne yapayım diyor
Bak lütfen ben başarabilirim diye çık yola ve kasılma azıcık rahat ol
Sen kastıkça çocuk bunu anlıyor
Ben sana güveniyorum eskiden olduğu gibi yine güzelce yemek yedirebileceksin lütfen artık aklım evde kalmasın istiyorum dedim
Anladı yediği haltı bişey demedi


Umarım şimdi de ters tepmez bu konuşma
Tosdikin ilk bakıısı gibi zorlamaz inşallah bu defa da.
Ama konuşmasam kadın zaten yemiyor diyip ben gider gitmez topluyor masayı.


Allahım deliricem yaa
zaten bu kadının problemi
Eşim de olayları büyüttükçe büyütüyor
Yalnızlıktan ben de siz gibi bunaldım
Üst komşumla çok iyi aramız iyi görüşürüz ama onlarda ana kız hasta oldular yazık bulaşmasın diye görüşemiyoruz
Okula gel eve git
Çarşı marşı unuttum zaten bi .ok yok burda
Sıyırmak üzereyim galiba



Aralıkta kardeşim gelece 9 gün bizde
iple çekiyorum
Biraz rahatlayacağım inşallah
Raporumu da alıcam
ZAten senede bir kere görüşüyoruz
Tamamen beraber geçirmek istiyorum.



Ayy ne güzel
ne şanslısın sen o zaman
Daha az yorulursun işte sen de
Bizimki de saolsun her işi yapar ama bazen beni deli edebilme kapasitesi var işte.
Canım dediklerin çok doğru
Ben de alışverişi falan unuttum
İnternetten saçma sapan şeyler alıp alıp duruyorum
Hem param gidiyor hem de beni mutlu etmiyor
alacak başka bir yerim de yok
İhtiyacım da var
Doğumdan önceki şeylerimi giymekten sıkıldım
Ne kadar zayıflasam da aynı vücut değil işte
Bursaya ya da ankaraya gidince de oğlana bakacak kimse olmadığından doğru dürüst bişeylere de bakamıyorum
Beni motive eden bişeyler yok
O olsa en azından şevkle altından kalkacağım bir çok şeyin
Yine kalkıyorum şükür de
Mutlu olacak küçük şeyler istiyorum

Aynen aynen tatlım yaa
Allaha bin şükür şu an bizim yerimizde olmak isteyen binlerce hatun var
İşim var millet atanamamış ve iş diye ağlaşırken
Oğlum dünyalar tatlısı bir çok kadın şu an hamile kalmak için uğraşırken
Eşim de saolsun bazen hort zort etse de genelde iyi beni güldürür mutlu eder
Sağlığımız yerinde turplar gibiyiz
Ailem iyi biliyorum uzakta da olsalar
arkadaşlarım var bi tel.imde kopup gelecek
Ben daha ne istiyorum ya rabbim diyorum
Ama aynen bu sıkıntı geçmiyor yaa.
 

cnm bizimki asla çizgi film izlmeior ...

klip manyağıı... yabancı şarkılara bayılıorrr... arabaya bınınce direk açç diorr..

yani müziği açalım diorr... müziği açıoruzz istediği şarkı değilsee....

eeeeeeee die bağırıorr...

istediği şarkı artık ezberledik.... mark anthny ,pitbull düetii... rain over meee...

bayılıor o şarkıyaa... ilk doğduğunda atiyee hastasıydı şimdi yabancı müzik...

arabada gelene kadr pitbul dinlioruzz... eve gelıoruz açç dior ya tv açılack ya bilg. klip izlicek dans edicek.. paşa


çizgi film ilgisini çekmiorr....

 

Nasıl güzel yazıyorsun yaa hatun
Kızım sen bi kitap çıkart ben ilk alan olacağım valla.
İmza gününde de gelip beraber bi resim çektireceğim
Cidden böyle şeyler düşünür müsün EFİM
Çok akıcı bir üslubun var
Bakış açın gerçekten çok farklı
Herşeyi çok güzel irdeleyip
Mis gibi kelimelerle döküveriyorsun ortaya.
Valla bence sen yaz bişeyler derim
Bence malzemede vardır sen de onca yaşanmışlıktan sonra.
 
Bu arada bugün Sabiha Paktuna aynen şöyle dedi:

''Annenin beyninde annelik diye bir merkez veya bir yer varken baba için böyle birşey söz konusu değildir..
Anne-çocuk ilişkisi hakkında bir dolu araştırma yapılmışken baba-çocuk ilişkisi, bağı (attachment) hakkında çok araştırma yoktur..

Babanın ve çocuğun tek bağı yaşadığı anıların onlara kattığı zenginliktedir..
Baba bu anılarla beraber baba olduğunu hisseder, çocuk ise bu anılarla babasıyla bir bağ kurar..
Bırakın onları yesinler, içsinler, döksünler, saçsınlar, sakın kural koymayın.. Yemeğini şöyle yedir, aman süt vakti şu saat demeyin..
Bırakın onlar kendi kurallarını koyup düşe kalka öğrensin ve kendi anılarını yani bağlarını kursunlar..
Gerekirse saatler şaşsın hatta o saatte yemek yenmesin ama babayla birşeyler paylaşılsın..
Bu çok önemli hem baba hem çocuk için...''
 
Son düzenleme:



biz kadınlar kulubuyuz ama kurt kadınlar değülüzz alınmadık merak etmee

benimm derdim aslında beelli ama çöüzmü olmadığında... sıkıntı ediorum kendıme bu kadar.. hayırlısı olsun yaa ne diyelim....



yok cnm neden rüzgardan çıkarsın...

sen anlatmışsın gayet medenice...

çıkarmaz merak etmee... ama artık zorlar rüzgrıı.. yemek yesın diee.. sana falza dert yanmaz...

ya zorlasada tabıkı canını sıkarak değil rüzginin... sende çok korkmaa...

emin ol çok sevior rüzgarıı... kadının kafasını karıştırmana çok güldüm ama.. merhemi sürdünmü diorr... oda şok olmuştur

sıkma canını... konuşman gayet güzel cnmm
 

oy maşallah sıpalaoşaa çok komik ya :)
ne güzel bak ingilizce konuşmaya başlamasın erencik
bizimki 1-2 aydır taktı çizgi filimlere pek izletmiyorum akşam
sadece pepeeyi izletiyorum onda da çok mutlu oluyor kıyamıyorum
 
Kelimeler
Rüzgarda gevezelk bol şimdi söylemeye çalıştığı ama hala tam çeviremediği sözcüklerle beraber bizim paşanın konuşmalarından sunayım size
Hem ben de ne kadar kelimemiz var onu tespit etmiş olurum:
Anneeeeeeee(ama hep böyle uzatarak)
Baba
teyze
ebru(eltimin adı)
tolga(babamızın adı)
pilav
tuuuşu(turşu)
çorba
makanna(makarna)
mama
su
çüt(süt)
emma(elma)
et
töööfte(köfte)
peppee
caiolu
yiyozooo(dinazor)
aaayytlaan(aslan)
ayı
at
araba
telefon
anane
babane
hala
Abla

nennen(uyku)
dıgıl dıgıl(banyo)
bay bay
gel
hayırrr
top
atta
kalem
kitap(kipat)


Abartmadım bizim sıpa bunları söylüyor hatta var galiba bi kaç kelimesi ama ben bu kadar hatırladım
Her gören bunun dili çözülmüş tamam diyor
Maşallah bi gayret içinde
Ama ben korkuyorum ya o acayip şekilde söylediği kelimeleri düzeltemezse diye.
 
Vayyy erenime bak tarz yapmış
Yabancı müzikler falann
ohhh
Heyy adamımmm.


Pepeyi biz ailecek bayılarak izliyoruz.
Peppeee peppeee çok üzülüyor favori şarkımız:)))
 
Papatyam gelmiş hoş gelmiş
Hatun sizin tahlillerin sonucu çıktı mı yaa merak ettim
Bir şey yoktur umarım.
 
Vayyy erenime bak tarz yapmış
Yabancı müzikler falann
ohhh
Heyy adamımmm.



Pepeyi biz ailecek bayılarak izliyoruz.
Peppeee peppeee çok üzülüyor favori şarkımız:)))

kız başka numara yok çocuktaa...

aynen.. hey adamım modunda eller repçi gibi aşağı yukarıı...

pitbull dinlior süreklii...

maşallah rüzgara... cümle içinde kullanıormu misss..

bizimkinde yok öyle numaralar... valla maaşallah rüzgaraa...
 
Miss'cim güzel sözlerin için beni yüreklendirdiğin için çok teşekkür ederim arkadaşım..
Bakıcın konusundaki fikrime gelince bence sen ilk markete uğradığında bir lavabo aç alıver..
Çünkü kadın işini kaybetmemek adına, Rüzgi'yi de üzmemek adına sizin lavaboya bulamaçları ve çorbaları boşaltabilir..
Tostlara ve katı gıdalara gelince ise bakıcı teyzenize şimdiden afiyet olsun..

Arkadaşım senin sıkıntın belli.. Ben kızımın yanında iken, kendi ellerimle yediremediğim zamanlarda bile
sinirlerim yerinden hoplayıp üzülür hale gelir iken, senin için sabahtan akşama kadar çocuğunun aç kaldığını düşünerek
derslere girmek, o kadar veletle uğraşmak çok zor.. Zeynep yemediği zamanlarda bende çok üzülüyorum..
Rahat olamıyorum.. Yedirip içirmek için bir dolu şey deniyorum ama benim yerimde bakıcı bir kadın olsa bunu yapamaz diye düşünüyorum..
Neden kendini paralasın ki bu kadar.. Sebep ne? Kendi keyfimden ben vazgeçebilirim ama bakıcı bir kadının vazgeçemeyeceğini düşünüyorum..

Ayrıca sabahleyin Paktuna ''Çocukların bizleri anlamasını ve bizlerin istediği gibi davranmalarını beklemeyin..
Bizlerin onların ihtiyaçlarını anlamamız ve ona göre hareket etmemiz lazım'' dedi..
Yani şunu söylemek istiyorum.. Zeynep'le olan yemek ilişkim benim moralimle doğru orantılı..
Eğer ben iyiysem onun yemesi iyi.. Ama benim keyfim yoksa o da yemeğin yanına yanaşmıyor..
Offf bu yemek konusundan nefret ediyorum kızlar ya.. Nasıl canının sıkıldığını tahmin edebiliyorum Miss...
 
Son düzenleme:

Sadece kadınlar için değilde aslında sanki insanlar insanları çok anlamıyor efimcim...Dinlemekten yoksun bencil bir nesil olduk...Hep benim dediğim doğru hep ben bilirim havaları...,Açıkcası asla istemiyorum hayatımda böyle insanları birbir çıkarıyorum..Babamın oğluda olsa kural değişmiyecek.Bu kadar sıkıntı içinde birde böyle insanlarla ugraşmak zor!


Aynen klip manyağı...bide oyun havası modelleri var çok komik


maşallah canım süper.......bu arada senin bakıcı biraz işine geldiği gibi davranıyor misscim..Şu ses dinleme cihazını tekrar yapsan iyi olur bence...offff ne zor işler yaa Allah yardımcınız olsunn....
 

KIZLARR... bakıcı avukatı olarak

benim paşadanda yola çıkarak...


şimdii zorla yemek yedirmesine karşıyızzz demii bakıcıların...

yemek yedirmemesinede karşıyızz...

her türlü şaklabanlığa rağmen yememesinden sonra size yediremıorum dediği içinde kızıyoruzz...

bakıcılar ne yapsın.. bence gerçekten çocuğu seven ve merhameti olan bir bakıcı üzülüüordur yemek yediremediği için...

ben oğlum tüm gün yemek yemeyince ki genellikle pazar gunleri ben yanında iken yapıor...

kahroluyorum.. sonraa midesine 1 lokma bir şey insin dieee...ellrini tutarakk yediriorum...

ablama anlatıorum abla bunları yaptım yedirdim diyee.. şaka yapıorsun diyorrr... ianamak istemıor bana...

sen neden bu çocuu aç bırakıorsun die azarlıor birde anne kendi bakıcı benm gibi...

kendi canımaaa yemek yedirmek içinnn ayakta koşarak.. bulaşık maınasıylaa.. bilgisyarlaa konuşarak kitaplarlaaa... hatta cep telefonuyalaa.. sevidği müzik kilplerlee... ama nafileee... bende zor kullanıorum.. tabiki şiddet değill...

yanii şu veletleri anlamak çok zorrr...

bence bakıcıda üzülüorki annesine yansıtıorr.. yemediğini... ve ses kaydında oğlum yee ne olurr bak nasıl aç dayanıcksın die içleniyor kadın...

sözüm bütün bakıcılara değil... içinde merhamet ve insan sevgisi olanlara...
 
bu arada cidden avukat gibi konuşmusum yanlış anlaşılmasın...

misin bakıcısının akrabası falan değilim...


sadece bazen bizim sıpaları anlamak gerçekten zorr.

tosdiğin bakıcısınıda onaylamadık... ama bazen yesin die.. bende zorluyorum aynn yaptığı gibi ama gülerek sankii oyun yapıor gibii...

yemek yemeınce hemen hasta oluyor çunku...

tosdikin bakıcınsa onaylamadığm tek şey çok güzel yedi demsi.. ama açık açık yedirmekte zorlanıorum deseysddii.. kabahati biraz daha hafiflerdi...

ne bileyim yaa benm oğlumda aynısı olduğu için belki anlayabiliorum...
 
Canım ben derse girmiyorum
allahtan
ben bi denişik örtmenim
formatör öğretmenlik diye bir şey çıktı ben bu sene o görevdeyim
DErsim yok
DYNED yapıyorlar çocuklar Lab.ıma gelip
DErgi çıkıyor okulumuzda tasarımını ben yapıyorum
site tasatrımları
her öğretmen blog açtık onlar içerik getiriyor ben ekliyorum
Okul sitesini güncelliyorum
Her sınıfta bilgisayar ve projeksiyon var onlar sorun çıkarınca hallediyorum
Çok daha fazla yorucu olyor yani
Derse girmeyi öğrencilerimi özledim
Şimdi de lab. da çocuklar var
Ödev araştırıyorlar
Çıktı alıyorlar
Kimisi ders çalışıyor
çok da şirinler
Ben de onlara yardımcı oluyorum
Sadece dersime girseydim sadece dersimle ilgilenirdim
Ama şimdi idareci gibi okulun her şeyiyle ilgileniyorum.
Ama yine de şükür
Tabi ücretimizde diğer öğretmenlerden farklı.


Bana sorsalar be oğluşla zaman geçirip az saat çalışıp az para almaya razıyım
ama sormuyorlar ne yazıkki
Mecburi bir görevlendirme.




Offf EFİM
Benim de aklıma geliyor
Tostu yedi diyor
Ya kendi yediyse diye geçmiyor değil aklımdan
Lavabo aça gerek yok
Çöpe döküyor ordan görüyorum(((



Kafayı yesem yeridir yani dimi.

Doğru diyorsun tatlım
biizm bakıcı da Allah korkusu olan merhametli bir insan bunu biliyorum
ama kendini kasmıyor yesin diye
Zorlamaya gerek yok
tombul çocuk sağlıksız çocuktur
Zayıf çocuk daha iyidir ömantığı var
Allahtan yalan söylemiyor
Yemedi diyor
Bugün gidince de söyleyeceğim
Bak ben böyle dedim diye
Bana sakın yalan söyleme yemediyse yine yemedi de de ben bileyim diyeceğim
hatta
sesinizi kaydediyoruz bak ona göre bile diyeilirim.



Yok yok sen benim bakıcının kızıssın biliom ben
yok yaff
sen B sesisin
Herkes A derken sen B diyerek başka bir bakış açısı seriyorsun önümüze.
Saol tatlım fikirlerin için.
 

hehe kızıyım kızı..

cnm sende çook haklısın...

çok zor melekleri eve bırakıp işe gelmek..

benm kendi kanım cnm bakıor...

eve gidince ne yedi ne yaptı nezman uyudu die sorguluyorum

ablam bazen gıcık oluyor ama .... ablamdır susuyorr...


aklaına kötü bişe getirmee ... genede konuş sen... abla bak sabh öyle dedim ama ben senin dürüst olduğun
merhametli olduğunu bilirum de...

seni rüzgar çok seviorr.. yapabilrisin de gazlaa yanii..

inşallah gönlünce olurr...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…