2011 Ağustos-Eylül Aylarında Tüp Bebekle Anne Olacaklar

kızlar kesin kalp atışından sonra testlerinizi yaptırın benim geçen sefer hiç böyle bişey yoktu tsh yüksek çıktı ve bebeği çok etkilyormuş Allah korusun. umarım geçici yükselmiştir. benim diğer kaybettiğim bebeğimde 1di şimdi 6.5 yani ertelemeyin
 

zeyenpçi bozma morelini ben inanıyorum sorun kalmıcak sen hele Allahın izni ile kullan ilaçlarını bebişin zarar görmicek ben inanıyorumm...bende ptesi gidicem gerçi kendi dr um değil ama isticem bütün testleri yapalım çarşambada kendi dr um geliyo zaten onada gösteririm...sen bozma morelini...
 
canım hiç bişey çıkmaz inşallah tam rahatlayacakken yok tedavi yok kan tetsi yok kese yok kalp derken zaten bunaldık şimdi rahatlıyayım derken hale bak
 
canım hiç bişey çıkmaz inşallah tam rahatlayacakken yok tedavi yok kan tetsi yok kese yok kalp derken zaten bunaldık şimdi rahatlıyayım derken hale bak

zeynep canım allahın izni ile bebeğine hiç birşey olmaz sonuçta tedaviye başladın vediğer tetkiklerede bakılacak inşallah onlarda tertemiz çıkacak daha fazla stres yapma lütfen endişelenmekte haklısın ama stres bebeğini daha çok sıkıntıya sokar dualarımız seninle allahın izni ile herşey yoluna girer inşallah :79::79::79::79::79:
 
canım hiç bişey çıkmaz inşallah tam rahatlayacakken yok tedavi yok kan tetsi yok kese yok kalp derken zaten bunaldık şimdi rahatlıyayım derken hale bak

sitem etme cnm benim Allahım hayırlısını versin inş...sorunlar bitmiyo haklısın ama buda bizim bi sınavımız...inş herşey yoluna girer sıkma canını..
bak ben neler okuyorum kanaması olan bi arkadaş hemen dr a gitmiş kalp atışları yerinde sorun yok eve git dinlen sabah gel demiş dr arkadaşta sabah gidince kalp atışları yok sonuç kürtaj..bende ptesiyi iple çekiyorum...
 
kızlar desteğiniz için teşekkür ederim tam kan testi tam idrar testi tsh rubella toxoplazma cmv testlerini yaptırmayı unutmayın. benim bu tsh dışında sıkıntım yok toxoplazma bağışıklığım yok kediden çiğ etten uzak durmam lazım. tsh çok önemli tsh sıkıntılı çıkarsa t3-t4 bakılmalı. ayrıntıları iletirim hepinizi öpüyorum
 

canım rabbim bir daha yaşatmasın çok zor ben de 16 haftalık kaybettim sen hangi testleri yaptın benim 16 haftalıkken suyu bitti.
 
kızlar yeni yıl hepimize sağlık huzur ve mutluluk getirir inşallah bebeklerimizle beraber.zeynepçim sende rahat ol stres yapma ablamında tsh ları yüksekti çok sağlıklı bi kızı var.hepimiz birbirimize dua edicez
 
melekcim sağol canım umarım bu yeni yıl bize mutluluk huzur sağlık ve en önemlisi sağlklı bebeklerimizi getirir inşallah
 
canım rabbim bir daha yaşatmasın çok zor ben de 16 haftalık kaybettim sen hangi testleri yaptın benim 16 haftalıkken suyu bitti.

canım genetik,pıhtılaşma falan yptılar...Toxo v.b testleri haziranda yapmışlardı...Bu hafta kontrole gittğimde kan hemogram ve idrar testi yaptılar...lökosit çok önemliymiş hamilelikte..Daha önce böyle bişey yaşadım die konrrollerim daha sık olacakmış..Mesela perşembe gittim,bir hafta sonra cuma çağırdı..o zaman daha ayrıntılı testler yapılacakmış...Sene de meraklanıp ,aklını bulandırma..İş olacağına varıyor..Boşuna stres yapma...Ne hastalıklarla doğuruyor millet...Biz biraz hassasız Seni çok ii anlıyoum ama yapacak bişey yok..Dua etmekten başka...
 

canım hiç yokken çıktı bu tsh ama üzüldüm rabbim korusun inşallah. bana genetik pıhtılaşma falan yapmadılar gerek yok dedi doktor umarım bu defa bebeklerimizi alırız kucağımıza
 
canım hiç yokken çıktı bu tsh ama üzüldüm rabbim korusun inşallah. bana genetik pıhtılaşma falan yapmadılar gerek yok dedi doktor umarım bu defa bebeklerimizi alırız kucağımıza

inşallah canım Rabbim korusun meleğinizi... tsh de düşer inşallah erken teşhiş edilmesi iyi olmuş elinde değil biliyorum ama aklına kötü şeyler getirme..bizler de öyleyiz iki hafta sonra kalp atışlarını duyabilecekmiyim diye korku içinde bekliyorum bende... hepimizde inşallah hayırla geçiririz bu dokuz ayı...
 
inşallah canım ben de kese kalp atışı derken tam biraz rahatlarım derken bu çıktı ama Allah beterinden esirgesin. umarım bu topikte başka olumsuz şey duymazyız herşey çok güzel olur ve bebeklerimizi sağlıkla kucağımıza alırız
 
Annenin gebelik boyunca yeterli ve dengeli beslenmesi gereklidir. Tüm gebelik boyunca alınması gereken kilo 11-13 kg.dır. Bunun üzerinde alınacak kilolar doğum ve loğusalıktan sonra size gebeliğinizin hediyesi olarak kalacaktır. Gebelik sırasında gereksinim duyduğunuz kalori miktarında da bir miktar artış söz konusudur. Ancak bu artış hiçbir zaman aşırı yemenizi gerektirecek kadar değildir. Gebe olan ile olmayan kadınlar arasındaki kalori gereksinimi farkı sadece 300 kaloridir ve bu her öğünde 1-2 kaşık fazla yenilerek karşılanabilecek bir farktır. Gebelikte ilk üç ayda 0,5-1 kg, sonraki aylarda ise ortalama 1.5-2.0 kg, ağırlık kazanması uygundur. Eğer, dengeli ve yeterli beslenme alışkanlığı edinilirse zaten gebelikte alınması gereken kilolar düzenli olarak alınır.

Gebelikte alınan kiloların kaynağı
Bebek
3.500 gr
Plasenta
700 gr
Amniyon sıvısı
800 gr
Uterusun büyümesi
900 gr
Meme dokusu artışı
400 gr
Kan hacmindeki artış
1.250 gr
Dokulardaki su artışı
1.250 gr
Annedeki yağ dokusu artışı
3.200 gr
TOPLAM
12.000 gr

Gebelikte alınan kiloların ancak üçte biri yağ dokusundaki artışa bağlıdır. Tabloda ideal kilo alan bir gebede alınan kiloların yaklaşık dağılımı gözlenmektedir. Alınan kiloların yaklaşık 6 kilosu bebeğin doğumuyla birlikte kaybedilir. Su kaybı da buna eklendikten sonra ilk hafta sonunda yaklaşık 8 kilo kaybedilir.Gebelik boyunca 12,5 kg alan bir kadın doğumdan 2 hafta sonra gebelik öncesi kilosuna göre yaklaşık 4-4,5 kg daha fazladır. Daha sonra doğum sonrası 6. aya kadar 2,5 kg daha verilir. Gebelikte alınan kilo önerilenden ne kadar fazla ise gebeliğin hediyesi olan kilolar o kadar fazla alacaktır. Kalan kiloları egzersiz ve diyet ile verebilirsiniz. Egzersizin bir sakıncası yoktur ama diyet için emzirme dönemi sonrasını, en azından bebeğin ek gıdalara başladığı 6. aydan sonrasını bekleyebilirsiniz
 
Temel Beslenme Prensipleri
Gebelikte beslenmenin önemli prensiplerinden birisi günlük öğün alışkanlığının yeniden düzenlenmesidir. Üç temel (nispeten daha az miktarlarda) ve 2 ve hatta gerekirse 3 ara öğün gebelikte önerilmektedir. Bu yaklaşım gebeliğin erken döneminde bulantı ve kusma şikayetlerinin daha az görülmesine yardımcı olur. Öğünlerin 3 öğünde tıka basa yemek yerine bu şekilde ara öğünlerle desteklenerek bölünmesi ilerleyen gebelik haftalarında ise mide yanması, regürjitasyon gibi şikayetleri azaltır.Gebelik öncesine göre ek olarak günlük 20 gr. protein, 15-20 mg. demir, 500 mg. kalsiyum ve ortalama 300 kalorilik enerji alınması gereklidir.

Hamileliğinizin son döneminde vücudunuz normalden çok daha fazla yorulacaktır, ve ihtiyacınız olan enerjiyi size karbonhidratlar sağlayacaktır. Ekmek ve tahıllar karbonhidrat açısından zengin besinlerdir. Vücuda enerji vermenin yanısıra, B vitamini, demir ve folik asit açısından da zengindirler. Buğday ekmeği, bulgur ve kepekli yiyecekler de zengin lif kaynaklarıdır. Bu yüzden bu yiyecekleri masanızdan eksik etmemelisiniz. Örneğin eğer canınız tatlı istiyorsa kepekli undan yapılmış üzümlü bir kek veya sütle hazırlanmış mısır gevreği yiyebilirsiniz.

Kalori ihtiyacınızı karşılamak için tabii ki karbonhidratlı ve yağlı yiyecekler tüketilmelidir. Ancak, yağlı ve tatlı yiyecekler günlük öğünün %7’sinden az olmalıdır. Hamur işi gıdaları da ancak düşük miktarlarda tüketmelisiniz. Buna karşın, aşırı kilo almayı önlemek için karbonhidratlı besinleri diyetten tamamen çıkarmak da yanlıştır. Eğer karbonhidratlar yetersiz alınırsa vücudunuz enerji sağlamak için proteinleri ve yağları yakmaya başlar. Böyle bir durumda 2 sonuç ortaya çıkabilir. Birincisi bebeğinizin beyin ve sinir sistemi gelişimini sağlayacak yeterli protein olmaz, ikincisi ise ketonlar ortaya çıkar.

Ketonlar yağ metabolizmasının ürünü olan asitlerdir ve bebeğin asit baz dengesini bozarak beyin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilirler. Bu nedenle hamilelikte karbonhidrattan fakir diyet önerilmez. Pirinç, un, bulgur biri kompleks karbonhidrat kaynakları anne için enerji kaynağı olmanın yanı sıra B grup vitaminleri ve çinko, selenyum, krom, magnezyum gibi eser elementleri bol miktarda ihtiva ederler.

Karbonhidratlar fazla miktarda tüketildiğinde ise bebek açısından ekstra bir yarar sağlamadıkları gibi sadece anne adayının aşırı kilo almasına neden olurlar.Proteinler hücrelerin temel yapı taşlarıdırlar ve amino asit denilen yapılardan oluşurlar. Amino asitlerin bir kısmı vücutta diğer maddelerden üretilebilirken esansiyel amino asit adı verilen bazıları vücutta üretilemez ve mutlaka besinler yolu ile dışarıdan alınmaları gerekir. Hayvansal proteinler tüm esansiyel amino asitleri içerdiğinden komplet proteinler olarak adlandırılırlar ve beslenmede son derece önemlidirler.

Proteinleri saç telinden tırnağa kadar vücutta bulunan tüm hücrelerin yapı taşı oldukları gibi beyin ve sinir sisteminin gelişimi içinde yaşamsal öneme sahiptirler. Bu nedenle hamile kadınların günde 60-80 gram protein almaları önemlidir. Mikroskobik bir embriyoyu sağlıklı bir bebeğe dönüştürebilmek için milyonlarca ufak hücre gerekir. Protein esas olarak bu görevi yerine getirecek maddelerin oluşumunu sağlar. Hamileliğin son üç ayında günde 150 ila 200 gram protein almanız gerekir. Her biri iskambil kağıdı büyüklüğünde 75 gram kemiksiz et, tavuk veya balık mükemmel protein kaynaklarıdır. Ayrıca sebze temelli proteinler sağlayabileceğiniz nohut, mercimek ve fasulye gibi tahılları da unutmamak gerek.

Protein açısından zengin olan bir çok besin aynı zamanda iyi birer demir kaynağıdır da. Hamileliğin son aylarında bebek doğumdan sonraki ilk aylarında kullanmak üzere demir depolar. Bu dönemde kan hacminiz sürekli arttığı için sizin de demire ihtiyacınız vardır. Eğer yeterli demir almazsanız, bebek vücudunuzda depoladığınız demiri kullanmaya başlayacaktır. Bu nedenle demir eksikliği genelde yeni doğan bebeklerden çok hamile kadınlarda sıkça görülür.

Proteinin ana kaynağı hayvansal gıdalardır. Et, kümes hayvanları ve balık komplet proteinler içerirler. Bunun yanı sıra süt ve süt ürünleri de hayvansal protein gereksiniminin karşılanması açısından yeterli olabilir. Bitkisel ve hayvansal proteinler eşit oranlarda tüketilmelidir. Protein gereksinimi her gün 1 yumurta, 2 bardak süt, süt ürünleri, baklagiller (fasulye, mercimek, barbunya vb) ve et ürünleri (haftada en az bir kez) ile karşılanabilir. Kırmızı etin yağlı olmamasına dikkat etmek gerekir.

Günde içilen 2 bardak süt bebeğe gerekli kalsiyumu karşılamakta da yeterlidir. Laktoz intoleransı nedeniyle süt içemeyenler bunun yerine peynir ya da yoğurt yiyebilir.Doktorunuz size gebeliğinizin 4. ayından itibaren demir ilacı ve gerekli gördüğü taktirde vitamin önerecektir. Eğer, anemik (kansızlık) iseniz demir preparatları gebeliğin başından itibaren verilebilir. Siz de gebelikte artan demir gereksinimini karşılamak için pekmez, kuru üzüm, kırmızı et, yumurta, kuru baklagillerden zengin gıdaların tüketilmesine önem vermelisiniz.

Erken gebelikte demir vermenin tek sakıncası mide şikayetlerinden dolayı bulantı-kusma yakınmalarını artırabilmesidir. Hasta tolere edebildiği sürece verilmesinde sakınca yoktur. Normal koşullarda dengeli beslendiğiniz taktirde dışarıdan vitamin verilmesi gerekli olmayabilir. Doktorunuz sizin için vitamin desteğinin gerekli olup olmadığına sizin beslenme alışkanlığınızı değerlendirdikten sonra karar verecektir.

En önemli konulardan biri de gebelik boyunca bol bol sıvı almaktır. Yeterince sıvı almak, özellikle gebelikte sık görülen idrar yolu enfeksiyonu, erken doğum tehdidi, bebeğin içinde bulunduğu sıvının azalması (oligohidramniyoz) gibi durumlarda faydalıdır. Özellikle, yaz günlerinde fazladan sıvı kaybı olduğu için yazın sıvı alımını daha da arttırmalısınız. Bol sıvı yanında posalı (lifli) gıdaların da tüketilmesi gebelikte sık görülen kabızlık şikayetlerini azaltır. Lifli gıdalar kepekli ekmek, yulaf ezmesi, barbunya, kepekli makarnalar, kayısı, kuru üzüm, bezelye, pırasa, esmer pirinç, ahududu ve kuruyemişte bol miktarda vardır.

Örnek bir günlük yemek listesi aşağıda verilmiştir:

Sabah: 1 kibrit kutusu kadar peynir, 1 yumurta, 1 bardak süt,
2 ince dilim ekmek, istenirse 1 bardak açık çay,
Kuşluk: 1 pors. meyve
Öğle: 3 köfte kadar et, 1 pors. sebze yemeği, 2 yemek kaşığı pirinç pilavı,
1 kase yoğurt, 1 ince dilim ekmek
İkindi: 2 porsiyon meyve
Akşam: 3 köfte kadar et, 1 pors. sebze yemeği, 1 tabak çorba, salata
Bu listeye sıkı sıkıya bağlanmak zorunda değilsiniz,hatta bazen, küçük kaçamaklar da yapabilirsiniz (alışkanlık haline getirmemek kaydıyla). Önemli olan ihtiyaçlarınızı mutlaka almak ve aşırı tüketimden de kaçınmaktır.

Ayrıca aşağıdaki hususları da aklınızda bulundurun:

• Günde 3 dilim ekmeği aşmayın. Pilav, makarna gibi gıdaları 2-3 kaşıktan fazla tüketmeyin.
• Mutlaka 8-10 bardak su için. Kola, gazoz ve şekerli içeceklerden uzak durun. Fazla maden suyu içmeyin. Sıcak günlerde, aldığınız sıvı miktarını artırın.
• Kızartmanın her türlüsünden kaçının.Son zamanlarda, özellikle patates kızartmasının ve cipsin,fetus üzerinde olumsuz etkileri olduğunu gösteren çalışmalar yayınlanmıştır.
• Çikolata, dondurma, bisküvi, kek sizin için hiç uygun olmayan gıdalardır.
• Alkol almayın. Mümkün olduğunca az ve açık çay için. Tercihen kahve içmeyin, ama canınız çok çekerse az miktarda içmenizde de sakınca yoktur.
• Konserve, tatlandırıcı ve hazır gıdaları tercih etmeyin.
• Kendi kendinize tuz kısıtlaması yapmayın. Ama turşu gibi aşırı tuzlu gıdalardan da kaçının.
Gebelikte Oruç Tutmak: Oruç tutmak sağlıklı insanların yapabileceği bir ibadettir. Gebelik her ne kadar bir hastalık olmasa da, anne vücudunda oluşan değişiklikler, onu normal zamana göre farklı bir duruma getirmektedir. Bu konuda kesinlik kazanmış bir bilgi olmamakla birlikte,gebelikte esas olan, bir anda çok yemek değil, kısa aralıklarla sık sık yemektir. Burada amaç, gelişen bebeğiniz için sürekli bir besin akışını sağlamaktır. Yani, meselenin açlığa dayanıp, dayanamama olmadığını bilmelisiniz. Özellikle bebeğinizin hızlı gelişim dönemi olan son üç aylık dilimde uzun süre aç kalmanız doğru olmaz. Eğer çok arzu ediyorsanız, aralıklı olarak birkaç kez oruç tutabilirsiniz , ama birkaç şartı da yerine getirmelisiniz:
• Uzun yaz günlerinde oruç tutmayı denemeyin bile.
• Gece mutlaka sahura kalkın (tok karna yatmak mide şikayetlerinizi artıracağından, yemekten sonra biraz oturun ve yüksek yastıkla yatın)
• Sabah olabildiğince geç kalkın ve gündüz 1-2 saat uyuyun
• İftardan sonra birkaç kez ara öğün yiyin.
Ayrıca, İslam dininin gebelere ve lohusalara oruç tutmayı zorunlu kılmadığını da hatırınızdan çıkarmayın.
Gebelik süresince anne yetersiz ve dengesiz beslendiğinde;
- Anne ağırlık kazanamaz, hatta zayıflar. Anne vücudundaki besin öğeleri yedek depolarının
dengesi bozulur. Anne ve çocuk sağlığı olumsuz etkilenir.
- Anne kansız (anemi) kalabilir. Toprak ve kil yeme de kansızlığı oluşturur.
- Bacakları ve göz kapakları şişer. Bu durum yeterince protein tüketilmediğinin belirtisidir.
- Çabuk yorulur, çalışma gücü azalır.
- Hastalıklara sık yakalanır ve iyileşme süresi uzar.
- Kemik dokusu harabiyeti görülür. Yetersiz beslenmenin yanısıra D vitamini kaynağı olan
güneş ışınlarından da yararlanamazsa anne kemiklerinden kalsiyum ve fosfor çekilir.
Kemikler yumuşar osteomalasia’ya neden olur.
- Gebelik zehirlenmesi ( preeklempsi, eklampsi, toksemia ) görülür.
- Anne ölümleri görülür.
- Ölü doğum, erken doğum (prematürelik) cılız-zayıf çocuk doğumu, bedensel ve zihinsel
özürlü çocuk doğumları görülür.
 
özellikleri yönünden üç ayrı döneme ayrılır:
1. trimester (ilk 13 hafta)
2. trimester (14-27. haftalar arası)
3. trimester (27-40. haftalar arası) olmak üzere.


İLK ÜÇ AYDAKİ FİZİKSEL DEĞİŞİKLİKLER ve SIKÇA SORULANLAR

• Yorgunluk, halsizlik
• Bulantı ve kusmalar
• İdrara sık çıkma
• Göğüs Hassasiyeti
• Baş ağrısı ve kendini iyi hissetmeme
• Hafif kilo artışı
• Nokta şeklinde kanama (lekelenme).
• Kasık ağrısı
• Uykuya eğilim, psikolojik huy değişiklikleri

İlk üç aylık dönem vücudumuzda önemli değişikliklerin olduğu ve gebeliğe adaptasyonun gerçekleştiği bir dönemdir. Kişi bu dönemde gebeliğin ilk heyecanını yaşarken bir takım sorunlarla da karşı karşıya kalabilir.

İLK ÜÇ AYDA SIKÇA SORULAN SORULAR

"Bu bulantılarım ne zaman bitecek?"
Gebeliğin erken dönemindeki bulantı ve kusmalarda; plasentadan salgılanan hormonlar, annenin psikolojik sıkıntıları, B6 vitamini eksikliği, gebeliğe bağlı mide-barsak sistemindeki değişiklikler, tiroid bezinin normalden çok çalışması gibi pek çok neden suçlanmıştır.

Gebelikte mide ve barsaklar, gebelik hormonlarının etkisi ile daha yavaş boşalır. Buna bağlı hazımsızlık, şişkinlik ve gaz şikayetleri olabilir.
Midesinde gebelik öncesinde ülseri olanlarda bulantı ve kusma şikayetleri daha dirençli ve uzun süreli olabilir. Ayrıca bulantı ve kusmalar, stres ve yorgunluğa bağlı olarak da artabilir.

Bulantı ve kusmalar sabahları daha sık olmakla birlikte, günün her saatinde karşınıza çıkabilir. Genelde ilk gebeliklerde, genç kadınlarda ve ikiz gebeliklerde daha şiddetlidir.

Bulantılar, çoğunlukla 4 – 8 haftalıkken başlar ve 14 – 16 haftalıkta azalır. Fakat bazı kadınlarda bulantı ve kusma 3. aydan sonra başlayabilir ve bazı kadınlarda ise tüm gebelik süresince devam edebilir. Bu tür durumlarda eğer verilen ağızdan ilaç tedavilerine rağmen problem devam ederse hastaneye yatırılarak serum ile besleme gerekebilir.

Öneriler
Gün içinde daha sık ve küçük öğünler şeklinde yemeniz bulantılarınızı azaltır. Yemekler sırasında az sıvı almak da iyileşmeye yardımcı olur. Bunları yapmanın amacı mideyi tamamen boş veya tamamen dolu tutmaktan kaçınmaktır. Çünkü her iki durum da bulantıyı arttırabilir.

Beslenme diyeti olarak katı, kuru, yağsız ve tuzlu gıdalara yönelin. Eğer tatlı veya meyve yediğinizde bulantınız olmuyorsa bunları da yiyebilirsiniz.

İlk kalktığınız zaman eğer bulantınız çoksa yataktan çıkmadan önce demli olmayan bir çay için. Yatağın başında galeta, tuzlu kraker gibi kuru şeyler bulundurun.

Sabahları yataktan ani bir şekilde kalkmayın. Gebeliğin erken döneminde sık görülen yorgunluk da bulantıyı şiddetlendirebilir.

Hoş olmayan koku ve yiyeceklerden kaçının. Özellikle mutfak kokularından ve ağır parfümlerden uzak durun.

Tüm önlemlere rağmen bulantınız geçmiyorsa doktorunuza başvurun. İlaç tedavisi veya hastaneye bir süre için yatışınız gerekebilir.

"Kendimi daha sinirli, gergin ve alıngan hissediyorum"
Gebeliğin ilk 3 ayında hamile bayanlarda bazı psikolojik değişiklikler ortaya çıkabilir. Örneğin kişi çok neşeliyken aniden ağlama krizlerine tutulabilir. Bazan çok sinirliyken bazı günler sakin olabilir.

Gebelikte depresyon, aşırı alınganlıklar, aşırı uyuma isteği gibi şikayetler sık olarak görülür. Gebeliğin ilk 3 ayı gebeliğe adaptasyon dönemidir ve kişi gebeliğe uyum sağladıkça bu sorunlar da yavaş yavaş ortadan kalkacaktır.

Yine, gebeliğin son haftalarında tekrar bir takım huzursuzluklar ortaya çıkabilir. Bu huzursuzlukların kaynakları ise doğumla ile ilgili endişeler, doğum sonrası anne olmanın getirdiği tedirginlikler, bekleyen maddi ve manevi yükümlülüklerdir. Kişi sinirli, heyecanlı olabilir, uyku problemleri ortaya çıkabilir.

Öneriler
Tüm bu şikayetler geçici olan ve fazla endişe edilmemesi gereken durumlardır. Hemen hemen her kadın bu duyguları yaşar.

Benzer şekilde baba adayında da bir takım sıkıntılarla yüzleşebilirler. Eşinin durumu hakkında endişeler taşıyabilir ve konuyla ilgili bilgisi yoksa ona yardım edememenin üzüntüsünü yaşayabilir. Bu nedenle çiftler kendilerinden önce böyle bir deneyim yaşayan arkadaşları ile konuşarak onların tecrübelerinden yararlanabilirler.
Ancak unutulmamalıdır ki en profesyonel yardım, konunun uzmanı olan hekim ve psikologlardan alınabilir.

"Sürekli idrara çıkıyorum"

İlk üç ayda rahmin büyüyen hacmi ile birlikte böbreklerin fonksiyonlarındaki değişimler size idrara çıkma ihtiyacı hissi verir. Hatta
hapşırırken, öksürürken ve gülerken idrar kaçırabilirsiniz. Bunun nedeni, büyüyen rahmin idrar torbasına yaptığı baskıdır.

İdrar şikayetleri 4. aydan sonra hafiflese de son aylarda bebeğin başının mesaneye basısı sonucu genellikle yeniden artacaktır.




Öneriler
Hamileliğin bu dönemlerinde sürekli idrara çıkma problemleriyle başedebilmek için; yatmadan birkaç saat önce su içmeyi kesmeniz önerilir. Böylelikle gece boyunca daha az kalkarsınız ve uykunuz bölünmez.

Ancak tüm hamilelik süresince sıvı alımını azaltmanız kesinlikle önerilmez. Çünkü bol su içmenin gebelik üzerine pek çok olumlu etkisi vardır.

İhtiyaç hissettiğiniz her an idrarınızı yapın. İdrarınızı tutmak, idrar torbanızın tam olarak boşalamamasına sonucunda idrar yolları enfeksiyonuna yol açabilir. İdrar yaparken öne doğru eğilmeniz idrar torbanızın tam olarak boşalmasına yardımcı olur.

Sık idrara çıkma (pollaküri), idrar yaparken yanma ve sızlama (disüri) ile birlikte kasık ağrısı şikayetiniz varsa bu durum sistit (mesane enfeksiyonu) veya diğer idrar yolu enfeksiyonlarına bağlı olabilir, bu konuda hekiminize danışınız.

İdrar yolu enfeksiyonları ve sistit ile ilgili bilgiler için tıklayınız >>

"Göğüslerin sızlıyor"
Östrojen, prolaktin ve progesteron adı verilen hormonlarının salgılanmasının artması gebe kadının göğüslerindeki değişikliklerin temel nedenidir. Gebeliğin ilk birkaç haftasında göğüslerinizde hafif değişiklikler hissedebilirsiniz, bunlar ağrılı olabilir.

Öneriler
Bu durumda göğüslerin uyarılmaması için yatarken sütyen giyilmesi ve meme uçlarına temastan kaçınılması bu tür şikayetleri bir ölçüde azaltacaktır.

"Başım ağrıyor ve çok halsizim"
Gebeliğin erken döneminde görülen baş ağrıları pek çok kadını rahatsız etmektedir. Kesin nedeni belli değildir, fakat gebeliğin erken döneminde görülen diğer rahatsızlıklar gibi, hormon düzeyinde ve kan dolaşımındaki değişiklikler ile psikolojik nedenler suçlanmaktadır. Baş ağrısında diğer olası nedenler ise aşırı stres ve yorgunluktur.

Hamile kaldığınızı öğrenir öğrenmez kafeini azaltırsanız veya tümden keserseniz, bu davranış değişiklikleri de sizde bir kaç gün baş ağrısı yapabilir.

Kendini iyi hissetmeme, hamile kadınlarda sık görülür ve hamilelik sırasında görülen dolaşım değişiklikleri sonucu olabilir.

Gebeliğin 6. ayından sonra gelişen baş ağrıları ise ilk aylardakiler gibi masum olmayabilir. Bu dönemlerdeki baş ağrılarında öncelikle tansiyonun ölçülerek kontrol edilmesi önerilir. Çünkü "Gebeliğe bağlı hipertansiyon" ve "preeklampsi (gebelik zehirlenmesi)" bu dönemlerde anne ve bebek sağlığını tehtid eden baş ağrısı nedenleridir.

Stres, yorgunluk ve açlık da kendini iyi hissetmeme ve bayılmaların (senkop nöbetlerinin) nedeni olabilir.

Öneriler
Gebeliğe bağlı baş ağrıları, yüzün ön tarafı ve kenarlarına, burun çevresine, gözlerine sıcak kompres uygulama ile azabilir.

Ayrıca gevşeme egzersizleri, baş ağrınızı azaltmanın yanı sıra kendinizi çok iyi hissetmenize neden olur. Bu egzersizleri gözünüzü kapatıp sakin güzel bir düşünerek yapın.

İyi ve dengeli beslenme, güzel dinlenme, masaj, hafif egzersiz veya yürüyüşler de önemli ölçüde şikayetlerinizi azaltacaktır.

Söylemesi çok kolaydır ama yaşamınızdaki stresi azaltmak gebeliğinizin ilk dönemleri ile geri kalanı kolay geçirmenizi sağlayacaktır.

Ağrı kesici kullanmadan önce muhakkak doktorunuza danışın.

"Ne kadar kilo almalıyım?"
Gebelik sırasında toplam 11-14 kg alınması normal olsa da, bunun yalnızca çok küçük bir kısmı ilk üç ayda gerçekleşir (ortalama 1 kg).

Zayıf bayanlar biraz daha fazla kilo alabilirken, kilolu bayanların biraz daha az kilo almaları önerilmektedir.

Bebeğinizin tüm önemli yapıları ve organ sistemleri ilk üç ayda oluşur. Daha sonraki dönemde ise bunlar büyüyüp gelişirler ve bebeğinizde kilo artışı görülür.

İlk üç ayın sonunda, bebek ortalama 8 cm. boyunda, 20 gram ağırlığında minyatür bir insan görünümündedir. Pek çok organ sistemleri oluşmuş ve hatta çalışmaya başlamıştır bile. El ve ayak parmaklarında minik tırnaklar vardır. Eller birer bezelye tanesi büyüklüğündedir.

Bebek emme hareketleri yaparak çevresini saran sıvıyı yutar ve yuttuğu sıvıyı alttan idrar olarak çıkarır.

Gebeliğin erken döneminde birçok kadın kendisini rahatsız eden belirtilerden şikayetçidir. Bunlar genelde endişe edilecek problemler değildir, fakat hangi belirtilerin doktora başvuracak durumlar olduğunu bilmelisiniz.

"Lekelenme tarzında kanamalarım oluyor, normal mi?"
Gebeliğin tüm dönemleri içinde görülebilen kanama şikayetleri önemlidir. İlk üç aydaki hafif kanamalar genel olarak düşük tehtidine bağlı ve de %90 oranında dinlenme ile kendiliğinden geçen şikayetler olsa da siz "gebelik esnasında her türlü kanamanızın olması durumunda doktorunuza başvurunuz".

Kanamanın olması, gebeliğinizdeki bir problemin sonucu olabilir. Ayrıca bu durum yalnız bebeğinizin değil sizin sağlığınız için de riskli durumlar yaratabilir.

"Kasıklarım ağrıyor"
İlk hamile kaldığınızda kasıklarınızda, kalça ve belinizde ağrı hissi ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Rahim büyürken onu tutan bağ dokuları da gerilir. Ağrının sebebi de bu gerilmedir. Rahatsızlık verici olsa da, endişelenmenize gerek yoktur.

Öneriler
Ilık bir banyo gevşemenize ve sancılarınızın hafiflemesine yardımcı olur. Ayrıca dinlenme egzersizleri ile de rahatlayabilirsiniz. Ağrılarınız dayanılmayacak kadar şiddetliyse doktorunuza başvurunuz.


İKİNCİ ÜÇ AYDAKİ FİZİKSEL DEĞİŞİKLİKLER ve SIKÇA SORULANLAR

• Ağrı ve yanmalar
• Cilt değişiklikleri (gebelik lekelenmeleri, cilt döküntüleri, sivilcelenmeler)
• Kabızlık
• Anemi (kansızlık)
• Bacak krampları
• Kilo artışı
• Vajinal akıntı ve enfeksiyonlar
• Aşermeler

İkinci üç aylık dönem gebeliğin 13. Haftası ile 27. Haftası arasındaki dönemdir.
"Altın dönem" olarak da adlandırılan bu dönemde gebeliğin başlangıcındaki yan etkiler azalmış ve son üç aydaki rahatsızlıklar ise henüz başlamamıştır.

Bu dönemde bulantınız azalmıştır, uykularınız düzelmiştir ve enerjiniz yerine gelmiştir. Ayrıca bu dönemde bebeğiniz size gerçek gibi gelmeye başlamıştır. 16 – 20. haftalar arasında bebeğin hareketlerini hissedebilirsiniz.

4 – 5. Aylarda artık karnınız yavaş yavaş belirmeye başlamıştır. Gardrobunuzu değiştirmenin, 14-16. haftalardan itibaren ultrasonla cinsiyeti görünür hale gelen bebeğiniz için evinizde hazırlıklar yapmanızın zamanı gelmiştir.
 
iyi pazarlar kızlarrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr
 
Zeynep verdiğin bilgiler çok yararlı..Emeğine sağlık...Benim felaket bulantım var...Bir iki yudum zor yiyorum...Yarın tekrar okula başlamayı düşünüyorum..Nereye kadar evde dinlenebilirzki...Şu korkuları bi atsam içimden...

Sizlerden ne haber????
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…