2011 Ağustos-Eylül Aylarında Tüp Bebekle Anne Olacaklar

görüştüm dr la kızlaarr.dr um diyoki jelden kaynaklı olabilir ama hafta içi bi gelin kalp atışlarına tekrar bakalım...bu sanki bi çelişki gibi geldi bana...:18:
 
doğru söylüyorsun dua etmekten başka çare yok canım
canım sağol sen de stres yapma daha yeni gördün bebeğini

görüştüm dr la kızlaarr.dr um diyoki jelden kaynaklı olabilir ama hafta içi bi gelin kalp atışlarına tekrar bakalım...bu sanki bi çelişki gibi geldi bana...:18:

canım çelişki değil sadecee emin olmak için sen rahat ol

bu arada kızlar hamileliğimde ilk defa kabız oldum mide bulantısından hep kuru yedim ekmek arası ee haliyle aman dikkat edin. ben şimdi kuruları koydm hoşaf yapıyorum ama çoook midem bulanıyor bugün daha fenayım hepinize çok selamlar
 
Bebek annenin hislerini paylaşır
Uzmanlardan anne adaylarına: Korku, endişe, heyecan veya mutluluk... Bebek annenin tüm

hissettiklerini hissedebiliyor. Huysuz, hırçın bebeklerin gelişimlerine baktığımızda, annenin hamilelik döneminde bir olumsuzluk yaşadığını görüyoruz.


Tuhaf bir halsizlik hissi, ağızda metalik bir tat, göğüslerde büyüme ve hassasiyet, bulantı, böş dönmesi, aniden bazı yiyecek ve içeceklerden uzak durma isteği ve duygusal iniş çıkışlar... Bütün bunlar kadının içinde yepyeni bir hayatın tomurcuklanmaya başladığının ilk işaretleri...

Kadınlar iş yaşamında hızla basamakları çıkarken, geç anne olan veya çocuksuz kadınların sayısı artmıştı. Ancak son yıllarda kadınlar anneliği yeniden keşfetti. Batı'da üst düzey yönetici kadınlar arasında çocuk yapmak giderek yaygınlaşıyor. Bir canlı yaratmanın, aslında mucizeyle eşdeğer olduğunun farkına vardı kadınlar ve bu duyguyu tatmak istiyor. Beş
temel içgüdü arasında en kuvvetlisi olarak nitelendirilen anneliği tadan pek çok kadın bunu "Mutluluk, bu demek" cümlesiyle özetliyor. Bu yazı dizisinde bebeğin gelişimi, yapılması ve yapılmaması gerekenler uzmanların ağzından anlatılacak. Hamilelik sürecinde kadınları bekleyen sorunların yanı sıra hamileliği zevkli ve rahat geçirmenin, bebeği mutlu etmenin, sağlıklı olmasının püf noktaları da verilecek.

Anne olmaya karar vermiş bir kadın için hayatının en mutlu anı, muhtemelen gebelik testinin pozitif çıktığı gündür. Bu tarifi imkânsız mutlulukla birlikte, beslenmeden uyku düzenine, alkolden egzersiz ve strese kadar her alanda yeni bir hayat başlar. Doktorların bu dönem içi anne adaylarına önerdiklerini ise "Rahat olun, paniğe gerek yok" diye özetlemek mümkün. Metropolitan Florance Nightingale Hastanesi'nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Kadir Has Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Bölüm Başkanı Doç. Dr. Meral Saraçel, annenin tüm hissettiklerini bebeğin de hissettiğine dikkat çekti: "Annenin korkuları, heyecanı, tüm hissettiklerini bebek algılayabiliyor. Eğer anne mutlu ve huzurlu olursa bebek de aynen öyle olur. Bazen önemsemediğimiz şeyler bile bebeği etkileyebiliyor. Altı ay kadar hiç susmayan, huzursuz, huysuz bebekler biliyorum. Bu bebeklerin annelerinin hamilelik dönemine baktığımızda mutlaka bir olumsuzluk yaşadığını görüyoruz. Kimi farkında olarak kimi de olmayarak yaşıyor bunu."

Çevrenin sorumluluğu

Bugüne kadar 8 bine yakın bebeği izleyen Saraçel, hamilelikte sadece annenin değil çevresindekilerin de sorumluluğu olduğunu hatırlattı: "Hamilelik uzun bir süreç olduğundan anne adayı için yorucudur. Annenin beslenmesine, sağlığına dikkat etmesi, aylık olarak doktoruna gitmesi, sigara ve alkolden uzak durması gerekiyor. Çünkü alınan her nefes, her yudum bebeğe de gidiyor. Bunun yanı sıra özellikle anne psikolojisi çok önemli. Anne kendini korku, kaygı ve stresten arındırmalı. 'Bebeğim sağlıklı olacak mı, sakat doğar mı, onu yeterince besleyebiliyor muyum, kasılıyor muyum, erken doğum olur mu?' gibi kaygıları bebek hemen algılıyor. Eğer anne erken doğuracağım deyip durursa o bebek yerinde durmaz ve doğar. Annenin yaşadığı zorlukları hisseden bebekler depresyona bile girebiliyor! Bu sıkıntıların devamı bebek doğduktan sonra da yaşanıyor."

Bu testlere dikkat!

Gelişen tıp artık anne karnında da hastalıkları tespit edebildiği için ailelerin testleri ihmal etmemesi gerektiğinin altını çizen Doç Dr. Saraçel, hamilelikte ilk üç ay ilaç kullanılmaması gerektiğini vurguladı: "İlaçlar, sakat doğumlara, bebeğin herhangi bir organının eksiz olmasına yol açabilir. Eğer annenin yaşı 34- 35 ve daha yukarıysa kesinlikle ayrıntılı ultrason istenmeli. Çünkü testlere karşın bazen kaçan vakalar oluyor ve down sendromu gibi sorunlu bebekler doğabiliyor. Annenin yaşı
ileriyse mutlaka 'amniyo sentez' yapılmalı. Üçlü testler de yanıltıcı olabiliyor. Bu yüzden gerekiyorsa kromozom analizi yaptırsın ve sonuçlarını mutlaka takip etsin. Anne karnında bebeğin gelişiminde gerilik varsa, bebek olması gerekenden küçükse mutlaka baktırılmalı. Çünkü bebek her şeyi mutlaka mesaj olarak veriyor."

'Her şey yolunda...'

Tüm zorluklara karşın hamilelik döneminde olağanüstü hal ilan etmeye gerek olmadığını vurgulayan Saraçel'in anne adaylarına öğütleri şöyle: "Elinizi karnınıza koyarak ilk aydan itibaren iletişim kurun. Sizi kaygılandıracak olmayacak şeyleri düşünmek yerine, rahatlatıcı uğraşlarla ilgilenin. Bir müzik aleti çalıyorsanız ona devam edin, bu bebeğe de iyi gelir. Stresten uzak durun, mutlu bir ortam yaratmaya çalışın. Hafif egzersizler, yürüyüşler hem sizi hem de bebeğinizi mutlu eder. Bu aynı zamanda karın kaslarınızın güçlenmesini de sağlayacaktır. Spor yapan annelerin yapmayanlara oranla çok daha rahat bir hamilelik ve hamilelik sonrası dönem yaşadığı tespit edilmiş bir gerçek. Anne adayının hem kendine, hem bebeğine sık sık 'her şey yolunda' diyerek keyifli ve sakin bir hamilelik geçirmesi mümkün."

'Anne adayları için folik asit desteği önemli'

Çalışma hayatının gerekleri nedeniyle kadınların artık 'planlı' hamilelik yaşadığını belirten Memorial Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Özgeneci, folik asidin önemine dikkat çekti. Özgeneci, anne olmaya karar veren kadınlara üç ay öncesinden başlayarak folik asit verilmesi gerektiğini söyledi. Folik asit tabletlerinin bebeğin sağlıklı bir omurga ve omurilik geliştirmesi için gerekli olduğunu vurgulayan Özgeneci, hamilelikle birlikte 10-12 kilogram almanın, uyku süresinin artmasının normal olduğunu ve annelerin endişelenmemesi gerektiğini söyledi. Hamilelikle birlikte anne adayında birtakım hormonal değişimler olduğunu ve bu duruma karşı hazırlıklı olunması gerektiğini hatırlatan Dr. Özgeneci, "Ufak değişiklikler yapmak hamilelik döneminizde daha rahat olmanız için yeterli olabilir. Örneğin yatış pozisyonunuzu değiştirin. Sol taraf yerine sağ tarafınıza doğru veya sırt üstü yatmak bu dönem için en ideali. Ayrıca ilerleyen aylarda topuklu ayakkabılardan uzak durmak da önemli" dedi.

Adım adım bebeğin gelişi

1. ay: Bebeğin beslenmesini ve gelişimini sağlayan plasenta oluşmaya başlar. Rahim büyür. Anne adayında duygu dalgalanmaları görülür.

2. ay: Anne adayında yorgunluk belirtileri, bulantı, kabızlık, hazım sorunu ve idrara sık çıkma görülür. Duygusal değişiklikler devam eder. Dışarıdan bakıldığında hamilelik fark edilmez. Bebeğin organ gelişimi için kritik döneme girilir. 'Bebek' yaklaşık 10 gram ağırlığındadır, yani bir fasulye tanesi kadar. Göz ve kulak taslakları oluşur. Derince bir tabaka halinde belirmeye başlar.

3. ay: Vücutta dış görünüm anlamında belirgin değişim yoktur, ancak göğüslerde dolgunluk ve hassasiyet meydana olur. Bağırsaklar tembelleştiği için annede kabızlık, yorgunluk ve bacaklarda varisler görülebilir. Bu dönemde duygu değişimleri fazlalaşır. Anne adayı baş ağrısı ve baş dönmesiyle ilgili şikâyetler yaşayabilir. Anne karnındaki bebeğin boyu 5-6 santimetreye, ağırlığı ise 15-20 grama ulaşır. Kontrollerde doktorunuz steteskopla bebeğin kalp atışlarını duyabilir. Bebek bu dönemde içinde yüzdüğü suda hareket etmeye başlar. Ellerde ve ayaklarda tırnaklar uzar. Gözlerse kapalıdır.

4. ay: Artık bebeğinizin kız mı, erkek mi olduğunu öğrenebilirsiniz. Anne adayının hamileliği dışarıdan belli olmaya başlar. İdrara gitme sıklığı azalır. Belli bazı yiyeceklere karşı istek belirir. Bebeğin ağırlığı 120 grama ulaşır, yani annenin avucuna sığabilecek büyüklüktedir. Ultrasonda bebeğin hıçkırdığı saptanabilir. Bu ayda bebeğin saçı çıkıyor. Dördüncü ayın son haftasında bebek ışığa tepki verebilir. Ultrasonda bebeğin parmağını emdiğini görebilirsiniz.

5. ay: Plesanta gelişimini tamamlar, artık daha fazla genişlemez. Sadece çapı büyür. Anne, bebeğin hareketlerini hisssetmeye başlar. Bebek hızla gelişmektedir. Bebeğin, dolayısıyla karnın büyümesi bağırsakları sıkıştırır, kabızlık artar. Bebeğin hızlı gelişimi anneye de yansır ve daha fazla yemeye başlar. Kilo artışı devam eder. Bununla birlikte gebelik çatlakları olabilir. Bebek, 250-450 gram arasındadır. Bebeğin hareketleri hızlanır ve kuvvetlenir. Saatte en az iki kez hareketleri hissedilir. Aslında hareketleri bundan daha fazladır ancak anne sadece kuvvetli olanlarını hisseder. Bebeğin uyku düzeni de oluşmuştur. Belirli aralıklarla uyur ve uyanır.

6. ay: Kilo artışı 5-7 kg.'ye kadar ulaşabilir. Karnın büyümesiyle birlikte vücutta ağırlık merkezi de değişir ve hareketler ağırlaşır. Bu aya kadar topuklu ayakkabı giymiş olabilirsiniz, ancak artık onlara veda etmeniz gerekir. Bu ayda dişlerinizi fırçalarken, ağzınızı çalkalarken kanamalar görülebilir, diş eti çekilmeleri olabilir. Ciltte koyu lekeler oluşabilir, kasılmalar başlar. Ayaklarda, elde ve yüzde şişmeler olur. Cinsel istekte değişimler gözlenir. Bu ayda bebek minyatür bir insanı andırır. Gözlerini açıp kapamaya başlayan bebeğin boyu 25-35 santimetre, kilosu ise 700-900 gram dolayındadır. Bazı uzmanlara göre bu dönemde bebek sesleri duyabilmektedir. O yüzden bebeğe şarkı dinletebilir, kitap bile okuyabilirsiniz. Klasik müzik dinletmenin bebeği olumlu etkilediğini iddia eden çalışmalar bile bulunuyor.
7. ay: Gebeliğe bağlı olarak annede göz kuruluğu görülebilir. Bacaklarda ve belde ağrıların yanı sıra uyumada güçlükler ve nefes darlığı olabilir. Bacaklardaki varislerde artış ve şişme fark edilebilir. Glikoz yükleme testinin yanı sıra kan basıncının ölçülmesi gerekir. Annede var olan rahatsızlıklar (tansiyon vb.) bu aylarda daha da kötüleşebilir. Annenin bu durumuna karşın bebek yağ depolamaya devam eder ve ışığa tepki verebilir. Tat alma duyusu büyük ölçüde gelişen bebeğin kaşları gelişimini tamamlar.

8. ay: Bebek vücut ısısını ayarlayabiliyor ve el-ayak tırnakları yavaş yavaş uzuyor. Beyin ve kemikler hızla gelişiyor. Bu nedenle süt ve süt ürünleri tüketimi artırılmalı, gerekiyorsa kalsiyum ilaçları alınmalı. Bebeğin hareketleri iyiden iyiye artıyor. Bebeğin cildinin altındaki yağ dokusu geliştikçe bebeğin rengi kırmızıdan pembeye doğru döner. Bu arada anne adayı uyuyamaktan ve mide yanmalarından şikâyet edebilir. Hemoroid görülebilir. Sindirim sistemi sorunları için bol sıvı ve lifli yiyecekleri tüketmekte fayda var.

9. ay: Bebek yavaş yavaş doğum pozisyonu alıyor. Zaman zaman bebek hıçkırabilir, o yüzden anne adayı bu hareketlerden ötürü telaşlanmamalı. Bir yandan da bebeğin bağışıklık sistemi gelişmektedir. Bebeğin uykusu da tıpkı büyükler gibidir. Uyurken gözlerini kapar, uyanıkken açar. Annede de hareket yeteneği ve cinsel istek azalır. Halsizlik şikâyetleri artar. Uyuma güçlüğü görülür. Doğuma dair endişeler başlar.
 

teşekkürler zeynepela paylaşımın çok güzel ama kafama birşey takıldı ya ben başka makalede yatış pozisyonunu sol yan olarak okumuştum tekrar araştırmak gerekiyor galiba
 
görüştüm dr la kızlaarr.dr um diyoki jelden kaynaklı olabilir ama hafta içi bi gelin kalp atışlarına tekrar bakalım...bu sanki bi çelişki gibi geldi bana...:18:

sen bol bol dinlenmeye bak bak drunda jelden demiş birşey olmaz merak etme eğer kafana çok takıyorsan yarın gidersin canım ama bebeğinide strese sokma
 
slm kızlarrr zeynep bizimle paylaştığın bilgiler için sğl cnm...
fıstıklar ben bu geceye randevu aldım dr um nöbetçiymiş içim rahatlasın bi bebişi görmeye gideceğim...
 
Arkadaşlar merhaba,
Maalesef artık hamile değilim.Cuma öğlen başlayan karın ağrısı ve akabinde kanama ile acilen doktora gittik.(geçen seferki düşükte de aynı şeyleri yaşamıştım ama 5 gün daha erkendi o sefer) Doktor vajinal muayene ile keseyi gördü.Parlak, çok düzgün bir çember..içinde de fetus vardı...Doktor rahim ağzına yakın dedi.Düşebilirde, düşmeyebilirde dedi.Bir iğne verdi onu yaptırdık.Dinlen dedi.Bütün akşam kanamam sürdü.Ertesi gün kontrole gittik, maalesef kese artık yoktu.Düşmüştü...Düşük sürecini hızlandırmak için kürtaj yapalım deid.Daha çabuk iyileşirsin ve parça kalma olasılığ kalmaz dedi.O an karar verdim.Doğumhaneye gittim.Canım çok acıdı ama asıl acı üzüntüden gelen acıydı bence.Biraz bağırdım ve işlem bitti.İşlemden sonra 20 dakika ağlama krizi yaşadım.Buna ihtiyacım vardı.Çok stresli ve zor bir süreçti ekim ayından beri yaşadıklarım.Doktor yanıma gelip teslli etti: çok sağlıklı bir rahimin ve yumurtaların var,Sperminiz var...Sizin bebeğiniz oalcak ama biraz uğraştıracak vs. dedi...Biraz dinlenip eve geldik eşimle.Bir süre bebek meselesini rafa kaldırmaya karar verdik.Kendimize vakit ayırıp, yapmayı ertlelediğimiz şeyleri yapacağız.Psikolojimiz, enerjimiz toparlanınca yeniden taze embriyo transferi yaptırmayı umuyoruz.Ben bizim embriyolarımızla ilgili laboratuar hatası olduğunu düşünüyorum.9 adet 5aa kalitede dondurulan ve 4'ü transfer edline embryolardan hepsinin mi genetiği baştan bozuktu.Rahim tutnuyor ama bir süre sonra atıyor.Embryoloğun dediği şey sağlıklı embryo, anomaliye dönüşebilir dediğin olasılık bizim başımıza geldi ama bu biraz da hastane ve labo. ile ilgili bizce...Umarım hiçbiriniz bunu yaşamazsınız...Hepinize bol şans diliyorum.Sevgiler...
 

o kadar çok üzüldüm ki anlatamam canım. ne desem eksik kalır ama rabbim yardımcın olsun sabır ve tez zamanda evlat versin. herşeyde hayır vardır ben geçen hamileliğimde bebeğini kaybedenlere çok ağlamıştım kendim hepsinden daha geç 16 haftalıkken kaybettm ve inan daha zordu rabbim hayırlısını versin. canım en kısa zamanda aramıza dönmen dileğiyle
 

canım çok üzüldüm allah sabır ve dayanma gücü versin vardır bunda da bir hayır inşallah en kısa zamanda rabbim sana sağlıklı sıhatli bir evlat nasip eder eşinle çok doğru bir karar almışsınız öneli olan bizim sağlığımız en kısa zamanda toparlanman dileğiyle herşey gönlünce olsun
 

çok geçmiş olsun canım Allah sabır versin bizler ne desek boş inşallah Rabbim tez zamanda tedaviye gerek bırakmadan evlat sahibi olmayı nasip eder.
 

Canım çok üzüldüm bazen keliemeler anlamsız kalıyo ne diyeceğimi biledim.Bundab sonaraki denemende rabbim kucağına almayı nasip etsin.Kendine dikkat et.
 
Kızlar Merhaba,

Size bişey soracam transferden sonra ilaçlarımızı ne kadar zaman daha kullanacakmışız bilgisi olan varmı?
 
Kızlar Merhaba,

Size bişey soracam transferden sonra ilaçlarımızı ne kadar zaman daha kullanacakmışız bilgisi olan varmı?

Canım ilk üç ay diye biliyorum..
Mesela 2 kutu polic asit 3 aylık oluyor içinde 90 tane var ama sabah akşam alıyorum ben günde 3 sefer değil yani ..

Coraspin 100 lükte 30 tane var günde 1 taneden 3 kutuda onu kullanırız .. 3 aylık yapıyor..

Pregestan ben fitik kullanıyorum siz ne kullanıyorsunuz bilmiyorum ama onuda birazdaha uzun kullanabiliriz..
Bu arada bunlar benim fikrim kanıtlanmış bişey değil :)
Ama genelde 3 ay kullanılıyor..
 
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…