2011 Haziran Anneleri Paylaşım Alanı

Oyyy, maşallah kuzuma yaa...
Kocaman olmuş annesi.....İzne de ayrıldığın iyi olmuş bol bol dinlenirsin....

Sana şok haber vereyim mi...Suzii doğurmuş...Yaman bey erkenden gelmiş dünyaya..

şok haberi ben verdim kız bi de akşam grubuna haber vermek gerek. onlar geçmişi okumaya kalkarsa zaten sabah olur :)))) bugün çok coştu topik..
 

bu yazıyı bugün okudum. sizlerle paylaşmak istedim.kim yazmış bilmiyorum.....

Hayatta hiçbir şeyin tesadüf olmadığına inanıyorsanız, siz de benim
gibi bu yazıyı çok seveceksiniz...
Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Hiçbir hissediş, düşünüş, bakış,
algılayış, seziş de öyle. Hatta bunların tersi de tesadüf değil.
Alışveriş yaptığımız market, yemek yediğimiz lokanta, su içtiğimiz
çeşme, yürüdüğümüz kaldırım ve orada yanlarından birer yabancı olarak
geçip gittiğimiz insanlar... Tesadüf gibi görünen karşılaşmalar, yolu
sorduğumuz herhangi biri, hafifçe çarptığımız insan... Bize gülümseyen
küçük bir çocuk, önümüzden aniden uçuveren kuş...
Gün boyu yaşadığımız en basit olay bile herhangi bir zihinsel,
fiziksel, ruhsal ya da duygusal bir olayın tetikleyicisi olur. Küçük
ya da büyük...
Bazen hiç hesapta olmayan durumların içine çekiliveririz. Hayal bile
etmediğimiz olayları yaşarken buluruz kendimizi. Bir martı çığlığı,
bir satıcı bağırışı, alır götürür bizi yıllarca ya da yollarca
uzaklara...
Hem öğretmen hem de öğrenciyizdir her ilişkinin içinde. Doğduğumuz
aile, gittiğimiz okullar, sıra arkadaşımız, sevgilimiz, eşimiz,
çocuğumuz vs. Her ilişki, farklı bir yönümüzün aynasıdır. Ve bizler de
onlar için birer aynayız.
Farkındalığımız yükseldikçe, durumları ve ilişkileri yaşarken,
kendimizi ve yaşanılanları gözlemlemeye başlarız. Ve eğer
yaşadıklarımıza yüksek idrakle bakabilmeyi başarırsak, o ilişki ya da
durumu ne için yaşadığımızı kavrarız. Düğmelerimize en fazla basan
insanlar, en iyi öğretmenlerimizdir. O ilişkide kurban olmadığımızı
anlar, ilişkinin bize neyi öğretmeye çalıştığını kavrarsak, dersimizi
alır ve yolumuza devam ederiz. Eğer bunu yapamazsak, o ilişkide ya da
durum içinde tutsak olur, ya daha ağır durumlar yaşar ya da daha
travmatik durumları (o dersi alıncaya, eksik yönümüzü tamamlayıncaya,
kendimizi düzeltinceye kadar) tekrar takrar yaşamaya devam ederiz.
Bazen bazı insanların hayatına yalnızca katalizör olarak gireriz.
Onların hayatlarında değiştirmesi gereken durumun düğmesine basar ve
sessizce çekiliriz. Ve yüksek farkındalık içinde kalırsak, yaşanılan
durumdan etkilenmeden, arkamıza bakmadan yolumuza devam ederiz.
Özet olarak, en büyük düşmanımız en iyi dostumuzdur aslında. Çünkü
bizde en büyük değişime neden olur genellikle. Ve her karşılaşma
kutsaldır. Karşımızdaki insanın tanrısallığını kabul edip o şekilde
yaklaşırsak, nefreti, öfkeyi, suçluluk duygusunu, o insana karşı
sorumlu olduğumuz ve o ilişkiye mahkûm olduğumuz duygusunu ve kini
söküp atarız varlığımızdan.
Yaşadığımız her durum, tanıştığımız her insan öğretmenimizdir. Ne
kadar kısa sürede öğrenirsek öğrenmemiz gerekenleri, karmamızı çözüp,
iç huzuruna, mutluluğa, ideal ilişkimize ve ruhsal eşimize kavuşuruz.

" Bazen hayatımıza giren öyle insanlar olur ki; onların belli amaca
hizmet etmek, bize bir ders vermek, kim olduğumuzu ya da olmak
istediğimizi bulmamıza yardım etmek için bizimle olduklarını
yüreğimizin derinliklerinde hissederiz.
Bu insanların kim olacağını asla önceden kestiremezsiniz; belki oda
arkadaşınız, komşunuz, profesörünüz, uzun zamandır görmediğiniz bir
arkadaşınız, sevgiliniz ya da belki de sadece göz göze geldiğiniz bir
yabancı...
Her kim olursa olsun, o kader anında hayatınızın bir biçimde
etkileneceğini bilirsiniz. Bazen de hayatınızda öyle olaylar
yaşarsınız ki; o anda bu olaylar size korkunç, acı dolu, haksız gibi
görünür.
Ancak fırtına dindikten sonra; bütün bu olayların üstesinden gelmemiş
olsaydınız, asla potansiyelinizin, gücünüzün, azminizin ve
yürekliliğinizin farkına varamayacağınızı anlarsınız.
Her olayın bir gerçekleşme nedeni vardır. Hiçbir şey tesadüfen, kötü
ya da iyi şans nedeniyle gerçekleşmez. Hastalık, yaralanma ve
deneyimsizlikler, ruhumuzun sınırlarını test eden olaylardır.
İster olaylar, ister hastalıklar, ister ilişkiler olsun, bu küçük
testler olmasaydı hayat hiçbir yere varmayan düz ve sıkıcı bir yol
gibi uzayıp giderdi. Güvenli ve rahat, ancak boş ve amaçsız...
Yaşamınızı, başarılarınızı ve düşüşlerinizi etkileyen insanlar,
kimliğinizi yaratan insanlardır. Kötü deneyimler bile birilerinden
öğrenilebilir. Bu dersler en zor, ancak büyük bir ihtimalle en önemli
olanlardır.
Eğer biri sizi kırar, ihanet eder ya da üzerse, size güveni ve
kalbinizi açtığınız birine karşı dikkatli olmayı öğrettikleri için
onları AFFEDIN.
Eğer biri sizi severse, siz de bunun karşılığında onu KOŞULSUZ sevin;
sadece onlar sizi sevdiği için değil, size sevmeyi ve onlar olmadan
göremeyeceğiniz ya da hissedemeyeceğiniz şeylere kalbinizi ve
gözlerinizi açmanızı öğrettikleri için.
Her günün tadını çıkarın. Her anın değerini bilin ve belki de tekrar
yaşayamayacağınız bu andan alabileceğiniz en fazla şeyi almaya bakın.
Daha önce hiç konuşmadığınız insanlarla konuşun, ONLARI DİNLEYİN, aşık
olun, zincirlerinizi kırın; YARGILAMAYIN ve gözünüzü zirveye dikin.
Başınızı DİK tutun, çünkü bunun için her türlü hakkınız var. Kendinize
büyük bir insan olduğunuzu tekrarlayın ve kendinize İNANIN. Eğer
kendinize
inanmazsanız, hiç kimse size inanmaz.
Hayatınızı nasıl istiyorsanız öyle şekillendirebilirsiniz. Kendi özgün
yaşamınızı yaratın, dışarı çıkın ve onu yaşayın!"
Oyunun kuralları şudur: " Bilmek, kabullenmek, bağışlamak, dengelemek
ve kendini sevgiyle açmak" OYUN BİTTİĞİNDE ŞAH VE PİYON AYNI KUTUYA
KONULUR...
 
Yok takmıyorum da, millet benim halime benden daha çok üzülüyo...Tuhaf geliyor...
Sancıda kurtarmasın kız, ben sezeryan olucam..Sancı falan çekmeyeyim boşuna....

ozaman saglıklı amelıtlar gecırmek dılegıyle
bende sezeryan olucam canım epıdural ıle doguma esımıde sokucam bı vıdeolda ızledım cok hosuma gıttı bebegın dogum anını cekmısler dogar dogmaz annenın gogsune koymuslar bebegı kordonuda babasına kestırdıler ona esımın kalbı dayanmaz amala konusutum ınsallah kordonunu ben kesıcem ne manyak kadınımyım
 

o videonun linkini bana da verir misin? valla bi tane izledim.bi daha da izlemem dedim ama sne hoşuma gitti deyince de merak ettim??
 

Ayy, ben kordon falan kesemem...
Eşim hiç kesemez zaten...O ksecem dese ben güvenemem, heyecan yapar....
Benim doktor da eşime baskı yapıyor senin karı çok konuşuyor doğuma sen de gireceksin diye ama, eşim bayıltıver ben doğuma giremem diyor...Bakalım ne olacak...Hayırlı doğumlar hepimize de...
 
kızlar ben sımdı annemdeyım eve gecıcem aksam bol bol gecmısı okuyacagım kaynamıs bugun buralar:))
heyecan bastı bana yaa dogumlar basladı:))
 

aminn canım
 
kızlar ben sımdı annemdeyım eve gecıcem aksam bol bol gecmısı okuyacagım kaynamıs bugun buralar:))
heyecan bastı bana yaa dogumlar basladı:))

Sorma, bugün çok karışık duygular içindeyiz hepimiz de...
Şaşkınlık, burukluk, sevinç, erken gelen bebişin üzüntüsü, ama sağlıklı olmasının mutluluğu....
O kadar karışık ki..
Ben ağlarken, ofistekiler de benim için endişelendiler sen de doğuracan şimdi diye...O derece şaşkınız bugün...
 
kızlar ben sımdı annemdeyım eve gecıcem aksam bol bol gecmısı okuyacagım kaynamıs bugun buralar:))
heyecan bastı bana yaa dogumlar basladı:))

aynen.kocama mail attım 32 de doğuruyo insanlar dedim.duvarları silmemiz lazım dedim. eve gelince hemen silecekmiş bi odayı
 
KUZUUU bu arada biz oğluma isim bulduk METE koycaz. şuanda öyle karar verdik. eşim de ben de çok ısındık bu isme.mert düşünüyoduk da fransızcada b.k demekmiş.o yüzden vazgeçtik çocuk fransızca konuşulan bi yere kesin denk gelir bunalım yaşar. Mete hem heryaşa uygun hem de söylenişi güzel.
 

Ayyy, gerçekten çok güzelmiş ismi...
Adıyla yaşasın mete bey...
Hep bebiş diyorduk, artık Mete bey deriz...Isındıysanız zaten büyük ihtimal o olur...
Geçen biz de eşimle isim konuşuyoruz, düşündük düşündük öyküden güzel isim bulamadık...Söyleye söyleye alıştırmışım eşimi de, herkesi de...
Mete ismi gerçekten de güzel, çok hoş...Allah ismiyle yaşatsın uzun ömür versin bebişlerimize...
Hem dediğin gibi, sizin yurtdışı ihtimaliniz çok..O yüzden mert düşünmediğiniz iyi olmuş...Kesin bunalıma girerdi bence de...
 

evet ya canim yasadigin ülkeye göre isim takacaksin yani oraya da uygun olmali ki sorun yasamasin... mert olsaydi kötü olurdu dedigin gibi... Mete de cok hos...tebrik ederim..
 

oğlum olsaydı ben de mete koyacaktım. ta liseden beri çok severim bu ismi..bence güzel seçim
 

çok sağol canım, amin... birileri beğenince daha da hoşuma gidiyor :)
o kadar isim oluyor ama insan bi taneye ısınıyor. Bebişlerimize "adın ne" diye sorunca minicik dilleriyle isimlerini söyledikleri günler de gelecek inşallah :)
 

Gelecek tabi....
Burdan yazacağız inşallah, agu diyor, gülüyor, dişi çıkıyor diyee....
Diş buğdayı yapacağız...
Sonra emeklemeye, adımlamaya başlayacaklar, yürüyecekler, konuşacaklar....
"ANNE" diyecekler....
Kızımın bana anne diyeceğini düşününce gözlerim doluyor...Hep iyi şeyler diliyorum bütün bebişlerimiz için...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…