merhaba kızlar
aslında çok sancısız, endişesiz bir doğum hikayem yok ama anladım ki herkesin doğum hikayesi, bünyesi, bu durumu yüklenişi, yaşayışı farklı!
Sakın ha sakın bunun ki böyle kötü olmuş, böyle iyi olmuş, benimkisi de böyle olur diye düşünmeyin; kendi hikayenizi yaşayın ve anın tadını çıkarın...
04.09.2012 tarihinde 15.40 da 3.390 50 cm. boyunda minnak oğlum dünyaya geldi.
topikten bilirsiniz hamileliğimin 37. haftasında tansiyon problemiyle karşı karşıya kaldım, 18-12 ler 19 lar gördük aciller doktorlar vs. vs. Bunun yanı sıra doktor talihsizliği de eklendi zincire...Doğum yapmaya karar verdiğim kendi şehrimdeki hastane de çocuk doktoru 1 ay izine çıkmış ve hastane doğum almamaya karar vermiş, beynimden vurulmuşa döndüm, kocaman hastanede o da beni bulmuştu, ki bu son ayda verdiğim bir karardı çünkü özel muayenesine gittiğim doktorum hamile olduğu için bu hastaneye dönmüştüm. böylelikle bir hafta daha geçti, eski doktoruma tekrar gittiğimde tansiyonum ilaç kullanmama rağmen 18den düşmüyordu, normal doğumun riskli olacağına kanaat getirildi ben her zaman normal istememe rağmen söylenenleri duyunca bebeğimden önemli birşey olmadığını söyleyerek sezeryan olmayı kabul ettim.
Ama doğum nerede olacaktı? Zaten beklemek sancılı bir süreçti bir de hiç bilmediğim bir doktora mı sezeryan olacaktım? Doktorum ön ayak oldu ve beni başka şehirdeki güvendiği bir doktora gönderdi, tetkikler yapıldı tansiyon sebebiyle acilen sezeryana alınmam gerektiğini o da söyledi hatta genel anestezi bile olamayacağımı tansiyonumun baya yükseldiğini ayılma problemi olabileceğinden spinal yapmalıyız dedi ben lal olmuştum zaten kim ne derse tamam tamam diyordum çünkü söylenenlerden birde bu karar vermedeki bekleme sürecinden çok yorulmuş ve korkmuştum. Bebeğime bişey olacak endişesi beni yeyip bitirmişti.
4 Eylül sabahı (bu arada 38+6 oldum ben) 7.30 da hastaneye girişim yapıldı doğumhaneye alındım, yanına kimseyi almıyorlar, hiçbirşey hissetmiyorum bir an önce bebeğim yanımda olsun istiyorum çünkü her geçen saniye aleyhimize işliyor, ruhsuz bir şekilde eşimi bile öpmeyi akıl edemeden içeri giriyorum, hemen damar yolum açılıyor, kıyafetlerim aileme teslim ediliyor, yeşil önlük giydiriliyor, yan odaya geç bekle deniyor, ben yine tamam diyorum, geçip beklemeye başlıyorum, yanımda 2 kişi sancı çekiyor sezeryan olacaklar geliyor oturuyor birbirleriyle sohbetteler bir ben tedirginim hadi hadi hadi zaman geçmek bilmiyor. Yanımda sancı çeken kadın uyuyor uykuda ah uh diyor sadece hemşire geliyor uyandırıyor kalk doğuruyorsun sen hala uykudasın diyor 10 dk sonra içerden bir ağlama sesi ohhh diyorum ne güzel bir doğum Allah herkese nasip etsin. Benden sonra gelenler tek tek sezeryana alınıyor 8-9-10-11 ben hala bekliyorum yanımda kimse yok o kadar ruhsuzlaşmışım kendimden geçmişim ki dışarda bekleyenleri akıl edemiyorum 7.30 da oturduğum yerdeyim aynı pozisyonda gözlerim sabit kendime geliyorum, hasta bakıcıyı çağırıyorum ailem dışarda beni merak etmişlerdir lütfen iyi olduğumu iletin.
Hasta bakıcı geliyor bence sen eşine bir görün dışarda deli olmuş durumda gel gizlice kapıdan göstereyim seni, tansiyonum düşsün diye takılan serumla kapıya gidiyorum, kapıda eşimi annemi kayınvalidemi görünce başlıyorum ağlamaya tabi onlarda ne olduğunun farkında değil ama ben stres oldum, tansiyonum daha da çıktı neyse onlar beni ben onları sakinleştirip tekrar yerime gidiyorum, doktora ulaşmaya çalışıyoruz yani en azından daha ne kadar bekleyeceğim diye ama yok yok yok. Bir sürü tırı vırı, kendi doktorumuz olmadığından ne oluyor ne bitiyor bilmiyoruz da...
12-1-2 halen bekliyorum.Benden sonra gelen 12 hasta bebeğine kavuştu ben hala bekliyorum ve ölüyorum...Karar verdim eşimle görüşmek istiyorum, burada doğum yapmayacağım acil başka bir yere gideceğim daha fazla beklemek istemiyorum, kimseye sormadan doğumhanenin kapısını açıyorum eşim zaten kapının dibinde ağlıyorum ağlıyorum sinirlerim laçka olmuş durumda, eşim çıkar üstünü çık ordan diyor ben seni ambulansla başka bir yere götüreceğim, hemşireler sakinleştirmeye çalışıyor, o arada doktor geliyor eşim doktora veriyor veriştiriyor, zaten daha öncesinde bütün hastane yıkılmış eşim tarafından, duymamak için içeri kaçıyorum deli olacağım yoksa doktor yanıma geliyor sakin ol senin tansiyonun var o yüzden bekletiyoruz bu serumlar onun için tabi ben ağlamaktan konuşamıyorum öyleyse neden bir bilgi yok diyebiliyorum sadece, Allah kahretsin ki düştük bir kere hastası değiliz ya, yine Allah kahretsin ki koca koca hastaneler yapıp içine doktor koymuyoruz diye buraya düşüyorum ya tamam diyor hadi gidiyoruz saat 3.15. Ameliyathaneye çıkıyorum kapıda eşime çaktırmamak için gülüyorum, bişey yok iyiyim işte az kaldı bekle beni geliyorum, bakıyorum o da ağlıyor...
Giriyorum içeri tansiyonum hala tavan(nasıl olmasın ki) Spinal yapacaklar, anestezi doktoru endişemi gözlerimden anlıyor telkin vermeye sakinleştirmeye çalışıyor ama ben ruhsuzum konuşamıyorum söylenenlere yanıt bile veremiyorum. İğne yapımına geçiyorlar korkutmamak adına bahsetmeyim buradan burada biraz sancılı ve sorunlu geçiyor (nasıl başladıysa oyle devam etmeli ya sanki) yatıyorum anestezi uzmanı başımda konuşuyor ben hala boş bakıyorum sonra bir ağlama sesi Allahım o da ne kapkara saçlı bir oğlan, gülümsüyorum iyimi diyebiliyorum sadece, herşey yolunda diyorlar, bir an önce bitsin diyorum ordakilere, gitmek istiyorum artık ben.
Allahıma şükür, bitiyor, biraz bekletmek istiyorlar hayır istemiyorum diyorum ben gitmek istiyorum, iyiyim.
Asansöre biniyorum eşim yok, beni unuttular diyorum ama yok unutmamış bebeği teslim almış asansörün başında bekliyormuş...
Eşimi görüyorum yine iyimi diyorum sadece elimi tutuyor odamıza gidiyoruz...
Kara saçlı, kara gözlü, babasının kopyası, minnak oğlum bana bakıyor, ben ağlıyorum, o bakıyor, ben ağlıyorum, Allahımın mucizesine inanamıyorum...
04.09.2012 15.40'dan öncesi mi ???
O minik kara gözleriyle bana bir baktı ya; yaşandı bitti, unuttum gitti....