2012 Şubat Anneleri

ailem izmirde orda dogdum büyüdüm ben de. ama orduda akrabalarımız çok. istanbulda da cok. ben şu an afyonun ilçesindeyim. memuriyet işte. senin bebek ne zaman dogdu. buraya fazla takılmıyorsun
 
ailem izmirde orda dogdum büyüdüm ben de. ama orduda akrabalarımız çok. istanbulda da cok. ben şu an afyonun ilçesindeyim. memuriyet işte. senin bebek ne zaman dogdu. buraya fazla takılmıyorsun

bebeğim 2 şubatta doğdu çok şükür. aslında okuyorum yazılanları ama bişiler yazmıyoırum.güzel paylaşımlar var.kimilerine üzülüyorum kimilerine gülümsüyorum. ben de istanbulda çalışıyorum o yuzden burdayım.ama tatile girdik,gidicez memleketlere artık inşallah yani...

senin bebeğin ne zzaman doğdu?? şubatın kaçı??
 


benim oğlan şubatı bekleyemedi 30 0cakta 1 hafta erken dogdu.
 
benim oğlan şubatı bekleyemedi 30 0cakta 1 hafta erken dogdu.

sağlıklı olsunlar da 1 hafta eerken 1 hafta geç..benimki de 8-10 gun erken geldi.hatta cuma günü doktor kontrolum var dıye bikaç gün sancı çektim nasılsa doktora gidicem diye,en son çarşamba gecesi hiç uyuyamayınca sabah kar kış hastanenin yolunu tuttuk...hep benimle olan oğlum öğleden sonra bizimleydi :)) çok şükür!
 
kızlar bişey sorucam.
ANNE LÜTFEN isiminde bi internet alışveriş sitesi buldum tesadüfen,oradan bişey almak istiyorum bebeğim için ,hiç o siteden alışveriş yapan oldunmu?güvenilir bi sitemi acaba?

Ben alisveris yapmistim dogumdan sonra meme basicikartici bisi vardi onu aldim iki gunde geldi memnun kaldim acikcasi.
 
Ben alisveris yapmistim dogumdan sonra meme basicikartici bisi vardi onu aldim iki gunde geldi memnun kaldim acikcasi.

aaaa..tüh...bende emin olamadığımdan e bebekten aldım.bebeğime ıvır zıvır bez ,mendil,diş kaşıyıcı vs..
neyse aklımda bulunsun ilerde yine bişey lazım olur,ozaman alrız..sağol canım..

Hayırlı cumalar arkadaşlar...

herkese hayırlı cumalar..
 
kızlar dün diyet rejim muhabbeti olmuştuya,bugün internette araştırırken esra erol un bi magazin heberi vardı nasıl zayıfladı falan soruyorlardı.
hamilelikte 23 kilo almış.ve doğumdan sonra 2 ayda 15 kilo vermiş.
sabahları şekersiz kahve içmiş hep.aç karnına.kahvedeki kefein çok yağ yaktırıyormuş.
iyide bu kadın çocuğunu emzirmemişmi?bu kahvenin emzirenlere zararı olmuyormu?
sizler ne derseniz?zararı yoksa bende içmek istiyorum hergün!!
 
canım inan sevindim
darısı başıma diycem ama olmuycak
ne zormuş çalışsan olmuyo çalışmasan olmuyo

Sagol buklecıgım.
Calısmadıgım zaman sadece maddı sıkıntımız olacak.
Calıstıgım zaman ıse bır cok sıkıntı.
Hem bır bakıma ıyı oldu boyle.
Esım anlasın bıraz, calısmam onu ne kadar rahatlatıyordu.
Ve tabıı kayınvalıdem de, oglunun ne kadar rahatladıgını anlasın.
Hoş, anlamıs gorunuyor kı, daha dün 'iş basvurusu yaptın mı?' dıye sordu!
Galıba hic soluk almadan calısmamı beklıyor, kendı kızı oyleymıs gıbı!




eleferacım hayırlı olsun canım. insan baştan evde bebeği de olsa bayağı bir sıkılıyor, boşluğa düşüyor ama sonra ev haline de alışıyorsun. hakkında hayırlısı olsun canım.

ılk gun bıraz sıkıldım ama sımdı ıyıyım.
Hem dıyorum ya anlasınlar degerımı bıraz.
Calıstıgım zaman iş+bebek+ev+eş hepsıne yetısmeye calısıyordum, kendıme zaman ayıramıyordum da, yıne memnun edemıyordum kımseyı.
Sımdı hıc degılse rahat rahat kendıme zaman ayırırım.



Dert etme, kımı zaman benımde benzerı saskınlıklarım oluyor.
Bedenımız ve zıhnımız yorulunca bu tur yanılsamalar olması ve gece delıksız uyumamız normal.
 

Gunısısım en hamılelıgımde yaklasık 30 kılo aldım.
Yanı 53'lerde hamıle kalmıstım ve dogumdan yaklasık 1,5 hafta once tartıldıgımda 79,700 gr dım.
Son haftada emınım kılo almısımdır.

Su an 57,800 - 58,300 arası gıdıp gelıyorum.
Ortalama 58 dıyelım.

Ve ben hıc bır caba sarf etmedım.
 
BİLİMSELLİK: Sanat ve bilimde orijinal fikirler, bilimsel deha buluşlar, icatlar, gelecekte yaşama, geleceği algılama, kurgu bilim.

DUYULARLA SINIRLILIK: Abartılı duygulardan korku duyma, aklın yardımıyla kontrol edilemeyen durumlardan kaçınma, duygu ve sevgi eksikliği, akıl ve mantık egemenliği.

EKZANTİRİKLİK: Tuhaflık, tomlumda aykırılaşma, alışılmış dışı davranış, farklı giyim, renklilik.

TAHMİN EDİLEMEZLİK: Süpriz tavırla, muammalı yapı, anlaşılmazlık.

ENTELLEKTÜEL DEVRİMCİLİK: Şiddetli değişim isteği, geçmişe nostalji duymama, ortalığı karıştırma, yerleşik kuralları yıkma, sınırlamaları kaldırma, devrim tutkusu, ütopyalarla ve serseri fikirlerle ilgilenme eğilimi, dahilik yada delilik.

ÖZGÜRLÜKÇÜLÜK: Özgürlüğe düşkünlük, herkes için özgürlükçü olma, baskıyla savaşma, özgür ortamda başarılı olma, tarafsızlık.

AÇIK FAKAT SABİT FİKİRLİLİK: Dobra tavırlar, sabit fikirlilik, fikirlerinde inatçılık, düşündüğünü açıkca ifade etme.

DONUK YAPI: Soğukluk, espri ve mizah gücü eksikliği, coşku yokluğu, iletişimsizlik.

YÖNETİCİLİKTE YETENEKSİZLİK: İstisnalar dışında liderliğe, önderliğe, yöneticiliğe elverişsizlik; inisiyatif kullanamama, dengeleri gözetmeme; otorite ve organizasyon eksikliği, sürekli karar değiştirme, doğrularında inatçılık, önerilere kapalılık.

DÜRÜSTLÜK, FEDAKARLIK: Doğruluk, dürüstlük, insanları kendi çıkarı için kullanmama, güvenilirlik, çalışkanlık, ihanet etmeme.

KOVAYA DAİR

DOĞARKEN

Doğanın, beyaz örtüsüne sımsıkı sarıldığı günler. Kış bütün şiddetiyle devam etmektedir. Bir önceki ayda yazın yorgunluğu atılmış,artık anlatılacak masal veya hikayede kalmamıştır. İnsanlar ya hareketsiz bir şekilde somurtup otururlar, yada yeni heyecanlar, yeni uğraşlar aramaya başlarlar. Kimisi kızak yapıp kayar, kimisi kardan adam oluşturmaya çalışır, kimisi kartopu oynar. Bazısı ise eline geçirdiği aletlerle birşeyler icat etmeye veya ileride işine yarayacak aletler yapmaya çalışır. Bu karda kıyamette zor durumda kalan varsa yardıma koşulur, tabi metropoller dışındaki yerleşimlerde. Tamda karnavalların yapıldığı bu günlerde bir bebek doğar, zeki mi zeki, akıllı mı akıllı. Daha bebekken bir yerlerden kaymaya, kuytu bir yerlere gizlenmeye başlayacaktır. Bebek odasında içine girilebilecek büyüklükte çadır veya benzeri bir yer hazırlayın, kayabileceği oyun grubu kurun, sizi rahatsız etmeden oynayacaktır. Ve gördüğü herşeyi taklit edecektir, iyi veya kötü.

BÜYÜRKEN

Çok erken yaşta, daha bir iki yaşlarındayken akılla buluşurlar. Bununla birlikte kendilerini bir başka zamandan, bir başka dünyadan bu güne ve bu yere yanlışlıkla düşmüş hissettiklerinden olacak, çevrelerine adapte olmaları, insanlarla uyumu yakalamaları güçtür. Sıklıkla bir başka diyara gitme arzusu duyar, sürekli terk edilme korkusu yaşarlar. Ya anne babası kendisini bırakıp giderse bu yabancı dünyada ne yaparım diye düşünürler sanki. Bu nedenle annesi ve babası, küçük Kovaya şevkatle ve fakat bilinçli olarak yaklaşmalı, ”Daha çocuk, ne anlar ki!..” demeden onunla büyük bir insan gibi konuşmalı, çok mecbur kalmadıkça başkalarına bırakıp bir yere gitmemelidir. Yüzyıl sonrasından bugüne zaman yolculuğu yapmış bir çocuğu düşünün, yada elli yıl öncesinden. Bugünün şartlarını anlamakta güçlük çekecektir küçük Kova burcu, bugünün insanlarıda Kovanın her hareketinde, her davranışında şaşkınlık geçirecektir. Çocuk Kovalar, artık taklit dönemini bitirir, her olayın, her hareketin veya kendisine öğretilen her bilginin sebebini öğrenmek ister. O ezberlemeyecek, deneyerek veya deneyler yaparak öğrenecektir. Eğer Kova çocuğuna anlayışla ve bilinçli bir dikkatle yaklaşılır ve bu dünya ile uyum sağlaması başarılabilirse, daha çocuk yaşta yardımsever bir dahi yetiştirilmiş olacaktır. Ancak küçük Kovanın dalgın davranışları, sakarlığı ve kolaylıkla tehlikeye atılabileceği dikkate alınarak koruma altında tutulmalıdır. Ancak baskı altına alınmamalı, birşeyi yapmaya veya yapmamaya zorlanmamalıdır.

DÜNYAYA GELİŞ AMACI

Kovanın dünyaya geliş amacı, doğruları önceden görerek geleceği bugüne taşımak, bunu yaparken bağımsız kişi bireyselliğini ön plana alarak doğru bildiği yolda gerekirse tek başına devam etmektir. Kova insanı için ”Elli yıl sonrasını yaşar.” denilir. Bu nedenle bugünün insanının farkına varamadığı gerçekleri, olayları görebilme yeteneğine sahiptir. Ancak bunu başarabilmesi için, içinden doğan ışık karşısında apışıp kalmaması ve toplumun, kuralların, formüllerin etkisinden kurtulması, olması gerektiği gibi olması gerekir. ”Baskıya diren, taviz verme, kendi yolunu seç.” Kovada, bunun üstesinden gelebilecek saf akıl (deha), inatçılık ve başkalarının alaycı tavırlarına aldırmazlık gibi özellikler de bulunmaktadır. Ancak Kovalar, sırf karşıt olmak uğruna farklılık sergilemek yanlışına ve telaşına düşebilir. Yada gelecekteki olayları hissetmesi karşısında şaşırıp, ne olduğunu anlayamadığı için donma psikolojisi içine girerek durağan hale dönüşebilir. Toplumun ve özellikle sevdiklerinin baskısına direnemeyen ve onların kurallarıyla oynamaya başlayan Kova, yinede farklılığını ortaya koyabilmek için tuhaf davranışlar ve aykırı giyim giyim tarzları geliştirdiğinde komedyen durumuna düşebilir.

MÜNASEBETSİZ

Hain astroloğa göre Kovalar münasebetsiz. Kelimenin düz anlamını alırsanız ”ilişkisiz, iletişimsiz” manasına gelir. Sınırlı sayıdaki dostlarıyla sohbetlerini konu dışında tutarsanız gerçekten de toplumla uyum içinde yaşamak onlara zor gelir. Onların kurallarına uyacaksın, üstelikte gülümseyeceksin. Bir Kova için bu, olacak iş değildir. O, kendi kurallarıyla yaşamak ister.İnsanlarla uyum sağlamanın kendi kendisiyle uyumsuzluğa yol açacağından, özgürlüğünün kısıtlanacağından, farklılığının ortadan kalkacağından korkar gibi haklıdır. Bu durum aynı zamanda Kovayı, münasebetsiz, yani pişmiş aşa su katan, alışkanlıkları sorgulayan, bizi ”Ne güzel yaşayıp gidiyorduk…” rahatlığından uzaklaştırıp ”Galiba birşeyler yanlış gidiyor…” düşüncesiyle huzursuz eden, garip biri yapar. Yusuf, başbakanın isimsiz yardımcısıdır. Hem halkla, hemde yönetim kademeleriyle başkanı arasında koruyucu tampon görevi yapmakta, başkan acı duymayan, başkan sıkıntıya düşmeden problemler çözülmektedir. Çoğu küçük problemlerden çoğu zaman başkanın haberi bile olmamaktadır. Ancak kıymetide yeterince bilinmemektedir. O gün Kova arkadaşının münasebetsizliği üstündedir yine. Yusuf’a der ki:”Hani ayakkabının içine bir deri yayarlar, alttaki çiviler ayağınızı acıtmasın, kanatmasın diye. İşte sen başkanla halk, başkanla çalışanlar arasında bu derinin görevini yapıyor, eziliyor, yıpranıyorsun. Çekil aradanda başkan o acıyı duysun.” Kova arkadaşın tespiti doğrudur ama başkan yönünden büyük bir münasebetsizlik yapmıştır. Bu aynı zamanda Kovaların temel felsefesini özetler: İnsanlara yardım et ama onlar yüzünden acı çekme. Yaptığın iyilik, görevin haline dönüşmesin.

ÇALIŞMA HAYATI

Kovalar, bir yerde işe başladıklarında, iş arkadaşlarında diyalog kurmakta ve kaynaşmakta zorlanırlar. İş arkadaşlarıda uzun bir süre ona yaklaşmayabilir. Zira somurtkan duruşları, dediğim dedik tavırları, bazılarının tuhaf kıyafetleri, iş arkadaşlarının kendisine yaklaşmasını engeller. Hatta görenlerde ”kaçık” kanısı uyandırarak bilinçli şekilde uzaklaşma ihtiyacı doğurabilir. Ancak onlar, görünümlerine karşın yakından tanıdıkça değeri anlaşılacak insanlardır. Sahip oldukları üstün akıl sayesinde işlerinde başarılı olabilir, hatta büyük projelere imza atabilirler. Ancak başarılı olabilmeleri iki şarta bağlıdır; üzerlerinde baskı olmaması ve işlerinin gelişime ve değişime açık olması. Alışılagelmiş ve biteviye tekrarlanan işler ona göre değildir, yani memuriyet kavramıyla tanımlanacak işlerde başarılı olamaz, yanlızca zamanı doldurmaya çalışırlar. Hatta zaman zaman ortalığı karıştıracak patlamalar yaşayabilir, isyankarlıkları ortaya çıkabilir. Görüş açıları geniştir. Bu ayrıntıcı akılla birleşince, bir meseleye çok değişik perspektiflerden bakabilir, başkalarının göremediklerini görebilirler. Özellikle geleceği kuşatmasını istediğiniz projelerle Kovanın fikrinin alınması büyük yararlar sağlayabilir
 

ayyy maşallah sana elefere...nasıl verdin okadar kiloyu,neler yaptın..anladığım kadarıyla bişey de yapmamışsın.kendiliğinden gitmiş.çook şanslısın..
bukadar zamanda bu kiloyu vermek ..nediyim ağzım açık kaldı!
bizlerin hormonları durmuş durmuş!

canım sende işten ayrılmıştın,hep okudum ama yazamadım birtürlü..senin için hayırlı olsun..bu evde olduğun süre içinde bebeğinle en iyi şekilde ilgilenirsin.ev hayatınada alışırsın ,raahat gelir ama çalışan insan için sonradan sıkılmaya başlarsın gibi geliyor dicem ama arrtık durumlar farklı ,çocuğun olduğu için belkide hiç anlamazsın bile..
 

Evet, bırsey yapmadım, sadece bır kac seye dıkkat ettım o kadar.
Mesela 'sutun olsun, sunu ye bunu ye' dıyenlere kulak asmadım.
Sıvı tuketmeye gayret ettım.

Kahve olayını sormussun, ben calısırken uykumun acılabılmesı ıcın gunde 2 fıncan tuketıyordum.
Yan etkısını gormedım, ustelık bıraz okkalı ıcıyordum.
Yazını gorunce acaba kılomun gıtmesınde onunda etkısı oldu mu dıye dusunmeden edemedım.

Sımdıden sonra evde oldugum ıcın spora bıraz zaman ayırarak, mekık ve yuruyuse agırlık verecegım.
Hedefım, bayrama kadar en azından 55 kılo olmak.
Sonrasında ıse 50 kılo.

Evet, ayrıldım ısten.
Bahsettıgım nedenlerden dolayı ısabetlı bır karar oldugunu dusunuyorum.
Bıraz anlasınlar bakalım, ne buyuk bır fedakarlık yapıyormusum ben!

Sana kılo vermek ıle ılgılı üç tavsıyem olacak.
Bırıncısı; yogurt tuket. Tabıı kı az yaglı olacak, hatta mumkun ıse kendı yapımın olsun.
Yogurt yag yakımını kolaylastırır.
2.si; su tuketımını kesınlıkle arttır.
3. ü ise, hamur ısıne elveda dıyemıyorsan bıle, 'hayır' demesın ogren. Yanı mumkun oldugu kadar az tuket.
Ben sadece bu yazdıklarıma bıraz dıkkat ettım.
Faydası olduysa bunların faydası olmustur.
Cunku baska bırsey yapmadım.
 
kızlar kan ilacı kullanıyormusunuz bana sağlık ocağından santafer damla verdiler 2 gün verdim ikisindede kustu suyla kariştır dediler yine kustu dr u aradım ferrum ver onun tadı daha iyi dedi oda kabız yaptı ne yapacam bilemedim benim gibi olan varmı?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…