2013 Ekim Anneleri

Bebeginizin cinsiyeti ne olacak?

  • Kizimiz geliyor

    OY: 139 43,7%
  • Oglumuz geliyor

    OY: 173 54,4%
  • Ikiz kizlarimiz geliyor

    OY: 2 0,6%
  • Ikiz ogullarimiz geliyor

    OY: 2 0,6%
  • Ikiz bir kizimiz bir oglumuz olucak

    OY: 2 0,6%

  • Ankete Katılan
    318

Canim bende o da var ama bu karnimin sol tarafinda sanirim kızım idrar torbasına baski yapiyor karnimin sol tarafi agriyor kasiliyor...


Benim ilk hamileliğimde gaz ve kabızlıktan 23. haftada lavman bile yapmışlardı yani o derece iki büklüm olmuştum 2 gün bende o zaman bebeğim bir şey olcak diye korkmuştum

Acaba benimki de gaz sancisi falan mi iki buklum falan deyince...

Bu sabah bacagima kramp girinxe aciyla uyandim :) eakiden de olurdu magnezyum eksikligi neden oluyor galibaa
 
günaydın sevgili annişler beni hatırlayan olurmu bilmiyorum ama çoktandır giremedim.arada açıp sizi okudum cevap yazamadım bizde büüoruz maaşaallah iki tane paşa ileçok şükür geçio günlerim:) ayın 21inde kntrolüm var şeker ğklemeside olucak inş Rabbim sağ salim hepimizi tamamınaerdşrsin ilk haftalardan beri yazıodum topiğe şimdi kaçıncı haftalardaızmaş. r 5.ayımızı bitircez nerdese hepinize bebişlerinizlesağlıklı huzurlu vaklitler diliyorum aeolunnn
 
Son düzenleme:

Canim ask olsun seni unutur muyuz seni gördüğümüze sevindik yanlis hatirlamiyorsam kpss ye girecektin nasil gidiyor calismalar? Iyi bak bebise ve kendine...

Feyzaa benim günlük ictigim su miktari degisiyor ama 2 litreyi hic bulmadi doktor da bebegin suyu iyi dediği icin problem etmedik hic... bazen 1 bazen 1.5litre yani
Sende durumlar nasil icebiliyor musun
 
günaydın kızlarr bende girmeyeli epey oldu umarım herkesler iyidir...

su konusunda aslında abartmamakta fayda var her şeyin azı karar çoğu zarar demişler normal düzeyde içmek en iyisi bide insan kendini takip etmeli sıcaksa çok su kaybediyosa derhal su alımını artırmalı çok terleyenler ve sık idrara çıkanlar mesela daha dikkatli olmalı normal bir insan için 1,5-2 lt ideal bence..

bide arkadaşlar bol bol duş almanızı tavsiye ederim hem çok rahatlatıyor hemde tenininiz su ihtiyacı yani nem duşta saklı...
 
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatma Kutlusoy, gebelik sırasında yaşanan idrar yolu enfeksiyonlarının erken doğum ve düşük riskini artırdığını söyledi. Op. Dr. Fatma Kutlusoy, anne adaylarının gebelikte yeterli sıvı tüketmesini, düzenli ve sağlıklı beslenmesini, doktor kontrollerini aksatmamasını istedi.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatma Kutlusoy, gebelikte sıvı alımı ve sağlıklı beslenmenin önemli olduğunu belirtti. Op. Dr. Kutlusoy, “Özellikle yaz aylarında sıvı kaybı fazla olduğu için gerekli sıvı alımı yapılmalı. Sıvı, erken doğum tehlikesini önlemenin yanı sıra bebeğin hızlı gelişiminde de önemli. Gebeliğini yaz döneminde geçiren anne adayları günde ortalama 2 litre su tüketmeli. Suyun yanında sıvı tüketimi de çok önemli. Sıvı alması gereken gebeler çay ve kahve yerine, süt ve süt içerikli zengin mineralli içecekleri tercih etmeli. Özellikle kahvenin, içeriğinde bulunan 'Parakasantin' maddesi, günde 500 miligramın üzerinde kahve tüketen gebe adayında düşük ve erken doğum tehlikesine, anne karnında ölü doğumlara neden olabilir. Bunun yanında sık çay tüketen anne adaylarında ise demir eksikliği anemisi görülmektedir” dedi.

Yeterli sıvı alımı idrar yolu enfeksiyonunu önler

Yeterli sıvı alımının idrar yolu enfeksiyonunu önleyeceğini söyleyen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Fatma Kutlusoy, “İdrar yolu enfeksiyonu erken doğum ve düşük riskini artırmakta. Gebelerde idrar yolu enfeksiyonu herhangi bir belirti vermeden ortaya çıkabilir. İdrar yaparken yanma ve acıma şikayetleri fazla görülmez. Şikayetler, kendini sık idrara çıkma olarak gösterir. Bu durum, rahmin idrar torbasına baskısına bağlı olduğu gibi, idrar yolu enfeksiyonlarının başlangıcı da olabilir. Düzenli gebelik kontrollerini yaptıran anne adaylarında tam idrar tetkikiyle enfeksiyon tanısı konulabilir. İdrar yolu enfeksiyonlarında erken teşhis, özellikle prematüre bebek oranını azaltmaktadır. Düzenli gebelik kontrolü hem anne hem de bebek sağlığı açısından önemli. İdrar yolu enfeksiyonlarına bağlı risklerin önlenmesi için gebelik döneminde susuz kalınmaması, vücudun sıvı ihtiyacının yeterince karşılanması ve gerekli miktarda su tüketimine önem verilmesi gerekir” diye konuştu.
 
Güneşin kendini iyice hissettirmeye hatta bunaltmaya başladığı şu günlerde, anne adaylarının işi biraz daha zorlaşıyor. Korkmayın, hamilesiniz ama bu tatile gitmenize engel değil! Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Alper Mumcu, yaz aylarında hamileliğin zorluklarını ve güzelliklerini anlattı.

Hamilelik seyahat etmeye engel bir durum değildir. Herhangi bir komplikasyon yoksa ve doktorunuz aksini belirtmedikçe her türlü ulaşım aracıyla seyahat edebilirsiniz.

Endişenizi azaltın

Örneğin, havaalanına ya da terminale geç kalma endişelerini fazlasıyla yaşıyor olabilirsiniz. Bu kez her zaman çıktığınızdan daha erken terk edin evinizi. Varacağınız yere yarım saat önce varmanız ve orada dükkanlara ya da yolculara bakarak zaman geçirmeniz geç kalma korkuları yaşamanızdan daha iyidir. Yanınıza hafif ve kolayca taşıyabileceğiniz kadar bagaj alın. Hamile kalmadan önce taşıdığınızdan daha az şey taşıyabileceğinizi unutmayın.

Dinlenmeye çalışın

Hamilelik, özellikle başında ve sonunda neredeyse halsizlik ile eş anlamlıdır. Hamile kalmadan önce dağlara tırmanan, müze müze gezen, bisiklet ile tepelerde dolanan son derece aktif biri bile olsanız hamilelik dönemi kendinizi rölantiye almanız gereken bir süreçtir. İş gezileri belki ertelenemez ama turistik amaçlı gezilerinizin sayısını azaltabilir ya da hamileliğinizin ortalarına denk getirebilirsiniz.

Yediklerinize dikkat edin!

Uzun süre aç kalmaya dayanıklı olabilirsiniz ama unutmayın sizin aç kalmanız demek bebeğinizin de aç kalması anlamına gelir. Bu nedenle öğün kaçırmamaya dikkat edin. Özellikle yaz günlerinde bol sıvı almaya özen gösterin ancak bilmediğiniz ve açıkta satılan ya da musluktan akan suyu içmeyin. Abur cubur'a itibar etmemeye çalışın ancak yanınızda yüksek enerjiye sahip atıştırabileceğiniz şeyler olması yararlıdır.

Rahatınıza düşkün olun!

Herhangi bir yerde uzun süre oturmak, bacaklarınızdaki kan dolaşımını etkiler ve ayak ile bileklerde şişmelere neden olabilir. Bu durum her türlü araç ile yolculukta ortaya çıkar. Bu nedenle yolculuklarda her 1.5-2 saatte bir mola verip ya da araç içinde ayağa kalkıp koridorda yürüyüş yapmalı ve kan dolaşımınızı canlandırmalısınız. Yolculuk sırasında otururken de bazı germe hareketleri yaparak uzun süreli oturmanın olumsuz etkilerini azaltabilirsiniz. Bunun için oturur pozisyondayken bacaklarınızı iyice ileriye doğru uzatın, topuklarınız merkez olacak şekilde ayağınızı yavaşça kendinize doğru kuvvetice çekerek baldır kaslarınızı gerin. Daha sonra ayak bileklerinizi sağa sola çevirin ve parmalarınızı açıp kapatın.

Mantar enfeksiyonuna karşı önlem alın!

Hamilelik sizi mantar enfeksiyonlarına karşı zayıf hale getirir. Sıcak, nemli ortamlar durumu genelde daha da kötüleştirir. Dar giymek ile mantar enfeksiyonu arasındaki ilişki tartışmalı olsa da siz yine de bol ve rahat şeyler giymeye gayret gösterin. Dar kesimli kot ve pantolonları evde bırakın. Benzer şekilde sentetik giysilerden de uzak durmalısınız.

Seyahate çıkmadan önce gerekli olabilecek ve hamilelikte güvenli bir şekilde kullanabileceğiniz ilaçların bir listesini doktorunuzdan isteyin ve bunları mutlaka yanınızda bulundurun. Doktorunuzun haberi ve onayı olmadan hiçbir ilacı kullanmayın, hiçbir aşı yaptırmayın.

Seyahatte kasılmalar başlarsa yapılacaklar

Pek çok hamile kadın, zamansız kasılmalar yaşamaktadır. Bu kasılmaların önemli bir kısmında sorun dehidratasyondur (sıvı kaybı). Eğer seyahatiniz sırasında zamansız ve düzenli olmayan kasılmalar olduğunu hissederseniz hemen bulunduğunuz aktiviteyi sonlandırın, dinlenebileceğiniz bir yere gidin ve en az 2 bardak sıvı alın. İdrarınızı yaparak mesanenizi boşaltın. Rahim üzerindeki baskıyı azaltmak için sol yanınıza dönerek uzanın. Bu aynı zamanda rahiminize giden kan ve oksijen miktarını arttırarak onun gevşemesine yardımcı olacaktır.

Eğer kasılmaların sıklığı azalmaz ise düzenli olmaya başlarsa ve 1 saat içinde 4-6'dan daha fazla sayıda oluyorsa mutlaka zaman kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurun.
 
Merhabalarrrr
Banada aynısını verdi canım, şuanda yanımda olmadığı için kullanamıyorum. Birkaç gün sonra döndüğümde başlıcam, zor da olsa içmem gerek, bu ağrıları çekmekten iyidir :)
 
Hamilelikte (gebelikte) nasıl ve hangi yana yatmalı?

Hamilelikte özellikle sol yana yatış pozisyonu önerilir. Neden sağ tarafa değil de sol tarafa? Çünkü vücudun ortasından hafif sağ tarafta en büyük toplar damar (vena kava inferior) geçer. Sağ tarafa doğru yatılırsa bu toplar damara rahim bası yaapr ve kalbe dönen kan miktarı azalır, bu da bebeğe giden kan miktarının azalmasına neden olur. Sağ tarafa yatıldığında kalbe dönen kan azalacağı için vücuttaki şişlikler artabilir. Sol yana yatıldığında tersine plasentaya (bebeğin eşine) giden kan artar, böylece bebeğe daha fazla oksijen ve besin maddesi ulaşır. Sol tarafa yatmak kan dolaşımındaki sirkülasyonu arttırarak vücuttaki şişlikleri (ödem) azaltır. Hamileler için en rahat uyku pozisyonu sol yana yatarak bacakların karna doğru çekildiği pozisyondur. Sol yana yatarken sırtınızın arkasına büyükçe bir yastık koyarak hem daha rahat edersiniz hem de uykudayken sağa dönmeyi engelleyebilirsiniz.


İlk 3 ay, yatış pozisyonu:
Hamileliğin ilk 3 ayında yatış pozisyonu önemli değildir, yüzüstü hariç her pozisyonda yatılabilir çünkü bu aylarda rahim küçük ve hafif olduğu için damarları bası yapmaz.


Hamilelikte sırtüstü yatmak:
Gebeliğin özellikle son aylarında sırt üstü yatmaktan kaçınmak gerekir. Bu pozisyonda rahim bütün ağırlığıyla büyük kan damarlarına, omurgaya, sırt kaslarına ve barsaklara baskı yapar. Bu da bel ağrılarına ve hemoroide (basur) neden olabilir. Sırt üstü yatmak kan basıncında düşmeye neden olabilir, bazen anne adayları bu şekilde baş dönmesi, halsizlik gibi şikayetler hissederler.


Hamilelikte yüz üstü yatmak:
Hamilelikte yüzüstü yatmamak gerekir. Tahmin edilebileceği gibi bu pozisyonda rahim ve bebek baskıya uğrayabilir.
 
Hamilelerde akıntı olması normal midir? Her zaman olur mu?

Gebelikte artan östrojen hormonunun etkisinden dolayı vajinal akıntıda artış olması normaldir. Ancak her vajinal akıntı normal gebeliğe bağlı akıntı olmayabilir. Gebeliğe bağlı görülen normal akıntı kokusuz, beyaz akışkan kıvamda, ince bir akıntıdır. Kötü kokulu, yeşil, sarı, kahbverengi, peynir kesiği gibi olan bir akıntı hamileliğe bağlı normal akıntı değildir. Gebeliğe bağlı artıl gösteren normal akıntı kaşıntıya sebep olmaz eğer vajina dış bölgesinde kaşıntı varsa enfeksiyona bağlı bir vajina iltihabı veya kandida (mantar) vajiniti olabilir.


Hamilelikte akıntı ne zaman başlar?
Gebelikte akıntı gebeliğin ilk aylarından itibaren başlar ve genellikle doğuma kadar devam eder.
Önemli olan akıntının özelliklerini takip etmektir. Eğer akıntı kötü kokulu, yeşil, kahverengi, sarı, pembe kırmızı lekelenme şeklinde ve kaşıntı eşlik eden şekilde akıntı başlarsa hemen doktora başvurmak gerekir. Bazen özellikle gebeliğin son aylarında anne adayları su gelmesi ile akıntıyı karıştırabilirler, su gelmesi gebelikte önemli acil durumlardan birisidir ve annenin bunu akıntıdan ayırması mümkün olmayabilir, şüphe durumunda acilen doktora başvurulması gerekir.
 

benim oglus aksamları sag tarafa ole bi yerlesioki ne sola ne sırtustu yatmanın imkanı oluyo
 
Bütün anne adayları hamile kaldıkları ilk günden itibaren, karnında taşıdığı bebeği hissetmek ister. Onun ilk hareketlerini hissetmek, bebeğin varlığını biraz daha gerçekçi kılar. O anlarda, içinizde bir canlının yaşadığını daha iyi anlarsınız.




Hiç beklenmeyen bir anda hissedilen bu hareketi hemen paylaşmak istersiniz. O an en yakınınızdaki ile mutluluk gülücükleri atıverirsiniz. En çok da baba ile paylaşmak isteği ağır basar. İkinizin bir parçasını hissetmek, birlikte yaşadığınız duyguların en güzelidir belki de.

Bebeğinin ilk hareketlerini her anne adayı farklı tanımlar. Kimileri baloncuk ya da mısır patlamasına benzetirken, kimileri de kelebeğin ya da küçük bir kuşun kanat çırpması olarak anlatır. Hatta karnın içinde gaz dolaşması olarak algılandığı da olur. Ayrıca, zayıf bir kadının kilolu bir kadına göre, hareketleri hissetme duyarlılığı daha yüksektir.

Bebeğin anne karnında haraketleri aslında hamileliğin ilk üç ayı içinde başlar. Fakat anne adayları bu farkedemezler. İlk bebeğine hamile olanlar genelde 20 ve 24. haftalarda farketmeye başlarlar. Daha önceden çocuk sahibi olmuş deneyimli anne adayları ise 16. haftadan sonra hissetmeye başlayabilirler.

Anne karnında en hareketli dönemleri 24. haftadan sonra başlar. Bu haftadan sonra onun hareketini sürekli hissetmek isteyen anne adayları, bebeğin sağlıklı ve yaşıyor olduğu düşüncesiyle olaya ayrı bir boyut kazandırır. Hareket etmemesi durumunda heyecan ve telaş yaşanabilir. Bebeğin hareketleri 26. haftaya kadar hissedilmediği taktirde doktora mutlaka bildirilmelidir.

Bebeğin hareketlerinde anne adayını düşündüren başka bir konuda, bu hareketlerin sıklığıdır. Kimileri bu hareketleri çok sık olarak tanımlarken, kimileri de hareketlerin azlığından şikayetçidir. Bebek hareketleri gün boyunca değişkendir ve devamlı hareket etmesi beklenmemelidir. Bebeğin de uyku aralıkları olduğu unutulmamalıdır. Ancak, hamileliğin 28. haftasından sonra bebeğin hareket sayısı, bebeğin durumu hakkında gerçek bilgiyi verebilir. Bebek bir günde 100-150 kez hareket eder. Ancak bu hareketlerin tamamı annenin hissedebileceği büyüklükte değildir. Günde 15-20 defa net hareketi hissetmek, bebeğin sağlıklı olduğunu büyük oranda göstermektedir.

Bebeğin çok hareket etmesi, ilerde hiperaktif bir çocuğa sahip olunacağı anlamına gelmeyeceği gibi, az hareket eden bebeğin de problemli bir bebek olacağı anlamına gelmez. Ayrıca bu hareketlerin cinsiyetle herhangi bir bağlantısı bulunmamaktadır.

Sürekli hareket halinde iseniz ve yorgunsanız, hatta karnınız açsa, bebeğin hareketlerini hissetmeyebilirsiniz. Bebek karın içinde sallandığından uyku süresini uzun tutmuş olabilir. Üstelik bebeğin karındaki duruşu da hareketleri hissetmenizi engelleyebilir. Bebek hareketleri genelde en çok sabahları, gece yatınca ve yemeklerden hemen sonra hissedilir. Ayrıca unutulmamalıdır ki, doğum yaklaştıkça ve bebek büyüdükçe, yeri daraldığından hareketleri yavaşlar.

Bebeğin duyuları anne karnındayken gelişmeye başlar. Dolayısıyla da bebeğin verdiği tepkiler, işitme, dokunma, tat alma, görme duyuları geliştikçe ortaya çıkar. Bebeklerin anne karnında gelişen duyularından ilki tat almadır ve 12. haftadan itibaren gelişmeye başlar. Koku alma duyusu ise tat alma duyusu ile birlikte gelişir. Bebek duyduğu seslere de zamanla tepki verir. Sizin konuşmalarınız ve sesinizin yüksekliği onun farklı tepkiler vermesini sağlayacaktır. Yumuşak tonla konuşmanız onu sakinleştirecek, sinirli sesiniz yükseldiğinde onun tekmelerine neden olacaktır. 34. haftada işitme duyularını tamamlar. Dokunma duyusu ise son halini 20. haftada tamamlar. Dolayısı ile erken dönemlerde dokunmaya duyarlıdır. Annenin dokunuşlarını hisseder. Görme duyusu ise, en son gelişimini tamamlar. 25. haftada gelişmeye başlar. Işıklı ortamlarda tepki verebilir.

Bebek hareketlerinin bir başka amacı da, doğuma uygun pozisyonu almaktır. Bebeklerin çoğu anne karnında 32-36 haftaları arasında başaşağı konumuna döner. Bebek doğum kanalına yerleştiğinde rahmin diyafram üzerindeki etkisi kalkar ve anne daha derin nefes alabilir.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…