2013 ikiz anne adayları buraya


canım çok geçmiş olsun, allah yavrularını sana bağışlasın inşallah
 
aldıklarının çoğunu biliyorum, yataklarını, halını (ikea), arabalarınızı ( biz de bakmıştık )
her şey çok güzel, hepsini de sağlıklı ve güzel günlerde kullanın inşallah
 


Canım inşallah sağlıkla bebeklerini kucağına alırsın seninki tek yumurta ikizi mi? Neden su gelmiş ne dedi doktor?
 
Selam kizlar bugun bayabi kaynatmissiniz. Herkesin iyi olduguna sevindim. Beni sorars niz hamdolsun iyiyim.
Odalrina hazirlayan Arkadaslar hepsi coj guzel begendim saglikla huzurla kullanin insallah.Ben daha hic bise almadim. Bakalimnhazirlariz Yakinda ..
Hasta olanlsra gecmis olsun. Rabbim sifa versin ins.iyi aksamlar..
 

Canim hepsi cok guzel gguzel gunlerde kullani. İnsallh. Tek begenmedigim odada bezler icin cop kovasi onu banyoya kousan daha hijyenik oolur.saglikls kucagina alirsin insallah
 
Canim hepsi cok guzel gguzel gunlerde kullani. İnsallh. Tek begenmedigim odada bezler icin cop kovasi onu banyoya kousan daha hijyenik oolur.saglikls kucagina alirsin insallah

ilk olarak tek yatakta, yatak odamızda yatacaklar. bez kovasını daire kapısının arkasına koyacağım. malum her gün boşaltmak gerekecek,çocukların odasında da olmaz zaten.
arkadaşlar az önce kargoyla bezlerim de geldi. 4 paket prima 2,5 kilodan düşük bebekler için 0 beden bez aldık, toplam 120 adet, bir de can bebenin 1 beden olan 2-5 kg arası bebekler için olan 60 lı paketten aldık o da 240 adet oluyor. 0 bedeni kilosu küçük olan kızım için kullanırız, 1 beden olanını da her halde 2,5 kg olur diye tahmin ediyoruz büyük kızım için kullanırım diyorum.
şuan piyasada en uygun canbebenin bezleri. onda kaliteye pek bakmadım. zaten ilk aylarda hep sıvı kaka yapacaklarından her çiş yapamalarında kaka da yapacaklarından her seferinde altlarını almak mecburiyetinde kalacağız. kakaları katılaşacağı zaman çişi iyi emen daha kaliteli bezlere geçerim diyorum. ya da can bebe de iyidir, bilmiyorum tecrübe edeceğim. can bebenin 0 bedeni yoktu. primanın vardı hem de indirimdeydi, ben de onu aldım.
kendim için de canpedin emici külodundan sipariş vermiştim o da geldi. hastanede ped değiştirmekle, pijama değiştirmekle uğraşmam en azından.
çantamda eksiğim kalmadı. yarına, olmadı öbür güne hazırlarım.
 
nurhan, ntugbagoksın hepınız sagolun...destek veren herkese tesekkur ederım...enfeksıyon nerden cıktı anlamadım zaten, eger gecmezse heralde ben de yatarım hastanede...bebeklerım ıyı olsunlar da yeter ki...
 
Canım inşallah sağlıkla bebeklerini kucağına alırsın seninki tek yumurta ikizi mi? Neden su gelmiş ne dedi doktor?

canım tek yumurta benımkıler:) ılk kez burda tek yumurta bırıne rastlıyorum:)başlarda cok aramıstım ama bu sene pek yok galıba tek yumoş ıkızı kımse:)
benımkıler tek plasenta tek kese.ılk baslarda monokoryonık mono amnıyotık dendi..zor olsa da bu fıkre alıştım, yüzleştım.derken 14.hafta cıvarıydı galıba kesede cokkkk ınce bı cızgı olustu ortadan ıkıye.monoamnıyotık dıkoryonık oldular:) senınkın de zar var mı?oluşmadıysa da hemen panık yapma:) ıkızler her an sürpriz yapabılıyorlar:)

su meselesı nerden cıktı anlamadım hıc...enfeksıyondan da olabılırmış, kese ıkı bebek ten dolayı zorlandıgı ıcın de olabılırmış...dınlenerek ve bol su ıcerek atlatmaya calısıyorum.zaten basından berı bı ohh bee dıyemedım, tadını cıkaramadım hamıleleıgımın..kanamalarım oldu, tek kese zar var mı yok mu, bır dıgerınden gerı kalacak mı ...sureklı sorular sorularr bunalmıstım cok...hepsı gecıyor ama..sen sakın boyle yapma.rabbımın bıldıgı var kı bu cesıt ozel bı gebelık vermıs bızlere.sonun da da mutlu olacak ınsallah:)
 

Şu anda tam da anlattığın durumdayım benimkiler de tek kese içinde çizgi var mı yok mu ikisi de aynı şekilde gelişecek mi ne olacak vs.. sürekli bunları düşünüyorum inşallah dediğin gibi bu kaygılarımız düşüncelerimiz bebeklerimizi kucağımıza aldığımızda geçecek ve çok mutlu olacağız tek istediğim bu Allahım bize sağlıklı bebekler sağlıklı bir hamilelik geçirmemizi nasip etsin. Bu arada ben Ankara'dayım sen nerede yaşıyorsun?
 

sımdı sana ne soyleseler tam olarak rahatlayamazsın.ben de yasadım, gel gör ki hala yasıyorum.esıt beslenmemem rıskı hala bende de var.zarla ayrılmıs olmaları kordon dolanma rıskını kaldırıyor o kadar. ben o surecte ıkı doktora gorundum ıkısı de zar yok dedı.kabullendım.burdan arastrmalar yaptım, kımısı bebeklerı kaybetmıs kımısı saglıklı dogurmus.düşündüm, tek bebek bekleyenlerın de basına bi sürü gelebılıyor.okudum da kımısını, cokk uzulerek...dogacaklarsa kım bunun onune gecebılır, sadece rabbım ızın verecek.hersey onun ıznın de.verdıgı gıbı alabılır de hayırlısını ıstedım.tek bebek bekleyıp kesesı delınen de var, kordonu dolanan da, gelışemeyen de; aynı sekılde saglıklı doguran da var..bızım ıcın de aynıları gecerlı sadece bıraz daha dıkkat ıstıyoruz o kadar.14.haftada ben zar yok fıkrıne alısmıtım, boylarını falan dınlemeyı beklerlerken , dr.gozunaydın zar olusmus dedı...senınkı de boyle olabılır:) olsa ıyı olur tabıkıı, olmazsa da düşün mono mono annesı olann cokkkkk varr..bak benım arkadaşlarım tek yumurta ıkızlerı.seslerı bıle benzıyo ayıramazsın annesıne sordu benım ıcın, zar falan varmıydı sızde dedım.kadın o ne kı demış dogumda ogrenmıs ıkız olduklarını bıle bunu duyunca cok ırdeledıgımızı anladım..sakın olmak ıyıdır
aahhh ahhh ben ankaradydım, orda yasıyordum fakat atamam yapılınca batmana geldım.soracagın bişi varsa yardımcı olurum seve seve
 
slm kızlar
bugün kontrolüm vardı kendi dr.um olmadığı için başkasına göründüm
önce nst ye girdim şükür sancı çıkmadı kasılma yok
sonra dr. baktı
bebeklerim iyi... suları iyi... rahim ağzı 30a düşmüş ama kapalı...
bu dr. daha ince ölçüm yaptı haliyle benim dr.um daha büyük ölçüyordu sanırım
oğlum 1930 kızım 2200 çıktı
35.haftadan sonra risk kalmaz dedi..
sancı ve suyum gelmezse durumumun iyi olduğunu söyledi...
kızım çok güzel ağzını hareket ettiriyordu teyzeleri...sanki emiyormuş gibi :))
oğlum yine yüzünü göstermedi :))
bizden bu kadar
bugün çok kaynatmışsınız...
milasis Allah tan şifa diliyorum
tuğba aldıkların çok güzel ağız tadıyla kullan inşallah
 
milasis benim de tek yumurta . aynen senin gibi ilk Başlarda ayıran zar yoktu sonradan oluştu muhtemelen 13-14. haftalardı. ben olumsuz birşey okumuyorum. dinlemiyorum. sadece sağlık olsun diye dua ediyorum. moralimi bozmuyorum hiçbirşey için. herşey olacağına varır olumsuz düşünüp davet etmek istemem kötülükleri. iyi düşünelim iyi olsun.
 


Gözün aydın, güle güle büyüt inşallah:)
sanada geçmiş olsun
 
Anne rahmine düsen ikiz kardeşler önceleri her şeyden habersizmiş. Haftalar birbirini izledikçe onlar da gelişmişler. Elleri, ayakları, iç organları oluşmaya başlamış. Bu arada, etraflarında olup biteni fark etmeye başlamışlar. Bulundukları rahat ve güvenli yeri tanıdıkça mutlulukları artmış.Birbirlerine hep aynı şeyi söylüyorlarmış: “Buraya düşmemiz, burada yaşamamız ne harika değil mi? Hayat ne güzel şey be kardeşim!” Büyüdükçe, içinde yaşadıkları dünyayı keşfe koyulmuşlar. Öyle ya, hayatın kaynağı neymiş? İşte bunu araştırırken, karşılarına anneleriyle onları birbirine bağlayan kordon çıkmış. Bu kordon sayesinde hiçbir zahmet çekmeden, güven içinde beslenip büyütüldüklerini tespit etmişler. “Annemizin şefkati ne kadar büyük! Bize bu kordonla ihtiyacımız olan her şeyi gönderiyor.” Artık aylar birbiri ardınca geçiyor, ikizler hızla büyüyor, diğer bir deyişle yolun sonuna yaklaşıyormuş. Bu değişiklikleri hayretle gözlemlerken, bir gün gelip bu güzelim dünyayı terk edeceklerinin işaretlerini almaya başlamışlar. Dokuzuncu aya yaklaştıklarında, bu işaretleri daha kuvvetli hissetmeye başlamışlar.Durumdan telaşlanan ikizlerden birisi diğerine sormuş: “Neler oluyor? Bütün bunların anlamı nedir?” Öteki daha sakin ve aklı başındaymış. Üstelik bulundukları bu dünya çoğu zaman ona yetmiyor; duyguları daha geniş bir âlemi arzuluyormuş. O cevap vermiş: “Bütün bunlar, bu dünyada daha fazla kalamayacağız anlamına geliyor.” Ve eklemiş: “Buradaki hayatımızın sonuna yaklaşıyoruz.” “Ama ben gitmek istemiyorum.” diye haykırmış kardeşi: “Hep burada kalmak istiyorum.”“Elimizden gelen bir şey yok. Hem belki doğumdan sonra da hayat vardır.” “Bize hayat veren o kordon kesildikten sonra bu nasıl mümkün olabilir ki?” diye cevaplamış öteki: “Bize hayat veren kordon kesilirse nasıl hayatta kalabiliriz, söyler misin bana? Hem bak bizden önce başkaları da buraya gelmiş ve sonra da gitmişler.Hiçbirisi geri gelmemiş ki bize doğumdan sonra hayat olduğunu söylesin. Hayır! Bu her şeyin sonu olacak.” Bütün bunları söyledikten sonra eklemiş: “Hem, belki de anne diye bir şey de yok!” “Olmak zorunda!” diye itiraz etmiş kardeşi. “Buraya başka türlü nasıl gelmiş olabiliriz? Nasıl hayatta kalabiliriz ki?” “Sen hiç anneni gördün mü?” diye üstelemiş öteki. “O belki de sadece zihinlerimizde var. Bir annemiz olduğu düşüncesi bizi rahatlattığı için onu belki de biz uydurduk.” Böylece, anne rahmindeki son günleri derin sorgulamalar ve tartışmalarla geçmiş. Sonunda doğum anı gelmiş çatmış. İkizler dünyalarını terk ettiklerinde gözlerini başka bir dünyaya açmışlar ve sevinçten ağlamaya başlamışlar. Çünkü gördükleri manzara hayallerinin bile ötesindeymiş.
 
Herkese selam arkadaşlar,
Hergün okuyorum ancak yazacak fırsatım olmadı 1 haftadır kayınvalidem bendeydi eşimin seyahatleri vardı, bir taraftan da evden çalışmaya devam ediyorum, geçen hafta çok yoğundu işler.

Öncelikle doğuma çok yaklaşan ve heyecan içinde olanlara Allah kolaylık versin, kontrolü olanlardan Dosba nın güzel haberlerini okudum, çok şükür inşallah Bonny de böyle olur. Tuğba kızlarının odası çok güzel güle güle büyüt sağlıkla:) rahatsızlıkları olanlara geçmiş olsun diyorum, hamilelikte oluyor işte bize pek rahat yok inşallah sonu güzel olsun... Ve sürecin başında olan arkadaşlar bu heyecanlardan biz de geçtik, her aşama emin olun başka bir macera Allah hepimize sağlıkla kavuşmayı nasip etsin. Hergün dua ediyorum hepimiz için ve bebek isteyip uğraşanlar için...

Ben genel olarak iyiyim, yalnız şeker seviyem diyetle bir türlü istenen seviyeye inmedi ve haftasonundan beri insülin kullanmaya başladım ne yazık ki günde 4 kere iğne olup 4 kere de ölçüm yapıyorum, bakalım nasıl gidecek, şimdilik hafif dozla başladık, ilerleyen günlerde bebekler büyüdükçe arttırmak gerekecekmiş. Bir yandan da sıkı diyet devam ediyor, canımın istediği hiçbirşeyi yiyemiyorum inanın çok zor, 2 kilo verdim, kilo da alamıyorum. Bütün gün sıkı bir plan içinde geçiyor hiç sormayın, herşey saatli... Yapacak birşey yok, başa geldi elimizden geleni yapacağız sonuna kadar...

Bunun dışında kızların mobilyaları geldi, havalandırdık, eşyalarını yıkayıp ütüleyip, dolaplarını yerleştirdik, bir tek beşiklerini ve büyük yataklarını nevresim takımlarını filan koyup hazırlamadım. Hastane çantalarımızı hazırladık benim ve kızların, sanırım hastaneye kamyonla gitmemiz lazım çok eşya oldu valla:) özetle çoğu şey hazır bir tek doğum yapacağım hastaneye karar veremedim, onu araştırıyoruz.

Hilbur cum doktor kontrolüm Çarşamba, düşündüğün için çok sağol:) kızlarımı görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum valla:))

Bu topikte doğum sırası nasıl arkadaşlar beklenen günlerimize göre, bir liste çıkartsak çok yeni katılan da oldu, doğum hikayeleri ne güzel olmuş, inşallah bizde hayırlı haberleri yazarız:))
Hepinize sağlıklar, sevgiler
 
55, 46, 33 yaşlarındaki çocuğu olmayan üç kız kardeş tüp bebek yöntemiyle hamile kaldı. Kızkardeşlerden en küçüğü, üç ay önce bir erkek çocuğu dünyaya getirdi.


Mehbub, 55 yaşında 36 yıllık çocuk özlemi 2 ay sonra doğuracağı ikizlerle sona erecek. Gülfuriye, 46 yaşında 24 yıllık çocuk özlemi 2 ay sonra doğuracağı ikizlerle sona erecek. Aynur, 33 yaşında 11 yıl özlemle beklediği bebeğine 3 ay önce kavuştu. Ablalarının da umudu oldu.

36, 24 ve 11 yıldır çocuk yapmaya çalışan üç kız kardeşin aynı anda 5 çocukları oldu

55, 46 ve 33 yaşlarında çocuğu olmayan 3 kız kardeş tüp bebek yöntemi ile hamile kaldı. Kız kardeşlerden küçük olanı bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Aynı gün hamile kalan diğer iki kardeşin temmuz sonunda ikiz bebekleri olacak. Aileye bir anda beş bebek birden geliyor. Kendi deyimleriyle tadı tuzu ve amacı olmayan üç aile ‘hayat’ buldu.

Mehbub Bahçeci (55), Gülfuriye Arıcı (46) ve Aynur Can (33) beşi kız olan 7 çocuklu Ulucan ailesinin kızları olarak Erzincan’ın Refahiye ilçesinde dünyaya gelirler. Mehbub, 36 yıl önce Hüsamettin Bahçeci (55) ile evlendiğinde çocukları ile birlikte yaşayacağı mutlu bir hayat düşlüyordu. Ancak ilk yılın ardından ‘Çocuğumuz niye olmuyor’ demeye başladılar. Daha sonraki yıl soruların yerini endişe almaya başladı.

Önce hocalardan medet umuldu. Verilen ‘reçeteler’ aynen uygulandı. Her duydukları tavsiyeyle umutlanıp köy köy, kasaba kasaba ‘etkili’ hocaları dolaşmaya başladılar. Bu yolculuk sırasında litrelerce okunmuş su içildi, yumurta yendi. Yazılan türlü türlü muskalara dünyanın parası verildi. Ama faydası olmadı.

ÜFÜRÜK ÇETESİNE DÜŞTÜK

‘İnsanların bakışlarından rahatsız oluyorduk. Ekonomik nedenlerden dolayı da İstanbul’a göç ettik ve derdimize derman aramayı burada da sürdürdük’ diyor Bahçeci çifti. Tavsiyeler üzerine isim yapmış kadın doğum doktorlarına gidilmiş, tetkikler yapılmış, ilaçlar alınmış.

Hüsamettin Bahçeci yaşadıklarını şöyle anlatıyor: ‘Hatta bir doktorun tavsiyesi üzerine kürtaj bile yaptırdık. Kürtaj yapın çocuk olur, demişti bize. Doğrusunu yanlışını bilemiyorduk ki. Ama hep para veriyorduk. Çare bulmayınca arada yine hocalara gidiyorduk. 1981 yılıydı. Bir kahve falı baktırdık. O günün parasıyla bin lira aldı. Dedi ki, ‘Size üç büyü birden yaptılar. Bu büyüyü ancak Erzincan’da şu hoca bozar! Umut bu ya kalktık hanımla Erzincan’a gittik. Adamı bulduk, anlattık derdimizi. O da, üç tane ayrı ayrı büyü yapıldı size, dedi. Çocuğunuz olmasın diye kilide büyü yapıp denize attılar. Sabuna büyü yapıldı. Diğeri de kurt derisine yapıldı.’ Ne yapmamız gerekiyorsa söyle, dediğimde, ‘Bu büyü beni aşar, Erzurum’daki bilmemkim hocaya gitmeniz gerekiyor. Bir bin lira daha verdik yola çıktık. Vardık hocayı aradık bulduk. Öteki hocanın mektubunu aldı okudu. ‘Bunları ben çözerim ama bir gece burda kalacaksınız. Hasankale’de yardımcım var onu aldırtalım taksiyle. Taksi 600 liraya gider’ dedi. Kabullenmek istemedim ama bir hocalar çetesinin ortasına düşmüştük. Bizim gibi çaresiz insanları birbirlerine pas edip paralarını aldıklarını anladım. Ama bunu anladığımda dünya kadar paramız gitmişti.’

DİĞER KARDEŞLER DE

Bu arada Mehbub Bahçeci’nin diğer iki kız kardeşi de evlenmiş ve İstanbul’a yerleşmişlerdi. Ama ne yazık ki onlar da kabus dolu günler yaşıyordu. Çünkü onların da çocukları olmuyordu. 24 yıldır çocukları olmayan Arıcı çiftinin günleri de Bahçeci ailesinin yaşadıklarından pek farklı değildi. Gülfuriye Arıcı, ‘Bir parka ya da deniz kenarına gittiğimizde annelerinin ellerini tutan çocuklar görür, imrenirdik’ diye anlatıyor o günleri. Mevlüt Arıcı da evlat edinmeyi bile düşündüklerini ama yapamadıklarını söylüyor: ‘Üç bacanak bir araya geldiğimizde, ‘Ne olacak bizim bu halimiz’ deyip dertleşirdik. Bizim de umudumuz kalmamıştı. Çocuk Esirgeme Kurumu’na müracaat ettik. İki yıl sonra müracaatımıza olumlu sonuç geldi. Ama yapamadık, vazgeçtik.’

En küçük kardeş Aynur Can da tıpkı ablaları gibi bir türlü çocuk sahibi olamıyordu ama 11 yıldır çocuğu olmayan 33 yaşındaki küçük kardeşin geçtiğimiz yıl bir tavsiye üzerine İstanbul’da, Dr. Pakize Tarzi Hastanesi doktorlarından İbrahim Tekin’e gitmesi bir anda her şeyi değiştirdi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olan İbrahim Tekin, yaptığı muayene, tahlil ve tetkikler sonucunda Aynur Can’a tüp bebek yöntemi ile hamile kalabileceğini söyledi.

UFAK KARDEŞ KAPIYI ARALADI

Tabii ki, bu gelişmeleri diğer iki abla da yakından izliyordu. İki ay kadar ilaç tedavisi yapıldı, ardından tüp bebek uygulaması gerçekleştirildi. Uygulamadan sonra nefesler tutuldu. 15 gün sonra yapılan gebelik testinde Aynur Can’ın hamile kaldığı anlaşılmıştı.

Küçük kardeşin hamile kalmasıyla birlikte diğer iki kardeşin umutları yeniden yeşerdi. İki aile mutlu haberden sonra soluğu Dr. Tekin’in yanında aldı.İki ay kadar devam eden ilaç tedavisinden sonra aynı gün iki kız kardeşe uygulama gerçekleştirildi. 36 yıl sonra ‘baba’ adayı olan Hüsamettin Bahçeci o ilk anı anlatırken heyecanını gizleyemiyor: ‘Hanıma tedavi uygulandıktan sonra test için kan örneği alındı. Sonucu almaya gittim, tahlilimiz vardı, dedim görevliye. İsimden buldu ve gebe, dedi sadece. Öyle kalmışım. Adam nerden bilsin 36 yıldır bu kelimeyi beklediğimi. Cebimde ne varsa verdim adama.’ İlk üç ay kritikmiş ve ev işlerini Hüsamettin Bey yapmış.

55 yaşındaki Mehbub Bahçeci’nin hamile kalması ailede bayram havası estirirken olayı duyan birçok insana da umut vermiş. Ailenin İstanbul Küçükyalı’daki evleri ziyaretçi akınına uğradı: ‘Hamile olduğumu öğrenenler kulaklarına inanamıyor ve eve ziyarete geliyorlar. Birçok çocuğu olmayan insan gelip bilgi aldı. Hatta geçen gün yaşımı öğrenen ve 65 yaşında olduğunu söyleyen bir kadın hálá çocuk için yandığını söyleyip yardımcı olmamı istedi.’

Temmuz ayı sonunda beklenen doğumlar öncesi yapılan ultrason tespitinde Mehbub Bahçeci’nin bir kızı, bir oğlu, Gülfuriye Arıcı’nın da iki kızı olacak. En ufak kardeş Aynur Can’ın oğlu Ensar ise şu anda 3 aylık. Böylece bunca yıl bekledikten sonra üç kız kardeşin tam beş çocuğu olmuş olacak.

Dr. İBRAHİM TEKİN

Birçok açıdan dünya rekoru

Bu hastaların durumuyla ilgili bilimsel kayıtların tutulduğu Medline ve Guinness rekorlar kitabında yaptığım araştırmada bu kardeşlerin durumlarının birçok açıdan dünyada ilk kez görüldüğü kanaatine vardım. İki kız kardeş dünyada ikiz gebelik taşıyan en yaşlı kardeşler. Mehbub Bahçeci ayrıca dünyadaki en yaşlı ikiz gebe ve dünyada en uzun süre kısırlık tedavisi için uğraşan ve gebelik elde eden kadındır.
 
Canım Allah aldıklarınızı güle güle kullanmayı nasip etsin bebeklerine inşallah. Ne güzel eksiğiniz kalmamış, bizim eksiklerimiz var hala. Eşim İstanbuldan iyi haberlerle gelir inşallah, tez zamanda hallederiz bizde


Canım çok geçmiş olsun. Yaşadığın iltihap durumunu ben de yaşadım. Gündüz okulda toplantı vardı, yetişebilmek için koştum metroya. Akşam çamaşırımda baya ıslaklık oldu. Hemen dr.u aradık, eşime beni muayenehaneye getirmesini söylemiş hemen. Ben zangır zangır titriyordum korkudan, bebekleri kaybediyorum sandım. Gittik ultrasonda ve vajinal muayenede bebeklerin suyuyla ilgili bir sorun çıkmadı ama çok kötü iltihaplanma var, iltihapla birlikte su geliyor dedi doktorum. Hemen antibiyotiğe başladık, çünkü enfeksiyon erken doğumu tetikleyen önemli bir sorun. Neyse antibiyotiği içtim. Aradan biraz zaman geçti, ben de farklı bir enfeksiyon çıktı yapılan idrar kültürü sonunda. Bir de onun için farklı bir antibiyotik kullandım. 3-4 gün sonra yine aynı şey oldu, çamaşırımda avuç içi kadar ıslaklık akıntıyla birlikte. Ben yine panik, dr.u aradık enfeksiyonla ilgili olduğunu düşünüyorum ama devam ederse mutlaka gelin demiş eşime. 3 gün akşam sürdü bu durum ama hep gece oldu. Gecede dr.u aramak istmedim. En sonunda acile gittim,muayenede bir sorun yok dendi ve o bahsettiğin pedden verildi. Sabah gel sonucu bildir dediler. Aksilik sabaha kadar su gelmedi, dolayısıyla anlayamadık bebeklerin suyu olup olmadığını. Sonrada kendi doktoruma gittim, bir sorun yok suları iyi dedi ama laf arasında dikkat et, zaten erken doğum atlattın dedi. Normalde çok sakindir, benim paniğime rağmen sakin davranır ve önlemi alır. Ağzından ilk kez böyle bir şey duydum, demekki bu durum baya sıkıntılı. Bu haftalara geldik ama sen onu bana sor. Çamaşırımda o ıslaklığı görmek delirtiyor beni. Artık her tuvalete gittiğimde korkuyorum aynı şeyle karşılaşmaktan. Artık psikolojim bozuluş durumda, bilinçaltımda hep erken doğum korkusu. Şu an bile aklım çıkıyor bir şey olursa diye, eşim de yanımda değil 1 haftadır. Çantamızda hazır değil. Stres çok etkiliyormuş ama insanın elinde değil ki. Hayırlısıyla bir kucağımıza alsaydık bebeklerimizi.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…