Tabi canım etkilenmezler mi. Onlar her şeyi hissediyor. Bugün doktorla konuştu benimki:)) doktor diyor ki bu oğlan edebiyatı güçlü biri olacak diyor:))) çok komiklerdi ya:))) bizim kaderimizde sezeryan var. Bu yüzden Allah plesentalarımıZı karşımıza çıkardı.Ben kan alınırken bile panik oluyorum yanımda biri olmadan nasıl panik olmadan bekleyeceğim hiç bilmiyorumevet maşallah baya atak yaptı bu hafta :) eger 41. Haftaya kadar bekleseydik zaten iri bebek olacaklardır bizimkiler ve yine sezeryana alınacaktı diye düşünüyorum seninkide oyleymiş baksana 4 kilo demiş bana da doktorlar yaşlanma olmadan once hep oyle diyorlardı. Ama ne biliyormusun stres cok etkiliyormuş gercekten bebeğin gelişimini doktor bile şok oldu bir hafta da nasıl almış bu kadar kilo dedi işte bunların hepsi stres gününü belirledik bak nasıl kendine geldi bebişimize dedi
Eşine çok kızmışsın belli ki. Ama kavga ederek bi yere varılmıyor. Konuş onunla. İlgi göstermek karnını sevmek bebeğinle konuşmak zor değil.beter olsun. her şeyi biz mi düşüneceğiz. bu kadar üzdükten sonra beni neyin değeri kalır ki. benim de aklımda binbir düşünce var. 1 ay sonra o bebeği doğuracak olan benim. sanki o doğum yapacak. ona çocuk doğurmak bile şuanda bana lütuf geliyor. benim bebeğim o.
Ne güzel bir aşk yazan ne güzel aktarmış nerden bulmuş bu yazıyı diye düşünerek okumaya başladığım yazıyı eşime gönderirim diye düşündüm. Durum kötüleştiğinde ve bunun gerçekliğini senin yazdığını anladığımda ise kendimi tutamadım ağladım.Güldüm,eğlendim,ağladım,koştum,düştüm,kanadım...Yaşadım yani. Okudum okudum okudum...Yüzlerce kitap,makale,dergi. Gezdim, karış karış. Her fırsat bulduğumda atladım bir otobüse bir tura gördüm yeni yerler,yeni insanlar. Bitirdim üniversiteleri,katıldım onlarca eğitime,kursa,iyi bir iş de buldum. Yetmedi bunlar. İçimde kocaman bir boşluk.Nereye koşsam,nereye baksam ne yapsam dolmadı o boşluk. Ta ki onu tanıyıncaya kadar. Aşık oldum. Hayatın sırrına vardım dedim.Ne güzel günlerdi. Saatlerce telefonda konuşurduk ertesi gün işe uykusuz ama gözlerim ışıl ışıl giderdim. İçimde kocaman bir volkan.Sıcacık tutuyor beni. Hele içimdeki güç,kuvvet. Dünya gelse üstüme umrumda değildi. İşimde daha gayretli,daha başarılı olmaya çalışıyorum. Etrafıma ışıltı saçıyorum. O var ya gerisi kolay. Doldu ya içimdeki o boşluk geriye ne kalırsa tufan. O bana dokunup sarıp sarmalıyor ya üşümüyorum hiç,uyanmak istemediğim bir rüya her şey sanki. Bana sürprizler yapıyor, kendi el emeği göz nuruyla hediyeler yapıyor,hiç ummadığım yerde karşıma çıkıp çocuklar gibi mutlu ediyordu beni. Bir anne çocuğuna nasıl bakarsa öyle şefkatle bakıyordu bana. Büyülü bir masaldı yaşadığım. Binbir güçlükle savaşarak, her şeyi göze alarak evlendik. İlk aylarımız masalın devamıydı. Sarılıp uyuyordum sevdiğim adama, sabah onun gözlerinden güne merhaba demek o kadar güzeldi ki...Bebek istedim,sınava hazırlanıyordu bir kaç ay sonra olsa olmaz mı dedi. Olur dedim. Onun yavrusunu onun parçasını dünyaya getirme fikri bile yetiyordu havalara uçmama. Hamile kaldım,havalara uçtum mutluluktan. Ona güzel bir notla müjdeyi verdim. Sevindi.Ama sanki benim kadar değildi mutluluğu. Korktu belki de. Bilmiyorum. Günler geçti evliliğimizin üzerinden...Büyü bitti,masal son buldu,rüyadan uyandım.Bana dokunmak için fırsat kollayan,gözlerime bakınca kalbime dokunan,her fırsatta bir plan yapıp gezip dolaşma fırsatı yaratan,hiç ummadığım yerlerde karşıma çıkıp sürprizler yapan adam gitti. Evleneli bir buçuk yıl olacak. Sürprizi geçtim.Bir kere bile hediye almadı bana. Akşamları eve gelip iki sohbet etmek yerine bir elinde ıpad i bir elinde telefonu bunlar olmazsa kumandayı alıp koltuğa uzanıyor şimdi. Bana sarılıp dokunmak, bebeğiyle konuşmak aklından bile geçmiyor. Ben bazen gidiyorum bak bebiş senin sesini tanıyormuş konuşsana kızınla diyorum 1-2 dk ilgileniyor o kadar. Dışarıda elimi tutmadan yürümeyen adam şimdi önden önden yürüyor.Bakıp kalıyorum,o kadar şaşkınım ki...Tahammülü hiç yok. Eskiden hırçındım,kırar bağırsam bile beni sakinleştirirdi şimdi hiç tahammülü yok hemen bağırıyor.Benimle dışarıda bir plan yapmak gezmek dolaşmak sanki mecburiyetten yapılıyormuş gibi davranıyor. Hani çocuğunu hava aldırmaya çıkartırsın ya öyle işte...3 haftadır her haftasonunu arkadaşlarıyla geçiriyor. Geç saatte eve geliyor. Araba onda. Ben ise evde oturup ağlıyorum sadece. Bebeğimin odasını hazırlıyorum,kıyafetlerine sarılıp ağlıyorum. Ne oldu,neden niye böyle olduk bilmiyorum. Kendime olan güvenim,gücüm yerle bir oldu. Tek sarıldığım bebeğim.Onu üzüyorum diye çok üzülüyorum. kucağıma alacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum. Bazen o kadar çok ağlıyorum ki aklımdan boşanmak bile geçiyor. Böyle evlilik için beklemedim ki ben 30 yaşıma kadar. Aşkı bekledim. Aşk olmayacaksa,sevgi olmayacaksa niye evli kalınır. Ben kendime de yeterim bebeğime de yarın boşanma avukatı bulacağım diye yatıyorum yatağa. Hatta tayinimi alıp gideceğim buralardan diyorum.Ertesi gün sakin ol geçer belki düzelir her şey diye sakinleştiriyorum kendimi.Düzelmiyor hiçbir şey.Dua etmekten başka yapacağım hiçbir şey yok. Nerede yanlış yaptım bilmiyorum. Öyle işte. Bunu yazarken bile işyerimde ağlıyorum, darmadağın oldum.Dua edin bana...
Maşallah canımGünaydınlar herkese biz geldik sonunda. 3.100 gram olmuş tosunum doktorda diyor stres bitti bak ne kadar kilo almış bu hafta :) gercekten de oyle 300-400 gram arası almış. Ama suyumuz sınıra gelmiş doktor bu hafta bol bol istirat eteceksin kalkmayacaksın dedi napıyım dayancam artık aman pazartesiden once gelmesin kuzum. Dayanır mı bu suyu Pazartesi'ye kadar dedim dayanır ama sonrasını bilemem dedi yani iyiki haftaya alıyoruz kuzumu. Onun dısında 7-7.30 da hastanede olacağım 9 gibi kızım dünyaya gelecek. Spinal sezeryan olacağım. Fıtığım için problem olmayacağını söyledi anestezi doktorum, asıl problem panik atağımdaymış. Eğer ameliyatta cok panik olursam uyutulacağım. Bizden bu kadar anneler artık gercekten doğuma gidiyorum sadece 5 günüm kaldı :)
Güldüm,eğlendim,ağladım,koştum,düştüm,kanadım...Yaşadım yani. Okudum okudum okudum...Yüzlerce kitap,makale,dergi. Gezdim, karış karış. Her fırsat bulduğumda atladım bir otobüse bir tura gördüm yeni yerler,yeni insanlar. Bitirdim üniversiteleri,katıldım onlarca eğitime,kursa,iyi bir iş de buldum. Yetmedi bunlar. İçimde kocaman bir boşluk.Nereye koşsam,nereye baksam ne yapsam dolmadı o boşluk. Ta ki onu tanıyıncaya kadar. Aşık oldum. Hayatın sırrına vardım dedim.Ne güzel günlerdi. Saatlerce telefonda konuşurduk ertesi gün işe uykusuz ama gözlerim ışıl ışıl giderdim. İçimde kocaman bir volkan.Sıcacık tutuyor beni. Hele içimdeki güç,kuvvet. Dünya gelse üstüme umrumda değildi. İşimde daha gayretli,daha başarılı olmaya çalışıyorum. Etrafıma ışıltı saçıyorum. O var ya gerisi kolay. Doldu ya içimdeki o boşluk geriye ne kalırsa tufan. O bana dokunup sarıp sarmalıyor ya üşümüyorum hiç,uyanmak istemediğim bir rüya her şey sanki. Bana sürprizler yapıyor, kendi el emeği göz nuruyla hediyeler yapıyor,hiç ummadığım yerde karşıma çıkıp çocuklar gibi mutlu ediyordu beni. Bir anne çocuğuna nasıl bakarsa öyle şefkatle bakıyordu bana. Büyülü bir masaldı yaşadığım. Binbir güçlükle savaşarak, her şeyi göze alarak evlendik. İlk aylarımız masalın devamıydı. Sarılıp uyuyordum sevdiğim adama, sabah onun gözlerinden güne merhaba demek o kadar güzeldi ki...Bebek istedim,sınava hazırlanıyordu bir kaç ay sonra olsa olmaz mı dedi. Olur dedim. Onun yavrusunu onun parçasını dünyaya getirme fikri bile yetiyordu havalara uçmama. Hamile kaldım,havalara uçtum mutluluktan. Ona güzel bir notla müjdeyi verdim. Sevindi.Ama sanki benim kadar değildi mutluluğu. Korktu belki de. Bilmiyorum. Günler geçti evliliğimizin üzerinden...Büyü bitti,masal son buldu,rüyadan uyandım.Bana dokunmak için fırsat kollayan,gözlerime bakınca kalbime dokunan,her fırsatta bir plan yapıp gezip dolaşma fırsatı yaratan,hiç ummadığım yerlerde karşıma çıkıp sürprizler yapan adam gitti. Evleneli bir buçuk yıl olacak. Sürprizi geçtim.Bir kere bile hediye almadı bana. Akşamları eve gelip iki sohbet etmek yerine bir elinde ıpad i bir elinde telefonu bunlar olmazsa kumandayı alıp koltuğa uzanıyor şimdi. Bana sarılıp dokunmak, bebeğiyle konuşmak aklından bile geçmiyor. Ben bazen gidiyorum bak bebiş senin sesini tanıyormuş konuşsana kızınla diyorum 1-2 dk ilgileniyor o kadar. Dışarıda elimi tutmadan yürümeyen adam şimdi önden önden yürüyor.Bakıp kalıyorum,o kadar şaşkınım ki...Tahammülü hiç yok. Eskiden hırçındım,kırar bağırsam bile beni sakinleştirirdi şimdi hiç tahammülü yok hemen bağırıyor.Benimle dışarıda bir plan yapmak gezmek dolaşmak sanki mecburiyetten yapılıyormuş gibi davranıyor. Hani çocuğunu hava aldırmaya çıkartırsın ya öyle işte...3 haftadır her haftasonunu arkadaşlarıyla geçiriyor. Geç saatte eve geliyor. Araba onda. Ben ise evde oturup ağlıyorum sadece. Bebeğimin odasını hazırlıyorum,kıyafetlerine sarılıp ağlıyorum. Ne oldu,neden niye böyle olduk bilmiyorum. Kendime olan güvenim,gücüm yerle bir oldu. Tek sarıldığım bebeğim.Onu üzüyorum diye çok üzülüyorum. kucağıma alacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum. Bazen o kadar çok ağlıyorum ki aklımdan boşanmak bile geçiyor. Böyle evlilik için beklemedim ki ben 30 yaşıma kadar. Aşkı bekledim. Aşk olmayacaksa,sevgi olmayacaksa niye evli kalınır. Ben kendime de yeterim bebeğime de yarın boşanma avukatı bulacağım diye yatıyorum yatağa. Hatta tayinimi alıp gideceğim buralardan diyorum.Ertesi gün sakin ol geçer belki düzelir her şey diye sakinleştiriyorum kendimi.Düzelmiyor hiçbir şey.Dua etmekten başka yapacağım hiçbir şey yok. Nerede yanlış yaptım bilmiyorum. Öyle işte. Bunu yazarken bile işyerimde ağlıyorum, darmadağın oldum.Dua edin bana...
Evet cok şükür istediğim kilonun üzerine çıkarttım kızımı tabi doğru ölçtüyse ultrason cihazı. Anestezi uzmanına dedim zaten örtü olmayacak mı üzerimde dedim evet olacak ama orda acı hissetmesen de vücudunu çekiştirme duyularını hissedeceksin bunlar seni paniğe sokmasın orda dedi bende bilmiyırum sokmaz Heralde dedim, zaten 25-30 dakika sürüyormus. Mutlaka dayanmam lazım panik olmadan yoksa direk uyutacaklar beni yada sakinleştirici yapacaklar ee oda uyutacak ve kızımın çıkışını göremeyeceğim. Kocişi de almayacaklar zaten içeri ayy cok fena tırsmaya başladım ben
canım, erkek milleti işte baba olacağının farkında değil henüz, anlatmasa da aslında çok korkuyor. Ben ilk gebe kaldığımda eşim nasıl bakacağız biz bu çocuğa, acele mi ettik acaba vb konuşmalar yapıp çok canımı sıkmıştı ama kızım doğup da kucağına alınca her şeyi unutuverdi, şimdi benden daha masraflı. aman ödenir, kızım mutlu olsun yeter ki diyen bir adam oldu.
ayrıca gebelikte ve lohusalıkta çok duygusal oluyoruz. yani karar alınacak zamanlar değil. önce kızına ve kendine odaklan. kendini ruhen ve bedenen toparladıktan sonra eşin aynı ilgisizliğe devam ederse (ki sanmıyorum, bebek sizi birbirinize daha çok bağlayacak eminim) o zaman adam akıllı konuşur, karar alman gerekirse alırsın.
sıkma canını.
Eşine çok kızmışsın belli ki. Ama kavga ederek bi yere varılmıyor. Konuş onunla. İlgi göstermek karnını sevmek bebeğinle konuşmak zor değil.
Güldüm,eğlendim,ağladım,koştum,düştüm,kanadım...Yaşadım yani. Okudum okudum okudum...Yüzlerce kitap,makale,dergi. Gezdim, karış karış. Her fırsat bulduğumda atladım bir otobüse bir tura gördüm yeni yerler,yeni insanlar. Bitirdim üniversiteleri,katıldım onlarca eğitime,kursa,iyi bir iş de buldum. Yetmedi bunlar. İçimde kocaman bir boşluk.Nereye koşsam,nereye baksam ne yapsam dolmadı o boşluk. Ta ki onu tanıyıncaya kadar. Aşık oldum. Hayatın sırrına vardım dedim.Ne güzel günlerdi. Saatlerce telefonda konuşurduk ertesi gün işe uykusuz ama gözlerim ışıl ışıl giderdim. İçimde kocaman bir volkan.Sıcacık tutuyor beni. Hele içimdeki güç,kuvvet. Dünya gelse üstüme umrumda değildi. İşimde daha gayretli,daha başarılı olmaya çalışıyorum. Etrafıma ışıltı saçıyorum. O var ya gerisi kolay. Doldu ya içimdeki o boşluk geriye ne kalırsa tufan. O bana dokunup sarıp sarmalıyor ya üşümüyorum hiç,uyanmak istemediğim bir rüya her şey sanki. Bana sürprizler yapıyor, kendi el emeği göz nuruyla hediyeler yapıyor,hiç ummadığım yerde karşıma çıkıp çocuklar gibi mutlu ediyordu beni. Bir anne çocuğuna nasıl bakarsa öyle şefkatle bakıyordu bana. Büyülü bir masaldı yaşadığım. Binbir güçlükle savaşarak, her şeyi göze alarak evlendik. İlk aylarımız masalın devamıydı. Sarılıp uyuyordum sevdiğim adama, sabah onun gözlerinden güne merhaba demek o kadar güzeldi ki...Bebek istedim,sınava hazırlanıyordu bir kaç ay sonra olsa olmaz mı dedi. Olur dedim. Onun yavrusunu onun parçasını dünyaya getirme fikri bile yetiyordu havalara uçmama. Hamile kaldım,havalara uçtum mutluluktan. Ona güzel bir notla müjdeyi verdim. Sevindi.Ama sanki benim kadar değildi mutluluğu. Korktu belki de. Bilmiyorum. Günler geçti evliliğimizin üzerinden...Büyü bitti,masal son buldu,rüyadan uyandım.Bana dokunmak için fırsat kollayan,gözlerime bakınca kalbime dokunan,her fırsatta bir plan yapıp gezip dolaşma fırsatı yaratan,hiç ummadığım yerlerde karşıma çıkıp sürprizler yapan adam gitti. Evleneli bir buçuk yıl olacak. Sürprizi geçtim.Bir kere bile hediye almadı bana. Akşamları eve gelip iki sohbet etmek yerine bir elinde ıpad i bir elinde telefonu bunlar olmazsa kumandayı alıp koltuğa uzanıyor şimdi. Bana sarılıp dokunmak, bebeğiyle konuşmak aklından bile geçmiyor. Ben bazen gidiyorum bak bebiş senin sesini tanıyormuş konuşsana kızınla diyorum 1-2 dk ilgileniyor o kadar. Dışarıda elimi tutmadan yürümeyen adam şimdi önden önden yürüyor.Bakıp kalıyorum,o kadar şaşkınım ki...Tahammülü hiç yok. Eskiden hırçındım,kırar bağırsam bile beni sakinleştirirdi şimdi hiç tahammülü yok hemen bağırıyor.Benimle dışarıda bir plan yapmak gezmek dolaşmak sanki mecburiyetten yapılıyormuş gibi davranıyor. Hani çocuğunu hava aldırmaya çıkartırsın ya öyle işte...3 haftadır her haftasonunu arkadaşlarıyla geçiriyor. Geç saatte eve geliyor. Araba onda. Ben ise evde oturup ağlıyorum sadece. Bebeğimin odasını hazırlıyorum,kıyafetlerine sarılıp ağlıyorum. Ne oldu,neden niye böyle olduk bilmiyorum. Kendime olan güvenim,gücüm yerle bir oldu. Tek sarıldığım bebeğim.Onu üzüyorum diye çok üzülüyorum. kucağıma alacağım günü sabırsızlıkla bekliyorum. Bazen o kadar çok ağlıyorum ki aklımdan boşanmak bile geçiyor. Böyle evlilik için beklemedim ki ben 30 yaşıma kadar. Aşkı bekledim. Aşk olmayacaksa,sevgi olmayacaksa niye evli kalınır. Ben kendime de yeterim bebeğime de yarın boşanma avukatı bulacağım diye yatıyorum yatağa. Hatta tayinimi alıp gideceğim buralardan diyorum.Ertesi gün sakin ol geçer belki düzelir her şey diye sakinleştiriyorum kendimi.Düzelmiyor hiçbir şey.Dua etmekten başka yapacağım hiçbir şey yok. Nerede yanlış yaptım bilmiyorum. Öyle işte. Bunu yazarken bile işyerimde ağlıyorum, darmadağın oldum.Dua edin bana...
Oyle yapcam İlay'a odaklanacagım ama bebekler hemen çıkıyormuş içerden bebek müdahale odasına götürülüyormuş ilk kontrolleri yapılıyormuş orada tabi anne yani ben ameliyatta olacağım kızımı alacaklar benden. Sonra uğraş dur dikişlerle. Babalar içerde genel anlamda bayıldıkları yada fenalaştıkları için almıyorlarmıs babalarla uğraşmamak için. Evet orası kesin 3 kg üzerinde olacak cok şükür bugünleri gordüm ona şükürCanım tabi yanılma payı var ama en azından 3kilonun üzerinde doğacak :) evet canım hissediyormuşsun çekip ittiriyorlarmış, bastırıyolarmış falan, aman acı hissetme de bunlar artık olur. Eşini neden almıyorlar canım? Bir de doktorlar sürekli konuşup seni sakinleştiriyormuş. Bence gayet rahat atlatıcaksın canım içini ferah tut, İlay'a odaklan gerisi gelir
Ne güzel bir aşk yazan ne güzel aktarmış nerden bulmuş bu yazıyı diye düşünerek okumaya başladığım yazıyı eşime gönderirim diye düşündüm. Durum kötüleştiğinde ve bunun gerçekliğini senin yazdığını anladığımda ise kendimi tutamadım ağladım.
Damlaya katılıyorum bence de kesinlikle bebek kaynaklı bir durum bu...Bizi etkilediği gibi eşlerimizi de farklı şekillerde etkiliyor. Böyle bir süreçte boşanma gibi bir durumu bence de sakın düşünme bekle kucağına alsın bebeği fırsat ver aylar geçsin bak gör ne oluyor. Sorumluluğu gözünde büyütmüş olabilir. Korkmuştur belki..
İnanmıyorum aşkın bittiğine bitemez sakın sende inanma...Bi psikolojik durum diye düşün...Ağlama daha fazla bebeğini düşün kucağına alacağın o mucizevi anı :) Belki de o an artık herşey geride kalacak anlayışlı olmaya çalış.. İyilik her zaman kazanır. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Sen gül belki oda güler...Yuvayı dişi kuş yapar bebeğimiz için her zamankinden daha güçlü olmak zorundayız değil mi? Onun sorumluluğu var bizde de...Ben herşeyin düzeleceğine kesinlikle inanıyorum. Sabret canım o hamileliğini zehir ediyorsa da sen etme...Herşey yoluna girecek..Evet onun bu yaptığını belki unutmayacaksın ama bebeğiniz için dirençli ol lütfen...Ağlama artık gülmen için keşke elimden birşey gelebilseydi :)
Herşeyin yolunda olmasına çok sevindim canım, inşallah bundan sonrası da gönlünüze göre olur. İsim konusunda ben de Beren diyorum, çok tatlı ve zarif bi isim:)Merhabalar, biz geldik doktordan . Her şey güzel çok şükür , suyu iyi , Nst iyi çıktı 1 adet sancı var sadece
Doktorum şu anda normal gözüküyor ama son anda 5 cm açıklık olur sadece buda yetmezse bebek için sıkıntı olur ve sezeryan olur dedi . Hazırlıklı olmalıyım yani her şeye , nasıl doğum düşünüyorsun dedi normal dedim inşallah dedi
En geç arife günü dedi, kızım beni umarım üzmez 38 - 39 da kendiliğinden gelir umarım . Hee bu arada toplam 11 kilo aldım
Sizin asansör sistemi farklıymış demek, o zaman kızların dedği gibi birkaç ay idare edersiniz canım, nasılsa diğer türlü oluyormuş..Canım teşekkür ederim , doğru anladın da bizim karyolanın ön kısmı böyle aşağı inmiyor ki . Asansör yani yatağı kaldırım alta ki tabakayı alta indiriyorsun öyle oluyor
Günaydınlar herkese biz geldik sonunda. 3.100 gram olmuş tosunum doktorda diyor stres bitti bak ne kadar kilo almış bu hafta :) gercekten de oyle 300-400 gram arası almış. Ama suyumuz sınıra gelmiş doktor bu hafta bol bol istirat eteceksin kalkmayacaksın dedi napıyım dayancam artık aman pazartesiden once gelmesin kuzum. Dayanır mı bu suyu Pazartesi'ye kadar dedim dayanır ama sonrasını bilemem dedi yani iyiki haftaya alıyoruz kuzumu. Onun dısında 7-7.30 da hastanede olacağım 9 gibi kızım dünyaya gelecek. Spinal sezeryan olacağım. Fıtığım için problem olmayacağını söyledi anestezi doktorum, asıl problem panik atağımdaymış. Eğer ameliyatta cok panik olursam uyutulacağım. Bizden bu kadar anneler artık gercekten doğuma gidiyorum sadece 5 günüm kaldı :)
bu yazı ne ki. birbirimize yazdığımız sayfalarca mail,mesaj var. hatta birbirimize yazıp hediye ettiğimiz günlük bile var. toplasan hepsini 2-3 kitap çıkar. eşim benden güzel yazar. yazar-dı demek daha doğru olur. işte o kadar çok şey yaptı ki benim için şimdiki tutumu çok dokunuyor. bana evlilik teklifini sultanahmet meydanında dikilitaşın önünde keman,güller,kırmızı halılar eşliğinde yaptı. organizasyon şirketiyle anlaşmış. tüm dost arkadaşlarımı organize etmiş herkes oradaydı. üniversiteyi trabzonda okuyordu orada yaşıyordu. sevgili olduğumuz yıl dönümüzde sabahın köründe otobüsle kapımın önüne gelmişti. elinde kendi büyüttüğü mor menekşeler ve köy elmalarıyla:) tüm gün gezip dolaştık akşamına yine otobüsle geri döndü. tanışma yıl dönümümüzde ilaç kutusundaki kapsülleri boşaltıp hepsinin içine not yazıp,prospektüs düzenleyip kutusuna ikimize özel sözlerle ilaç kutusuna özgü yazılar yazmış iş yerime yollamıştı. bir yastığa ikimizin ismini boyalarla yazarak civcivler,tavuklar çizmişti:) küçük bir masa saatinin tüm mekanizmasını söküp ikimizin resmini koyup akrep yelkovanın gösterdiği her saate bize özel bir kelime yazmıştı. mesela saat 5 i gösteriyorsa Aşk yazıyordu. 5.5 benim doğum günüm:) daha böyle onlarcası. bunları yapan adamın şimdi elimi tutmaya üşendiğini, benimle gezmekten imtina ettiğini, çocuğuyla konuşmadığını, iki kelime bir aşk mesajı yazmadığını düşünsene? tahayyül edebiliyor musun nasıl bir hayal kırıklığı yaşıyorum. evlilik yıl dönümümüz doğum günümle aynı gündü. 05.05.2013 de evlendik. düşünsene ilk evlilik yıl dönümümüzü kutlamadı, evlendiğimizden beri tek dal çiçek almadı. abartıyor muyum şimdi sen söyle. o kadar çok söyledim ki hem olgunlukla hem ağlayarak hem tartışarak. yapma canım yanıyor dedim. niye böyle oldun ne oluyor dedim. bir şey yok aynıyım, kafam dolu,yorgunum demekten başka bir şey demedi.
Beni anladığını belirten şu mesajın bile yeter canım. bebeğim için güçlü duracağım ve şu 1 ayı atlatmaya çalışacağım ondan sonrası Allah kerim.
bu yazı ne ki. birbirimize yazdığımız sayfalarca mail,mesaj var. hatta birbirimize yazıp hediye ettiğimiz günlük bile var. toplasan hepsini 2-3 kitap çıkar. eşim benden güzel yazar. yazar-dı demek daha doğru olur. işte o kadar çok şey yaptı ki benim için şimdiki tutumu çok dokunuyor. bana evlilik teklifini sultanahmet meydanında dikilitaşın önünde keman,güller,kırmızı halılar eşliğinde yaptı. organizasyon şirketiyle anlaşmış. tüm dost arkadaşlarımı organize etmiş herkes oradaydı. üniversiteyi trabzonda okuyordu orada yaşıyordu. sevgili olduğumuz yıl dönümüzde sabahın köründe otobüsle kapımın önüne gelmişti. elinde kendi büyüttüğü mor menekşeler ve köy elmalarıyla:) tüm gün gezip dolaştık akşamına yine otobüsle geri döndü. tanışma yıl dönümümüzde ilaç kutusundaki kapsülleri boşaltıp hepsinin içine not yazıp,prospektüs düzenleyip kutusuna ikimize özel sözlerle ilaç kutusuna özgü yazılar yazmış iş yerime yollamıştı. bir yastığa ikimizin ismini boyalarla yazarak civcivler,tavuklar çizmişti:) küçük bir masa saatinin tüm mekanizmasını söküp ikimizin resmini koyup akrep yelkovanın gösterdiği her saate bize özel bir kelime yazmıştı. mesela saat 5 i gösteriyorsa Aşk yazıyordu. 5.5 benim doğum günüm:) daha böyle onlarcası. bunları yapan adamın şimdi elimi tutmaya üşendiğini, benimle gezmekten imtina ettiğini, çocuğuyla konuşmadığını, iki kelime bir aşk mesajı yazmadığını düşünsene? tahayyül edebiliyor musun nasıl bir hayal kırıklığı yaşıyorum. evlilik yıl dönümümüz doğum günümle aynı gündü. 05.05.2013 de evlendik. düşünsene ilk evlilik yıl dönümümüzü kutlamadı, evlendiğimizden beri tek dal çiçek almadı. abartıyor muyum şimdi sen söyle. o kadar çok söyledim ki hem olgunlukla hem ağlayarak hem tartışarak. yapma canım yanıyor dedim. niye böyle oldun ne oluyor dedim. bir şey yok aynıyım, kafam dolu,yorgunum demekten başka bir şey demedi.
Beni anladığını belirten şu mesajın bile yeter canım. bebeğim için güçlü duracağım ve şu 1 ayı atlatmaya çalışacağım ondan sonrası Allah kerim.
Sen de haklisin vallahi.benim esimde bir iki sefer dagitti. Evde birakip arkadaslarina gitmeye basladi. Dogum gunum de bile yapti. Hatirlamadi. Ben de evde oturup agladim. Sert bi sekilde uyarinca tekrar beni farketti.Allah sesimizi duyuyo canim. Ne zaman beni uzse basina bi sorun cikiyo.. sen de az biraz bekle.bebegin eli yuzu toparlansin. Sakin kafayla karar ver. Merak etme Allah okadar buyuk ki senin gozyaslarinin diyetini de odetecektir. Cunku kimsenin eline gecmeyen seyler onlar icin cok siradanlasmis. Kaybedince anlarlar..Onun aldığı sorumluluktan fazlasını alıyorum ben. Ben de çalışıyorum, hem evi düşünüyorum hem işi hem de bebeği.Şunun şurasında 1 ay sonra doğum yapacam onu da düşünüyorum. Şuanda karnım burnumda masa başında çalışmaya çalışıyorum. Gece uyuyamıyorum,istediğimi yiyemiyorum. guatrım var nefes alamıyorum. bunca şeye rağmen ben mi gidip konuşacağım, yapma etme diyeceğim? kaç sefer söyledim, kırıldığımı belli ettim. niye böyle olduk dedim. dinledi dinledi dinledi. değişen hiçbir şey yok. şu ara dışarda bir yere gidip konuşacak halim bile yok. kim yüzüme bakıp bir şeyin mi var dese ağlamaya başlıyorum. moralmen bitik durumdayım. çok kızgın kırgınım. bana hamileliliğimde yaşattığı bu duyguları asla unutmayacağım. ne yazık ki ona karşı duygularım yavaş yavaş ölüyor. sağol canım, inşallah dediğin gibi olur ama benim umudum,inancım da duygularım gibi bitiyor.
Casual 670 tl iyimiş gercekten ama ben İzmir'de yasıyorum.. Nuna yı e bebekte inceleyeyim. Simdilik kraft rlx de karar kıldım gibi :)
Bende anlamadım orasını. Doktora sordum Pazartesi'ye kadar dayanır dimi dedim duraksadı evet dedi sonrasını bilemem zaten dedi ama bu bir risk tabiki. Hareketlerini bu sefer gercekten takip etmem lazım suan cok hareketli ve kilo aldığı için anne karnında tutmaya çalışıyor sanıyorum doktorum. Ama bende pimpirikli oldugum için kurcalamamaya calısıyorum suan içinHerşeyin yolunda olmasına çok sevindim canım, inşallah bundan sonrası da gönlünüze göre olur. İsim konusunda ben de Beren diyorum, çok tatlı ve zarif bi isim:)
Sizin asansör sistemi farklıymış demek, o zaman kızların dedği gibi birkaç ay idare edersiniz canım, nasılsa diğer türlü oluyormuş..
Hadi maşallah, ne güzel gelişmiş kuzuAma suyun sınırda olmasına rağmen bu haftayı bitirme ısrarını pek anlayamadım ben canım ya, doktorun daha iyi bilir tabi ama 5 gün için niye beklenir ki, nasılsa 37 haftayı doldurdunuz çok şükür. Sen yine bol suyunu iç ama ben fazla evhamlıyım herhalde
canım Allah yardımcın olsun, seni çok iyi anladımdediğin gibi dua etmekten başka bir şey yapamıyoruz
Canım dualarımız seninle ve senin gibi olan tüm kadınlarla,
annelik zor zanaat durumumuz çok hassas hepimizin şu anda,
bende diğer arkadaşlarla aynı şeyi düşünüyorum; hamilelikten dolayı biz daha hassasız onlar daha korkak, keşke olmasa ama oluyor işte,
sabır bitanem az kaldı,inşallah Rabbim yavrunuzun gelişiyle eski günlerinize döndürecek sizi...
bu yazı ne ki. birbirimize yazdığımız sayfalarca mail,mesaj var. hatta birbirimize yazıp hediye ettiğimiz günlük bile var. toplasan hepsini 2-3 kitap çıkar. eşim benden güzel yazar. yazar-dı demek daha doğru olur. işte o kadar çok şey yaptı ki benim için şimdiki tutumu çok dokunuyor. bana evlilik teklifini sultanahmet meydanında dikilitaşın önünde keman,güller,kırmızı halılar eşliğinde yaptı. organizasyon şirketiyle anlaşmış. tüm dost arkadaşlarımı organize etmiş herkes oradaydı. üniversiteyi trabzonda okuyordu orada yaşıyordu. sevgili olduğumuz yıl dönümüzde sabahın köründe otobüsle kapımın önüne gelmişti. elinde kendi büyüttüğü mor menekşeler ve köy elmalarıyla:) tüm gün gezip dolaştık akşamına yine otobüsle geri döndü. tanışma yıl dönümümüzde ilaç kutusundaki kapsülleri boşaltıp hepsinin içine not yazıp,prospektüs düzenleyip kutusuna ikimize özel sözlerle ilaç kutusuna özgü yazılar yazmış iş yerime yollamıştı. bir yastığa ikimizin ismini boyalarla yazarak civcivler,tavuklar çizmişti:) küçük bir masa saatinin tüm mekanizmasını söküp ikimizin resmini koyup akrep yelkovanın gösterdiği her saate bize özel bir kelime yazmıştı. mesela saat 5 i gösteriyorsa Aşk yazıyordu. 5.5 benim doğum günüm:) daha böyle onlarcası. bunları yapan adamın şimdi elimi tutmaya üşendiğini, benimle gezmekten imtina ettiğini, çocuğuyla konuşmadığını, iki kelime bir aşk mesajı yazmadığını düşünsene? tahayyül edebiliyor musun nasıl bir hayal kırıklığı yaşıyorum. evlilik yıl dönümümüz doğum günümle aynı gündü. 05.05.2013 de evlendik. düşünsene ilk evlilik yıl dönümümüzü kutlamadı, evlendiğimizden beri tek dal çiçek almadı. abartıyor muyum şimdi sen söyle. o kadar çok söyledim ki hem olgunlukla hem ağlayarak hem tartışarak. yapma canım yanıyor dedim. niye böyle oldun ne oluyor dedim. bir şey yok aynıyım, kafam dolu,yorgunum demekten başka bir şey demedi.
Beni anladığını belirten şu mesajın bile yeter canım. bebeğim için güçlü duracağım ve şu 1 ayı atlatmaya çalışacağım ondan sonrası Allah kerim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?