Arkadaşlar merhaba,
Çok uzun süredir girip bakamadım, berbat günler geçirdim.
Bu arada aramızda bazı kayıplar oldu sanıyorum, o arkadaşlarımıza yürekten geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum, inşallah en hayırlı kısa zamanda yeni bir hamilelikle sağlıklı evlatlarına kavuşurlar.
Benim de oldukça yıpratıcı bir dönemim oldu maalesef. Allah beterinden korusun diyorum ama gerçekten çok zordu

Benim çok kötü bulantılarım oluyordu, değil yemek, su bile içermiyordum. Doktor rapor verdi, annem İstanbul'dan kalktı geldi bana bakmaya. Ama olacak gibi değildi, artık bir gün kalktık özel bir kliniğe gittik, serumdu ilaçtı filan bir kaç saat yatıp kendime gelir gibi olmuştum. Tam oradan çıkarken kapıda, annem son merdivene takılıp gözümün önünde yere yuvarlandı, düştü, başını , kollarını çarptı, her yeri mahvoldu, ben mahvoldum, hala gözümün önünden atamıyorum görüntüyü. Hemen müdahale ettiler, şükür başına bişey olmadı ama kolu kırıldı, ben şoka girdim, o anlar geçmek bilmedi. Anneme bir şey oldu diye aklım yerinden oynadı, ağlıyorum, çığlıklar atıyorum. Yazık o halde kadıncağız beni sakinleştirmeye çalışıyor. İşlemler bitince kalktık eve gittik. Düzgün müdahale edememişler kırık kola, gece yarısı annem rahatsızlandı tekrar, başka büyük hastaneye gittik sabaha karşı acile, elimde torba, öğürüyorum, röntgene annemin yanına giremiyorum hamile olduğum için, üç tane doktor annemin kırık kemiğini yerleştirmeye çalışıyor, üstüne abandılar, sesini duymiyim diye beni çıkardılar, ağlıyorum, bağırıyorum, öğürüyorum, kusuyorum. Vicdan azabından kahroluyorum, benim yüzümden oldu diye, annemi çağırmasaydım, bulantıya susuzluğa katlansaydım, hatta hiç hamile kalmasaydım, vs. Benim depresyon öyküm var zaten, ilaçları hamilelikle bırakmıştım. Bu olayların ertesi günü, açlık, susuzluk, uykusuzluk, üzüntü, bitkinlik derken ben de tansiyon da kalmadı, ölecek gibi hissediyorum, yarı baygınım, ayrıca kolum bacağım, bir çok kasım sürekli atıyor, titriyor, sıçrıyor, kontrol edemiyorum. Ağlaya ağlaya eşime "ben dayanamıyorum, canımı teslim edicem artık, bu çocuğu aldıralım dedim hıçkıra hıçkıra, akıl, mantık, psikoloji filan kalmadı çünkü. Annem bana bakmaya gelmiş, kendisi bakıma muhtaç hale düştü, benim kolum kanadım kalkmıyor, kadına bir bardak suyu zor götürüyorum, eşim desen aşırı yoğun çalışıyor, sabahın köründe gidip gecenin köründe geliyor, hayatım kabus gibi vs. Eşim beni aldığı gibi hastaneye götürdü, annemi de sabahına acilen uçakla İstanbul'a mecburen gönderdi. O gece beni yatırdılar, 5 gece kaldım hastanede, ketonum yükselmiş, kan değerleri düşmüş. Serum ilaç vs biraz kendime geldim o ara.
Ama hastaneden çıkınca yine berbat bi hale döndüm. Ne kraker, ne leblebi, ne şu ne bu, bu hamilelik bulantısına hiç bir şey çare olmadı bende arkadaşlar. Değil yemek yapmak ya da yemek mutfağa bile yaklaşamadım, hala çok farklı değilim. Hastaneden sonra rapor verdiler, evde yattım bir hafta, bir de Dramamine ya da Metpamidi günde üçü geçmemek üzere alabileceğimi zar zor ordayken intern doktorlardan öğrendim. Ben anlamıyorum, bir insanı acı içinde kıvranırken görüp nasıl duyarsızca bakabiliyorlar bazı sağlık personelleri, o da ayrı bir konu, ona da girip daha da uzatmiyim yazıyı. Güya iyi bir hastane ama doktorum sadece bir kez gördü beni hastanede, o da yatırıldığımın ertesi günü. Hastane kısmı da tam bir saçmalıktı yani. Sonuç olarak bir kez Dramamine içtim evdeyken, bin pişman oldum, bulantıya ek çarpıntı ve baygınlık hissi yaptı, ölücem sandım. Resmen tek başıma, aç, sefil günler