- 15 Aralık 2015
- 1.823
- 4.607
- 133
- Konu Sahibi Esrin mine
-
- #1
Kusura bakma ama sen koynuna gireceksin tekrar.Birde balık hep baştan kokuyor.Oyle dogrukı .Ayrıca senın her gun aynı yataga gırecegın adamı ıstemıyorsan kımsenın onay vermesını bekleme.Sebep ne olursa olsun .Çocugun var mı ?Ayaklarının uzerınde dur .Bılıorum çok zor ıstemedıgın bır ınsanla aynı yatakda uyumak .Evgi de yetersız gelıyor bazen.Ama sende vence her şey bıtmıs.Baba anne ıstemıyorum de .Kımse bana köle olmasın ıstersenız sızde küsebılırsınız benı yalnız bırakabılırsınız.Olmuyorsa olmuyor anladınız mı ?Kımseye hıc bır dey açıklamak zorunda degılsınızEvet dönüyoruz dolaşıyoruz aynı noktaya geri dönüyoruz. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca ailem hakkında hiç iyi şeyler düşünemedim. Beni okulumdan alıp sevmediğim birinin koynuna soktular. Ben bu kaderi bu sene değiştirdim ve benim gibi biri için çok büyük bir adım attım. Evimi ayırıp çıktım gittim. Ailem tahmin ettiğim gibi başta kızıp bağırdı, azarladı vs. Sonra bana hak verdiler, sonra tekrar azarlama, kararımdan döndürme evresine girdiler. Uzunca bir süredir bana destek oluyorlardı. Benim ailem gibi insanlar için bu büyük bir özveri. Çünkü kültürleri, gelenekleri, yaşantıları ve çevreleri için bu kabul edilebilir birşey değil. Buna rağmen bana destek vermelerine çok minnettarım, haklarını yiyemem. Ama bilin bakalım ne oldu? Ben karşı taraf ile yaşadığım çocuklarla ilgili bir tartışmadan sonra babamdan yardım isteme gafletinde bulundum. Babam da bu şahısla konuştu ve maalesef onun üstün ikna kabiliyetine yenik düştü. Ağlamış, zırlamış, ben suçluyum affetsin, bir daha asla onu üzmeyeceğim vs bir sürü şey söylemiş. Bunu bana hep yapıyordu ama ailemle iletişiml halinde olmadıkları için ben bu pişmanlık meselelerinden bahsetmiyordum. Eşşek sokasıca dilim yüzünden ona kendini aileme açıklama fırsatı verdim. Şimdi ailem diyor ki " e senin derdin hakaret huzurrsuzluk şu bu değil mi, artık yapmayacağım diyor köpek gibi pişman senin derdin ne de illa boşanıcam diye tutturdun?". Ben buna bir cevap veremiyorum. Kesinlikle barışma ihtimalim yok. Bir daha o adamla aynı yatağa giremem ama aileme karşı bir şey söylemem gerekiyor yoksa çok kötü bir konuma düşeceğim. 3 gündür babamı dinleyip dinleyip susup kapatıyorum. onun bu umudu, bu yalvarır tarzdaki ısrarı bir yandan sinirimi bozarken bir yandan üzülüyorum.
En büyük kozları şu "adam bu kadar pişmanken bize soracaklar senin kızının derdi ne diye? Ne diyeceğiz? Hadi önceden şöyle kötü, böyle huysuz, böyle kibirli diyordun. Tüm kibri inadı bırakmış kendini senin ayağına paspas ediyor, ne diye bu inadı sürdürüyorsun? Millet diyecek bunun başka bir derdi var( kastettiği şey başka biri). Bizim için sorun değil ama insanların ağzı çuval değil ki büzelim" diyorlar. Ben buna bir cevap veremiyorum.
Aklımdan geçen "ben yaptıklarını unutup onunla aynı yatağa giremem, 28 yaşında bir kadın olarak bu kararı tek başıma alıyorum ve sonuna kadar arkasındayım". Ama böyle bir cevap beni dik başlı, isyanlar ve yuva bozan konumuna sokacak, o yüzden geçiştirip telefonu kapatmakla yetiniyorum. Off ne zor bir mevzu. Bir an önce boşanıp kurtulsam, 30a merdiven dayadığım şu ömrümde hayatımın en önemli ve en şahsi kararı için azarlanmak, açıklama yapmak zorunda kalmak çok zoruma gidiyor.
e senin derdin hakaret huzurrsuzluk şu bu değil mi, artık yapmayacağım diyor köpek gibi pişman senin derdin ne de illa boşanıcam diye tutturdun?". Ben buna bir cevap veremiyorum
Siz bu adamla barışacaksınız . Kendi kendinizi ikna etmek için bahaneler bulmaya başlamışsınız. ... Gerisi hikâye....Evet dönüyoruz dolaşıyoruz aynı noktaya geri dönüyoruz. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca ailem hakkında hiç iyi şeyler düşünemedim. Beni okulumdan alıp sevmediğim birinin koynuna soktular. Ben bu kaderi bu sene değiştirdim ve benim gibi biri için çok büyük bir adım attım. Evimi ayırıp çıktım gittim. Ailem tahmin ettiğim gibi başta kızıp bağırdı, azarladı vs. Sonra bana hak verdiler, sonra tekrar azarlama, kararımdan döndürme evresine girdiler. Uzunca bir süredir bana destek oluyorlardı. Benim ailem gibi insanlar için bu büyük bir özveri. Çünkü kültürleri, gelenekleri, yaşantıları ve çevreleri için bu kabul edilebilir birşey değil. Buna rağmen bana destek vermelerine çok minnettarım, haklarını yiyemem. Ama bilin bakalım ne oldu? Ben karşı taraf ile yaşadığım çocuklarla ilgili bir tartışmadan sonra babamdan yardım isteme gafletinde bulundum. Babam da bu şahısla konuştu ve maalesef onun üstün ikna kabiliyetine yenik düştü. Ağlamış, zırlamış, ben suçluyum affetsin, bir daha asla onu üzmeyeceğim vs bir sürü şey söylemiş. Bunu bana hep yapıyordu ama ailemle iletişiml halinde olmadıkları için ben bu pişmanlık meselelerinden bahsetmiyordum. Eşşek sokasıca dilim yüzünden ona kendini aileme açıklama fırsatı verdim. Şimdi ailem diyor ki " e senin derdin hakaret huzurrsuzluk şu bu değil mi, artık yapmayacağım diyor köpek gibi pişman senin derdin ne de illa boşanıcam diye tutturdun?". Ben buna bir cevap veremiyorum. Kesinlikle barışma ihtimalim yok. Bir daha o adamla aynı yatağa giremem ama aileme karşı bir şey söylemem gerekiyor yoksa çok kötü bir konuma düşeceğim. 3 gündür babamı dinleyip dinleyip susup kapatıyorum. onun bu umudu, bu yalvarır tarzdaki ısrarı bir yandan sinirimi bozarken bir yandan üzülüyorum.
En büyük kozları şu "adam bu kadar pişmanken bize soracaklar senin kızının derdi ne diye? Ne diyeceğiz? Hadi önceden şöyle kötü, böyle huysuz, böyle kibirli diyordun. Tüm kibri inadı bırakmış kendini senin ayağına paspas ediyor, ne diye bu inadı sürdürüyorsun? Millet diyecek bunun başka bir derdi var( kastettiği şey başka biri). Bizim için sorun değil ama insanların ağzı çuval değil ki büzelim" diyorlar. Ben buna bir cevap veremiyorum.
Aklımdan geçen "ben yaptıklarını unutup onunla aynı yatağa giremem, 28 yaşında bir kadın olarak bu kararı tek başıma alıyorum ve sonuna kadar arkasındayım". Ama böyle bir cevap beni dik başlı, isyanlar ve yuva bozan konumuna sokacak, o yüzden geçiştirip telefonu kapatmakla yetiniyorum. Off ne zor bir mevzu. Bir an önce boşanıp kurtulsam, 30a merdiven dayadığım şu ömrümde hayatımın en önemli ve en şahsi kararı için azarlanmak, açıklama yapmak zorunda kalmak çok zoruma gidiyor.
Rica ediyorum klavyeden niyet okuyuculuk yapmayın. Çocuk tesliminde bile suratına bakmaya tahammül edemiyorum, çocuklarla telefonda konuşurken "annenize verin" dediğinde midem bulanıyor direkt kapatıyorum. Artık 16-17 yaşında değilim, ne istediğimi gayet iyi biliyorum.Siz bu adamla barışacaksınız . Kendi kendinizi ikna etmek için bahaneler bulmaya başlamışsınız. ... Gerisi hikâye....
Aklımdan geçenler tam olarak bunlar ama bunları söylemek benim için o kadar zor ki. İsmini hatırlamıyorum ama bir netflix dizisi vardı. Tecavüze uğrayan kıza o anlar o kadar çok anlattırılıyordu ki, kız her anlatışında olayı, o korkuyu, o tiksintiyi yeniden yaşadığı için anlatmaktansa yalan söylediğini iddia edip o durumdan kurtulmaya çalışmıştı. Bir de bunları telaffuz ettikçe normalleştiğini farkettim ve bunun olması midemi bulandırıyor.Ailenizin ağzını kapatmak istiyorsanız gerçeği söyleyin. Elalem konuşsun dursun da ailenize söyleyebilirsiniz. Neden tek sebep adamın kibri, kötü konuşması şeklinde lanse ettiniz ki?
Bu aşağılık adam kızınızı dövdü ve tecavüz etti ne yuva yıkmasından bahsediyorsunuz desenize bakalım af dilemeleri duymak isteyecekler mi bir daha
O zaman bunu bana söylediğiniz gibi ailenize de söyleyin.Rica ediyorum klavyeden niyet okuyuculuk yapmayın. Çocuk tesliminde bile suratına bakmaya tahammül edemiyorum, çocuklarla telefonda konuşurken "annenize verin" dediğinde midem bulanıyor direkt kapatıyorum. Artık 16-17 yaşında değilim, ne istediğimi gayet iyi biliyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?