- 20 Ocak 2020
- 2.988
- 3.818
-
- Konu Sahibi Esrin mine
- #21
Kendi ayakları üzerinde duran, maddi özgürlüğü olan bir kadın mısınız?Evet dönüyoruz dolaşıyoruz aynı noktaya geri dönüyoruz. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca ailem hakkında hiç iyi şeyler düşünemedim. Beni okulumdan alıp sevmediğim birinin koynuna soktular. Ben bu kaderi bu sene değiştirdim ve benim gibi biri için çok büyük bir adım attım. Evimi ayırıp çıktım gittim. Ailem tahmin ettiğim gibi başta kızıp bağırdı, azarladı vs. Sonra bana hak verdiler, sonra tekrar azarlama, kararımdan döndürme evresine girdiler. Uzunca bir süredir bana destek oluyorlardı. Benim ailem gibi insanlar için bu büyük bir özveri. Çünkü kültürleri, gelenekleri, yaşantıları ve çevreleri için bu kabul edilebilir birşey değil. Buna rağmen bana destek vermelerine çok minnettarım, haklarını yiyemem. Ama bilin bakalım ne oldu? Ben karşı taraf ile yaşadığım çocuklarla ilgili bir tartışmadan sonra babamdan yardım isteme gafletinde bulundum. Babam da bu şahısla konuştu ve maalesef onun üstün ikna kabiliyetine yenik düştü. Ağlamış, zırlamış, ben suçluyum affetsin, bir daha asla onu üzmeyeceğim vs bir sürü şey söylemiş. Bunu bana hep yapıyordu ama ailemle iletişiml halinde olmadıkları için ben bu pişmanlık meselelerinden bahsetmiyordum. Eşşek sokasıca dilim yüzünden ona kendini aileme açıklama fırsatı verdim. Şimdi ailem diyor ki " e senin derdin hakaret huzurrsuzluk şu bu değil mi, artık yapmayacağım diyor köpek gibi pişman senin derdin ne de illa boşanıcam diye tutturdun?". Ben buna bir cevap veremiyorum. Kesinlikle barışma ihtimalim yok. Bir daha o adamla aynı yatağa giremem ama aileme karşı bir şey söylemem gerekiyor yoksa çok kötü bir konuma düşeceğim. 3 gündür babamı dinleyip dinleyip susup kapatıyorum. onun bu umudu, bu yalvarır tarzdaki ısrarı bir yandan sinirimi bozarken bir yandan üzülüyorum.
En büyük kozları şu "adam bu kadar pişmanken bize soracaklar senin kızının derdi ne diye? Ne diyeceğiz? Hadi önceden şöyle kötü, böyle huysuz, böyle kibirli diyordun. Tüm kibri inadı bırakmış kendini senin ayağına paspas ediyor, ne diye bu inadı sürdürüyorsun? Millet diyecek bunun başka bir derdi var( kastettiği şey başka biri). Bizim için sorun değil ama insanların ağzı çuval değil ki büzelim" diyorlar. Ben buna bir cevap veremiyorum.
Aklımdan geçen "ben yaptıklarını unutup onunla aynı yatağa giremem, 28 yaşında bir kadın olarak bu kararı tek başıma alıyorum ve sonuna kadar arkasındayım". Ama böyle bir cevap beni dik başlı, isyanlar ve yuva bozan konumuna sokacak, o yüzden geçiştirip telefonu kapatmakla yetiniyorum. Off ne zor bir mevzu. Bir an önce boşanıp kurtulsam, 30a merdiven dayadığım şu ömrümde hayatımın en önemli ve en şahsi kararı için azarlanmak, açıklama yapmak zorunda kalmak çok zoruma gidiyor.
Sizin bunları dile getirmeme sebebiniz bence bunlar değil.Aklımdan geçenler tam olarak bunlar ama bunları söylemek benim için o kadar zor ki. İsmini hatırlamıyorum ama bir netflix dizisi vardı. Tecavüze uğrayan kıza o anlar o kadar çok anlattırılıyordu ki, kız her anlatışında olayı, o korkuyu, o tiksintiyi yeniden yaşadığı için anlatmaktansa yalan söylediğini iddia edip o durumdan kurtulmaya çalışmıştı. Bir de bunları telaffuz ettikçe normalleştiğini farkettim ve bunun olması midemi bulandırıyor.
Sanırım "siz sadece duyduklarınızı biliyorsunuz ve her yalana hemen inanıyorsunuz. Ben ise ne yaşadığımı çok iyi biliyorum ve onları tekrar yaşamamak için herşeyi yapmaya hazırım. Şu anki hayatımdan gayet memnunum. Beni geri dönmem için arayacaksanız hiç aramayın" şeklinde bir konuşma yapmanın zamanı geldi. Yoksa ben onları kırmamaya çalışırken onlar beni zayıf görüp baskı uygulamaya devam edicek
Bundan iyi motivasyon mu olur? Bu bilinçte olupta babanıza neden cevap veremiyorsunuz?Artık 16-17 yaşında değilim, ne istediğimi gayet iyi biliyorum.
Yalan söylüyor bir ay iyi olacak sonra yine aynısını yapacak deyin,güvenmiyorum deyin. Ayrı ev açabildiğinize göre maddi gücünüz var, kimseyi ikna etmek hesap vermek zoeunda değilsiniz. Önce isyan eder sonra alışırlar sabırlı ve dirayetli olunEvet dönüyoruz dolaşıyoruz aynı noktaya geri dönüyoruz. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca ailem hakkında hiç iyi şeyler düşünemedim. Beni okulumdan alıp sevmediğim birinin koynuna soktular. Ben bu kaderi bu sene değiştirdim ve benim gibi biri için çok büyük bir adım attım. Evimi ayırıp çıktım gittim. Ailem tahmin ettiğim gibi başta kızıp bağırdı, azarladı vs. Sonra bana hak verdiler, sonra tekrar azarlama, kararımdan döndürme evresine girdiler. Uzunca bir süredir bana destek oluyorlardı. Benim ailem gibi insanlar için bu büyük bir özveri. Çünkü kültürleri, gelenekleri, yaşantıları ve çevreleri için bu kabul edilebilir birşey değil. Buna rağmen bana destek vermelerine çok minnettarım, haklarını yiyemem. Ama bilin bakalım ne oldu? Ben karşı taraf ile yaşadığım çocuklarla ilgili bir tartışmadan sonra babamdan yardım isteme gafletinde bulundum. Babam da bu şahısla konuştu ve maalesef onun üstün ikna kabiliyetine yenik düştü. Ağlamış, zırlamış, ben suçluyum affetsin, bir daha asla onu üzmeyeceğim vs bir sürü şey söylemiş. Bunu bana hep yapıyordu ama ailemle iletişiml halinde olmadıkları için ben bu pişmanlık meselelerinden bahsetmiyordum. Eşşek sokasıca dilim yüzünden ona kendini aileme açıklama fırsatı verdim. Şimdi ailem diyor ki " e senin derdin hakaret huzurrsuzluk şu bu değil mi, artık yapmayacağım diyor köpek gibi pişman senin derdin ne de illa boşanıcam diye tutturdun?". Ben buna bir cevap veremiyorum. Kesinlikle barışma ihtimalim yok. Bir daha o adamla aynı yatağa giremem ama aileme karşı bir şey söylemem gerekiyor yoksa çok kötü bir konuma düşeceğim. 3 gündür babamı dinleyip dinleyip susup kapatıyorum. onun bu umudu, bu yalvarır tarzdaki ısrarı bir yandan sinirimi bozarken bir yandan üzülüyorum.
En büyük kozları şu "adam bu kadar pişmanken bize soracaklar senin kızının derdi ne diye? Ne diyeceğiz? Hadi önceden şöyle kötü, böyle huysuz, böyle kibirli diyordun. Tüm kibri inadı bırakmış kendini senin ayağına paspas ediyor, ne diye bu inadı sürdürüyorsun? Millet diyecek bunun başka bir derdi var( kastettiği şey başka biri). Bizim için sorun değil ama insanların ağzı çuval değil ki büzelim" diyorlar. Ben buna bir cevap veremiyorum.
Aklımdan geçen "ben yaptıklarını unutup onunla aynı yatağa giremem, 28 yaşında bir kadın olarak bu kararı tek başıma alıyorum ve sonuna kadar arkasındayım". Ama böyle bir cevap beni dik başlı, isyanlar ve yuva bozan konumuna sokacak, o yüzden geçiştirip telefonu kapatmakla yetiniyorum. Off ne zor bir mevzu. Bir an önce boşanıp kurtulsam, 30a merdiven dayadığım şu ömrümde hayatımın en önemli ve en şahsi kararı için azarlanmak, açıklama yapmak zorunda kalmak çok zoruma gidiyor.
Evet dönüyoruz dolaşıyoruz aynı noktaya geri dönüyoruz. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca ailem hakkında hiç iyi şeyler düşünemedim. Beni okulumdan alıp sevmediğim birinin koynuna soktular. Ben bu kaderi bu sene değiştirdim ve benim gibi biri için çok büyük bir adım attım. Evimi ayırıp çıktım gittim. Ailem tahmin ettiğim gibi başta kızıp bağırdı, azarladı vs. Sonra bana hak verdiler, sonra tekrar azarlama, kararımdan döndürme evresine girdiler. Uzunca bir süredir bana destek oluyorlardı. Benim ailem gibi insanlar için bu büyük bir özveri. Çünkü kültürleri, gelenekleri, yaşantıları ve çevreleri için bu kabul edilebilir birşey değil. Buna rağmen bana destek vermelerine çok minnettarım, haklarını yiyemem. Ama bilin bakalım ne oldu? Ben karşı taraf ile yaşadığım çocuklarla ilgili bir tartışmadan sonra babamdan yardım isteme gafletinde bulundum. Babam da bu şahısla konuştu ve maalesef onun üstün ikna kabiliyetine yenik düştü. Ağlamış, zırlamış, ben suçluyum affetsin, bir daha asla onu üzmeyeceğim vs bir sürü şey söylemiş. Bunu bana hep yapıyordu ama ailemle iletişiml halinde olmadıkları için ben bu pişmanlık meselelerinden bahsetmiyordum. Eşşek sokasıca dilim yüzünden ona kendini aileme açıklama fırsatı verdim. Şimdi ailem diyor ki " e senin derdin hakaret huzurrsuzluk şu bu değil mi, artık yapmayacağım diyor köpek gibi pişman senin derdin ne de illa boşanıcam diye tutturdun?". Ben buna bir cevap veremiyorum. Kesinlikle barışma ihtimalim yok. Bir daha o adamla aynı yatağa giremem ama aileme karşı bir şey söylemem gerekiyor yoksa çok kötü bir konuma düşeceğim. 3 gündür babamı dinleyip dinleyip susup kapatıyorum. onun bu umudu, bu yalvarır tarzdaki ısrarı bir yandan sinirimi bozarken bir yandan üzülüyorum.
En büyük kozları şu "adam bu kadar pişmanken bize soracaklar senin kızının derdi ne diye? Ne diyeceğiz? Hadi önceden şöyle kötü, böyle huysuz, böyle kibirli diyordun. Tüm kibri inadı bırakmış kendini senin ayağına paspas ediyor, ne diye bu inadı sürdürüyorsun? Millet diyecek bunun başka bir derdi var( kastettiği şey başka biri). Bizim için sorun değil ama insanların ağzı çuval değil ki büzelim" diyorlar. Ben buna bir cevap veremiyorum.
Aklımdan geçen "ben yaptıklarını unutup onunla aynı yatağa giremem, 28 yaşında bir kadın olarak bu kararı tek başıma alıyorum ve sonuna kadar arkasındayım". Ama böyle bir cevap beni dik başlı, isyanlar ve yuva bozan konumuna sokacak, o yüzden geçiştirip telefonu kapatmakla yetiniyorum. Off ne zor bir mevzu. Bir an önce boşanıp kurtulsam, 30a merdiven dayadığım şu ömrümde hayatımın en önemli ve en şahsi kararı için azarlanmak, açıklama yapmak zorunda kalmak çok zoruma gidiyor.
An itibariyle eticaret şirketim açılmış. İnşallah yakın bir zamanda düzenli sayılabilecek bir gelirim olacak.Kendi ayakları üzerinde duran, maddi özgürlüğü olan bir kadın mısınız?
Allah gönlünüze göre versin inşallahAn itibariyle eticaret şirketim açılmış. İnşallah yakın bir zamanda düzenli sayılabilecek bir gelirim olacak.
Bu zamana kadar kendi ayaklarınız üzerinde durmadığınız için aileniz hayatınız hakkında söz sahibi olabilmiş. E siz de bir yerde onlara mecbur kalmışsınız.An itibariyle eticaret şirketim açılmış. İnşallah yakın bir zamanda düzenli sayılabilecek bir gelirim olacak.
Yuva kurarken de ayrılırken de ailelerin etkisinde kalacak bişey söz konusu olmamalı .Evet dönüyoruz dolaşıyoruz aynı noktaya geri dönüyoruz. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca ailem hakkında hiç iyi şeyler düşünemedim. Beni okulumdan alıp sevmediğim birinin koynuna soktular. Ben bu kaderi bu sene değiştirdim ve benim gibi biri için çok büyük bir adım attım. Evimi ayırıp çıktım gittim. Ailem tahmin ettiğim gibi başta kızıp bağırdı, azarladı vs. Sonra bana hak verdiler, sonra tekrar azarlama, kararımdan döndürme evresine girdiler. Uzunca bir süredir bana destek oluyorlardı. Benim ailem gibi insanlar için bu büyük bir özveri. Çünkü kültürleri, gelenekleri, yaşantıları ve çevreleri için bu kabul edilebilir birşey değil. Buna rağmen bana destek vermelerine çok minnettarım, haklarını yiyemem. Ama bilin bakalım ne oldu? Ben karşı taraf ile yaşadığım çocuklarla ilgili bir tartışmadan sonra babamdan yardım isteme gafletinde bulundum. Babam da bu şahısla konuştu ve maalesef onun üstün ikna kabiliyetine yenik düştü. Ağlamış, zırlamış, ben suçluyum affetsin, bir daha asla onu üzmeyeceğim vs bir sürü şey söylemiş. Bunu bana hep yapıyordu ama ailemle iletişiml halinde olmadıkları için ben bu pişmanlık meselelerinden bahsetmiyordum. Eşşek sokasıca dilim yüzünden ona kendini aileme açıklama fırsatı verdim. Şimdi ailem diyor ki " e senin derdin hakaret huzurrsuzluk şu bu değil mi, artık yapmayacağım diyor köpek gibi pişman senin derdin ne de illa boşanıcam diye tutturdun?". Ben buna bir cevap veremiyorum. Kesinlikle barışma ihtimalim yok. Bir daha o adamla aynı yatağa giremem ama aileme karşı bir şey söylemem gerekiyor yoksa çok kötü bir konuma düşeceğim. 3 gündür babamı dinleyip dinleyip susup kapatıyorum. onun bu umudu, bu yalvarır tarzdaki ısrarı bir yandan sinirimi bozarken bir yandan üzülüyorum.
En büyük kozları şu "adam bu kadar pişmanken bize soracaklar senin kızının derdi ne diye? Ne diyeceğiz? Hadi önceden şöyle kötü, böyle huysuz, böyle kibirli diyordun. Tüm kibri inadı bırakmış kendini senin ayağına paspas ediyor, ne diye bu inadı sürdürüyorsun? Millet diyecek bunun başka bir derdi var( kastettiği şey başka biri). Bizim için sorun değil ama insanların ağzı çuval değil ki büzelim" diyorlar. Ben buna bir cevap veremiyorum.
Aklımdan geçen "ben yaptıklarını unutup onunla aynı yatağa giremem, 28 yaşında bir kadın olarak bu kararı tek başıma alıyorum ve sonuna kadar arkasındayım". Ama böyle bir cevap beni dik başlı, isyanlar ve yuva bozan konumuna sokacak, o yüzden geçiştirip telefonu kapatmakla yetiniyorum. Off ne zor bir mevzu. Bir an önce boşanıp kurtulsam, 30a merdiven dayadığım şu ömrümde hayatımın en önemli ve en şahsi kararı için azarlanmak, açıklama yapmak zorunda kalmak çok zoruma gidiyor.
Aslında onlara hiç mecbur kalmadım. Hatta verdikleri evi reddettim, para gönderme tekliflerini kabul etmedim. Ama evet "bir işin yok, paran bittiğinde ne yapıcaksın" dediklerinde verecek cevabım olmadı. Bundan sonra olacak.Bu zamana kadar kendi ayaklarınız üzerinde durmadığınız için aileniz hayatınız hakkında söz sahibi olabilmiş. E siz de bir yerde onlara mecbur kalmışsınız.
Ailenizin yaptığı şeyleri onaylamıyorum ancak bir kadının hayatına sahip çıkabilmesi maddi özgürlüğe bağlı.
İnşallah şu saatten sonra 28 yaşında bir kadın olarak hayatınıza sahip çıkarsınız.