Cuma Zayıflama Yarışması 3. Takım

Tünaydınlaaar,
İnşalah herkes sporda, gezmede ve de diyettedir
Bugün hava şahane İstanbul'da.
Sabah sabah limonlu hafif ekşimtrak tadlı sebze suyumu içip eşimle kendimizi Kadıköy meydana attık.Gezdik, biraz yürüyüş yaptık ve geldik.
Biraz önce de bol pul biberli bir kase yoğurt yedim, enerjim yerine geldi
Akşam da yoğurtlu ıspanağa devam

Doğru düzgün spor yapmadım daha.Mekik ve bisikleti akşam yemeğinden sonra yapacağım.
Şimdi yeşil çayla keyif yapıyorum.
Herkese hafif bir haftasonu diliyorum
 
haftasonu bizim topikte in cin top oynuyo ben bugün yürüyemedim ama diyetimi bozmadım şükür akşam üzeri tartıya çıktım yüzümü güldürdü inş böle dvm eder...ya kilo vermeye başlamak süper bişimiş...kaç aydır bir ileri bir geri yerimde sayıyrdum bundan sonra geri saymak yok inş...
 
İyi geceleeeer,

Akşam yemeğinde hamsi yedim ama bir kaşık zeytinyağıyla yağlayıp tuzsuz fırına verdim.Yanına salata falan yapmaya üşendim.(Ya da ıspanakla olan yoğun arkadaşlığımız bana rengi yeşil olan sebzelere karşı bıkkınlık verdi )Ekmek yok, kola zaten çoook uzun zamandır yok.Sadece yarım tabak hamsi.

Yarısı da kaldı, onu da yarın öğlen yiyeceğim çünkü balık bile olsa ağır oluyor, gece ancak çorba, salata ya da sebze yenmeli bence.
Hazım zorlaşıyor, mide şişiyor, aç kalınmıyor.Sonuç; kilo verilmiyor (En azından bende böyle işliyor)

Şimdi bir bitki çayı içip bisiklete bineceğim, sonrası da mekik maratonu

Herkes umarım hafif bir gün geçirmiştir, darısı diğer günlerin başına.
 
Selam kizlar ben aksam arkadasin nisanina gittim pek fazla nisey yemedim zaten lezzetlide degildi nedense burda yani yurt disindaki dügünlere isinamadim e tabii ben bizim oranin dügünlerine nisanlarina alismisim. Burda calan müzik bile sacma geliyor herneyse bukadat dedikodu yeter. Dukana tam gaz devam
Kizlar.. Cok sevdim ben bu idiyeti ya hergün kendimi daha iyi hissediyorum.
 
Tünaydınlaaaar,

Eğer cumartesi pazar hala tıkınan varsa, reçeldi, simitti, poğaçaydı onlara el uzatan varsa belki geç olmadan ibretlik olur diye yazıyorum Dün yediğim yarım tabak hamsi sonucu bugün 300 gram artıdayım üleeeeynnn

Ben hep diyorum arkadaş, akşam hafif yiyeceksin, aç yatacaksın, bağırsakların guruldamasını duyacaksın diye ama işte arada böyle zıbıtıyorum Ye ıspanağını yat değil mi? Yoooh illa hamsi...Şurada 2 hazira ne kadar kalmış ya? Kimbilir se_zen hangi sporların dibine vurup, nasıl hafif yerken ben akşam akşam hamsi yiyorum, sonra da sızlan dur işte.

Neyse zamanın az kaldığı ve kiloların da az kaldığı ve gitmek bilmediği şu günlerde daha dikkat etmek lazım.

Bugün kendimi spora vuracağım, kulak deliklerimden ter akana kadar su yapıp, yarım damacana su içeceğim
Hamsi mamsi de yok, gidip kalanı sokaktaki kedilere vereceğim, bari onlar mutlu olsunlar

Haydin kızlar, pazar diye yayılmak yok, oynasın totolar, tutulsun boğazlar, giden her gramda şenlensin suratlaaar
 

Bacım ibret olsun diye yazıyorum bende o saydıklarını ve daha fazlasını yiyen benim. Ama yoooo sakın salma kendini çünkü ahanda buraya yazıyorum ben 2 hafta içinde 5 kilo vererek rekor kıracağım bacım. 2 hazirana çok var o kadar uzun süre kendime koyupta sapıtmak istemiyorum. Ben 19 mayısa kadar 5 kilo verip 2 hazirana kadar da belki 1-2 kilo daha verebilirim. Bana böyle şeyler lazım. Heee ama ne kadar verdiğimi söylemeyecek olsam da sırrımı yazıp seni aydınlatırım. Her ne kadar 100 tl çek cazip gelse de 2 haziran da ikimizinde kilo vererek açık büfe de kahvaltı yapıp sohbetin dibine vurma keyfi daha cazip geliyor. Yoksa şimdi sen 100 tl çeki düşünür durusun kahve içer kalkarsın lokmalarda boğazına dizilir. Çok iyiyim ya Allahım, Nasıl iyi yürekliyim.
 

İki haftada 5 kilo he, iyiymiş :18:
Valla benim de niyetim bacım o civarlarda hedefe ulaşmış olmak sonra 2 hazirana kadar o kiloyu sabitlemek falan yani.
O yüzden baştan sıkı tutayım, hemen yağlar gitsin dedim.
Süre azaldıkça benim stresim artıyor, istediğim bool eksileri görmeyince de kendimi paralıyorum o yüzden hazır bir ay varken 15 günde istediğim hedefe geleyim sonraki 2 hafta rahat rahat senin kilo verme çabanı izleyeyim diyorum ( Ne hainim ama)
Tabii son kilolar olduğu için evdeki hesap çarşıya uymuyor ama elimden geldiği kadar çabalamak, son hafta nefes almak istiyorum.
Bir de haftaya regl süreci başlayacak benim için, zaten şiş olacağım, spor yapmak istemeyeceğim , bari şimdiden bir şeyler yapayım diyorum.

Çek mek hikaye tabii ki asıl olan sohbet.
Ben hep diyorum; o gün çok eğlenceli geçecek diye.
Şimdiden de sabırsızlanıyorum
 

He ya sabah eşim soruyor sizin çete haftaya mı toplanıyor diye. Yok dedim erteledik. O da ne o zayıflayamadınız mı diyor. Bende yokcanım yeni kızlar falan geldi de ondan yani.
Yalana bak. Ya benim bugün aklıma bir şey geldi. Eklediğim resimlerden turuncu buluzlu ve siyah kotlu olan varya onlar hala bende duruyor sağlam. Diyorum ki zayıflayayım da onları giyip yine mutfakta aynı pozu çektireyim 7 sene öncesi ve sonrası diye. Bakalım aynı kiloda çocuktan, yaştan sonra kıyafetler aynı duracak mı? Çok merak ettimm bunu. Diğerleri de duruyor ama onlar ev dışı olduğu için oralara gidipte çektirme imkanım yok.
 

Benim de annem bugün telefonda sordu buluşma olayını
2 haziran deyince o da aynısını dedi
Ben de stresli olmayalım, yavaş yavaş verelim kalıcı olsun diye anlaştık dedim. O da hıhı deyince ben de "anne ben çok zayıfladım, 72 oldum amaaa çok inceldiiim, günde 2500 mekik çekiyorum" diye telefonda höykürdüm
Bu sefer de "az yeme, halsiz kalma, hasta olursun, derdin çekse ben sana çek veririm" bıdı bıdılarnı dinledim.
Sonra da canımı sıktı, güya gaz vermek için teyzemin kızının yazın düğünü var, "bak düğün yaklaşıyor,incecik olalım" dedi, benim de şalter attı "ben başkaları için değil kendim için zayıflıyorum, düğün çok derdim olsaydı kendim 82 kiloyla kendi düğünüme gelmez, zayıflardım" dedim
Öff kendi motivasyonumu bulmuşum, zayıflıyorum işte, annem "aman diyeti bozma" diyor telefonda, motivasyonda teyzemin kızının düğünü !
Biliyorum iyi niyetle gaz vermek istedi ama bu beni sinir etti, sanki 5 yaşında çocuğum, benim beynim basmıyor sanki ben kiloları seviyorum...Öfff yani...Bir de benim annem yer, içer ama hareketlidir hala 38 beden yani.Bana da "az yeme, işin sırrı harekette, sporda" diyor.Ya benim bünyem böyle işte, hem akıl mı istedim, söylediğime pişman oldum yani !
Şimdi anneler gününde gideceğim, o zamana kadar 1,5 ay görüşmemiş olacağımızdan farkı anlayacak ama bu sefer de "yeter artık, yapma artık, ye artık" faslı başlayacak....
Özetle canım sıkıldı biraz.

Ha foto olayı da güzel fikir tabii, yaş maş anne olmak falan hikaye bacım ya.Fiziğin yerindeyse genç duruyorsun işte, bence sende de sonuçlar böyle olacaktır.Benim sınıf arkadaşlarım falan hep çocuk sahibi, bakıyorum da hepsi benden yaşlı duruyorlar hatta onların fotoğraflarını gören kardeşim, annem falan şok oluyorlar ama ortak nokta şu: kilo. Hepsi kilolular, hepsi teyze gibi duruyorlar.Tabii çocuk sahibi olmak mutlaka şahane bir duygudur ama çocuk doğurdum diye bir kadın dünyasından da geçip, patates çuvalı gibi kendini koyvermemeli.Benim amcamın eşi 40 yaşında, 36 beden giyiyor, 19 yaşında oğlu var ama görsen 25 anca var dersin, boylu poslu da ha öyle minyon değil.Gene annem keza, ince ve bakımlı görsen 40 anca vardır dersin.
O yüzden herşeyden önce sağlık için sonra estetik görünmek, genç görünmek, zarif ve daha özgüvenli olmak için kilo vermek şart.

Neyse ..Hepimize hafif bir gün olur inşallah.
 
Bakımlı anneler böyle herhalde bacım. Benimki tam tersi her gördüğünde ne kadar zayıf olduğumdan ve hiç yemek yemediğimden yakınır durur. E o var 90 kilo , ablamda benim 80 kilo falan. O yüzden ben onlara küçük geliyorum ben de biraz minyon tipliyim. Gözünün önünde 2 tabak mantı yerim arkasını dönüp bu kız hiç yemiyor ki der o derece. Fakat bakımlı anneler kızlara hep dert çıkarır diye görüyorum etrafımdan, sürekl, yok zayıfla, yok kendine bak, yok doğru dürüst kıyafetin kalmamış der dururlar. Sanırım benim durum daha kolay. Gerçi onlarda beni gördüklerinde eminim hastamısın, neyin var diye başlayacaklar hepsi.
 
Eylül



Karakterler:

Eylül Saray
Feride: Eylülün annesi
Kemal: Eylülün babası
Gaye: Eylülün teyzesi
Filiz: Eylülün en yakın arkadaşı
Gül: Gayenin komşusu, Filizin annesi
Ceyda: Eylülün teyzesi
Nur: Ceydanın en büyük kızı
Sedat: Ceydanın oğlu
Yasemin: Ceydanın kızı
Seda: Ceydanın en küçük kızı
Ayfer: Kemalin kardeşi

Yıl: 1987 ilk Bahar

Feride ve Kemal herzamank olduğu gibi birlikte Sinemaya gidiyorlardır. Tabii yanlarında Ayferde vardır.

Ayfer: Ben gazoz alıp geleceğim burdan ayrılmayın sakın bilirsiniz kalabalıkta yanlız kalamam ben.

Ayfer yanlarından uzaklaşınca Feride: Kemal sinemaya gidiyoruz dedin kardeşinide getirdin.
Kemal: sen hiç dert etme bunu çünkü Ayfer aramızda olup biteni herşeyi biliyor ve bu nedenle bizimle oturmayacakki.
Feride tam birşey söyleyecekken Ayfer yanlarına gelir.

Filmden sonra.

Kemal: ben sana evine kadar eşlik edeyim.
Feride: Yok hiç gerek yok. Ev hemen şurda zaten hem sen Ayferide yanlız bırakmamış olursun.

Feride evin önüne geldiğinde Ceydayı diğer kardeşlerini kapının önünde görür.

Ceyda: Abla!! Hangi filme gittiniz? Dur dur hiç içeri girme kuzenimizin doğum günü varmış. Annemi ikna edebildim gitmek için. Nerden çıktı bu gavur adeti ben kızken yoktu bu tür şeyler diye tutturdu ya. Neymiş yok efendim biz doğum günümü biliriz kendi doğum tarihimiz bile belli değil diye söylendi durdu.
Feride: Dur dur yavaş konuş. Babam nerde?
Ceyda: Nerede olacak kahvede. Söylesene hangi filme gittiniz ya?
Feride: Japon işi.
Ceyda: kimin filmiydi? Güzelmiydi.
Feride: Kemal Sunal ve Fatma girik. Güzeldi.

Ceyda soru yağmuruna devam ederek feridenin ardından eve girer. Feride tam merdivenleri yukarı çıkacakken Annesi onuda beraber gelmesi için zorlar. Feride derslerini bahane ederek gitmek istemediğini söyler. Annesi ve kardeşleri gidince. Odasına çekilip günlüğüne olan biteni yazmaya başlar.

Cama atılan bir taşla korkuyla irkilir. Perdeyi aralar.

Feride dışardakinin Kemal olduğunu görünce camı açıp hemen gitmesini söyler.

Kemal: hiç boşuna Annem Babam deme. Baban kahvede Annenide kardeşlerinle demin yukarı mahalleye giderken gördüm. Hadi hemen kapıyı açta göreyim seni biraz.
Feride: tamam açıyorum.

Ve Feride hayatı boyunca kendini affedemediği ilk hatasını yapar. Kemali eve alır. Daha sonra Kemal her fırsatta Feride evde ne zaman yanlız olsa evine gelir.
Ayfer Kemalin Ferideye olan aşkında en büyük destekçisidir.

Feride ve Kemal bütün yaz bu buluşmaları yaşarlar.

Son baharın kendini yağmuruyla iyice hissettirdiği bir akşam Feride ve Kemal pastanede oturuyorlardır.

Feride: Kemal benim fazla vaktim yok. Anla beni neolur. Eve gitmem lazım. Ne söyleyeceksen söyle artık.
Kemal: Feride..Tamam doğrudan konuya giriyorum. Önümüzdeki Pazar Annem size geliyor. Annenle bizim işi konuşacakmış . Sonrada istemeye geleceğiz seni.

Pazar günü geldiğinde Feridenin içi içine sığmıyordur.

Pazar Öğleden sonra:

Ceyda herzamanki gibi merdivenlerdeki yerini alıp annesinin Kemalin annesiyle ne konuştuğunu dinliyordur. Ve konunun nereye gideceğini merak ediyordur.

Kemalin annesi: Uzun lafın kısası komşum. Eğer sende razı olursan haftaya bugün kızın Ceydayı oğlumuz Kemale istemeye geleceğiz. Tabii eşinide razı etmen lazım. Şimdilik kıza birşey söylemesende olur.

Ceyda bu haberle bir an dona kalmıştır.
Ceyda bir an ayağa fırlar koşarak merdivenleri yukarı çıkar.

İçinden NİHAYET BENİ FARKETTİ ODA BENİ SEVİYOR diye haykırır. Ablasının odasına girer.

Feride ceydadan gelecek olan yeni dedikoduları bekliyordur. Nasıl olsa ceyda herkesin konuşmasını dinliyor diyerek aşşağıya inmemişti. Güzel haberi birde Ceydadan duymak istiyordu.

Ceyda ablasının boynuna sarılır.

Ceyda: Abla abla çok çok çok mutlu olacağın bir haber vereceğim sana.
Ferie yüzünde beliren aptalca gülümsemeyi yüzünden silemez.
Ceyda: Konuşsana be ne bakıyorsun öyle. Ama dur çatlatmayım seni az evvel Kemalin annesi buradaydı. Haftaya ailecek geliyorlar Kemale beni isteyecekler.

Feridenin yüzündeki gülümseme anında silinir. Feride ister istemez dişlerini sıkar. İçindeki çığlıklardan ağzını açıp tek kelime edemiyordur.
Bir kaç saniye geçince
Ceyda: Abla neoldu? Sevinmedinmi yoksa?
Feride: Seni istediler.. ö.. öylemi?
Ceyda: Ay evet abla ne diyorum ben dakikalardır? Beni istediler. Kemale.
Feride: S.. sen istiyor musun bu adamı?
Ceyda: Abla istemek ne kelime? Allah aşkına ne oldu sana böyle? Abla hatırlasana sana geçen hafta anlattım ben birini seviyorum dedim ama bu iş hayatta olmaz dedim aramızdaki yaş varkı dedim. Ama bak meğersem oda beni seviyormuş annesini gönderdi konuştular annemle. Annem düşünüp kararını bildirecek onlara. Haftaya geliyorlar yani.

Ceyda bütün bunları söylerken okadar kendinden geçerki Feridenin odasındaki küçük terasa çıktığını anlamaz.
Feride başının döndüğünü hisseder. Bir an balkon demirlerinin kırık olduğunu unutup ordan destek almak ister. Ceyda o sırada Feridenin dolabındaki elbiseleri inceliyordur ve anlatmaya devam ediyordur.

Ceyda balkondan gelen büyük gürültüyle balkon kapısına yönelir.

Ceyda: Abla?

Ceyda terasa çıkınca çığlık atmaya başlar.
Ceyda: anne anne koş ablam balkondan düştü anne yetiş anne

Ceyda merdivenleri aşşağa inerken bağırıyordur.

Ceyda o panikle bahçe kapısının önüne çıkar yardım çağırmaya gitmek için. Karşıdan kemalin aceleyle geldiğini görünce hemen onun yanına koşar. Durumu anlatır. Kemal herşeyi ceydaya ve annesine anlatmak için geldiği evden kucağında ferideyle çıkar. Ceydayada taksi getirmesini söyler. Feridenin annesi diğer çocuklarıyla evde kalmak zorunda kalır.

Hastane:

Hastanede Ayfer feridenin başında beklerken doktordan Feridenin kolunun kırıldığını ve hamile olduğunu öğrenir. Ceyda ve kemal hastanenin bahçesinde konuşurlarken Kemal ceydanın çok uzun süredir kendine aşık olduğunu öğrenince ona bir türlü gerçeği açıklayamaz. Ayfer koşar adım yanlarına gelir. Ceydanın abisinin yanında olduğunu görünce kemale hemen gelişmeleri anlatamaz.

2 hafta sonra
Feride evde yanlızdır. Ceyda kardeşleriyle ve annesiyle nişan alışverişine çıkmışlardır. Hava yeni kararmaya başlamıştır. Feride artık eski gücünü enerjisini kaybetmemiştir. Bebeğinin olacağını Ayfer ona eve geldiği gün söylemiştir. Feride hiç yataktan çıkamıyordur sürekli ailesine başım ağırıyor diye türlü türlü bahaneler buluyordur. Ceydanın kemale istendiği günden beri ağzını bıçak açmıyordur. Kemalin böyle birşey yapmasına bir türlü akıl erdiremiyordur.

Kapı vurulur.
Feride kapıyı açar.

FeridE: ne işin var senin burda
Kemal: Feride izin ver içeri gireyim. Sana herşeyi anlatmaya geldim..
FeridE: hayır içeri giremezsin defol git burdan
Kemal: inat etme konuşmamız lazım

Kemal zorla eve girer.

FeridE: neyi konuşacağız bana dokunurken ceydayla işi nasıl pişirdiğinimi
Kemal: doğru konuş benimle
Feride: neoldu gerçekler acımı geldi defol git burdan kemal. Ne biçim adamsın sen be.
Kemal: bak feride ben babamla konuştuğumda ona senin adını vermedim rüstemin kızı dedim. Oda ceyda hergün bize gelip gittiği için o nu istediğimi sanmış. Bak ben ceydayla daha önce konuşmadım bile.
Feride. Sen adi yalancı pisliğin tekisin defol git buradan yoksa
Kemal: Feride anlattığımın dışında hiçbirşey olmadı.
FeridE: istemeye geldiğinizde ne için babana engel olmadın. Dut yemiş bülbül gibi oturdun orda öylece.
Kemal: diyemedim işte. Feride herşeyi düzelteceğim. Bebeğimiz için bunu yapacağım.
Feride: bebeğimiz? Ne bebeği. Ne diyorsun sen.
Kemal: boşuna yalan söyleme herşeyi öğrendim ben. Babanlada babamlada konuşacağım.
Feride: Evet doğru benim bebeğim. O benim bebeğim. Seni ilgilendirmez. Sen adammısın be.

Feride küfürler eder Kemalin insanlığına adamlığına hakaretler yağdırmaya başlar.

Kemal bir an kendini kaybeder ferideye sert bir tokat atar. Feride merdivenleri aşşağıya yuvarlanır.

Kemal Feridenin baygın haline baka kalır. Açık olan pencereden bahçeden ceydanın ve kardeşlerinin sesini duyar. Bir an ne yapacağını şaşıran kemal aşşağıya iner ve evin arka kapısından kaçar.

Ferideyi öylece yerde bırakır.

1. Bölümün sonu
 
Kızlar inşallah hikayemi beğenirsiniz. eğer isterseniz her hafta yazar eklerim.

karakterler listesinde bir çok kişi var onlar hikayemin ilerleyen bölümünde ortaya çıkacaklar.

 
herkese günaydın kızlar nasılsınız nasıl geçti hafta sonlarınız bakalım:)
ben cumartesi günü gezdim(çorumdaydım) kaçamak falan yapmadım herkes pide yedi ben su içtim
pazar günü evdeydim burası gene yağmurlu sanırım yaz gelmiycek buraya (( yavaş yavaş evde toparlanmaya başladım ufaktan ufağa başlıyımda sonra sıkışmıyayım diye.
yapılacak bi sürü şey varya taşınmak ne kadar zor bişey.

sezencim sana gelince ortim bu ne güzellik bayıldım fotolarına ara ara koyalım böle bak yakarla winstona ivme kazandırıyoruz
 
herkese günaydınnnnnnnnnnnnn,

eh idare eder bir hafta sonu geçirdim kendime pantolon aldım hemde 30 beden ben ve 30 beden çok zordu azcık daha zorlasam 29 a bile olabilirdim yani yaşasın zayıflamak diyorum

bu arada resimleri bende çok beğendim ya zaten inceciksiniz ne gerek varmış diyete ama kendinizi iyi öğle hissedecekseniz ne güzel bende özendim bende koyucam resmimi bir ara
 
Kızlar inşallah hikayemi beğenirsiniz. eğer isterseniz her hafta yazar eklerim.

karakterler listesinde bir çok kişi var onlar hikayemin ilerleyen bölümünde ortaya çıkacaklar.


Hıh şerefsiz Kemal işte.
Hikayeni beğendim kaptan. Devamını bekliyorum. Sen bunları ayrı bir yere de ekle de sonra ne bileyim işe yarar birgün. Kitap falan olur belkim. Eline emeğine sağlık.
 

Günaydın özgey.
Canım benim resimler hep eski. Yani şimdi öyle ince değilim. En yakın olan 58 kilo falan olduğum resim o da 1 yıl önce falan çekildi.
Diğerleri hep 6-7 yıl öncesine ve benim olmak istediğim kiloma ait. Yani bir gün 48 kilo olursam o resimlerdeki gibi olacağım inşallah.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…