5. Sinema Günleri 3. Anket "MissA"

yarın cdcıye sorcam yoksa sıparısı verırım bır kac gunde elımde olur
ınternetım lımıtlı o yuzden ındırıemıorum dısardan alıorumm gecıkme bıraz oluuyor kusuruma bakmayın canlar

gayet anlayışla karşılanacak bir durum, canını sıkmana hiç gerek yok...
ben animasyonu da indiriyorum, ikisini de izlemiş olurum bu hafta. hatta hoşçakal güzini de merak ettim, belki onu da indirip izlerim.

prensesfb .!.:

kelebek ve dalgıca gıttı oyum hayırlı ugurlu olsun yenı anketımız canlar

Genişletmek için tıkla...

Çok iyi seninde izlememiş olman prensesfb
Umarım beğenirsin filmi

Asmin .!.:

Eski bir sinema günlükçüsü olarak hepinize iyi seyirler dilerim kızçelerim

not:hepinizi sinema günlerimizi özledim.. belki sonra ben de katılırım aranıza..

öpüldünüz

Genişletmek için tıkla...

Evet asmin seninde bir filmkolik olduğunu biliyorum
Eski yazılarını okumuştum
Neden bunlara da katılmadın bakıyım
Umarım birgün aynı organizasyonda bulunuruz

prensesfb .!.:

yarın cdcıye sorcam yoksa sıparısı verırım bır kac gunde elımde olur
ınternetım lımıtlı o yuzden ındırıemıorum dısardan alıorumm gecıkme bıraz oluuyor kusuruma bakmayın canlar

Genişletmek için tıkla...

Limitli kullanmak eziyet gerçekten bilirim
Her film için bir de sipariş veriyorsun, bekliyorsun
Bunun kusuru mu olur
Eğer piyasada az rastlanan filmleri oylarsak sen bizim kusurumuza bakma:90:

guvastanema .!.:

gayet anlayışla karşılanacak bir durum, canını sıkmana hiç gerek yok...
ben animasyonu da indiriyorum, ikisini de izlemiş olurum bu hafta. hatta hoşçakal güzini de merak ettim, belki onu da indirip izlerim.

Genişletmek için tıkla...

Eğer güzini izlersen burda yorumlarsın dimi guvastanema
İlgisini çeken diğer arkadaşlarda izlemek isteyebilirler böylelikle

MissA .!.:

Evet asmin seninde bir filmkolik olduğunu biliyorum
Eski yazılarını okumuştum
Neden bunlara da katılmadın bakıyım
Umarım birgün aynı organizasyonda bulunuruz

Genişletmek için tıkla...

malesef canım sabah 7 akşam 7 çalışıyorum haftasonu da dahil çoğu zaman, aynı zamanda yüksek lisans yapıyorum ve tez aşamasındayım aşırı derecede yorucu şu sıralar hayatım bundan dolayı bırak filim izlemeyi çoğu zaman kendime dahi vakit ayıramıyorum. çok uzun zamandır filim izleme olayını nerdeyse rafa kaldırdım. arada 20şer dakikalık vakit bulursam anime izliyorum zaman zaman..
eğer tezimde yeterince ilerleyebilirsem tekrar sahalara dönücem..
senin de aramıza katılmış olmana sevindim.. çok güzel filimler seçmişsin iyi seyirler dilerim herkese..

Asmin .!.:

malesef canım sabah 7 akşam 7 çalışıyorum haftasonu da dahil çoğu zaman, aynı zamanda yüksek lisans yapıyorum ve tez aşamasındayım aşırı derecede yorucu şu sıralar hayatım bundan dolayı bırak filim izlemeyi çoğu zaman kendime dahi vakit ayıramıyorum. çok uzun zamandır filim izleme olayını nerdeyse rafa kaldırdım. arada 20şer dakikalık vakit bulursam anime izliyorum zaman zaman..
eğer tezimde yeterince ilerleyebilirsem tekrar sahalara dönücem..
senin de aramıza katılmış olmana sevindim.. çok güzel filimler seçmişsin iyi seyirler dilerim herkese..

Genişletmek için tıkla...

Umarım herşey istediğin gibi geçer ve bu dönemi kolaylıkla atlatırsın canım:80:

Asmin .!.:

Eski bir sinema günlükçüsü olarak hepinize iyi seyirler dilerim kızçelerim

not:hepinizi sinema günlerimizi özledim.. belki sonra ben de katılırım aranıza..

öpüldünüz

Genişletmek için tıkla...

asminnnnn seni nasıl özledim bilemezsin, topicte yazdığını görünce şaşırdım heyecanlandım :)
evet evet artık dön aramıza olmuyor böyle :/

Le Scaphandre et le papillon dün gece izleme fırsatı buldum.
Hikayesi oldukça trajik , yönetmen bunu filme muazzam bir şekilde aktarmış.
Jean-Dominique 'in bakış acısıyla ,gözleriyle filmin içine girmemiz , hikayesini çok daha anlamlı kılmış.
iç sesler o kadar başarılıydı ki zaman zaman kahkaya , zaman zaman hüzne boğdu.
Filmin içinde , değinecek ,üzerinde konuşulacak çok fazla detaylar var.
Bir şeyi istemekle , gerçekleştirmek arasında ki o ince çizgiyi ,filmin içinden çıkarılabilecek binlerce güzel düşünceyi sanırım herkes filmi izledikten sonra daha uzun uzun konuşabiliriz .

teşekkürler MissA

Missaya soru sormuyormuyuzzzzz :)

Paparazilerden çok iyi kaçıyorum bebeğim o yüzden bana soru yok

Filmin açılışı çok iyi dimi prenses özellikle bir süre bekliyorsun sanki kendi suratın yamulmuş gibi acaba neye benzedim ben diye düşünüyorsun
Başrolde oynayan abim de cidden hakkını vermiş
Hatta ilk bu rolü johnny depp'in oynaması düşünülüyormuş ancak karayip korsanları nedeniyle değişim olmuş

Bu da kahramanımız Bauby'nin gerçek resimleri

asmin hosgeldin..kisa sürede aramiza dönmeni bekliyoruz basarilar

soru görevi senin prenses:) okumakta bizim:)

ben filmi izledim.hatta pazar günü
cok guzeldi ve yorgunlugumdan iyi düsünemedigim icin hemen yorum yazmak istemedim
isin kötü tarafi simdi dahada yorgunum :)

film harikaydi daha önce bu biyografiyi kisa okumustum..izlemekte cok etkili oldu..daha cok kafama kazinmasina sebeb oldu..
garip bisekilde filmin icine girip o yataga sen uzaniyor ve etrafi insanlari gözlemeye basliyorsun..kendi kazamda yasadiklarim geldi aklima cok benzerdi (kaza yapanlar bunu hep yaparlar :) her firsatta hatirlayip tekrarlarlar:)..ama o duygu farkli..belkide yasanmali

evet ic sesler cok etkileyiciydi

hayat kisa ve ibretli..dolu dolu sindire sindire yasamali... her kosulda!

Nihayet günler sonra bir film izleyebildim:)

Gerçek bir yaşam öyküsüne dayanması haliyle filmi çok daha trajik bir hale getiriyor ki kurgu dahi olsa ziyadesiyle acı verici insanın kendi bedenine hapsolması, tüm temel ihtiyaçlarında bir başkasına muhtaç olması. Hikaye filmin o kadar önüne geçiyor ki filme dair eleştiri getirilemiyor evet yönetmenin anlatım tekniği çok başarılı, bizim ana karakterin gözünden olayları izlememiz, görüş açımızın onunla sabitlenmesi ama izlerken bir yerden sonra tüm bu ayrıntılar da anlamını yitiriyor zira karşımızdaki yaşam gerçek, o kapana kısılmışlık hissi bir başkasında vücut bulmuş, tüm yaşamı olmuş ve sahip olduğu her şeyi aniden yitirmiş, çok üzücü gerçekten. Baştan sona hastanede geçen filmleri ruhumu iyice ağırlaştırıyor, bir kasvet çöküyor içime, o hastane kokusu, hastanenin soğukluğu geliyor yine aklıma. Bu tür filmlerden uzak dursam daha iyi olacak:)

Bu arada sorular nerde sahi? Geleneğimizi sürdürelim lütfen, hadi ben bu hafta yoğunum da size ne oluyor yahu

Sorayım hazır girmişken birkaç soru

prensesim klasik soruları sormamış ben sorayım bari;

Şimdiye dek sende en çok iz bırakan film hangisi desem?

Takip ettiğin yönetmenler var mı?

Sinema günlerinde keşfettiğin en iyi film hangisiydi?

En iyi soundtrack sence hangi filme ait?

Ağırlıklı olarak hangi türleri tercih edersin?

atlantis .!.:

Şimdiye dek sende en çok iz bırakan film hangisi desem?

Takip ettiğin yönetmenler var mı?

Sinema günlerinde keşfettiğin en iyi film hangisiydi?

En iyi soundtrack sence hangi filme ait?

Ağırlıklı olarak hangi türleri tercih edersin?

Genişletmek için tıkla...

Şimdiye dek sende en çok iz bırakan film hangisi desem?

Bende iz bırakmayan film yok desem yeridir... Özellikle çocukluğumda izlediğim filmlerden çok etkilenmişimdir. Benim annem tvde film gördüğünde muhakkak oturup izleyen bir insandı. O zamanlar Edward Scissorhands'i ilk defa izlemiştim ve nasıl üzülmüştüm. Filmin adını da bilmiyordum yıllar sonra google kardeşe konuyu yazdım film çıkınca bir sevindim bir sevindim. O günden sonra Tim Burton'ın hayal dünyasına bende katıldım. Gene çocukluğumda izlediğim Sleepers beni çok etkilemişti. Adını tam hatırlamıyorum bir de korku filmi vardı adı sanırım ölüm oyunu gibi birşeydi. O zamanlar arkadaşlarla yeni yeni sinemaya gidiyoruz korku filmlerinde korkmama durumu bende de vardı ama bu filmde harbi korkmuştum Ayrıca bucket list ve ölü ozanlar derneği gibi içinde arkadaşlık, kardeşlik temaları geçen filmler her zaman beni etkilemiştir.


Takip ettiğin yönetmenler var mı?

Genelde yerli yönetmenleri takip etmeye çalışırım. Özellikle Derviş Zaim, Reis Çelik gibi isimleri... Çünkü her ne kadar bizden daha iyi yapanlar olsa da duygunun tam anlamıyla geçebilmesi için sözleri vurguları da anlamak önemli diye düşünüyorum. Onun dışında genelde filmleri coğrafi sınıflandırıyorum. Güney kore filmleri, fransız filmleri diye


Sinema günlerinde keşfettiğin en iyi film hangisiydi?

Zaten bu 2. sinema organizasyonum. Sanırım Little Miss Sunshine keşfettiğim en iyi filmdi


En iyi soundtrack sence hangi filme ait?

Film müzikleri deyince akan sular durur. Bence filme en büyük katkıyı sağlayan şeylerden biri de müzikler. Bu konuda Enya'nın müziklerini beğeniyorum, Danny Elfman zaten on numero, Hans Zimmer'in yaptığı müziklerin çekildiği filmler zaten gelmiş geçmiş en iyiler listesine girmiş durumda, bir de son dönemlerde keşfettiğim prag senfoni orkestrasının yaptığı müzikler var... Bu isimler dışında film olarak Cenneti Beklerken filminin soundtracki çok güzel, Juno'nun müzikleri güzel, babam ve oğlum'un müzikleri de güzel... bu liste uzar gider en iyiyi seçemedim.


Ağırlıklı olarak hangi türleri tercih edersin?

Türünü keyfime göre seçerim aslında. Bu film türü bana göre değil dediğim aksiyon dışında her tür film izlerim. Film türü ne olursa olsun o duyguyu bana yaşatıyorsa o yapım benden geçer. Ama özel olarak korku filmlerini bu sorunun cevabı olarak verebilirim. Nedeni hayatımda 2 film dışında beni korkutan film olmadı. Ama ikisinde de korkmamın nedeni tam olarak film değil diğer faktörlerin benim korkmama sebebiyet vermesiydi. Umarım birgün hayallerimin korku filmiyle karşılaşırım

Teşekkürler yanıtların için:)

Ben de son dönemler dram ağırlıklı izlesem de gerilim ve korku filmlerinin her zaman bende özel yeri vardır, ama bende hala hayallerimin korku filmiyle karşılaşmadım Hangi iki film onlar merak ettim şimdi:)

Hitchcock filmleri gerilim olarak beklentilerimi karşılaşa da klişelerden arınmış, tutarlı bir konusu olan ve gerilim ögelerini başarıyla kullanan bir film pek hatırlamıyorum.

atlantis .!.:

Teşekkürler yanıtların için:)

Ben de son dönemler dram ağırlıklı izlesem de gerilim ve korku filmlerinin her zaman bende özel yeri vardır, ama bende hala hayallerimin korku filmiyle karşılaşmadım Hangi iki film onlar merak ettim şimdi:)

Hitchcock filmleri gerilim olarak beklentilerimi karşılaşa da klişelerden arınmış, tutarlı bir konusu olan ve gerilim ögelerini başarıyla kullanan bir film pek hatırlamıyorum.

Genişletmek için tıkla...

Biri adını hatırlayamadığım bir filmdi ortaokul sıralarındaydım daha yeni yeni sinemalara gidiyorduk o zaman izlemiştim ve korkmuştum etkisinden kurtulamamıştım

Diğer film de rec. Onu da birgün evde kimse yokken kapatmıştım ışıkları takmıştım kulaklığı o şekilde izlemiştim o akşamda cidden tırsmıştım.

rec filmi benimde son zamanlarda izlediğim en iyi gerilimlerden. şimdi her ne kadar taklitleri çoğalsada (özellikle teknik olarak) güzel ortam sağlanır ve özellikle tek başına izlenilirse müthiş bir etki yapıyor. ben bazı sahnelerde kafamı istem dışı geriye doğru çekmiş sanki filmin içine girmiştim:)

bende klasik sorularımı sorayım :)

Madem Tim Burton seviyormuşsun
Sence en iyi Tim Burton filmi ?

Kendinle bütünleştirdiğin , yada sevdiğin bir film karakteri var mı ?

Bir filmi karantinaya al desem , hangi film olurdu ?

Bir çok defa izlediğin , sıkılmadığın bir film varmı ? Yoksa ikinci kez açıp bir filmi nadirmi izlersin?

Hangi film seni epey güldürdü , hangi film ağlattı ?

Takip ettiğin aktör ve aktris?

Film replikleriyle aran nasıl ? Varmı hiç unutamadığın bir replik ?

Sinema deyince aklına gelen kült bir sahne ?

Yoğun ve kötü bi dönemden geçerken izlememem gereken bir filmdi, iyice bi dibe vurdum -bu tür filmler genelin aksine bende olumsuz etki bırakıyor, bak felçli haliyle neler neler yapmış hadi sağlamız mutlu olalım diyemiyorum- ama çok teşekkürler Missa, harika bir filmle tanıştırdın bizi.
Filmin en çok övgüyü hak eden noktası kesinlikle görüntü yönetmenliği. Muazzam bir dil oluşturulmuş, zaten uzun bir süre Jean-do'yu görmedik film başladığında, onun gözünden olup biteni izledik, bu da filme direk dahil olmayı sağladı. Ve bu yüzden fazlasıyla dramatik bir öyküyü sömürüden uzak bir duygu yoğunluğuyla izledik.
Filmin dikkat çektiği en güzel noktalardan biri, buzullar ve pişmanlıklar arasında kurulan ilişki. Jean-do'nun pişmanlıklarını aktarırken buzullar birer birer kayıyor. Ölümsüzleşen bir hayat pişmanlıkları -buzulları- geriye sarıyor.

soru için aslında seni beklemiştim prenses, bu kült sorularının cevaplarını önce bir alalım, sonra daha ayrıntıya ineriz:)

Grave of the firefiles'ı da izledim. Naptın MissA
Bu da gerçek bir hikayeden yola çıkan bir filmmiş. Savaşın etkilerini iki kardeşin hikayesinden anlatıveriyor. Bunun gibi ağlatan bir başka anime var mı bilmiyorum..
Filmin başlarında bir yabancılık çektim açıkçası, geçişlerin biraz hızlı olduğunu, duyguyu tam veremediğini düşündüm. Yabancılaşmamın bir nedeni de ingilizce seslendirmeli versiyonunu indirmişim, filmin ortalarında yahu bunlar niye ingilizce konuşuyor, kendi dillerinde dinleseydim ne tatlı olurdu dedim açıkçası. Film, Setsuko ve Seita kardeşlerine yoğunlaşıp, süreç içinde karakterlerin değişimine odaklandığı andan itibaren derinleşiyor. Bilindik ve ağlatmak için fazlasıyla elverişli bir konu aslında ama bunları bir kenara bıraktığında, çok güzel detaylara sahip bir film.
-ateşböcekleri neden bu kadar çabuk ölüyor- fazla spoiler vermiyim..


Bu arada kült sorulardan en can yakanını sormayı unutmuşunuz... İlk 3 filmini alalım...