Cuma Zayıflama Yarışması 5. Takım


Önemli değil Arzucum. Herkes yarın yüzdesini hesaplasın, o yeterli benim için.

Karar defterine yüzde hesaplama eklenmiş kızlar. Ordan bakabilirsiniz... Ben yine de mesajın o kısmını buraya kopyalayayım. Artık herkesten yüzdesini hesaplamasını bekliyorum, ne de olsa hepimizin bilgisayarında hesap makinesi var.



 
Okuduğum kitaptan bir alıntı daha

1- Yediklerinizi koklayın

2. Daha lezzetli bir şeyler için midenizde hep bir parça boşluk bırakın.

3- Yemeğin ağzınızda bıraktığı lezzeti tekrar tekrar hissetmek için bir seferde bitirmeyin.

4- Yedikleriniz sanki düşmanınızmış gibi bir an önce onları tüketip kurtulmaya çalışmayın. yavaş yiyin ve yediklerinizin tadına varın.

5. Size kilo aldırdığını düşündüğünüz bir besini ödül olarak koymayın.

6- Çocuklarınızı çikolata ve pasta vs. ile ödüllendirmeyin.

7- Kendinizi güzel bir masaja götürün, bir detoks programına katılın.

8- ZAyıflamak için, içinizdeki çocuğa sizden ne istediğini sorun.
 
Bunlarda varmış görmedim buyrun okumaya devam

9- Hangi saatte ne yemek istediğinizi bedeninize sorun, başlangıçta yememeniz gereken şeyleri yemek isteyebilirsiniz. içinize bunların alternatifini sorun.

10- Arada sırada zihninizde, karnınızı doyurmayı deneyin.

11- Kendinize çok fazla yasak koymayın. bu, kıtlık bilinci yaratacaktır. Tabunun yerine, kendinize hedefler koyun.

12- Suları katehlerde için. En güzel tabaklarınızı misafirleriniz için olduğu kadar kendiniz için de kullanın.
 


4-10 ve 12 ye ozellikle bayıldım. diyet ogunler mınık dıye gorsel zevkı arka plana atmak cok yanlıs. ben hep kokoş tabaklar hazırlıyorum kendıme ve yemek yemem hep uzun suruyor.
o yazdıgım menulerın yarısında doyuyorum aslında yavas yedıgım ıcın.
 
hazır kalabalığız bende bır paylasım yapayım..


Harvard Tıp Fakültesi tarafından geliştirilen yeni beslenme piramidi, günlük beslenme alışanlıklarımızda dikkat etmemiz gereken temel özellikleri ortaya koyuyor.

Yeni beslenme piramidinin başlıca önerileri: kırmızı et, patates, rafine hububat ürünleri ve alkolün son derece kısıtlı hale getirilmesi;

Süt ürünlerini günde 1-2 porsiyona indirmesi; Doymuş yağların (margarin gibi) tamamen kaldırılması;

Rafine edilmemiş hububat ürünlerinin, meyve ve sebzelerin bol miktarda tüketilmesi;




BESLENME PİRAMİDİNİN KULLANIMI ve BESLENME ÖNERİLERİ




1. Yediklerinizde ve içtiklerinizde ne kadar kalori bulunduğunu bilin ve düzenli egzersiz yapın. Vücudunuzun tüm fazla kalorileri yağa çevirerek depoladığını unutmayın; bu nedenle yediklerinizi değiştirdiğinizde kalorilerini daima kontrol altında tutun. Egzersiz bir çok kronik hastalıktan korunmanıza ardımcı olur ve vücudunuzdaki kas miktarını arttırarak daha fazla kalori yakmanızı sağlar.

2. Diyetinizden sağlıksız olan doymuş yağları çıkarın; onların yerine doymamış bitkisel sıvı yağlar kullanın. Kırmızı et, tereyağ ve birçok süt ürününde bulunan doymuş yağlardan uzak durun. Kanola, ayçiçek ve mısır özü yağı gibi sıvı yağlar kullanın.

3. Rafine hububat ürünlerinin ve patatesin yerine rafine edilmemiş hububatlarla yapılan gıdalar tüketin.Özellikle sabah kahvaltılarında sıcak veya soğuk olarak rafine edilmemiş tahıl ürünleri kullanın. Pasta, börek gibi hamur işlerinin yapımında beyaz un yerine kepekli un kullanın. Beyaz pirinç yerine kahverengi pirinç kullanın. Kepekli ekmek tüketin ve patatesi azaltın. Bazıları tarafından hor görülen bulgur, bu beslenme piramidi ile tüm dünyaya öneriliyor.

4. Mümkün olduğu kadar çok çeşitli sebze ve meyve tüketin. Hergün en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketin; sabah kahvaltısına meyve ile başlayın. Koyu renkli sebze ve meyveleri tercih edin. Besin içeriği açısından en değerli sebzeler genelde koyu yeşil ve bol yapraklıdırlar. Sarı, portakal renginde ve kırmızı meyveler, baklagiller ve limongillere ait meyveler tüketin. Sebze ve meyveleri mutlaka sevilecek ve iştahı getirecek şekilde hazırlayınız. Domatesi pişirilmiş olarak tüketin; bunu yapamıyorsanız domates sosu, domates suyu gibi işlenmiş domates ürünlerini tüketin. Bunun da yapamıyorsanız yetişme mevsiminde taze olarak tüketin. Çünkü domateste bulunan likopene (lycopene) adı verilen kansere karşı koruyucu madde, eğer domates pişirilmiş olarak alınırsa kana daha çabuk geçer. Kendiniz domatesi dondurarak ileride tüketebilirsiniz.

5. Yeterince protein alın. Protein kaynaklarının çeşitli olmasına dikkat edin. Kümes hayvanları, balık ve yumurta kırmızı etten daha sağlıklıdır. Baklagiller, kuruyemiş, soya ürünleri bir çok besin maddesi içermektedir ve bir çok yönüyle etin yerini alabilir, ancak etteki proteinin biyoyararlanımı daha fazladır. Bu besinlerdeki yağ da kırmızı etteki yağa göre daha sağlıklıdır.

6. Kırık ve kemik erimesi gibi rahatsızlıkları önlemek için bol kalsiyum alın. Her gün 1-2 porsiyon az yağlı süt ürünü almak bir çok yetişkin için yeterli kalsiyum sağlar. Baklagiller, tahıl ürünleri, yapraklı sebzeler iyi birer kalsiyum kaynağıdırlar. Düzenli egzersiz ve yeterince D vitamini alımı kırıkalrı engellemede en etkili önlemlerdendir.

7. Alkol kullanıyorsanız mümkün olduğunca azaltın. Alkolün bir çok insan için zararlı olduğunu, aşırısının ise herkes için zararlı olduğunu unutmayın. Alkol kadınlar için daha zararlıdır ve bayanlar daha az tüketmelidirler.
 
Ben bu kitabın yazarını bulur; ellerini, alnını öperim ya... "İçinizdeki çocuğa ne istediğini sorun." demiş.

Arzucum zaten güzel bir kitap okuduğunu biliyordum ama şimdi çok çok çok harika, çok bilinçli bir yazarın elinden çıkmış bir kitap okuduğuna inanıyorum.

Ben de o pilavdan önce içimdeki çocuğa sormayı akıl edebilseydim belki de o bana "ben akşam yemeğimi yedim; bulgur değil, tartıda - çıkmak istiyorum; bana bir yeşil çay yap." derdi... O benden daha bilinçli, hayret bir şey gerçekten... Ya benim yetişkin halim fazla ayarsız ya da ben içimdeki yetişkinle çocuğu karıştırıyorum. Ama hep o beni yola getiriyor.

Komik gelecek size belki ama kendime özel bir bileklik hazırlayacağım. Üzerinde "İçindeki çocuğa sordun mu?" yazacak. Eminim çok işe yarar, rejimimi kurtarır. Elimi neye atsam bileğimi göreceğim sonuçta.
 
Bugün pek bi yazasım var

KITLIK BİLİNCİNDEN NASIL KURTULABİLİRİM?

Kıtlık bilincinden hemen kurtulamazsınız. önelikle bedeninizin bu durumun değiştiğine inanması gerekir. Savaş yaşayan ülkelere bir bakın. SAvaş bittikten hemen sonra, eski yaşantılarına kavuşabiliyorlar mı? Birileri size savaş bitti dese elinizdeki erzakları hemen tüketir misiniz? Ya da şöyle sorayım, savaşın bittiğini öğrendikten ne kadar zaman sonra elinizdeki erzakları tüketir, normal bir alışveriş sürecine geçersiniz? Ne kadar zaman sonra, savaşın bittiğine ve kıtlığın ortadan kalktığına inanırsınız?

Sizin içinde işte böyle bir süreç geçerli. Dengesiz açıklarınız ve kısıtlamalarınız ne kadar fazla ve çok olduysa bu sürecin geçmesi de bir o kadar uzun olacaktır. Bedeninizin ikna olması, ani açlıklar yaşamayacağını bilmesi gerekiyor. Bunun için de biraz zamana ihtiyacınız var. Ama zamanla birlikte güvenirlirlik en önemli nokta.

Yememeniz gereken yemekler, yüksek kalorili gidalar, uzak durmanız gereken çikolatalar varsa, bunları hayatınzdan tamamen çıkartmayın. Kendinize biraz zaman tanıyın. En azından yarım yemeğe çalışın.

Tıka basa doymaktan kaçının. Bolluk duygusu bilincinizde olsun. Yediklerinizi yarım bırakın ve sonra tekrar yiyin. Beyniniz bilsin, sonrasında tekrar yemek var. Bir seferinde doymak zorunda değil. midenizi deli gibi doldurmak zorunda değil. Yarım saat sonra açıksa bile tekrar yemek yiyebilir. Kimse onu engellemiyor. Bir yiyeceğin tadına bakmak bile bedeni tatmin eder. Bolluğu hissettirir. Her seferinde deli gibi yemek yemesine gerek yoktur. Kan şekeri düştüyse, birkaç üzüm ya da bir parça çikolata yeterli olacaktır. Bundan fazlası kıtlık bilincinden kaynaklanır.

Önerim, üç hafta boyunca ne yerseniz yiyin, yediğinizin yarısın bırakın ve onu yarım saat sonra yiyin. Gün içinde oblluk yaratın. Masanızın üzerinde atıştıracak sağlıklı bir şeyler olsun. mesela akşam evde havuç kokteyli hazırlayın. İnce uzun kesilmiş havuçları bir bardağın içine koyun. Bardağın 4/3 ünü limonlu suyla doldurun. Harika bir atıştırmalık. Çantanızda kuru üzüm bulundurun. Kan şekeriniz düştüğünde ağzınıza atabileceğiniz, harika bir alternatif. Canınız hala çikolata yemek isterse, onun da tadına bakın. Ama kuru üzüm atıştırdığınız için kan şekeriniz normal seviyede olacaktır. Çikolatayı artık kendiniz için yiyeceksinizdir. Beyninize şunu söyleyin: Şimdi tıka basa doyarsam, önüme çıkan bir güzel lezzeti kaçırabilirim. O yüzden midenizde her zaman lezzetli bir gıda için yer olmalı. Canınız isterse, her şeyin tadına bakabilirsiniz. Bir şey yasaksa onun alternatifi her zaman vardır.
 
fundacım bileklik fikri gerçekten çok orjinalmiş..bende mi yapsam ne :)

İremcim yapmaya başladım bile... Telefonumun kablosu bende değil, elime geçtiği gibi fotoğrafını da atacağım sizlere... Sadece yemekte değil, hayatımın her alanında işime yarayacak. O yüzden adını da "güç bilekliği" koydum.
 

emeğine sağlık arzucum..

bir taraftan da o ısrarla yapmamız ara ogunlerı anlatıyor bir nevi..
ornegın sabah kahvaltısından sonra zihnimiz biliyorki bir kaç saat sonra yıne bırseyler yıcem. simdi bu kahvaltıyı depolamaya gerek yok gerısı gelıcek dıyor beyın. vucutta depolamaktan vazgecıyor..

diyetten once kaçımız ogle yemegi yıyorduk bılmıyorum ama ben hayatımda cocuklugum dısında ılk defa ogle yemegı yemeye basladım. zaten şu duzen olayı başlı basına kılo verıdırıyor.
onceden sabah kalktıgımda hemen kahvaltı yapmazdım oglene dogru yapardım. tabı aclık cogalıyor daha fazla yıyorsun, sonrada aksam deli gıbı acıkıp löp dıye yenen ıkı sacma sapan ogunum olurdu.
 

fundacım harika fikir harika isim :)

yalnız o kablonun ustune arkadasın yattı galıba
 

Aynen Sinemcim bende öyle günde iki öğünle dolaşırdım eskiden. Sabah kahvaltısını öğlene doğru yapıp daha fazla yiyerek, sonra akşama kadar hicbir şey yemeden akşamda kıtlıktan çıkmış gibi yiyordum.
 

süper isim...en kısa zamand resim bekliyoruz o zaman
 
fundacım harika fikir harika isim :)

yalnız o kablonun ustune arkadasın yattı galıba

Sinemcim seni takımın hafıza şampiyonu ilan ediyorum. Nerden hatırlıyorsun yahu? :)

Erkek arkadaşımda kablo; kendi şarj aleti bozulduğu için ona bırakmıştım. Birkaç ay oldu; o da tembellikten kıçını kaldırıp da alamadı kendine. Ben de anca böyle durumlarda ihtiyaç duyuyorum, birkaç güne de ona gidip kullanıyorum kabloyu. Ama bir sonraki görüşmemizde aldırtayım bari... Ne zaman size bir şey atacak olsam kablo olmuyor. :)
 
Son düzenleme:
Arzucum harika paylaşım, eline sağlık.

Bende var o kıtlık bilinci... Neden var bilmiyorum, hiç kıtlık da çekmedim ama... Çocukken çok mu yasakladılar acaba yemeyi? :44:

Yarım yarım yeme olayını deneyeceğim ama önce yarını bir atlatayım da.
 

o yuzden birşey unutunca o kadar şaşırıp panik oluyorum ben, hafızam ıyıdır aslında.

ya evet artık al. paşa bır zahmet alsın kendısıne :))) gecenlerde aklıma bırsey geldı. ıstege baglı tabı, ısteyenler genelde pc de takıldıgı yerı resımlıyıp paylassa cok hos olur dıye dusundum. yanı sanal ortamımızı bır tık daha kırmak adına :) herkesın evınde bır kosesı vardır ya hanı ısrarla takıldıgı
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…