8 Mart Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun

Mart Dünya Kadınlar Günü Google tarafından özel bir doodle ile kutlanmaya başladı. Dünya Kadınlar Günü için özel olarak hazırlanmış güncel kadınlar günü mesajları haberimizde. Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. Dünya Kadınlar Günü ilk olarak ne zaman, hangi olaydan dolayı başladı? İşte Dünya Kadınlar Günü tarihçesi ve en yeni Kadınlar Günü mesajları...



8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun. Google, Dünya Kadınlar Günü kutlaması için bugünden itibaren doodle hazırladı. Baştacımız olan bayanlara, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak da anılan bu özel günde onları özel hissettirmek için haberimizde Kadınlar Günü mesajları içinden seçtiklerinizi gönderebilirsiniz. İşte en yen, güncel Kadınlar Günü mesajları...

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ YADA DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ

Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü, her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür. İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı.

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ NASIL KUTLANMAYA BAŞLADI?

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1917 Bolşevik Devrimi'nin önderi ve Sovyetler Birliği'nin kurucusu Lenin'in önerisiyle 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti. Adı da "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak belirlendi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında sosyalizmin yayılmasından çekinen bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlanmasıyla Batı Bloku ülkelerinde daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti.
 
Son düzenleme:
Ayten 17 yaşında, faili erkek arkadaşı, öldürülme nedeni ayrılma isteği.

Rojbin 22 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni şüphe.

Nurcan 38 yaşında, faili eski kocası, öldürülme nedeni barışma talebini reddetmesi.

Azize 43 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni kaza-ymış, inandınız mı?

Nazlı "7" yaşında, faili babası, öldürülme nedeni "BİLİNMİYOR" inandınız mı?

Selenay 16 yaşında, faili babası, öldürülme nedeni "Dolaylı" o nasıl oluyorsa?

Betül 11 yaşında, faili babası, öldürülme nedeni "TARTIŞMA"

Dilek 16 yaşında, faili erkek arkadaşı, öldürülme nedeni cinsel ilişkiye girmeyi reddetmesi.

Habibe 28 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni boşanmak istemesi.

Gülseven 49 yaşında, faili erkek kardeşi, öldürülme nedeni maddi kaynaklı.

Selva 62 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni şüphe.

Öznur 24 yaşında, faili erkek kardeşi, öldürülme nedeni "NAMUS/TÖRE"

Nazlı 44 yaşında, faili "OĞLU" öldürülme nedeni "TÖRE"

Kevser 25 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni "KAZA"

Eylem 37 yaşında, faili tanıdığı bir erkek, öldürülme nedeni "TECAVÜZ"

Ganime 75 yaşında, faili kocası, öldürülme nedeni tartışma.

Zeynep "6" yaşında, faili tanıdıkları bir erkek, öldürülme nedeni "Dolaylı"???

Güldünya, Burcu, Deniz, Betül, Münevver, Özgecan ve her gün bir yenisi eklenen kadın cinayetleri


8 yılda istatistiklere geçen 2000 kadın cinayeti var, 2016'da 397, 2017'de 472 kadın öldürüldü, 2018 Şubat'ndaysa tam 47 kadını yitirdik.

2 küçük kızı eski eşi tarafından öldürülen Dilek ve yine eski eşi tarafından 10 yaşındaki oğlu öldürülen Neriman'da çocukları katledilerek "dolaylı" öldürüldü.

8 Mart 2018 bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü.

Bizim günümüz ama sevinemiyorum, kutlamaya değer göremiyorum, her gün bir bir yitip giderken yaşasın dünya kadınlar günü diyemiyorum.

8 Mart 2018 bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü.

Şu an belki bir kuytu köşede, karanlık tenha bir yerde bu saatte burada ne işi var bahanesiyle bir kadın tecavüze uğruyor, belki evinde kocası yemeğe salçayı az koydu diye bir kadını darp ediyor ya da bir kadın oğlu, kardeşi, babası tarafından namus töre denip katlediliyor.

8 Mart 2018 bugün Dünya Emekçi Kadınlar Günü.

Bugün bize çiçekler vermeyin, her gün dövüp yalnızca bugüne özel sevmeyin.
Bize haklarımızı verin, bize özgürlüklerimizi verin, bize saygınlığımızı geri verin.
 
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Kimi der ki çocuk doğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım, başımdır.
Yavrum, annem, karım, kızkardeşim,
Hayat arkadaşımdır. isabel
 
Son düzenleme:
Bugün 8 Mart diye hangi sapık düşünceli biri kadına yan gözle bakmayacak veya hangi şiddet uygulayan eş eşine iyi davranacak ,güzel söz kullanacak.Sizin ,bizim bugünü kutlamamız ,kendimizi avutmamız neye yarayacak ki,her gün kaç kadın tacize,şiddete maruz kalıyor.
 
Şu yobaz nesli değiştirmek yine biz kadınkarla mümkün. Erkek evlatlarımızı insan gibi yetiştirelim.. Yetiştirelim ki bu yaşanan vahşice akıl almaz olayları hatırlamayalım bile..

Kıymetimizi önce kendimiz bilelim ki kıymet görelim..

Yaşanan bunca acıdan sonra günümüz kutlu olsun demek gelmiyor içimden.. Kadının layık olduğu yani başüstünde olduğu bi dünyada nefes almak umuduyla..
 
Duygularımın hangi birini paylaşayım?

Sevinsem mi üzülsem mi?
Ağlasam mı gülsem mi?
Umutlansam mı karanlığa mı gömülsem?

Her 8 Mart’ta olduğu gibi bugün de oturdum kara kara düşünüyorum. Dünyada kadın olmayı geçtim, Türkiye’de kadın olmaya çalışıyorum. Saygısızlığa uğramadığım, trafikte sıkıştırılmadığım, yolda popomun ellenmediği, cinsiyetime küfür edilmediği, onurumun kırılmadığı bir gün hayal etmeye çalışıyorum.

Kadın olduğum için bana saygısızlık edenlerden karanfil istemiyorum. Kadınlar gününde sarf edilen sevgi sözcüklerini, alınan çiçekleri gereksiz buluyorum. Dövmeyin, sövmeyin, öldürmeyin yeter.

Dünya kadınların hatrına dönüyor. Buna eminim.
Tüm hemcinslerimin, bugünün kız çocukları geleceğin kadınlarının DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ kutlu olsun.
 

Ayşe, abisinin pantolonunu ütülemedi diye annesi tarafından aşağılandı, hemen hemen aklı erdiği her yaşında.

Burcu’nun yeni başladığı işinden aldığı paraya annesi ‘artık eve yardım edeceksin’ diye el koydu, 20li yaşlarında.

Fatma, eteği kısa diye okulda bir kadın öğretmen tarafından ‘edepsiz’ diye azarlandı. Bütün lise çağında.

Deniz, üniversitede birkaç sevgilisi oldu diye ‘kaşar’ diye kız arkadaşları tarafından yaftalandı, muhtemelen bütün genç çağında.

Nilüfer, anne olamadı diye bir çok hemcinsi tarafından ‘eksik’ görüldü. Tüm hayatı boyunca.

Naz, evlenmemeyi seçtiği için, ‘kız kurusu’ oldu. Tüm hayatı boyunca.

Hatice, tacize uğradığında susturuldu. derdini güç bela söyleyebildiği annesi tarafından. En acı çektiği zamanda.

Leyla, tacize uğradığında sesini çıkarttı, ‘dişi köpek... cesaret vermiştir’ dendi, Bir kaç hemcinsi tarafından. En desteğe ihtiyacı olduğu zamanda.

Zeynep’in çok çalışarak hakettiği terfi bir türlü verilmedi, kadın Yöneticisi tarafından. Çalışmasının en verimli olduğu zamanda.

Özge’nin hamilelik haberi diye, iş arkadaşları tarafından oflaya puflaya karşılandı, ya izne çıkarsa? Diye. En mutlu olduğu zamanda.

Nilay eşi tarafından dövüldüğünde, mutluluktan gülümseyen, kendi de ‘kadın’ ola. Kahınvalidesiydi, en aşağıladığı zamanda.

Bir 100 tane daha yazarım sanırım.
Evet erkekler tarafından bir türlü hakettiğimiz saygıyı, sevgiyi göremedik.
Peki ya Kadınlar kadınlar için ne yaptı?
Önce biz birbirimize sahip çıkmayı, saygı duymayı, sevmeyi öğrenelim, umuduyla...

Kadınlar gününüz kutlu olsun...
 
ŞiDDET Hatta KADINA ŞİDDET..!!!


Birçok yazıya konu olmuş bir başlık, birçok haberde yer almış bir başlık, birçok gazeteye manşetten yazılmış bir başlık, sayısız kitabın kahramanına pay biçilmiş bir başlık; ama hiç çözüm bulunamamış hep aynı yerde duran bir başlık… Peki, neydi kadına şiddet? Tekme – tokat bir kadını dövmek mi? Sırf bir erkek olarak istediğini yapmadı diye yerden yere vurmak mı? Canı istedi, morali bozuk diye hırpalamak mı? Sürekli izlediğimiz belki de şahit olduğunuz ama asla engel olmaya çalışmadığınız bir gerçek kadına şiddet!


Bunları herkes biliyor. Neredeyse her gün duyuyor. Ben size kadına şiddetin farklı bir boyutundan bahsedeceğim bu yazıda.. Şimdi bir yer düşünün! Kadının kadına şiddet uyguladığı bir yer. Kadının kadını aşağıladığı, kadının kadını hiç ettiği bir yer. Öyle tekmeyle tokatla döverek söverek hırpalayarak yapılmış bir şiddet değil. Aşağılamayla korkuyla var olan DUYGUSAL ŞİDDET ! ! !


DÜŞÜNÜN ;


O kadın ki; eşinin ismini söyleyemiyor. Söyleyemez; çünkü günah, çünkü ayıp. O kadın ki; çarşıya çıkıp gezemiyor. Gezemez; çünkü günah, çünkü ayıp. O kadın ki; okuyamıyor. Okuyamaz; çünkü kız çocuğunun okuması günah. Okuyamaz; çünkü kız çocuğunun okuyup kazandığı para haram. Okuyamaz; çünkü kız çocuğunu okutan anne baba cehennemde yanar. O kadın ki; erkek gördüğü zaman kaçmalı, yolunu değiştirmeli. O kadın ki; çarşafa bürünmeli, ağzını burnunu kapatmalı. Kapatsın da sesi çıkmasın. Koşulsuz şartsız kabul etsin kendisine diretilen, yaşaması gereken (!) hayatı. O kadın ki; okumamalı evde oturup çeyiz hazırlayıp koca beklemeli.


Evet; ülkemin bir yerlerinde bir şekilde bu düşüncelere sahip, bu şekilde yaşamaya çalışan kadınlar var. Hala bunları yaşayan ve yaşatan, bu düşüncelerle var olup kendisine bunları layık gören kadınlar varken daha da kötüsü bir kadın bir kadına bunları yapıyorken söylenecek çok fazla söz kalmıyor bize . . . Sahi, neydi yaşadığımız çağın ismi? Kaçıncı yüzyılın parçasıydık? Kaçıncı yılını kutlamıştık Cumhuriyet’in? Demokrasi ne demekti? Kadın hakları denen şey niye vardı? Kadın erkek eşitliği nerede kalmıştı da bazı yerlere varamamıştı?

Evet; zor iş kadın olmak! Ama asıl zor olan insan olmak . . tüm sorunların başlıca kaynağı da budur belki ! ! !
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…