evlilk kesinlikle mücadele gerektiren bişey ama benim hiç bir zaman savaşçı bir ruhum olmadı, ben sesimi hiç evlenene kadar yükseltmedim, hiç kimseyle en ufak sorun tartışma yaşamadım, ama şimdi neden böyle hırçınım artık bilmiyorum...değiştirebileceğim birşey yoktu, ben birisine baskı da uygulayamam zaten, eşimin ailesi bana laf sokarken eşim yanımda değilken yapıyorlardı, o yanımızdayken diyemezlerdi herhalde. Ama onun yanında söyledikleri şeyler de oldu, eşim de sessiz kaldı, savunmadı çünkü onlarla aynı düşünüyordu.
Eşimle hep bahsettiğim gibi farklı konularda tartıştık, evliliğin her yılında farklı şeyler, ilk yıllarında klasik kıskançlık tartışmaları, daha sonra hamilelikte beni çok ihmal etti, her akşam bilgisayar odasına girip orada oyun oynuyordu, sigara içtiği için de yanımda oturmamı istemiyordu (normalde ben de aynı odada olurdum daha önceleri), daha sonra çocuk oldu, bebek hasta olduğunda uyumadığında hep ben ayaktaydım, normalde de zaten öyleydi, hiç destek olmadı, oğlum biraz da kiloluydu, ayağımda sallamaktan topuklarım hasar gördü, ağrı çektiğim halde, biraz da ben sallayyaım demedi, bunları da hep konuştuk onunla, konuşmadan barış yapmadık asla, bir süre düzeldi herşey ama çok kısa süreliğine...bigün çocuk yüzünden kavga ettik, bana biberonunun yerini sordu, ben de artık yorgundum, sinirliydim bilmiyorum dedim sert bi sesle, o da nasıl bilmezsin diyerek el kaldırdı (yani birbirimize giridğimiz tartışmanın da konusuna bak), ama vuramadı, vursaydı biterdi zaten...
Bir kere daha el kaldırdı, onda da yine çocuk yüzündendi.
Oğlumuz da hep gece geç yattığı için ben zaten onu ayağımda sallarken hep uyuyakalıyordum. Benim de hatalarım oldu, mesela ben kimseye müdahale etmeyi sevmiyorum, baskıyla birine iş yaptırmayı sevmiyorum, mesela bilgisayar oyunu oynamamsını rahatsız olduğumu söyledim bir süre oynamadı ama sonra yine izin almaya başladı benden, koskoca adam benden izin isteyince ben de kendimi kötü hissedip izin verdim, sonra yine her gece oyun oynamalar başladı...En son da ablama borç verecektim, orda ortalığı karıştırdı, ve iftara çağıran diğer ablama da gitmedi sırf ablamın eşini sevmediği için. Ama benim aileme de ayıp etmiş oldu. Ben ne kadar eşimle küs olduysak da onun ailesi çağırdığında hep gittim...Ama bundan sonra ben de gitmeyeceğim.
Laale iletişim kopunca bir daha bağlanmıyor demiştin ya, biz sorunları konuşup barışınca bir süre herşey yolunda gidiyor, ama bir süre sonra yine eskiye dönüyor...
Lovelinya, boşanmayı tehdit olarak kullanmamdan nefret ediyor - bunu duymak istemiyor. Bunu bir silah gibi kullanamam ona karşı.
Boşanma kelimesi ağzından çıkmamalı beni seviyorsan diyor.
Beni ilk başta dinliyor zaten ama dediğim gibi sonra yine eskiye dönüyor. Beni hala sevdiğini biliyorum, yani çünkü beni yalnız bir yere göndermiyor, herşeyi birlikte yapıyoruz. Ama o benim ailemi sevmiyor, ben de onun ailesinden nefret ediyorum. Bir de tatil anlayışımız bile farklı, o bir tarlada birşeyler ekmeyi seviyor, tatilini bu şekilde geçirmek istiyor, bense gezmeyi yeni yerler görmeyi istiyorum, zaten tarlada böcek fobim olduğu için kafayı yiyorum...Yiyeceklerdeki zevklerimizin de farklı olması bazen sıkıntı oluyor, ben neyi sevmiyorsam o onu seviyor, ve annesiyle çok yakın olması da beni huzursuz ediyor, eve ne yapılıyorsa kayınvalideme de hemen yapılıyor, hergün annesiyle 3-4 kez konuşuyor telefonda, yüzyüze de mutlaka 2 kez görüşüyorlar günde.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?