- 26 Ekim 2014
- 4.776
- 3.407
- 178
- Konu Sahibi pigme pofuduk
-
- #1.881
pofuduk oturacagınız evi onlar verecek/alacak ve yakın olacak değil mi
şimdi bu durumda atıyorum evi kendi evleri gibi görüp geldiler oğlumuzun evine haberli mi gelicez diyorlardı ya başta, sürekli geldiler gittiler karıştılar vs gelme nasıl denecek tavır nasıl konulacak evinizi biz aldık diyip kenara çekilirlerse
bunu yaşayan arkadaşım var o yüzden diyorum, kirada oturduğu evden çıktı kaynanasının kirada olan bi evi vardı kiracı çıktı bunlar oturdu Ohh kirada vermicez ne güzel derken kv kendi oturduğu evden için "bizim evler yıkılacakmış size geliyorum"dedi, güya ev bulup çıkacaktı 1 sene oldu artık lafı bile açılmıyor çünkü kadın laf arasında nasıl olsa burasi da benim evim demiş
Açıkcası cenaze olabilir gidip gelmende normal tabiki. Ama biraz fazla gidiyosun gibi geldi bana. Siz henüz sözlüsünüz nişan bile yapılmamış.
Ben olsam ilk gün giderim ikinci günde giderim 3. Gün ararım gitmem. Sonuçta onlar zaten kalabalık bi aile. Yardıma ihtiyaç olsa belki gitmen normal olur ama eminim bir sürü genç vardır gyardın edecek.
Adam olacak kızın da dediği gibi bu yakınlığa alıştırırsan sonu zor olur.
Birde şu ev meselesi için bende deneyimimi paylaşayım.
Şimdi benim 20 tl kadar bi altınım var bankada. 34 bin lira kadar bi araba var. İleride ev alırsak peşinat olacak bunlar.
Bi kaç ay önce kayınvalidem şöyle bir cümle kurdu aynen aktarıyorum(babası vefat etti bi kaç ay önce ve tarla kaldı kvdeme):' miras meselesi hallolsun o tarlyı satcam, arabayıda satcaksınız , altınlarıda satcam (benim altınlarımı yalnız) oğlumda kredi çekcek aşağıda bi ev var ben çok beğendim onu alcam hem bizede yakın!'
Cümlenin neresinden tutarsam tutayım elimde kalıyo.
Bir kere ben ona yakın oturmak istemiyorum. 5 ay oturdum illah ettim sonra onlar ev aldılar kurtuldum. Hadi onu geçtim sen benim mihrimi benim rızam olmadan dokunmanın haram olduğu bi şeyle ilgili nasıl kendin karar veriyosun. Benim arabamı nasıl satıyosun? Hepsini geçtim nişanlı olsam ağzımı açıp laf söylemeye belki yüzüm olmaz. Sen benim evime nasıl kendin karar veriyosun?
Şimdi bunların hepsi kavga sebebi. Eşime söyledim haklısın bende yakın ev istemiyorum hallederiz düşünme şimdiden yorum yapma annem bişey derse dedi.
Bende duymamazlıktan geliyorum bu konudaki 'hayallerini' ama hissediyorum büyük bi fırtına kopacak. Kaynanamda ben çok umursuyomuşum gibi vermiyorum tarlayı dicek. Bende vermezsen verme hiç istemedim ki zaten dicem. O bana küsecek. Ben hiç bişey yokmuş gibi davrancam. Sonra kayınbabam kaynanama kızacak o da börek yapıp hiç bişey olmamış gibi bize gelip yine konuşmaya başlıcak. Olan benim ve eşimin sinirlerine olacak...
Bi kaç aya kalmadan kayınbabam ev bakın dicek eşim beni zorla götürüp ev beğendircek bize ev alıncak. Kb kırmamak îçin bizde parayı kabul etcez.
Sonunda yine benim îstediğin olacak ama nasıl olcaka...
gidip gelmeleri seyreltiyorum zaten. şu an 2 güne 1. sonra yavaş yavaş haftada 1. sadece söz olmuş olması da onların pek derdi değil, o konuda sıkıntı olmuyor. evin gençleri de yok gibi bi şey.
senin durum zormuş, hakikaten kavga sebebiymiş. ama reddetme hakkım her zaman var benim. üstelerlerse bahane çok.
valla sizin yerinizde olsam madem "ev alınacak" diyorlar, şimdiden ev bakmaya başlarım, onlar o evi önerdiğinde alternatifler sunar, o evi kötülerim. sizin için dezavantajı olan evi zorla alacak değiller nihayetinde.
olayin ne oldugunu bilemem tabiki ama madem hersey iyi niyetten, suan zerre kadar bile soru isareti yasatilmiyor olmasi gerekmez miydi? ya da sizi gozlemletmeye gerek bile birakilmamasi.mantık süzgecinden geçirmek değil, sadece olayın tamamını bilmek diyelim. durumu gözlemlemeye çalışıyorum zaten şu an.
onların derdi olup olmaması değilde sen rahat ediyo musun yani ne biliyim başka bi yerde olmak istemiyo musun o an, ben 2.5 senelik evliyim ne anne baba dıyebiliyorum ne de konuşacak bişey buluyorum, önceden siz bilirsiniz diyomuşsun şimdi 2 tane yerim diyomuşsun ya siz bilirsiniz demenin nesi kötü ben hala dolabı açarken falan sorarım yani bize ısındı bizi benimsedi demek ille totoya parmak olmak değil ki, bunlar biraz öyle görüyo gibi, sık muhabbet tez ayrılık getirir derler
olayin ne oldugunu bilemem tabiki ama madem hersey iyi niyetten, suan zerre kadar bile soru isareti yasatilmiyor olmasi gerekmez miydi? ya da sizi gozlemletmeye gerek bile birakilmamasi.
hep siz vericisiniz bu iliskiler yumaginda.
rahat edemiyor değilim ya. çok aşırı rahatım hep orda olmak istiyorum değil. rahat edemiyor değilim diyeyim.
evde gelene gidene ya büyük teyze var 70 yaşında, ya kayınvalidem var onlar bakıyor. genç yok mu demişler de kızların pek hayrı yok, sınav haftaları zaten. bi şeylerin ucundan tutuyorum. bulaşık, çay falan. bulaşık konusunda hiç sıkıntım yok normalde de, bütün gün yıkasam şikayet etmem o yüzden o benim açımdan sıkıntı olmuyor. yapabildiğim şeylere yardım ediyorum zaten.
"siz bilirsiniz" demek kötü değil aslında da, "acaba çekiniyor mu" durumu oluyor onlar için. ne istediğimi net şekilde belirttiğimde mutlu oluyorlar. görümceme "kahve yapalım" dedim kız mutlu oldu mesela. ha dolabı ben de izinsiz açmam ama "dolapta süt var mı" diye sorsam hem izinsiz açmamış olurum hem ne istediğimi söylemiş olurum çok mutlu olurlar, ben de rahat ederim.
"ısındı" demek, "ne istediğini söyleyebiliyor" demek yani onlara göre. gidip "ben acıktım şunu yiyebilir miyim" falan desem, ya da "ben üşüdüm kazak hırka bi şey var mı" desem çok mutlu olacaklar. en çok bunları soruyorlar çünkü.
dün kayınpederimin doğum günüydü, kutlanırken biz bulaşık yıkıyorduk, sonrasında "ay ben öpmedim" dedim gittim bildiğin adamı şapur şupur öptüm bütün gece sırıttı adam. bu tip şeyler yani. akşam çok gelen giden de olmadı, biz görümcemle kayınvalidede oturup dedikodu yaptık, arada sözlüm geldi gitti, onlar da aşağıda aile meselesi konuştular. nerde ne zaman sıvışmam gerektiğini de biliyorum aslında.
anne baba ben de diyemiyorum ama o ayrı konu.
rahat edemiyor değilim ya. çok aşırı rahatım hep orda olmak istiyorum değil. rahat edemiyor değilim diyeyim.
evde gelene gidene ya büyük teyze var 70 yaşında, ya kayınvalidem var onlar bakıyor. genç yok mu demişler de kızların pek hayrı yok, sınav haftaları zaten. bi şeylerin ucundan tutuyorum. bulaşık, çay falan. bulaşık konusunda hiç sıkıntım yok normalde de, bütün gün yıkasam şikayet etmem o yüzden o benim açımdan sıkıntı olmuyor. yapabildiğim şeylere yardım ediyorum zaten.
"siz bilirsiniz" demek kötü değil aslında da, "acaba çekiniyor mu" durumu oluyor onlar için. ne istediğimi net şekilde belirttiğimde mutlu oluyorlar. görümceme "kahve yapalım" dedim kız mutlu oldu mesela. ha dolabı ben de izinsiz açmam ama "dolapta süt var mı" diye sorsam hem izinsiz açmamış olurum hem ne istediğimi söylemiş olurum çok mutlu olurlar, ben de rahat ederim.
"ısındı" demek, "ne istediğini söyleyebiliyor" demek yani onlara göre. gidip "ben acıktım şunu yiyebilir miyim" falan desem, ya da "ben üşüdüm kazak hırka bi şey var mı" desem çok mutlu olacaklar. en çok bunları soruyorlar çünkü.
dün kayınpederimin doğum günüydü, kutlanırken biz bulaşık yıkıyorduk, sonrasında "ay ben öpmedim" dedim gittim bildiğin adamı şapur şupur öptüm bütün gece sırıttı adam. bu tip şeyler yani. akşam çok gelen giden de olmadı, biz görümcemle kayınvalidede oturup dedikodu yaptık, arada sözlüm geldi gitti, onlar da aşağıda aile meselesi konuştular. nerde ne zaman sıvışmam gerektiğini de biliyorum aslında.
anne baba ben de diyemiyorum ama o ayrı konu.
gözlemlemek her zaman iyidir ki bence. şu anki durumla ilgili değil yani, kafamda soru işareti olmasa bile benim şu an ordaki durumu gözlemlemem müthiş avantaj.
evde bulaşık mı yıkıyosun, yapma be canım seviyorum ne var yıkarım deme bak beklenti yaratıyosun etme makina yok mu hem
bide aşağı kimin evi yukarı kimin evi kaçırdım orayı
gözlem iyi ama evlenince daha bi farklı oluyo bire bir gözlediğin şey çıkmayabiliyo bide diyelim ki hoşuna gitmeyen bi durum var bunu hemen o an söylüyo musun yoksa hmmm bunlar böyleymiş diyip bilgi olarak kenarda mı tutuyosun
Allah`im tam cendereiyi de ben zaten ucundan tutmak için gidiyorum, bulaşığı bırakıp paspas mı yapayım? tabi ki asıl sıkıntı bulaşık, ona yardım etmek lazım. makina var ama gelene gidene yetişmiyor ki.
normalde yemeğe gittiğimde falan da bulaşığa yardım ediyordum zaten, "sen hazırlamışsın biz toplayalım" mantığı.
bi de benim teyzelerde falan sofrayı büyükler kurar bulaşık gençlerindir. ben öyle gördüm yani.
kısaca açıklamak gerekirse üstte kayınvalidem oturuyor, yan dairesinde küçük teyze var, altta dede küçük dayıyla oturuyordu.
bazen söylüyorum, bazen sevgilime soruyorum.
mesela dediğim gibi bizde bulaşık gençlerin, onlarda benim anladığım kadarıyla gelinlerin. ben bunu çok yadırgadım sevgilime söyledim. o hiç dikkat etmemiş bulaşığı kim kimin üstüne yıkıyor, kim yardım etmiyor.
yaşlılar oturmadan gençlerin sofraya oturmasını da çok yadırgadım mesela, onu sordum. "o teyze herkesin doyduğuna emin olmadan yiyemez zaten" dediler.
böyle şeyler. hepsini kendime saklamıyorum.
Canım biz de bişeyler gördük şükür yani gittiğimiz yerde el el üstünde oturmuyoruz tabi, her yorumun sonunda bi bizde böyle ben öyle gördüm falan kırıcı oluyo, orda doğumgünü kutlanıyor sen bulaşık yıkıyorsun sonra aa ben öpmedim diyip gelip öpüyosun, kutlama sırasında sen neden mutfaktasın biri de pofuduk nerde demedi mi, mesela bizde de mum üflenirken hediyeler verilirken falan herkes odada olur
Kutlanirken mutfakta niye durdunuz anlam veremedim, bizde herkes birarada olup pasta falan kismi gerceklestirilir.rahat edemiyor değilim ya. çok aşırı rahatım hep orda olmak istiyorum değil. rahat edemiyor değilim diyeyim.
evde gelene gidene ya büyük teyze var 70 yaşında, ya kayınvalidem var onlar bakıyor. genç yok mu demişler de kızların pek hayrı yok, sınav haftaları zaten. bi şeylerin ucundan tutuyorum. bulaşık, çay falan. bulaşık konusunda hiç sıkıntım yok normalde de, bütün gün yıkasam şikayet etmem o yüzden o benim açımdan sıkıntı olmuyor. yapabildiğim şeylere yardım ediyorum zaten.
"siz bilirsiniz" demek kötü değil aslında da, "acaba çekiniyor mu" durumu oluyor onlar için. ne istediğimi net şekilde belirttiğimde mutlu oluyorlar. görümceme "kahve yapalım" dedim kız mutlu oldu mesela. ha dolabı ben de izinsiz açmam ama "dolapta süt var mı" diye sorsam hem izinsiz açmamış olurum hem ne istediğimi söylemiş olurum çok mutlu olurlar, ben de rahat ederim.
"ısındı" demek, "ne istediğini söyleyebiliyor" demek yani onlara göre. gidip "ben acıktım şunu yiyebilir miyim" falan desem, ya da "ben üşüdüm kazak hırka bi şey var mı" desem çok mutlu olacaklar. en çok bunları soruyorlar çünkü.
dün kayınpederimin doğum günüydü, kutlanırken biz bulaşık yıkıyorduk, sonrasında "ay ben öpmedim" dedim gittim bildiğin adamı şapur şupur öptüm bütün gece sırıttı adam. bu tip şeyler yani. akşam çok gelen giden de olmadı, biz görümcemle kayınvalidede oturup dedikodu yaptık, arada sözlüm geldi gitti, onlar da aşağıda aile meselesi konuştular. nerde ne zaman sıvışmam gerektiğini de biliyorum aslında.
anne baba ben de diyemiyorum ama o ayrı konu.
bu durumda onların mantığına göre sen gelin olduğun için bulaşık yıkıyorsun
Kutlanirken mutfakta niye durdunuz anlam veremedim, bizde herkes birarada olup pasta falan kismi gerceklestirilir.
Kimseyi mutfakta birakmayiz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?