• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Ağlama krizine girdiğim bir evlilik yıl dönümü..

adam sizden bir şey talep ediyor mu? Kuzeninizle konuşmuşsuzdur mutlaka ama tekrar hatırlatmak isterim. İyi bir protokol hazırlatıp anlaşmalı boşanmaya çalışın. İyileşebilmek için bu adamı en kısa sürede bir daha muhatap olmamak üzere hayatınızdan çıkarmanız gerek bence.
Ortak malımız var. Bende altınlarımı satıp para koymuştum. Oradaki hakkımı hibe ettiğimi söylüyorlar. Maddi manevi tazminat vs istiyor. Güya kadınlık yapmamışım mağdur olmuş. Hepsi yalan tabi ki tanıklarım var. Sadakatsizlik için tazminat talep ettik. Amaç beni yıldırıp hiçbir şey vermeden boşanmak, ondan çirkinleşti. Ortak maldaki hakkımı da gasp etmek istiyor. Ama o zor. Parayı banka kanalı ile vermiştim ispat edebiliyorum.

Eski eşim çok çirkinleşti aslında bu yapılanlar öfkemi çok tetikledi. Anlaşmalı bosansaydık şu an bu kadar öfkem yoktu. Pisleştiğini görünce bende öfke derecesi çok çoğaldı. Ben nasıl biriyle evlenmişim demeye başladım. Öfkem biraz da kendime. Hiç değmeyecek birini hayatıma almışım. Onun öfkesi de var. Kendime de öfkeliyim. Bu çekişmeli dava kısmındaki çirkinleşmesi çok ağır geldi. Para için iftiralar atmasını görünce inanılmaz bir öfke oluştu.
 
İşe başla. Bir şeyle meşgul olman önemli. Kendini geliştirmek için sevdiğin bir dili öğrenmeye çalış,kendine kazak ör, hırka ör. Bi dikiş kursuna git ne bileyim başka sevdiğin bir kursa yazıl. Ben de sıkıntılı bi dönemden geçtim hala dediklerimi yapmaya çalışıyorum. Eğer boş kalırsam kafama daha çok takıyorum.

Benim de öfke sıkıntım var. Ya sabur zikrini keşfettim. Sanki gözüm açıldı,bakışım değişti.İnanılmaz kendimi huzurlu hissediyorum.Etrafa karşı sabırlı olmak, bunların imtihan olduğunun bilincinde olmak ve kendini gerçekleştirmek için bu acıları kucaklamak, her şeyin bizi eğittiğinin farkında olmak bana iyi geldi.

Ben çoğunlukla şu an erken yatmak ve erken kalkmanın mücadelesini veriyorum çok başarılı değilim ama inanılmaz iyi geliyor hayatıma. Sabah 4 5 gibi kalkarsam zaman uzuyor sanki. Uyanmak için üstümdeki tembelliği atmak için duş da alırsam süper hissediyorum. Eğer çok erken kalkamazsam ve duş almazsam üzerime tembellik yapışıyor. Düşünceler beni bunaltıyor ve yapmak istediklerimi yapamıyorum. Zaman kısa geliyor.

Bir de haksızlık yapanları Allah’a havale etmek lazım. Derdimiz kendimizle olmalı aslında ,kendimizi eğitmek ,güzelleştirmek,insanı kamil olmaya çalışmakla. O zaman öfkemiz belki biraz azalabilir. Öfke çok tehlikeli bir hastalık. Çünkü insanı bir anda cinnete sürükleyebilir. O yüzden devamlı Allah’a sığınmalı ve euzu besmele çekmeliyiz o duygu anında.Maalesef bazen bizden güçlü olanlar bize haksızlık yaptığında ve biz kendimizi kanıtlayamadığımızda veya haksızlığı sindiremediğimizde öfke duygusu tetikleniyor. İşte zayıflığımızın farkına varmamız için bir fırsat. Bazı şeyler ahirete kalıyor. Mal mülk alınsa bile haketmediğimiz kötülüklerin hesabını da güçlü olan Allah’a verecek olmaları biraz olsun insanı rahatlatıyor.
 
Ben kendisine saygısı olmayan insanın, başkalarından saygı görmesinin mümkün olmadığını düşünüyorum. Konu sahibinin kocası sa sıkılmıştır artık , evli kalmak her şeyi kabul eden karısından.
Biz önceki konumda sizinle konuşmuştuk. Sanırım size yazdıklarım size geçmemiş. Ama tekrar yazacağım. İçimde kalmasın diye.

Eski eşimle evliliğimde çok vericiydim çok fedakarlık yaptım evet. Ama eski ben değilim. Olay artık eski eşim değil. Ona iyi bir duygum kalmadı. Sevmiyorum evliliğim devam etsin zerre istemiyorum o olay gitti. Olay artık kendimle. Kendi duygum için konu açtım.

Siz sanıyorsunuz ki her şeyi kabul ederdim. Hayır aldatıldığımı öğrenince kuzenimi aradım. Zaten bitecekti. Sadece süreçte o kadar çirkinleşti ki öfkem katmerlendi. Halbuki anlaşmalı bu iş bitmeliydi. Hakkımı bile gasp etmeye çalışıyor. Ortak mala para koydum hibe ettim diyorlar. Öyle bir çiğlik yani.

Anlamadığınız olay şu sanırım. Sıkılmış olabilir beni istemiyor olabilir bu kadar çirkinleşme şart mıydı? Duygusu yok aç davayı aldatmadan bitir hakkımı ver. Ben fedakardım çok fedakardım ama karşı tarafın hiç mi suçu yok? Biri seni seviyor diye bu kadar da yapılmaz. Biraz sonra eski eş sıkılmış sizden aldatmış ne olacak dersiniz sanırım? Ona doğru yorumunuz gidiyor.
 
Hala aynı noktadasınız , 1 adım ilerlememiş olmanıza üzüldüm. Balayında sizi sevmediğini söyleyen adamla evli kalmak için kişiliğinizden , özsaygınızdan , karakterinizden vazgeçmişsiniz. Ben bu konuda kocanızı suçlamanızı, tüm yükü ona atmanızı doğru bulmuyorum . Siz eşek olursanız , semer vuran kötü insan, beni beden kraliçe yapmadı da semer vurdu , ben bunu haketmedin diyemezsiniz. Hala çok fedakarlık yaptım , evliliğim yürüsün diye uğraştım diyorsunuz ama sizi sevmediğini açıkça söyleyen bir adamı evde tutmak için 40 takla atmışsınız.
Sizin davranışlarınızı sevgi, sadakat , fedakarlık olarak yorumlama devam ediyorsunuz ama bu gerçek değil , siz aman kocam beni terketmesin diye köle oldunuz, aman kocam boşanmasın diye para verdiniz, aman kocam başka kadına gitmesin diye insan onuru ile bağdaşmayan davranışlarıda bulundunuz.
Bence kocanız sizi aldatmış olsa bile gel barışalım dese barışır aynı davranışlara devam ederdiniz. Tek sorunu artık köle olmanız, kişiliğinizden vazgeçmiş olmanız, kendine saygı duymayan bir insan olmanız kocanıza çekilmez gelmeye başladı. Siz ne kadar köle olursanız olun, kocanız sizinle köle olduğunuz için kalmayacaktı.
Kocanızı suçluyorsunuz ama bence asıl sorun sizde gerçekleri görmemek , hala bu evliliğin içinde kalma çabanız aslında karakterinizin ne kadar zayıf , kendine ne kadar güvensiz bir insan olduğunuzu kanıtlıyor. Gerçekleri kabullenip , onları anlamadığınız sürece 10 yıl ben çok sevdim de fedakarlık yaptım da , neden beni sevmedi de diye ağlama kirizlerine girer çıkarsınız.
Kocanız napıyor bu arada, bence sizi çoktan unutup , yeni aşklara yelken açmıştır. Sizi , varlığınızı bile unutmak üzeredir.
Siz ise bu evliliğe öyle sıkı bağlarla tutunmuşsunuz ki , hiç bırakasınız yok.
Ben önceki konunuzda da yazmıştım, ama bakıyorum da hala değişmemişsiniz, değişmek için çana bile göstermiyorsunuz. 1 yıldır görmediğiniz adam için sinir krizi geçiriyorsunuz. Hala evlilik yıldönümünü bile hatırlayıp, üzülüyorsunuz.
Üzgünüm ama dürüst olacağım, sizin iyileşmek gibi bir isteğiniz yok, si acıya öfkeye yapışmış bir şekilde yaşamak istiyorsunuz, hiç 1 yıldır görmediğiniz kocanızı suçlamayın, sorun sizde.

Konu sahibi gerçekten iyileşmek, arınmak mı istiyorsun ?
Yoksa kurban rolünde kalıp kendin de dahil tüm dünyanın sana acıyıp ah vah etmesini mi ?
Eğer birincisi ise istediğin otur bu arkadaşın yazdığı yazının çıktısını al as duvara git gel oku.

1 buçuk sene önce çok çirkefçe ayrıldık eski eşimle. Rezil rüsva olduk deyim yerindeyse. Benim de hayatımın en berbat senesiydi, yaşıtız seninle.

İyileşmek diyorsun ya, işte bu dışarıyı suçlayarak olmuyor güzel arkadaşım. Takkeyi önüne koyup da ben ne bok yedim ? Ben neden senelerce bu ilişkiyi sürdürdüm ? Ben neden bu fedakarlıkları yaptım ? Ben neleri görmedim ? Ben neleri görmezden geldim ? Ben neye açtım da bu kadar yapıştım beni hiç sevmeyen değer vermeyen bi adama ? diye sormadan, kendi içini kör bıçaklarla acımadan deşmeden asla iyileşemezsin.
Kendine acıyarak yol katedemezsin, olduğun yerde sayarsın. Ama kendinle dürüst bi şekilde yüzleşirsin işte o zaman gerçekten iyileşir kurtulursun.
Ben kurtuldum.
haftaya bugün bizim de evlilik yıl dönümümüz.
Muhtemelen ben bi kadeh rakı eşliğinde bikaç şiir okuyarak tatlı tatlı anıp geçeceğim.
Çünkü iyileşince barışıyorsun. Geçmişinle de onunla da kendinle de barışıyorsun.
Hayat diyip geçiyorsun.
Kendi yoluna bakıyorsun.
Lütfen dikkate al bu yorumları.
 
Öğrendiğimde aksiyon aldım. Kuzenimi aradım kendisi iyi bir avukat. Sadece şoktaydım. Devam edeceğimi nereden çıkardınız? Bana kalsaydı protokol hazırlanıp anlaşmalı olmalıydı. Çekişmeli davaya hiç gerek yoktu. Kuzenim kıdemli avukat. Bu dava istinaf ile en az 4 yıl sürer dedi. Benim de 4 yılım gidecek onun da. O benden büyük.

Size bir sorum var, eşimi dinlemek istiyorsunuz ya. Dava sürecinde olmasam tüm kanıtlar bende, kadınlarla yazışmaları, paralar göndermesi, arkamdan dedikleri hepsini iletirim ama şu an sürecimi baltalar kimseyle paylaşamam.

Diyelim lanet bir kadınım. Bir kadın ne yapmış olursa olsun aldatılmayi hak mı eder? Sizin Allah korusun böyle bir konunuz olsaydı aldatıldım vs yazsaydınız bir de eşini dinlemek lazım mı yazılmalıydı? Bu ne kadar yaralayıcı bir yorum. Ben aldatilmayi mi hak ettim yani? Gerçekten dürüst, ahlaklı, iyi niyetli bir adam madem eşini istemiyorsa alır karşısına konuşur ve evliliği bitirir. Ben evliliğim için mücadele ettim ama kanıtları gördüğümü anlayınca ve kaybedeceğini anlayınca boşanma davası açtı. Niyeti birini bulup beni öyle bırakmaktı. Kadınlara yazmış.

Burada yıllardır üyeyim. Çok konu okudum ama aldatılan bir kadına bir de kocasını dinlemek lazım demek çok ayıp. Ona iyilikten başka bir şey yapmadım. Ki yapsaydım bile kimse ne yapmış olursa olsun aldatılmayı hak etmez. Birini istemiyorsan onu aldatmadan çekip gidersin. Ki eski eşimin gitmesi çok kolaydı beni sevmiyormuş. Sevgi bağı yoktu. Sadece maymun misali bir dalı tutmadan diğerini bırakmak istememiş. Olay bu.
“Bu dava istinaf ile en az 4 yıl sürer dedi. Benim de 4 yılım gidecek onun da. O benden büyük.” Bu lafınız bile iyileşmekten , devam etmekten ne kadar uzak olduğunuzun, intikam peşinde koştuğunuzun göstergesi. Ben sevmiyorum istemiyorum artık diyorsunuz ama si sıkı sıkıya bu evliliğe bağlanmışsınız, kocanızın bu aslında fiili olarak bitmiş evlilikten kurtulmasını önlemek için kendi hayatınızın yıllarını feda etmeye , 4 yıl daha bu asamın soyadını taşınmaya razısınız. Çünkü onun yılları gidecek ya , tekrar resmi nikah yapamayacak ya, zaten sizden büyük , evlenemesin , evlilik içinde çocuk sahibi olamasın. Yürüttüğünüz intikam ve kocanıza acı çektirme yöntemizin aslında en çok size zarar verdiğini bile göremiyorsunuz. Daha doğrusu umrunuzda değil , önemli olan kocanıza haksızlığınızı kanıtlamak.
Kocanız ne yapıyor bu arada, karısı ile aynı evde yaşarken başka kadınlarla olmaktan çekinmeyen kocanız, evde uslu uslu boşanmanın bitmesini mi bekliyor sanıyorsunuz. O şimdi başka kadının kollarında gayet mutlu ve huzurlu . Evli olmasını sizin onu bırakmak istemediğiniz, ezik bir kişiliğiniz olduğu için onu bi türlü bırakmadığınız için olduğunu anlatıyordur yeni sevgilisine.
O evlilik yıldönümünüzü, sizi , davayı unuttu bile.
Aldatmasına takmısınız ama eşiniz sizi sevmiyordu , size kötü davranıyordu , paranızı alıyor, sizi paracı olmakla suçluyor, size herhangi bir sevgi parçası bile vermiyordu . Siz aldatılmayı haketmediniz ama zaten siz hiç sevgi dolu , birbirine bağlı bir çift olmadınız ki. Kocanız evlilikten rahatsızlığını her belli ettiğinde siz engel oldunuz gitmesine, ona köle olarak para vererek, ev ihtiyaçlarının tamamını karşılayarak. Siz bu adamı evliliğin içine hapsetmeye çalıştınız ama işte işe yaramadı.
Bir önceki konunuzda itiraf etmişstiniz, para konusunu benden boşanır diye açmıyorum diye.
Si ona iyilik falan yapmadınız, sizi sevmediği be bunu açıkça belli ettiği halde, ona köle olarak, para vererek , tüm ihtiyaçlarını karşılayarak evlilik içinde tutmaya çalıştınız, çünkü biliyordunuz sizi bir arada tutan şey sevgi değildi, sizin verdiğiniz tavizlerdi. O yüzden lütfen sizi sevmeyen bir edamı evde tutmak için yaptıklarınıza iyilik demeyin,
Kocanızı çekip gitmemekle suçluyorsunuz, ama si size saygısı olmayan, kadın ve insan yerine koymayan , sevgi ve şefkat göstermeyen, köle gibi kullanan , paranızı harcayan, size hakaret eden adamla neden evli kalmaya devam ettiniz, asıl sizin gitmeniz çok kolaydı. Evliliğinizde ne sevgi ne saygı vardı .
 
Biz önceki konumda sizinle konuşmuştuk. Sanırım size yazdıklarım size geçmemiş. Ama tekrar yazacağım. İçimde kalmasın diye.

Eski eşimle evliliğimde çok vericiydim çok fedakarlık yaptım evet. Ama eski ben değilim. Olay artık eski eşim değil. Ona iyi bir duygum kalmadı. Sevmiyorum evliliğim devam etsin zerre istemiyorum o olay gitti. Olay artık kendimle. Kendi duygum için konu açtım.

Siz sanıyorsunuz ki her şeyi kabul ederdim. Hayır aldatıldığımı öğrenince kuzenimi aradım. Zaten bitecekti. Sadece süreçte o kadar çirkinleşti ki öfkem katmerlendi. Halbuki anlaşmalı bu iş bitmeliydi. Hakkımı bile gasp etmeye çalışıyor. Ortak mala para koydum hibe ettim diyorlar. Öyle bir çiğlik yani.

Anlamadığınız olay şu sanırım. Sıkılmış olabilir beni istemiyor olabilir bu kadar çirkinleşme şart mıydı? Duygusu yok aç davayı aldatmadan bitir hakkımı ver. Ben fedakardım çok fedakardım ama karşı tarafın hiç mi suçu yok? Biri seni seviyor diye bu kadar da yapılmaz. Biraz sonra eski eş sıkılmış sizden aldatmış ne olacak dersiniz sanırım? Ona doğru yorumunuz gidiyor.
Sizi istemeyen bir erkeği elinizde tutmak için kişiliğinizden vazgeçmeniz, size insan gibi davranmayan bir kocaya kul köle olmanız fedakarlık falan değil, siz bunu kafanızda fedakarlık diye kodluyorsunuz kendiniz haklı çıkarmak için. Sizin yaptığınız kocanızın gitmemesi kendine saygınızdan vazgaçmek, aslında sevgi barındırmayan bir evliliği sürdürmek için ezilmeyi aşağılanmayı kabul etmek. Sizin şunu demeniz lazım “ ben sırf kocam gitmesin diye , kendi fikirlerinden, ilkelerimden , saygınlığımdan vazgeçtim, sevgisiz bir evliliği sürdürmek için elimden gelenden fazlasını yaptım, çünkü kocam beni sevmiyordu , ben bunu biliyordum. Eğer o evliliğin içinde ona aşırı konfor sağlar, maddi ihtiyaçlarını karşılar ve ezilememe ses çıkarmazsam , bana sevgi duymadığı bir evlilk içinde onu kıstırır ve kalmasını sağlarım diye düşündüm, ama o benden esirgediği belki de benden aldığı paraları çok rahat bir şekilde başka kadınlara gönderdi, onlara aşk, sevgi ve şefkat sundu, o kadınlara saygı duyup insan yerine koydu. Ben o kadar fazla çabaladım ki beni sevmeyen bir adamla evli kalmak , onun benden boşanmasını engellemek için, kendime saygım kalmadı, ben kendimi evlilik içinde tanımladım, var ettim, insan olarak kendime saygım ve değerim kalmadı. Bu nedenle şu an acı çekmekten, üzülmekten kendimi alamıyorum. Kocam başka kadınlarla çılgınlar gibi sevişirken ben evlilik yıldönümümüzü hatırlayıp ağlıyorum. Ben bu evlilik dışında var olmayı becerebileceğimi düşünmüyorum , bu nedenle de kocama da rahat vermemeliyim. O gider başka kadınlarla gezer , tozar , deliler gibi sevişir, aşk yaşar ama evlenemesin yıllarca o kadınlarla, nikahı bende kaldın. O kadınlar, kocamdan sevgi ilgi, şevkat ve bonkörlük görseler bile , benim sahip olduğum tek şey olan nikahları olmasın, bari onu alamasınlar benden. Para mara umrumda değil, yeterki kocam da çeksin, başkası ile evlenip bana vermediği tutkuyu , aşkı başka kadınla evlenip ona veremesin, Dava sürerken yaşlansın. Belki mahkeme hakimi dosya da bana hak verirse , benim bir kusurum olmadığını söylerse , kocam kendi hatasını anlar , pişman olur, özür diler, helalik ister, hataydım , sen muhteşem iyi bir eştin, seni bir şekilde sevmeli ve evliliği yürütmeliydim, çok pişmanım, diğer kadınlara neler neler yaptım ama hiçbiri senin gibi sevmedi pardon bana köle olmadı, diğer kadınlar senin gibi ezdirmediler kendilerini, her istediğimi yapmadılar. Bana saygı duymazsan giderim dediler , senin gibi ezilmeyi , galeriye ve aşağılamaya uğramayı kabul etmediler. Keşke boşanmadaydık demesini sabırla bekliyorum.
Ben başka bir ilişkiye başlayamam, çünkü kendime saygım yok, kendimi sevmiyorum, kendimi değerli ve özel bulmuyorum . Bana değer katan tek şey kocamın benimle evli olmasıydı ve o da benim artık istemiyor.
 
Konu sahibi gerçekten iyileşmek, arınmak mı istiyorsun ?
Yoksa kurban rolünde kalıp kendin de dahil tüm dünyanın sana acıyıp ah vah etmesini mi ?
Eğer birincisi ise istediğin otur bu arkadaşın yazdığı yazının çıktısını al as duvara git gel oku.

1 buçuk sene önce çok çirkefçe ayrıldık eski eşimle. Rezil rüsva olduk deyim yerindeyse. Benim de hayatımın en berbat senesiydi, yaşıtız seninle.

İyileşmek diyorsun ya, işte bu dışarıyı suçlayarak olmuyor güzel arkadaşım. Takkeyi önüne koyup da ben ne bok yedim ? Ben neden senelerce bu ilişkiyi sürdürdüm ? Ben neden bu fedakarlıkları yaptım ? Ben neleri görmedim ? Ben neleri görmezden geldim ? Ben neye açtım da bu kadar yapıştım beni hiç sevmeyen değer vermeyen bi adama ? diye sormadan, kendi içini kör bıçaklarla acımadan deşmeden asla iyileşemezsin.
Kendine acıyarak yol katedemezsin, olduğun yerde sayarsın. Ama kendinle dürüst bi şekilde yüzleşirsin işte o zaman gerçekten iyileşir kurtulursun.
Ben kurtuldum.
haftaya bugün bizim de evlilik yıl dönümümüz.
Muhtemelen ben bi kadeh rakı eşliğinde bikaç şiir okuyarak tatlı tatlı anıp geçeceğim.
Çünkü iyileşince barışıyorsun. Geçmişinle de onunla da kendinle de barışıyorsun.
Hayat diyip geçiyorsun.
Kendi yoluna bakıyorsun.
Lütfen dikkate al bu yorumları.
İyileşmek çok fazla güç , çaba gerektiriyor biliyorum. Ama siz çok güçlü bir kadınsınız, değiştiniz, kendinize değer verdiniz. En önemlisi kendinize saygı duydunuz. Tebrik ederim, hayatınızda hep mutlu güçlü ve sağlıklı olmanızı dilerim. Biz kadınlar değişmeye başlayınca bu kısır döngüler kırılacak, devran değişecek.
 
“Bu dava istinaf ile en az 4 yıl sürer dedi. Benim de 4 yılım gidecek onun da. O benden büyük.” Bu lafınız bile iyileşmekten , devam etmekten ne kadar uzak olduğunuzun, intikam peşinde koştuğunuzun göstergesi. Ben sevmiyorum istemiyorum artık diyorsunuz ama si sıkı sıkıya bu evliliğe bağlanmışsınız, kocanızın bu aslında fiili olarak bitmiş evlilikten kurtulmasını önlemek için kendi hayatınızın yıllarını feda etmeye , 4 yıl daha bu asamın soyadını taşınmaya razısınız. Çünkü onun yılları gidecek ya , tekrar resmi nikah yapamayacak ya, zaten sizden büyük , evlenemesin , evlilik içinde çocuk sahibi olamasın. Yürüttüğünüz intikam ve kocanıza acı çektirme yöntemizin aslında en çok size zarar verdiğini bile göremiyorsunuz. Daha doğrusu umrunuzda değil , önemli olan kocanıza haksızlığınızı kanıtlamak.
Kocanız ne yapıyor bu arada, karısı ile aynı evde yaşarken başka kadınlarla olmaktan çekinmeyen kocanız, evde uslu uslu boşanmanın bitmesini mi bekliyor sanıyorsunuz. O şimdi başka kadının kollarında gayet mutlu ve huzurlu . Evli olmasını sizin onu bırakmak istemediğiniz, ezik bir kişiliğiniz olduğu için onu bi türlü bırakmadığınız için olduğunu anlatıyordur yeni sevgilisine.
O evlilik yıldönümünüzü, sizi , davayı unuttu bile.
Aldatmasına takmısınız ama eşiniz sizi sevmiyordu , size kötü davranıyordu , paranızı alıyor, sizi paracı olmakla suçluyor, size herhangi bir sevgi parçası bile vermiyordu . Siz aldatılmayı haketmediniz ama zaten siz hiç sevgi dolu , birbirine bağlı bir çift olmadınız ki. Kocanız evlilikten rahatsızlığını her belli ettiğinde siz engel oldunuz gitmesine, ona köle olarak para vererek, ev ihtiyaçlarının tamamını karşılayarak. Siz bu adamı evliliğin içine hapsetmeye çalıştınız ama işte işe yaramadı.
Bir önceki konunuzda itiraf etmişstiniz, para konusunu benden boşanır diye açmıyorum diye.
Si ona iyilik falan yapmadınız, sizi sevmediği be bunu açıkça belli ettiği halde, ona köle olarak, para vererek , tüm ihtiyaçlarını karşılayarak evlilik içinde tutmaya çalıştınız, çünkü biliyordunuz sizi bir arada tutan şey sevgi değildi, sizin verdiğiniz tavizlerdi. O yüzden lütfen sizi sevmeyen bir edamı evde tutmak için yaptıklarınıza iyilik demeyin,
Kocanızı çekip gitmemekle suçluyorsunuz, ama si size saygısı olmayan, kadın ve insan yerine koymayan , sevgi ve şefkat göstermeyen, köle gibi kullanan , paranızı harcayan, size hakaret eden adamla neden evli kalmaya devam ettiniz, asıl sizin gitmeniz çok kolaydı. Evliliğinizde ne sevgi ne saygı vardı .
Doğru tespitleriniz var. Asla yalan konuşmam. Buraya zaten kendimi daha iyi nasıl ederim diye yazıyorum. Cevap vereyim.

1. Evet eski eşime yaptıklarının bir karşılığı olduğunu göstereceğim bu doğru. Ama amaç illa evlenemesin çocuk olmasın değil. Onun isteği anahtar teslim boşanmak. Ortak maldan da pay vermemek. Öyle bir dünya yok. Onun istediği gibi bitmeyecek. Eğer bitmesini istiyorsa da avukatıma gelip talep edecek. Olay adalet arayışı. Bu kadar çirkinleşmese en mantıklısı anlaşmalı boşanma idi.

2. Beni yıldırmak için çirkinleşti tabi ki farkındayım. Bunu anladığımdan beri inanılmaz güçlendim. Eski kişiliğim artık yok. Gerçekten bitti. Kimseye eyvallahım yok. Hatta iş hayatımda bile iyi anlamda değişiklikler oldu. O kadar kırıldım ki altından başka bir kişilik çıktı. Ve ciddi bencilleştim. Önceden önce başkaları idi artık sadece kendim ve benim mutluluğum diyorum. İyileşme süreci oldu ama tam değil. Çünkü tam iyileşme eski kendimi tamamen affetme ile olacak. Daha tam Kendimi affedemedim.

3. Öfkemin bir kısmı eski eşime ise bir kısmı kendime. Eski evliligimdeki ben'e çok kızgınım. Psikolog bir arkadaşım eski kişiliğini, evliliğinde yaptıklarını affedemiyorsun ondan öfken geçmiyor dedi. Yoksa eski eşine öfken çok az. Şu an yansitma yapıyorsun asıl öfken kendine. Ben nasıl böyle davrandım diye kendini yiyorsun dedi. Buna katılıyorum. Burada yazınca çoğu kişi sandı ki eski eşimi geri istiyorum. Alakası yok. Artık olayım kendimle. Kendimi affedemiyorum.

Kendimi affetmeyi başaramıyorum. Aslında onu başarsam bu iş bitecek. Eski kendime çok kızgınım çok öfkeliyim. İnsan başkasını daha kolay belki affedebilir ama kendine kızgınlığın geçmesi çok zor.Öfke örtük bir duygudur. Öfkemin altında kendime nasıl bu kadar acımasız oldum, nasıl bu kadar kendi kul hakkıma girdim bu var bence. Bunu çözemedim. Belki tekrar terapiye başlamam lazım.
 
Herkese Merhaba,

Evliliğim ile ilgili konumun linkini bırakıyorum. İsteyen okuyabilir.

İçimdeki öfkeyi bitiremiyorum, lütfen fikir istiyorum.

Bu konuyu ağlamaktan şişmiş gözlerle yazıyorum. Çok kısaca özetlemem gerekirse çekişmeli boşanma sürecindeyim. Eşim beni sevmeden evlenmiş, hep yıllarım evliliğim için mücadele ederek geçti. 3 yıllık evli iken birden fazla kadınla aldatıldığımı öğrendim. Daha bunu sindiremeden eşim yakalandığını anlayıp bana çok ağır iftiralar atarak çekişmeli boşanma davası açtı.

1 hafta içinde sinir krizleri geçirerek evimi boşalttım.(kayınpederin eviydi). İşimden ayrılmak durumunda kaldım. İşyerinde birden fazla kere fenalık geçirdim, hastaneye kaldırıldım. Çok ama çok zor bir yıl geçirdim. Çok ciddi travmalarım var. Anlatsam sayfalar yetmez. En ufak bir tetiklenmede travmalarım hortluyor. Şimdi evliliğimde 4.yıl dönümü geldi çattı ve ben çekişmeli boşanıyorum.

Kendimi inanılmaz kötü hissediyorum. Gene bir ağlama krizi geldi.İşten eve gelip ağlama krizine girdim. Öfkem geçmiyor. Kaybım çok büyük. Anne olma şansım yok. Artık kimseye inancım yok. Hayata inancım kırıldı. Eşime sadece iyilik yaptım, ona tüm benliğimle sevgi, sadakat verdim; başıma gelmeyen kötülük kalmadı. Benden bir özür bile dilemedi, benden bir helallik bile istemedi. Aldattığı yetmemiş gibi bir de insan onuruna hakaret olan iftiralara uğradım. Bu 1 yılda hayatımın en kötü yılını yaşadım. 38 yılda, bu yıl kadar zorlandığım hiç olmamıştı.

Herkese sormak istiyorum. Bunun nasıl üstesinden geleceğim? Yapılanı hala hazmedemiyorum. 1 yıl geçti ama öfkem hala taze. Yapılan kötülükler çok fazla geldi. İçimde inanılmaz bir hayata kırgınlık var. İçimdeki bu öfke bana zarar verir diye korkuyorum. Siz biten ilişkileriniz veya evliliklerinizde ne zaman nötr oldunuz?

Daha duruşmalar başlamadı. Eşimi ve ailesini görüp daha ne tetiklenmeler yaşayacağım kimbilir. Adliyede öfke patlaması yaşamaktan da korkuyorum. Herkes kapat artık konuyu diyor ama kapatamıyorum. Kendimi sakinleştiremiyorum. Bana ne tavsiye edersiniz? Bu öfke, kırgınlık ne zaman dinecek? 1 yıl geçti öfkem dinmedi, daha ne kadar travmalarım tetiklenecek?

Okuyan ve mesaj yazan herkese teşekkür ediyorum.
Öncelikle yaşadıklarınızın çok zor şeyler olduğunu kabul ediyorum ama atlatilmayacak şeyler değil, ve sadece sizin başınıza gelen bir şey de değil bir tanıdığım var evliliği çok güzel gidiyor sanarken aldatıldığını eşi onu aldatirken öldürülünce anlıyor, başka bir kadının evinde kocası tarafından öldürülünce anlıyor, hesaplasamadan... ve hersey 1 anda oluyor kendisi şüphe bile duymazdim öyle çok severdim ki eşimi diye anlatıyor ama o meğerse onu hep aldatıyormus ölünce ortaya çıkmış. Yıllar sonra bu tramvayı atlatıp kendisine çok güzel bir hayat kuruyor ve çok mutlu oluyor ....
 
öncelikle geçmiş olsun. Anne olma şansım bitti falan diye düşünmeyin. Bu tarz ahlak yoksunu bi insandan çocuğunuz olmadığı için şükredin. En azından boşanınca hiçbir bağınız kalmayacak. Yaşadıklarınız çok ağır gelmiş çok normal ama bi kişi böyle çıktı diye herkesi aynı düşünmeyin. Belli mi olur karşınıza sizi hakeden biri çıkar ve mutlu olursunuz. Çocuğunuz da olur daha yaşınız genç. Tabi ki yeniden birine güvenmek zor olur ama imkansız değil. Allah gönlünüze göre versin. Kurtuldum diye şükredin. Hala hiçbi şey öğrenmeyip sahte bi evliliğin içinde olabilirdiniz. Zararın neresinden dönerseniz kardır 🌸
Amin iyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
İnsanlara güvenim kırıldı. Artık insanlara çok temkinli bakıyorum. İleride birine güvenebilirim ama hayatıma ileride gelecek kişinin güvensizlik travmalarımla uğraşması gerekecek. 40 üstü kaç erkek bunu yapar ki? Veya travmalarım tamamen bitene kadar kimseyi hayatıma sokamayacağım. Bu da kaç yıl demek bilmiyorum.

Annelik konusu için de nasip kısmet diye bakıyorum. Önemli olan hayırlı bir evladın olması o çok önemli. Eski eşim bilinçli olarak zamanımı çaldı. Anne olma şansımı azalttı. Birine kötülük yaparsan illa ki ilahi adalet senin için de gelir, eski eşim için de inşallah ilahi adalet tecelli edecek. Bana yaptıklarının aynısını misliyle yaşayacaklar. Çünkü verdiğim tüm emeklerimi, tüm haklarımı hem ona hem ailesine haram ettim. Çok kul hakkıma girildi. Anlatsam bu nasıl aile dersiniz, öyle kötü insanlardı..Illa ki âhlarım çıkacak umarım hem bu dünyada hem diğer alemde âhlarım yerini bulur.

Benim için de inşallah hayırlı olacaksa çocuğum olur, olmasa bile öyle biri hayatıma gelir ki her gün şükrederim. Benim Allah inancım yüksek, O dilerse olur.
 
Son düzenleme:
Benim bir huyum var karşımdaki insanın bir şeyi haketmediğine inanırsam öfkemi bile layık görmem.
Sizde düşünün bakalım bu insanlar öfkenize layık mı?
Kesinlikle öfkemi bile hak etmiyorlar. Ama benim öfkemin arka planında sadece eski eşime değil kendime de ciddi öfkem var. Evliliğimdeki ben'e çok öfkeliyim. Şu an o ben ile alakam yok. Ama kendime öfkemi çözemiyorum. Kendime öfkemi nasıl dindirebilirim?
 
bu arada bosanirken cogu erkegin icinden seytan cikar. her tur cirkefe hazir olun, dava dilekcesi dahil igrenc seyler olmasi/konusulmasi normal. Cekismeli bosanmis her kadinda az yada cok olmustur bu. Avukatinizdan emin olun. Su an dusunulmesi gereken tek kisi o :)
 
Anne olma sansiniz neden bitti?
Eger yastan dolayi diyorsaniz bunu kafanizdan silin.
Kuzenim 40 yasinda evlendi, evlenir evlenmez cocugu oldu, cocuk 1 yasini doldurmadan da ikinci cocuguna hamile kaldi.
Kuzeninize çok sevindim. Hayırlı olsun. Benim halam da öyle. 42 yaşında tedavi görmeden kuzenimi doğurdu. Hemen hamile kaldı diye biliyorum. Allah verecekse veriyor. Sadece yaştan dolayı anne olma şansım azaldı. 38 yaşındayım. Ama belli olmaz, her şey olabilir tabi ki. Şu an yumurta rezervim sıfır değil. Yumurtam var. Umarım boşandıktan sonra Allah yüzüme bakar da iyi, vicdanlı, ahlaklı, sadakat duygusu olan, Allah korkusu olan, beni gerçekten seven biriyle hayatımı birleştirebilirim.
 
bu arada bosanirken cogu erkegin icinden seytan cikar. her tur cirkefe hazir olun, dava dilekcesi dahil igrenc seyler olmasi/konusulmasi normal. Cekismeli bosanmis her kadinda az yada cok olmustur bu. Avukatinizdan emin olun. Su an dusunulmesi gereken tek kisi o :)
Avukatım erkek kuzenim. Övmek için yazmıyorum ama kendi bürosu var, bir şehirde çok bilinen bir avukat. Mesleğinde baya iyi. Ona güvenim tam.

Kuzenim isterse dava yıllar sürsün bu dava bende dedi. Karşı taraf sırtlan bir avukat bulmuş. Adam dilekçelerde full yalanlar, iftiralar döşemiş. Eski eşim bana ortak maldaki hakkımı vermektense yıllarca dünyanın parasını o avukata verecek. Öyle bir akıl tutulması.. halbuki onun da zamanı parası gidecek.

Kanıtlarım sağlam tabi inkar ettiler ama kanıtlayacağım inşallah. Kaybedeceğini biliyor. Ondan çirkinleşti zaten. Yıldırmaya çalışıyor ama tam tersi inanılmaz hırslandım. Anca ölürsem davadan vazgeçerim. Halbuki bir özür dilemeliydi, ona bu aklı kim verdi ise hata yaptı. Kuzenim, eski eşin benim müvekkilim olsaydı eski eşinle anlaş yoksa kaybedeceksin, kanıtları sağlam, bu iş çok uzar derdim dedi. Özür dilemek yerine çirkinleşti ama beni yıldıramadı. Sadece duruşmalarda sinirime nasıl hakim olabilirim onu düşünüyorum.
 
Son düzenleme:
benim anlamadığım olay şu

-adam çok çirkinleşti, ailesi de iftiralar atıyor vs diyip duruyorsunuz....

güzel kardeşim adam sizi aldatmış, aldatan adamın daha başka yemeyeceği herhangi bir b.k olabilir mi?

zaten evlilik boyunca fazla verici olan, taviz derecesinde davranan sizmişsiniz. siz zaten olmayan bir evliliğin içinde kendinizi kandırıyormuşsunuz
ki kadın bu kadar totosunu kaldırmasa da erkekler zaten kolay aldatıyor, ama sizinkinin zaten size bi sevgisi saygısı yokmuş, o hayli hayli aldatır

yani şey değil misiniz biraz (birazı şüpheli)
fazla pembe gözlüklü?

siz bu ülkede yaşamadınız mı. sizi geçen sene bugünlerde bu ülkeye mancınıkla mı fırlattılar?

ne biliyim hukuka adalete filan da hala inanıyorsunuz

yavv ne hukuku? neyin adaleti? 4 sene adliye dava kağıt kürek uğraşınca adalet mi olmuş olacak? (ha Allah'a inanıyorsunuzdur, ilahi adaleti umut ediyorsunuzdur, bu başka ama şu ülkede bir şekilde adaletin tecelli edeceğine inanmak için hele hele son gündemlerle yani artık pembe gözlüklü değil baştan aşağı pesbembe boya küpüne banmış olmak lazım)

dava 4 sene sürerse asıl çocuk için süre sıkıntısı olan sizsiniz asıl o sizden intikam almış olacak. isterse 5-10 sene sürsün yani ne olacak en kötü o çocuğu evlilik dışı yapar. çok mu dert? neden onun yaşının sizden büyük olmasına takıyorsunuz ki? o erkek. onun için 40lı yaşlar kritik eşik değil.
sizi aldatan adam çocuğu evlilik dışı yapınca mı utanacak? nesine utansın herkes zaten biliyor ki boşandınız temelde sadece mahkeme bitmemiş. kimse takmaz bile adam 2 sene sonra çocuk yapsa.
ya da 50 yaşında yapar çocuk. siz yapabilir misiniz evlilik dışı, veya 50 yaşında çocuk? %99 yapamazsınız. kim kimden adalet bulmuş oluyor böyle? ha "ortak mala çökmek istiyor, ben de vermem o malı yedirmem" demeniz OK de, neden "benden büyük" diye vurguluyorsunuz o zaman? malla yaşın alakası yok ki.

kuzenim boşanıyor davanın neredeyse senesi oldu. eşini eve bakmadığı, eline geçen 3 kuruş parayı da içkiye okeye sigaraya bastığı, kahveden çıkmadığı hem çalışan hem çocuklara bakan kadın tarafı olduğu için boşuyor. aldatma filan yok ama zaten öyle büyük bir aşk da yoktu yaşı 35 olmuştu çocuk istiyordu adam da evlenelim geçinir gideriz demişti evlenmişlerdi zamanında. 17 sene sonra daha da adamın içkisine sigarasına para tutmamasına her sorumluluğun kendisinde olmasına (hem işte çalış, hem evde çalış hem çocuklar vs vs. enişte ev nasıl dönüyor bilmeyen birisi) yeter dedi boşanıyorlar.

neyse tabii ki adam anlaşmalı kabul etmedi
tabi ki aldattı da dedi, her iftirayı da attı
adam para kazanmadığı kuzen de anca eve baktığı için zaten mal mülkleri yok
adam evden de gitmediği için kuzenim çıktı evden başka yer tuttu

neyse ev sahibi kirayı vermeyince enişteyi evden atmış, bu yine geldi kuzenin kapısına dayandı
kaç kere uzaklaştırma aldı hala sürekli kapıya dayanıyor

kardeşleri her gün geliyor "boşanırsan abime kim bakacak ortada kalır boşama" baskısı yapıyorlar

atmadığı iftira kalmayan adama (aldatma, mal kaçırma her iftirayı attı) hala daha bir de ne olur boşama diye yalvarıyorlar
adam ha bire dilekçe verip duruyor
gülersiniz dilekçeye şey bile yazmış "karım evden gitti, ben sokakta kaldım"

la manyak zaten kadın o yüzden boşuyor seni. kira ödeyemeyen, senelerdir totonu kaldırıp çalışmayan bir adam olduğun için...

neyse. biz biliyorduk böyle olacağını. zatn beklediğimiz buydu hiç sürpriz de olmadı...

yani böyle. normal boşanan kaç adam var ülkede? ay etrafınızn tümden salon beyefendisi mi dolu sizin pamuklar arasında mı yetiştiniz bilmiyorum ki.

"oğlumuzun yediği b.kları biliyoruz kızım sen kurtul bundan yoluna bak" diyen kaç aile var?
ne sanıyordunuz?

ne biliyim ciddi soruyorum bu ülkede bu kadar pespembe şepşeker olmak bir başarı, hiç mi etrafınızda aldatan boşanan yoktu? nasıl bir alemdeydiniz yaşınız neredeyse 40 çünkü. bakın duyarlı hassas bir insansınız anlıyorum. daha önce de konunuza yazmıştım. ama ben bu kadar şefkatli hassas olup bu kadar kendini koruyamamayı anlamıyorum.

ki benim etrafımda mesela ailemde boşanma yok gibi bişey büyük olay çıkar her boşanmada. kadınlar korkar boşanmaz. dul kalacağına öl yani.
ama mesela arkadaş çevrem ya evli değil ya boşanmış hatta 2. turu da döndüler 3. turdalar genelde. hani bir çevresinde olmasa başka çevrenizde oluyor, hiç değilse etrafta melekte komşuda vs vs görüyorsunuz

ilişkilerin oldukça çetrefilli olduğu, erkeklerin epey epey bi leş olduğu bir ülke burası. %90 durum bu.

nasıl olup da tüm bunlardan azade kaldığınıa kalacağınıza nasıl böyle tatlış asude devam edeceğinize bu kadar kani olmuştunuz anlamıyorum..anlayamıyorum bunu.

bakın deseniz adam beni çooook seviyordu
hep el üstünde tutardı acaip süper düper evliliğimiz vardı
şok oldum sindiremiyorum deseniz OK, o istisnai adamı bulmuşsunuz, cidden zor gelmiş derim.

ama siz zaten bir yanılsamanın içindeydiniz
illa ki uyanacaktınız...
 
dava 4 sene sürerse asıl çocuk için süre sıkıntısı olan sizsiniz asıl o sizden intikam almış olacak. isterse 5-10 sene sürsün yani ne olacak en kötü o çocuğu evlilik dışı yapar. çok mu dert? neden onun yaşının sizden büyük olmasına takıyorsunuz ki? o erkek. onun için 40lı yaşlar kritik eşik değil.
sizi aldatan adam çocuğu evlilik dışı yapınca mı utanacak? nesine utansın herkes zaten biliyor ki boşandınız temelde sadece mahkeme bitmemiş. kimse takmaz bile adam 2 sene sonra çocuk yapsa.
ya da 50 yaşında yapar çocuk. siz yapabilir misiniz evlilik dışı, veya 50 yaşında çocuk? %99 yapamazsınız. kim kimden adalet bulmuş oluyor böyle? ha "ortak mala çökmek istiyor, ben de vermem o malı yedirmem" demeniz OK de, neden "benden büyük" diye vurguluyorsunuz o zaman? malla yaşın alakası yok ki.

Gerçekten haklısınız. Konu sahibine boşan demiyorum genel olarak konuşuyorum.Boşanmaların 4 yıl sürmesi kadar saçma bir şey yok. Normalde ortak yol bulmak için uğraşıp, anlaşıp hemencecik bitmesi gerekiyor ve herkesin yeni hayatına adapte olması lazım. 4 yılda çocuk olsa kreşe başlar. Uzatmak manasız.
 
Doğru tespitleriniz var. Asla yalan konuşmam. Buraya zaten kendimi daha iyi nasıl ederim diye yazıyorum. Cevap vereyim.

1. Evet eski eşime yaptıklarının bir karşılığı olduğunu göstereceğim bu doğru. Ama amaç illa evlenemesin çocuk olmasın değil. Onun isteği anahtar teslim boşanmak. Ortak maldan da pay vermemek. Öyle bir dünya yok. Onun istediği gibi bitmeyecek. Eğer bitmesini istiyorsa da avukatıma gelip talep edecek. Olay adalet arayışı. Bu kadar çirkinleşmese en mantıklısı anlaşmalı boşanma idi.

2. Beni yıldırmak için çirkinleşti tabi ki farkındayım. Bunu anladığımdan beri inanılmaz güçlendim. Eski kişiliğim artık yok. Gerçekten bitti. Kimseye eyvallahım yok. Hatta iş hayatımda bile iyi anlamda değişiklikler oldu. O kadar kırıldım ki altından başka bir kişilik çıktı. Ve ciddi bencilleştim. Önceden önce başkaları idi artık sadece kendim ve benim mutluluğum diyorum. İyileşme süreci oldu ama tam değil. Çünkü tam iyileşme eski kendimi tamamen affetme ile olacak. Daha tam Kendimi affedemedim.

3. Öfkemin bir kısmı eski eşime ise bir kısmı kendime. Eski evliligimdeki ben'e çok kızgınım. Psikolog bir arkadaşım eski kişiliğini, evliliğinde yaptıklarını affedemiyorsun ondan öfken geçmiyor dedi. Yoksa eski eşine öfken çok az. Şu an yansitma yapıyorsun asıl öfken kendine. Ben nasıl böyle davrandım diye kendini yiyorsun dedi. Buna katılıyorum. Burada yazınca çoğu kişi sandı ki eski eşimi geri istiyorum. Alakası yok. Artık olayım kendimle. Kendimi affedemiyorum.

Kendimi affetmeyi başaramıyorum. Aslında onu başarsam bu iş bitecek. Eski kendime çok kızgınım çok öfkeliyim. İnsan başkasını daha kolay belki affedebilir ama kendine kızgınlığın geçmesi çok zor.Öfke örtük bir duygudur. Öfkemin altında kendime nasıl bu kadar acımasız oldum, nasıl bu kadar kendi kul hakkıma girdim bu var bence. Bunu çözemedim. Belki tekrar terapiye başlamam lazım.
Evlilik kararı alma gerekçeleriniz,
Avukatım erkek kuzenim. Övmek için yazmıyorum ama kendi bürosu var, bir şehirde çok bilinen bir avukat. Mesleğinde baya iyi. Ona güvenim tam.

Kuzenim isterse dava yıllar sürsün bu dava bende dedi. Karşı taraf sırtlan bir avukat bulmuş. Adam dilekçelerde full yalanlar, iftiralar döşemiş. Eski eşim bana ortak maldaki hakkımı vermektense yıllarca dünyanın parasını o avukata verecek. Öyle bir akıl tutulması.. halbuki onun da zamanı parası gidecek.

Kanıtlarım sağlam tabi inkar ettiler ama kanıtlayacağım inşallah. Kaybedeceğini biliyor. Ondan çirkinleşti zaten. Yıldırmaya çalışıyor ama tam tersi inanılmaz hırslandım. Anca ölürsem davadan vazgeçerim. Halbuki bir özür dilemeliydi, ona bu aklı kim verdi ise hata yaptı. Kuzenim, eski eşin benim müvekkilim olsaydı eski eşinle anlaş yoksa kaybedeceksin, kanıtları sağlam, bu iş çok uzar derdim dedi. Özür dilemek yerine çirkinleşti ama beni yıldıramadı. Sadece duruşmalarda sinirime nasıl hakim olabilirim onu düşünüyorum.
Eminim avukatınız iyidir , eminim dosyanızı çok güzel hazırlamıştır. Ama dosyayı kazanmaya o kadar çok odaklanmışsınız ki , gerçeği göremiyorsunuz. Kuzeniniz hayatına devam ediyor, tatile gidiyor, hayatını yaşıyor, diğer dosyaları ile ilgileniyor, bu kuzeniniz için sadece akrabasının dosyası , biraz fazla uğraştıran , biraz fazla can sıkan bir dosya o kadar. Kuzeniniz demiş isterse yıllarca sürsün dava ben takip ederim ama işte sadece vekili olduğu bir dosya , onun hayatı , yılları, psikolojisi söz konusu değil. Sizin akıl sağlığınız, sizin geleceğiniz söz konusu, siz duruşma günü yaklaşırken ağlama krizlerine , öfke nöbetlerine giriyorsunuz , ama kuzeniniz için sadece bir duruşma. Kuzeninizin yıllarca bu davayı takip etmesi ile sizin bu evlilik içinde yıllarca sürünmeniz aynı şey değil.
Gerçekten 1 adım ilerlemeden kilometrelerce uzaksınız, hatta geri geri gidiyorsunuz. Siz sevmeyen, size saygı duymayan , sizi başka kadınlarla aldatan, sizi aşağılayan bir adamın özrüne neden ihtiyacınız var ki? Hala mı bu kadar önemli bu adamın ne düşündüğü , hala mı önemli bu adama haklılığınızı kanıtlamak, hala mı hayatınızın merkezi bu adam?
Hani nasıl düzelirim diyorsunuz ya işte böyle davranarak düzelemezsiniz. Bu evlilik sizin hayatınızın merkezi olmuşki , bitirilen bile inatla, öfkeyle, hırsla hareket ediyorsunuz. Şu an sizin soyadını taşıdığınız adam başka bir kadına sevgisini , aşkını , parasını veriyor, size sunmadığı şevkati ona sunuyor, size bakmadığı hayranlıkla ona bakıyor . Siz ise işte ona haklılığımı kanıtlayacağım da, mahkemede görecek de, pişman olacak da. Ölme eşeğim ölme.
Siz ancak ve ancak gerçekleri görmeye başladığınızda düzelmek için bir adım atmış olursunuz. Hala seviyorumlar, çok fedakarlık yaptımlar, benden iyisini bulamazlar. O sizden iyisini değil , sizden çok sevdiği kadın buldu . Şimdi o kadınla beraber , tabiki sizinle evli olmak can sıkıcı ama olsun, aynı evde yaşarken de sevmiyordu , şimdi hiç olmazsa sizinle aynı evde yaşamak zorunda değil.
Sizin iyileşmek hayatınıza devam etmek gibi bir niyetiniz yok, asla olmadı. Siz acıya , öfkeye tutunmuş halde yaşıyorsunuz. Eğer gerçekten iyileşmeye niyetiniz olsaydı, 1 yıldır görmediğiniz , sizi köpek gibi davranan bir adamla yaptığınız evlilik için bu kadar hırslanmazdınız.
Kendinize öz saygınız, öz değeriniz neden bu kadar düşük, kendinize neden bu kadar az değer veriyorsunuz, neden hayatınızı biten bir evliliğe endekslediniz?
Sizin gerçekleri görmeniz lazım, kendinizi suçsuz ve haklı çıkarıp , kendinizi mağduriyet tahtına oturmanız bir işe yaramıyor ve yaramayacak. Kendi davranışlarınızın nedenlerini , gerçeğini görmeniz lazım. Kocanızı suçluyorsunuz aldattığı için ama sizi hiç sevmeyen , aşalayan , insan yerine koymayan sevmeyen adamla inatla evlilik sürdürmek istemenizin nedeni neydi.?
Lütfen ay çok fedakarlık yaptım , ay çok sevdim yalanlarına tutunmayın, eğer bir kez daha ben çok fedakarım derseniz, sizin akıl sağlığınızdan ciddi şüphe etmeye başlayacağım. Sizinki fedakarlık değildi, fedakarlık karşılığı beklenmeden yapılır. Siz sizi sevmeyen istemeyen bir kocanın gitmesini istemediğiniz için bile bile yaptınız, siz kendi söylediğiniz yalanlara inanmayı tercih ettiniz, eğer adama para verirsem , ihtiyaçlarını karşılarsam beni sevmediği halde boşanmasın diye yaptınız. Şimdi de geçmiş haksızlığa uğradım, hakkım yendi, ay erkekler çok kötü diyorsunuz. Size köpek gibi davranıp , aşalayan kocanızı elinizde tutmak için para verip , ezilmeyi kabul etmeniz iyi insan özelliğimi, ben şaşırmadım kocanızın size saygı duymamasına, sizin kendinize saygınız yok ki , kocanızın size saygısı olsun. Siz kendinize insan olarak değer vermiyorsunuz ki , bir erkek size değer versin. Siz kendinizi sevmiyorsunuz ki , bir erkek sizi sevsin.
Şimdi kocanız kendine değer veren, kişiliği olan , kendini ezdirmeyen bir kadınla beraber , çünkü o kadın kendini seviyor ve değer veriyor.
Siz hala gerçeklerden çok uzak olduğunuz için , birine nasıl güveneceğim, bir erkekle nasıl ilişkisi yaşayacağım diye ağlıyorsunuz. Asıl derdiniz gerçekten bu mu? Sizin bir erkeğe değil kendinize güvenmeye ihtiyacınız, kendi sınır ve değerlerinizi korumaya ihtiyacınız var. Sizin önce kendinizle olan ilşkinizi düzeltmeye ihtiyacınız var.
Şu annelik meselesine gelirsek, siz bu eziklikle , bu değersizlikle , bu güvensizlikle , bu kocam gitti diye kendinizi yerden yere attığınız halinizle zaten anne olmayın.
 
İşe başla. Bir şeyle meşgul olman önemli. Kendini geliştirmek için sevdiğin bir dili öğrenmeye çalış,kendine kazak ör, hırka ör. Bi dikiş kursuna git ne bileyim başka sevdiğin bir kursa yazıl. Ben de sıkıntılı bi dönemden geçtim hala dediklerimi yapmaya çalışıyorum. Eğer boş kalırsam kafama daha çok takıyorum.

Benim de öfke sıkıntım var. Ya sabur zikrini keşfettim. Sanki gözüm açıldı,bakışım değişti.İnanılmaz kendimi huzurlu hissediyorum.Etrafa karşı sabırlı olmak, bunların imtihan olduğunun bilincinde olmak ve kendini gerçekleştirmek için bu acıları kucaklamak, her şeyin bizi eğittiğinin farkında olmak bana iyi geldi.

Ben çoğunlukla şu an erken yatmak ve erken kalkmanın mücadelesini veriyorum çok başarılı değilim ama inanılmaz iyi geliyor hayatıma. Sabah 4 5 gibi kalkarsam zaman uzuyor sanki. Uyanmak için üstümdeki tembelliği atmak için duş da alırsam süper hissediyorum. Eğer çok erken kalkamazsam ve duş almazsam üzerime tembellik yapışıyor. Düşünceler beni bunaltıyor ve yapmak istediklerimi yapamıyorum. Zaman kısa geliyor.

Bir de haksızlık yapanları Allah’a havale etmek lazım. Derdimiz kendimizle olmalı aslında ,kendimizi eğitmek ,güzelleştirmek,insanı kamil olmaya çalışmakla. O zaman öfkemiz belki biraz azalabilir. Öfke çok tehlikeli bir hastalık. Çünkü insanı bir anda cinnete sürükleyebilir. O yüzden devamlı Allah’a sığınmalı ve euzu besmele çekmeliyiz o duygu anında.Maalesef bazen bizden güçlü olanlar bize haksızlık yaptığında ve biz kendimizi kanıtlayamadığımızda veya haksızlığı sindiremediğimizde öfke duygusu tetikleniyor. İşte zayıflığımızın farkına varmamız için bir fırsat. Bazı şeyler ahirete kalıyor. Mal mülk alınsa bile haketmediğimiz kötülüklerin hesabını da güçlü olan Allah’a verecek olmaları biraz olsun insanı rahatlatıyor.
Ne güzel şey Allaha sığınmak, tevekkül etmek şu hayatta ne gelirse gelsin başımıza sadece Rabbimin dilediğinden başka hiç birşeyin başımıza gelmeyeceğinin bilincinde olmak, ona sığınmak, ona havale etmek kimse olmasa yanımızda sığınabileceğimiz bir Rabbimizin olduğunu bilmek,kalbimizi herşeye kapatıp Rabbimizin muhabbetine açmak ne güzel,ne güzel sıkıntılardan ders çıkarana,ne güzel Rabbimizden başkasına güvenilemeyeceğinin bilincine varana,Rabbim istemeseydi bu olumsuzluklar başıma gelmezdi Rabbim beni çağırıyor ondan başkası da benim karanlığımı aydınlatamaz deyip Rabbime sıkı sıkı sarılana ne güzel. (Ne güzel kelimesini çok fazla kullandım ama içimden böyle geldi benim sıkıntılarda sığındığım beni Rahatlatan tek etken Rabbim)
 
Hala aynı noktadasınız , 1 adım ilerlememiş olmanıza üzüldüm. Balayında sizi sevmediğini söyleyen adamla evli kalmak için kişiliğinizden , özsaygınızdan , karakterinizden vazgeçmişsiniz. Ben bu konuda kocanızı suçlamanızı, tüm yükü ona atmanızı doğru bulmuyorum . Siz eşek olursanız , semer vuran kötü insan, beni beden kraliçe yapmadı da semer vurdu , ben bunu haketmedin diyemezsiniz. Hala çok fedakarlık yaptım , evliliğim yürüsün diye uğraştım diyorsunuz ama sizi sevmediğini açıkça söyleyen bir adamı evde tutmak için 40 takla atmışsınız.
Sizin davranışlarınızı sevgi, sadakat , fedakarlık olarak yorumlama devam ediyorsunuz ama bu gerçek değil , siz aman kocam beni terketmesin diye köle oldunuz, aman kocam boşanmasın diye para verdiniz, aman kocam başka kadına gitmesin diye insan onuru ile bağdaşmayan davranışlarıda bulundunuz.
Bence kocanız sizi aldatmış olsa bile gel barışalım dese barışır aynı davranışlara devam ederdiniz. Tek sorunu artık köle olmanız, kişiliğinizden vazgeçmiş olmanız, kendine saygı duymayan bir insan olmanız kocanıza çekilmez gelmeye başladı. Siz ne kadar köle olursanız olun, kocanız sizinle köle olduğunuz için kalmayacaktı.
Kocanızı suçluyorsunuz ama bence asıl sorun sizde gerçekleri görmemek , hala bu evliliğin içinde kalma çabanız aslında karakterinizin ne kadar zayıf , kendine ne kadar güvensiz bir insan olduğunuzu kanıtlıyor. Gerçekleri kabullenip , onları anlamadığınız sürece 10 yıl ben çok sevdim de fedakarlık yaptım da , neden beni sevmedi de diye ağlama kirizlerine girer çıkarsınız.
Kocanız napıyor bu arada, bence sizi çoktan unutup , yeni aşklara yelken açmıştır. Sizi , varlığınızı bile unutmak üzeredir.
Siz ise bu evliliğe öyle sıkı bağlarla tutunmuşsunuz ki , hiç bırakasınız yok.
Ben önceki konunuzda da yazmıştım, ama bakıyorum da hala değişmemişsiniz, değişmek için çana bile göstermiyorsunuz. 1 yıldır görmediğiniz adam için sinir krizi geçiriyorsunuz. Hala evlilik yıldönümünü bile hatırlayıp, üzülüyorsunuz.
Üzgünüm ama dürüst olacağım, sizin iyileşmek gibi bir isteğiniz yok, si acıya öfkeye yapışmış bir şekilde yaşamak istiyorsunuz, hiç 1 yıldır görmediğiniz kocanızı suçlamayın, sorun sizde.
Bu tarz birinin keşke çocuğum olsaydı da beni bırakamasaydı veya çocuğum var bahanesiyle daha fazla bu tarz hareketler yapabilseydim dediğine o kadar eminim ki...
 
Eminim avukatınız iyidir , eminim dosyanızı çok güzel hazırlamıştır. Ama dosyayı kazanmaya o kadar çok odaklanmışsınız ki , gerçeği göremiyorsunuz. Kuzeniniz hayatına devam ediyor, tatile gidiyor, hayatını yaşıyor, diğer dosyaları ile ilgileniyor, bu kuzeniniz için sadece akrabasının dosyası , biraz fazla uğraştıran , biraz fazla can sıkan bir dosya o kadar.


Belki de evliliğinde de bu hırs vardı. Kazanmak… Neye göre ,kime göre kazanmak? Öfke değil de hırs var konu sahibinde.
 
Back
X