Evet bence de hiç gerek yoktu ama inanın ben o sırada cevap verseydim ablam daha da sinirlenip durumu çığırından çıkarırdı. Ben daha sonra alıp karşıma konuşacaktım ama fırsat olmadı ve bu duruma geldi. Bende bu duruma üzülüyorum keşke yaşanmasaydı. Ayrıca eşim haksız olmuş bile olsan alsın karşısına konuşsun nasıl seni böyle azarlayıp bağırabilir diye sinirlendi. Kim olurs olsun yaptırmam diyor başka birşey demiyor. O gün olayı anneme anlatırken de benim annem babam bile laf söyleyemez söyletmem dedi
Açık konuşmak gerekirse eşinizin yaptığı konuşmalar bana palavra değerinde :)
Çok duyduk öyle konuşanları...
Haaa umarım sözünün eri olur da başa gelince kendi ailesine karşı kaplan kesilmeyi başarır.
Daha da güzeli umarım hiç öyle bir duruma gerek kalmaz.
Ama siz de deneyimlisiniz ve biliyorsunuzdur erkek milleti işte..
Pek belli olmuyor.
Ben bu konularda şöyle düşünüyorum o yokken kardeşim vardı.
Bir evlilik bir gün biterken iki yabancı oluyoruz eş ile değil mi..
O vakit kendini kardeşten öte koymak manasız.
Bunu kadın erkek iki taraf için de yazabiliyorum.
Yalancı romantizme gerek yok :)
Elbette isteriz ki hepimizin en öfkeli zamanlarında bile tatlı tatlı konuşarak,
karşı tarafında tek seferde anladığı şekilde yürüsün ilişkiler..
Ama insanlar farklı, tepkiler farklı.
Herkesin sevgi dili farklı ise öfke dili de farklı.
O sizin kardeşiniz.
Güzel günleriniz olmadı mı olmayacak mı?
Ya da eşimizle ağzımızdan hep mi bal damlıyor?
Nasıl sürüyor evlilikler?
Anlayış, hoşgörü, güzel gün hatrı vs ile tabi ki..