Ben de babamın bizi gercekten çok sevdiğini, kendisinden bile öte düşünmediğini, bir ömür boyu -ne yaparsak yapalim- her ihtiyacımiz olduğunda bize kucak açacağına inanıyorum. İnanmiyorum eminim.
Amma ve lakin annem...
Annemin bizi 'eğer' sevgisiyle sevdiğini düşünüyorum. Eğer böyle böyle yaparsanız sizden iyisi yok. Eğer bize iyi işlerde çalışırsan, eğer ahlaklı bir kız olursan, eğer benim sözümden çıkmazsan, eğer yalanlarıni yakalamazsam, eğer beni üzmezsen seni severim. Aksi türlü sevmem.
Bu gerçek sevgi değil...
Şu an için aynı evde yaşıyoruz. Başka bir eve çıkmak istesem tepkiler o kadar belli ki, babam dinleyip hak verecek-kendi hayatımı kurmamı isteyecek annem evlatlıktan reddedecek (milyon kere yaptığı gibi)
Ya da eve yabancı damat getirsem, ya da başka ülkeye taşınıyorum desem, ya da başka olumsuz şeyler olsa...
Yani her iki sevgi türünü de gördüğüm için aradaki fark o kadar belli ki...
O yüzden sizi anlıyorum konu sahibi
(Babamı opmelere doyamam, kapıdan cikarken-gelince mutlaka öperim, gün içinde denk gelirsek sarılırım. Ama annem bana sarılınca hiç samimi gelmiyor, böyle güzel şeyler söyleyince...karşılık veresim bile gelmiyor çoğu zaman. Çünkü beni gervejten sevdiğine inanmıyorum)