Canım Sakın gitme.Ben 2013 bahar ayında aynen senin gibi son umut nişanlımla beraber kendisine gittim.Vücudumda aklınıza gelebilecek her yerde sivilce çıkarabilen biri olarak tek başıma yanına girdim.Zaten 179 yaşında olduğu içinoturduğu yerden yanına çağırdı yüzüme yakından baktı 1dk kadar tekrar karşısına oturdum.Yıllardır sivilce problemi yaşadığımı,bir türlü geçiremediğimi,üstüne akne izleride oluşunca artık psikolojimin dipte olduğunu anlattım.Nişanlımıda odaya çağırdı.Ve ''Bu kızı almıyorsan ben alırım'' tarzı esprilerle benim üzüntümü dağıtmaya çalıştı sanırım.Sonra kütüphanesinden bir kitapçık almamı söyledi,gittim aldım.Roaccutane'nın kitapçığıymış.''Bak burada neler var sen haline şükret'' tarzı bir konuşma ve ardından ''Sivilcedir bu çıkar,denize gircen,güneşe çıkıcan'' demesiyle ancak durumu anladım.Yaşından dolayı sürekli bu boş konuşmalarına ''Tamam haklısınız Agop Bey ama herşeyi denedim,geçiremedim,hiç bitmiyorlar,iyi değilim gibi yeterki derdime deva olacak bir söz çıksın diye ağzından yalvardım. Ve sonunda bana ''Bence sen bir psikolojini düzelt'' dedi ve ağlaya ağlaya muayanesini saygısızlık yapmadan terketmek zorunda kaldım.Arkamdan da ücret almayın diye sekreterine seslendi.(600 Liraydı yok bide alsaydı)
Saatlerce ağladım.Çünkü heryeri bu konuda deli gibi araştırmıştım ve kendisi için ''Eğer bir hastalığınız varsa Kolsuz Agopa gidin geçer'' tarzı umutlanmamı sağlayan yorumlar yazıyordu.O gün ve sonrasında ve malesef umutlarım tükendiği için hala üzülüyorum ama bir yandan da eğer gidersen gerçekten çok çok çok yaşlı olduğunu ve kimbilir daha ne cilt hastalıkları gördüğü için beni takmamasına bir sebep bulmaya çalıştım.Belkide o gün doğru gün değildi.
çok şaşırdım cnm herhangi bir tedavi uygulamamasına,oda çare bulamadıgına göre ömrümüzün sonuna kadar akne izleri kalıcak umudum falan kalmadı ALLAH başka dert vermesin bizlere ne diyim