o adam ki ilişkimizin ilk yıllarında -ben daha 17 yaşındayken- yalnız kaldığımız bir anda bana elini bile sürmeyip "özür dilerim, sana dokunamam, bunu yemeğini ekmeğini yiyip içtiğim insanlara (annene-babana) yapamam, bu şeref sizliktir" diyip beni geri çevirmişti.. o kadar da adam gibi adam görünür ki etrafa karşı.. akrabala arasında ya da çevresinde kime sorsan "efendi bir çocuk" olarak bilinir...
öyle olmak için de büyük emek harcar.. gel gelelim konu uçkur olunca efendiliği bir tek bana sökmüş.. o kadar inanmıştım ki....
liseli ile olan ilişkisinde söylediğine göre kız onun peşini bırakmanış, yapılabilecek her türlü sırnaşık hareketleri yapmış... evet o karakterde bir kız olduğunu da düşünüyorum. kendisini 6-7 kere görmüşlüğüm var.. kız da kaşarmış yani.
arkadaşlar yorumlarınız için çok teşekkür ediyorum. hergün midemde kasılmalar hissetsem de bir süre daha devam etmekte kararlıyım.. bebeğim için...
görmediğim birçok şeyi de sizin yorumlarınız sayesinde gördüm. zaten içimdeki şüpheler hiç dinmiyor. onun son şansı bu. değerlendirmesini bilmek ona kalmış...
karmaşalarla dolu zihnim. keşke dönülebilir bir noktada olsaydım... arkadaşlık, nişanlılık döneminde filan olsam tereddüt etmezsim ama............ of işte of...kör gözlerime lanet olsun...
Kız onun peşini bırakmamış demek, ah yazıııık, o da kurtulmak için demek ilişkiye giriyordu, kız daha fazla ısrar edip kafasını şişirmesin diye. Kız da kaşarmış zaten, o zaman kocanız masum oluyor. Hattâ mağdur olmuş, baskı altında ilişkiye girmiş resmen, bakın çok acıdım şimdi ona...
Var mı böyle bir şey ya. O zaman haddini bilmeyip bize asılan, rahatsızlık verenlerle yatalım gitsin, ne olacak. Evli miymişiz, birilerine sadakat yemini mi etmişiz, başkasıyla mı berabermişiz, ne önemi var. Sırnaşıp durmasınlar yeter... Kendinize böyle bir şeyi yakıştırıyor musunuz? Yarın bir gün uzaktan tanıdığınız bir adam karşınıza çıkıp "şşt yavrum, bayılıyorum sana, ne zamandır gözüm sende" dese, peşinizde dolaşsa ona sert mi çıkarsınız, yoksa devamını getirebilsin diye yüz vermeye devam mı edersiniz? "Kız çok kaşarmış" falan diye içinizi rahatlatmaya çalışıyorsanız, hiç kendinizi kandırmayın. Evet kız öyle bir tip olabilir, saati 100 dolardan fahişelik yapıyor da olabilir size ne, sizi ilgilendirmesi gereken şey eşiniz olacak adamın bu kız karşısındaki tutumu. İlk sırnaştığında eşiniz araya mesafe koysaydı bugün bu durumda olmazdınız. Demek ki onun da hoşuna gitmiş ki gerisi gelmiş. Ondan sonra çıkıp "ay çok yavşadı, kendimi onun ellerinden kurtaramadım, gazozuma ilaç bile atmış olabilir" diye saçmalamanın anlamı var mı?
Ayrıca bu insan, belli bir olgunluğa erişmiş bir kadın değil, kız çocuğu. Hâlâ liseli diye bahsediyorsanız ilişkileri başladığında kaç yaşındaydı Allah bilir. Evet, aldatılmak çok boktan bir şeydir eminim, ama takılmanız gereken ilk nokta burası bence. Eşiniz olacak adam, 16-17 yaşındaki bir kızcağızın ısrarlarına dayanamayarak onunla ilişkiye girmiş. İğrençlik. Kazık kadar adam, altında bir kız çocuğu yatarken cinsel zevk almış, sapıklık resmen. Kızın rızası olsa bile, bu cinsel istismardır, ve suçtur hukuki anlamda.
Ne olur bi düşünün. Aldatıldım derken bile başınıza geleni hafife almış oluyorsunuz.
Kadınlar Kulübündeki ikinci dellenişim bu benim, ikinci defa bu kadar ağır konuştum. İlkinin başrolünde 18 yaşına yeni girmiş bir kız vardı. Yaşı tutmadan imam nikâhı ile evlendirmişler, reşit olunca resmi nikah yaparız diye kandırmışlar, kendinden 10 yaş büyük adam o sırada çocuğu koymuş, kız reşit olmuş, yedi aylık da hamile, ama nikâh yapan yok. Ama dayak var, aşağılama var, kendi ailesiyle telefonda bile görüştürmek yok, ama "kaynanandır, sever de döver de" mantığı var. Kızın ailesi her şeye rağmen kıza kollarını açtılar da kız kocası bile olmayan o hödüğü bırakıp gidemedi. Bi ona ağır konuştum, bir de böyle işte...
Sizi de anlamaya çalışıyorum, ne umutlarla evlendiniz, yeni anne oldunuz. Elbette bebeğinizi düşüneceksiniz, ama bebeği düşünmek demek "nasıl aşağılık bir adam olursa olsun, babası başında olsun" demek değildir, ona sağlıklı bir ortam sunmaktır. Bugün anne-baba çatışmasına şahit olarak büyümüş kime sorarsanız sorun "keşke ayrılsalardı da hiçbirimiz onları yaşamasaydık" derler, hepsinin de psikolojisinde ağır yaralar vardır. "Çocuğum olmasa boşanırdım" da gitmeye cesareti olmayan kadının kendini kandırmasından başka bir şey değildir. Bazen de "çocuğum için boşandım" demek gerekir, çocuğu öyle bir babadan uzak tutabilmek için.
Kızınız büyüyünce sizi tebrik mi edecek zannediyorsunuz? Birinin kahrını hem kendiniz çektiniz, hem kızınıza çektirdiniz diye madalya mı takacaklar? O kız büyüyünce "ya sen ne biçim bir kadınsın, 16 yaşında kızla aldatıldın da nasıl bu adamın yanında kalabildin, onunla aynı yatakta nasıl uyuyabildin, hiç mi kendine saygın yok?" diye sormayacak mı? Soracak. Vereceğiniz cevabı hazırlayın. Ama "her şeye senin için katlandım yavrum" demeyin, inandırıcı değil.
Şimdi ona soğuk davranıyormuşsunuz, güya burnu sürtsün diye. Emin olun çok umurundadır. Koluna girmenizden, yanına oturmanızdan rahatsızlık duyan adam, siz ona yüz vermiyorsunuz diye emin olun kahroluyordur, üç vakte kadar aklı başına gelir. "Sanal seks olayına da bir son vereyim de karıcım gelip boynuma sarılsın" diye planlar yapıyordur.