Diyetisyen Canan Aksoy’un yazısından alıntıdır ;
SAAT 12:00 / Öğlen yemeği saati Ayran veya maden suyu öğlen yemeği içeceği
Neden?
Çoğumuz için yemeklerde ne içeceğini belirlemek en zorudur, kafein , gaz ve şeker içeren bir sürü içeceğin yanında sağlıklı bir alternatif bulmak zordur.Enerjisi yüksek olmayan , sağlıklı bir seçenek olarak ayran veya maden suyunu tercih edebilirsiniz.Ayran kalsiyum ihtiyacınız için yardımcı olur.Maden sularında bulunan mineraller gün ortası için iyi bir takviye sağlar.
Ne içmelisiniz?
Ayran yerine kefir öğlen yemeği için başka bir kalsiyum içeren ve prebiyotik bir içecektir. Kalsiyumu öğünde almak, öğünde aldığınız bir miktar yağın sindirilmeden atılacağını sağladığı için , kilo vermeniz üstüne de katkıda bulunacaktır.Maden suyu içerdiği mineraller açısından öğlen yemeğini özellikle dışarıda yiyorsanız , beslenmenize katkı sağlayacak ve sizi yüksek enerjili bir içecek içmekten kurtaracaktır.
SAAT 19:00-20:00 /Akşam öğününde kefir
Neden?
Kefirin içinde bulunan sağlıklı bakterilerin bünyeyi birçok hastalıktan koruduğu ve hücreleri yenilediği biliniyor.
SAAT 23:00 / Süt için gece uykuda salgılanan büyüme hormonunuz sayesinde kemiklerinizi koruyun
Neden?
Gece uykusuyla beraber büyüme hormonu ortaya çıkar, büyüme hormonu tabii ki artık bizleri büyütmüyor, ancak gün içinde yıpranan vücudumuzu tamir ediyor.Kalsiyumu yüksek olan sütü gece yatmadan önce içmek çocuklarda boy uzamasını desteklerken bizde kemik yoğunluğunu korumaya yardımcı oluyor.
Ne içmelisiniz?
Sıcak veya soğuk bir bardak süt yerine kefir veya yoğurtta aynı vazifeyi görecektir.
Öneri:
Süt bazı bireylerde sevilen bir içecek değildir.Bunun içimini kolaylaştırmak için , bir bardak sütün içine ,bir parça kabuk tarçın,2-3 tane karanfil, çay kaşığının ucuyla kuru zencefil koyup ısıtırsanız , hem içimi kolaylaşacaktır, hem de daha derin bir uyku çekmenizi sağlayacaktır.
Kefirde bulunan bakteri ve mayalar tam olarak parçalanmamış besinlerin sindirimine yardımcı olarak besin kaybını önlemekte, bu sayede kolonu temiz ve sağlıklı tutmaktadır.
Kefir Kafkas Türkleri tarafından keşfedilen, kültüre edilmiş, birçok sağlık unsuru içeren ayran benzeri bir içecektir. Kefir ekşi ve ferahlatıcı tadı ile ayrana yoğurtta bulunan maya ve bakterilerin bağırsak sisteminde tutunma özelliği olan probiyotik yapıları ile de yoğurda benzemektedir. Kefirde doğal olarak yer alan bakteriler ve mayaların simbiotik etkileşimi sonucu oluşan yapılar bu içeceğin düzenli tüketilmesi durumunda sağlık açısından faydalar içermektedir. Değerli vitamin ve mineraller ile yüklenmiştir. Kolay sindirilebilir proteinler ve doğal antibiyotik özellikler içermektedir. Kefirde yer alan çok miktardaki yararlı maya ve bakteriler, kültüre edilme işleminden sonra ortamda bulunan laktozun tamamına yakınını yapılarında bulunan laktaz enzimi ile tüketirler. Böylece laktozu tolere edemeyen kişiler bu şekilde kefiri rahatça tüketebilirler.
Kefir inek, keçi, koyun, Hindistan cevizi, pirinç ya da soya sütleri ile yapılabilir.Yapısal olan mukoz benzeri özelliği sindirim sisteminde yararlı bakterilerin kolonizasyonunu kolaylaştırır.
Kefir, tanecik (grain) adı verilen jelatinimsi, beyaz ya da sarı partiküllerden oluşmaktadır. Bu tanecikli yapı kefiri diğer süt ürünlerinden ayırmaktadır. Bu tanecikler bakteri/maya karışımı kazein (süt proteini) ve kompleks şekerler ile küme halini almaktadır. Bazı taneciklerin fermantasyon işlemleri sonucunda el avucuna sığabilecek büyüklüklere ulaştığı bilinmektedir.
Neden kefir tüketmeliyiz?
Kullanımı ve hazmı çok kolay olan kefir;
Bağırsaklardaki maddelerin küreselleşmesini önler
Beyine enerji verir ve zihinsel gelişimi sağlar
Kansere karşı koruyucu ve kanseri geciktirici etkisi vardır
Yüksek tansiyonu giderir
Kolesterolü düşürür
Damar sertliğini giderir
Kemik erimesini önler
Bronşit ve astım nöbetlerini azaltır
Kansızlığı ve kan bozukluğunu giderir
Mikrobik enfeksiyonlara karşı direnci arttırır
Egzama ve alerjilerde faydalıdır
İdrar yolu iltihaplarını tedavi eder
İdrarı sulandırır
Karaciğer bozukluğunu tedavi eder
Mide ve bağırsak salgılarını arttırıp hazmı kolaylaştırır
Bağırsak hareketlerini hızlandırır
Mide ve bağırsak rahatsızlıklarına iyi gelir
Kefir ve yoğurt
Her ikiside kültüre edilmiş süt ürünü olmakla beraber, farklı türde faydalı bakteriler içermektedirler. Yoğurdun içermiş olduğu bakteriler sindirim sistemini temiz tutarak burada konakçı olan diğer faydalı organizmalar için besin sağlamaktadır. Kefir ise bu özelliklere artı olarak yoğurdun sahip olmadığı sindirim sistemini kolonize etme özelliğine sahiptir. Kefir yoğurtta bulunmayan Lactobacillus caucasus, Leuconostoc, Acetobacter türleri ve Streptococcus türleri olan faydalı bakterileride içermektedir. Aynı zamanda vücut için yıkıcı patojen özellikte olan mayaların gelişimini kontrol altına alan ve elemine eden Saccharomyces kefir ve Torula gibi mayalarıda içermektedir. Sindirim sistemindeki zararlı bakteri mayaların bulunduğu ortamda mukoz asta yapı oluşturarak ortamı temizler.
Kefirde bulunan bakteri ve mayalar tam olarak parçalanmamış besinlerin sindirimine yardımcı olarak besin kaybını önlemekte, bu sayede kolonu temiz ve sağlıklı tutmaktadır. Kefirin yoğurda kıyasla daha ince tanecikli yapıda olması sindiriminin kolay olmasını sağlamakta bu sayede de gerek bebekler gerekse yaşlılar ve sindirim bozukluklarına sahip olan kişiler için kullanımını kolaylaştırmaktadır.
Besin değerleri
Kefir, vücudun temel fonksiyonlarında ve çeşitli faaliyetlerinde kullanılan mineraller ve esansiyel amino asitler bakımından zengindir. Kefirde bulunan proteinler kısmi sindirimi yapabilen ve bu nedenle vücut tarafından kolay değerlendirilebilir yapılardır. Kefirde bol miktarda bulunan ve esansiyel amino asitlerden bir tanesi olan triptofanın, mineral ve maddelerden kalsiyum ve magnezyumun sinir sistemi üzerinde rahatlatıcı etkisi olduğu bilinmektedir. Vücudumuzda en çok bulunan ikinci madde olan fosfor, hücre gelişimi ve enerji ihtiyacının karşılanması için karbonhidratların, yağların ve proteinlerin kullanımında kolaylık sağlamaktadır. Kefir B12, B1, K,D,E ve PP vitaminleri bakımından da zengindir.
İyi Bir Kefir;
Akıcı kıvamda,homojen ve parlak görünümde olmalıdır.
Kefir içildiği zaman hafif maya tadı vermeli ve aroması hissedilmelidir.
Serinletici bir etki göstermelidir.
Muhafaza sırasında kefirde asitlik, karbondioksit ve alkol miktarı artmalıdır.
Kaynak: Taylan Kümeli