Allah Sizin Üzerinizde Ne Sıkıntı Varsa Alır?

Bana soranlar var, rabia hanımı tanımıyorum.
Ben 3 aydır bu tesbihi çekiyorum zaten. Başka çeken var mı bahsi geçmiş mi diye dün akşam üveys yazıp arattırdım bu konuyu öyle buldum.

Bu sofra halil İbrahim sofrası, nasibi olan nasibini alacaktır. Biz duvarın arkasını görmüyoruz diye duvarın arkasındakiler yok değildir. "Ben inanmıyorum" diyene yaşa ve gör diyor Hace Ahmet Yesevi hazretleri.. Tövbe salavat ve tevhid, yanlış bişey yok denemekle neyi kaybedersiniz
 
Ben okumayin demedim bende okuyorum iftiradan Allah a siginirim
 
Alemleri dirhem dirhem atomuna kadar, onu da çekirdeğine ve hatta daha ötesinde bir ilimle yaratmış olan Rabbimize şu kadarcık lütuf vermek zor gelmez, Allaha hiç birşey zor gelmez.
 
Ben sanki okumayin demisim gibi yansitiliyor bunu anlayamadim advil rabia ve sen ayni kisiymis gibi konusuyor yalniz bana yukleniyor sunuz

Sana niye yüklenelim kardeşim ben ismini bile yazmadım ortaya yazıyorum sen sıkıntılı günler geçirdiğin için fazla alıngan olabilir misin Bence bi süre bu konuya ara ver, rahatladığın zaman yazarsın çünkü yanlış anlıyorsun. Ben dediğim tesbihi aynı şekilde aynı dua ile çekmenden bahsediyorum önyargılı olma. Ve aynı kişisiniz diyerek asıl iftiraya biz uğramış olmuyor muyuz tanımıyorum dediğim halde. Kib butonu var üçümüzüde kiblersin aynı kişiysek zaten clone olarak görüyor yönetim, gereken neyse yaparlar.
 
Ne diyeyim Allah biliyor niyetimi
 
Benim de niyetim bir kardeşimiz daha bu güzel yolda yürüsün, nasiplensin.. Bi kardeşimiz daha şükürler olsun bu güzellikleri yaşatana diyebilsin..
Ben zikire karsi degilim bin kere soyledim siz Rabia hanimin yazdiklarini okudunuz demi hepsini
 
Hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. Samimi olarak sormak istediğiniz bişey olursa bildiğim kadarıyla cevaplarım özele yazarsanız. Zira anlatılması gereken herşey anlatılmış burda tartışmak manasız

Allaha emanet olun.
 
Merhaba,
malum burası dua bölümü, isteyen herkes konu açıp bildiklerini yazıyor, dua ediliyor vs.

Lütfen konularda tartışmalara mahal vermeyiniz, yazılıp çizilenler sizlere uygun görünmeyebilir, burada konu açan veya yorum yapanların hiçbiri Diyanet'in yetkilendirdiği insanlar değiller, ehil olmayabilirler, o zamanda iş size düşüyor, okuyun, yorumlayın ama Kuran'ı Kerim'i okuyup ona göre karar verin.

Her Müslüman Kuran-ı Kerim'i okumalıdır, başkalarının okuyup size anlatmasını beklemeyin zira Dünya hayatımız son bulduğunda her birimiz kendi yaptıklarımızdan, kendi bildiklerimizden sorumluyuz.
 
Soru :
Sıddık kimlere denir, nasıl sıddık olunur? Her insan sıddık olabilir mi? Sıddıkların dereceleri nelerdir, şehitlere yakın mıdır?
Cevap:
Değerli kardeşimiz;
Amelde sadakat, şer'î yollara uyarak Rasulullah (asm)'e tabi olmak suretiyle olur. Müslüman sözde, niyette ve amelde sadakatı gerçekleştirince, sıddıkiyet derecesine ulaşır. Bu derece ise, Cenab-ı Hakk'ın mü'min kullarından istediği Rasûlüllah (asm)'e hitap ile yönelttiği bir derecedir.
"Ve şöyle de; Rabbim, beni sıdk (ve selamet) girdirişiyle girdir; sıdk (ve selamet) çıkarışıyla çıkar ve tarafından da hakkıyla yardım edici bir hüccet ver." (İsra, 17/80).
"Sıdk girdirişi ve çıkarılışı" demek, Müslümanın herhangi bir şeye ve herhangi bir işe girişip başlamasının, ondan çıkışı ve onu terkinin Allah için ve Allah ile olmasıdır. Yani yaptıkları ve yapmadıkları Allah'ın rızasına bağlıdır. Kul bunları eda ederken Allah'tan yardım dileyerek yapar. Maksadı da Allah'ın rızasıdır. Gayesi de yalnız Allah'dır.
"De ki: Benim namazım da ibadetlerim de hayatım ve ölümüm de hiç bir ortağı olmayan âlemlerin Rabbı olan Allah'ındır." (En'am, 6/162-163).
Müslüman, sıddıkiyetin bu derecesine erince, hayatta onun nazarında rağbet edilecek başka bir gaye kalmaz. Ancak bunun ayakta kalışı Allah'ın rızasına vesile olacaksa ayakta kalmayı tercih eder. Şayet bu gayeyi kaçırır veya elde edemeyeceğini anlarsa, hayattan yüz çevirir ve ölümünü ister.
Selam ve dua ile...
 
“Sadakat,” kelime olarak zâten “sıdk”tan gelir. Bir bakıma “sıdk”ın gereği olan güzelliklerden, doğruluklardan hiç ayrılmamak yani verilen sözü tutmak, sıdkı amel planında sâbit tutmak manasına gelir. Sâdık, “sadâkat sahibi” demektir. Sıddîk ise sadâkati tâvizsiz, mübâlağalı şekilde yürütendir. Bunların sıdkla irtibatı açıktır. “İhlas”ı, Allah rızasını aramada sebât ve sadâkat; “sebat”ı, sıdkın gerektirdiği ve Allah’ı razı edecek ameli işlemede (veya aramada) sadâkatin devamı; “tesânüt”ü, hakkı bulma veya korumada başkalarıyla işbirliği yapmak, bir başka ifade ile sıdkın sadakate dönüşmesi için başkalarıyla dayanışma; “adalet”i, kendisi sıdk olan Kur’an’ın emrine uygun olarak hak ve hukuklara riayet; “hamiyet”i, kısaca diğergamlık yani hemcinslerimize, başkalarına karşı şefkatli alaka olarak açıklasak, bu da imana bir nevî sadakattir. Çünkü imanımız, öncelikle dindaşlarımız36 olmak üzere bütün insanlara 37 ve hatta “yaş ciğer sâhibi bütün mahlukâta(hayvanlara)” 38 karşı merhametli olmayı emretmektedir. Bu emre sadakatin en basit tezâhürü, diğergamlık ve hamiyettir.

Görüldüğü üzere Said Nursi’ye göre sıdk, ulaşılması gereken yüce hedeftir, idealdir; sadakat, yoldur, metottur, vasıtadır. Bütün güzellikler, hak, hakikat, Kur’an, ahiret, şuûnat-ı İlahiye “sıdk”tır; sıdkın yakalanması, yaşanması, hayata geçirilmesi, ondaki güzelliklerin gözle görülür hale getirilmesi de sadâkatledir. Bunu gerçekleştirebilen, derecesine göre sâdık ve sıddîktir.
 
Dun buradaki cami hocasina gittik kizkardesim icin nazar duasi almaya bu konuyu sordum bu zikr var ama uveysilik zikri demiyoruz butun bunlara itibat etmeyin dedi birde bu tirnaktaki isaretler 1000 kiside 1 yada 2000 kiside 1 olabilir dedi yani her insanda olmasa bu izlergorulebilir dedi muhur ve isaret peygamberlere ve hakiki gercek Allah dostlarina verilir tabi ki Allah lutfederse bu zikir i okumak iyidir ama bi isaret keramet vs beklemeden dedi Adn ve kevser cennetine gidecekleri de yalniz Allah tayin eder dedi
Siddiklik sadik kelimesinden gelmis ve dinin hukumlerine uyan Allah ve peygamber yolunda ilerleyenlere sıdk (sıddik)denir mis
 
Ruhlarla iletişime geçme ya da onlardan yardım isteme, onlardan terbiye ve eğitim alma anlayışı İslam’a aykırıdır. Bu anlayışın Taoizm, Budizm ve Yahudilik gibi dinlerin tesiriyle Tasavvuf’a girdiği anlaşılmaktadır.
 
Uveysilik dinimizde vardir ama bu makami Allah lutfeder ve verir bir omru itikat ve guzel ahlak uzerine geciren dunya yi degil ahireti seven ama dunyadaki sorumluluklari ni da Allah in emretigi sekilde Kuran ve sunnet ısiginda geciren ibadetleri ni hakkiyla yeri ne getiren sıddik denir ve sehit sevabi verilir ama bu zor ve cetrefilli bir yoldur uveysi Peygamberimizi gormeden sevenlere denir ama bu Allah in lutfu ve gercekten dosdogru olmakla kazanilacak bir vasifdir Allah gercekten ve hakkiyla kul olabilmeyi nasip etsin
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…