iste kültür farki. ben asla elestirmiyorum ama kendi ailemi düşünüyorum kiyamet kopsa annem babam bana aldigi zerzevatin parasini almaz yani benden, alamaz imkani yok.
icice aileye bir sey dusunmuyor ya, sevmediğim aile uyelerimle hic tanistirmadim cok bilmiyor. sadece 40a yakin kuzenim oldugunu ogrenince şok oldu


aslinda dengeyi bulduk, bende amcadan teyzeden bol bir sey yok, cok kalabalik aileyiz. onda da bir tanecik babasi var baska kimsesi yok. bir sekilde dengeliyoruz. tanistigi zaman uyum saglamaya çalışıyor. annem, ananem arabasina binecekse falan hemen iner , elini öper, kapiyi acar kapatir öyle direksiyona oturur. diyorum "tamam çok öptün, her bulusmada ve sonrasinda el öpmek zorunda degilsin" ama alisti, bırakmıyor


bir baska kültür farki, bizde anne baba denir mesela. sevgilimin annesi vefat ettigi icin annem ona bu konuda baski yapmiyor. simdilik hitapsiz geciyor. ama ileride anne baba der yani, enistem de oyle dedigi icin normali bu diye. ben onun babasiyla konusurken ne diyecegimi şaşırıyorum. sevgilim adiyla hitap etmemi bekliyor. ben bir türlü diyemiyorum, sanki cooook ayip gibi geliyor:) babamdan büyük adama ki mustakbel kayinbaba yani nasil adini soyleyeyim? papa desem daha kolay benim icin:)
aile yapisinda bir de cocuklarla calisiyor. her iki ulkenin cocuklarini epey yakindan gördü. bizimkiler aglayarak herseyi yaptiran, cesareti kirik, duserken kafasini korumayi ogrenemeyecek kadar narin cocuklar. oysa onlarinki küçük yasta tum sorumlulugu alan, uc yasinda tabldotunu alip yemegini koyup kendi yiyen, sonra kirli tabak yerine koyup elini yikayan cocuklarmis. burada ayni yasta daha diger eliyle yemege dokunmadan kasik tutamayan cocuklari gorunce sok oldu. bir de orada erken yasta sorumluluk verilirmis çocuklara. oyle ayakkabımı annem giydirsin, donumu babam duzeltsin, ben dagitayim ogretmenim toplasin falan yokmus. bizim çocuklarda bu olmayinca epey sasirmisti ama oncesinde uzun uzun aile yapilari hakkinda konuştuğumuz icin kolay adapte oldu:)
Türk kizini cazip gelen yeriyse tamami

bizim kadar sevgisini ilgisini belli edip erkegini pohpohlayan kadin mi var? sevgilim blessed diye bahseder beni bulmasindan. yani hayatinin şansını bulmuş/ kutsanmis gibi falan. ona göre bir turkle olmak, fiziksel kontakta bulunmayı, dizine yatirip ninni soyleyip uyutmayı seven, guzel yemekler yapan, her dedigini ilgiyle dinleyen bir kadin bulmak jackpot gibi.
bir belaruslu erkek arkadasimla bulusmustuk, onun esi de iranli. cocuk iran gibi sicakkanli toplumdan bir kadinla evlenmenin hayatina nasil renk getirdiğini, ilgiye sevgiye doydugunu anlatinca sevgilim "evet iste bu. bunu kimseye anlatamiyorum. beni sadece bizim gibi toplumlarda yasayip sicakkanli toplumdan birini bulan anlar" falan demisti. az kalsin opecekti cocugu
