- Konu Sahibi elifak0106
-
- #41
Ne duymak istiyorsun .. ?? Paranı yemeye başlamış bi sekilde.. seni beğenmeye başlamış.. Allah bilir kendi tipsizin önde gidnidir. Sen ona bağımlı değilsin .. işin evin paran araban var kendine denk birine bak antalyadasinİyi akşamlar. Lütfen sadece yazdıklarıma cevap verin. Verebileceğim her ayrıntıyı vereceğim size. Bu gece hiç iyi değilim, lütfen yardımcı olabileceğinizi düşündüğünüz hiçbir cevabını esirgemeyin.
26 yaşımdayım. Yıllarca ailemle yaşadım. Kalabalık bir aileydik.iyi bir maaşla iş buldum, kasım ayında Antalya'ya taşındım. her şeyi ve herkesi arkada bırakıp radikal bir kararla apar topar geldim buraya. bir ev tuttum, ailemin desteğiyle gelmeden bir araba aldım, minik minik eşyalarımı alıp tek başıma yaşamaya başladım. uzun ve keyifsiz bir ilişkiden çıkalı çok uzun zaman olmuştu. iş yerimde biriyle tanıştım. benden 9 yaş büyük biriydi. mesleklerimiz yakın ve aynı alanda çalışıyoruz. birkaç hafta içinde apar topar nasıl olduğunu anlamadan bir ilişkinin içinde buldum kendimi. ilk başlarda çok ilgiliydi. naif, düşünceli davranıyor, beni her ortama davet ediyor, tüm çevresinin içine sokuyor, sabahlara kadar eğleniyorduk.
Sonrasında birkaç gece kalmaları sonrası baktım ki benimle birlikte yaşamaya başlamış, eşyalarını ufak ufak taşımış, banyomda diş fırçası, giyinme odamda kıyafetleri.. bundan rahatsızlık duymaya başladım. birinin evine yerleşeceksek bu konuşulmalıydı, ben böyle bir duruma alışkın değildim falan filan. uzatmak istemiyorum. bir anda mutfak masraflarını, aracın yakıtını, gittiğimiz yerdeki hesapları ben öderken buldum kendimi. ilk başta o kadar verici davranıyormuşum ki, düşününce kestim hemen. Ulan bu adam benimle bunun için mi birlikte yoksa? korkusu oluştu bende. birkaç şakası, esprisi gıcıkladı içimi.
170 boyunda 58 kilo, kumral biriyim. çevrem tarafından beğenilirim. fiziğim, vücudum, tüylerim, konuşmam, yürümem, giyinmem, yemek yapmamam bir anda her şeyim eleştirilrken buldum. ağzından güzel bir laf duymak çok zorken bunlar öylece çıkıyordu. çok kavgalar ettik, çok tartıştıki ona yaptıklarının yanlış oldupunu anlatmaya çalıştığımda paragoz, pinti, alıngan, her şeye surat asan, şakadan anlamayan ilan edildim.
kendini beğendiğini sürekli dile getiren, çevresiyle övünen, arkadaşlarına ve ailesine karşı aşırı iyi ama bana karşı sürekli bir dürtükleme halinde olan, her hareketimi eleştiren, çabucak sinirlenen, duygularını ifade edemeyen bir adamla birlikte olduğumu fark ettim. ve tüm alanımın kuşatıldığını. bir tane bile kendi kendime edindiğim arkadaşım yok antalyada. tüm iş arkadaşlarım onun da iş arkadaşları, neredeyse kapı komşusuyuz. O kadar bunaldım ki. bu işi çok zor şartlarda edindim, vazgeçemem. ama öyle güzel duygularla başlayıp öyle güzel kullanıldım ki bu olanları o gözümün önündeyken atlatamam. İçimde kocaman bir hayal kırıklığı var. kendimi yalnız, bomboş, çaresiz hissediyorum. hiç böyle hayal etmemiştim. ne yapmam nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. biri bana SEVİLMİYORSUN ELİF desin. sevmiyor seni, kullanıyor diye yüzüme haykırsın istiyorum. bir yandan da gelsin dizlerinde ağlayayım, beni neden sevmedin bana neden bunu yaptın diyeyim istiyorum.
HİÇ İYİ DEĞİLİM YARDIM EDİN...
Sırf bir imza attı diye, kimse melek olmuyor.Ama algı meselesi değil mi? Burada onca evli insan konu açıyor ve anlatılanlar alay etmeyi geçmiş, cehennem çukuru gibi.Ama doğru ya devlet sevişebilirsiniz izni verdiği için onlar alay ediyor algısıyla değerlendirilmiyor, karı koca anlaşmazlığı denilip geçiliyor.Dünyadaki tek algı ve kültür sizin algıladığınız değil.Adam edepsizin tekiymiş, evli olmadıkları için değil, adam beş para etmez olduğu için mesele böyle gelişmiş.Evli olsalardı da beş para etmez bir kocası olmuş olacaktı.Adama haysiyet yüklenmeyecekti evlenince.insanlar hak ettiği gibi yaşar sizde hak etmişsiniz. Aynı şeyleri bir daha yaşarsanız hic şaşırmayın. Bekarken ayni evde yasamakmi insanların keskin çizgileri olmalı bence yoksa alay eder elin oğlu.
Ne alakası var?Biz de eşimle evlenmeden önce beraber yaşadık bir süre.insanlar hak ettiği gibi yaşar sizde hak etmişsiniz. Aynı şeyleri bir daha yaşarsanız hic şaşırmayın. Bekarken ayni evde yasamakmi insanların keskin çizgileri olmalı bence yoksa alay eder elin oğlu.
Bir psikolog olarak sunu soyleyebilirim anlattiklarindan Narsis kisilik bozukluguna cok benziyor internetten bakin bu kisiler size baska disari baska.oynar disarida oyle bir oynarki arkadas aile ortaminda cevrede sizi zirveye cikarir siz bile sasarsiniz cok iyi oyuncudular ama sizleyken sizi yok ederler sizi icten ice cokertirler degersiz bir varlikmis gibi hissettirirler elde etmek istedigini elde edene kadar sizlede iyidir buda evinize yerlesmek amacliymis derdi kendini sizin ustunuzden kurtarmakmis amacina ulasmis simdi sizo perisane tmede sira narsis bozuklugu com ciddi bir sorundur intihara kadar surukler kendisi asla zarar vermez sizin kendinize zarar vermenizi saglar sizi disarda millete karsi zirveye cikaran adam sizle birebirlen o zirveden yere calar genelde kendisi ile cezalandirir seni sevmem bunu yapmazsan seni sevmeyi birakirim bu kisiler en buyuk cezayi kendileri ustunden verdigini dusunur cunku cok iyi kurban secerler ve kurbanlariyla cok guzel oynarlar siz kirbani olmussunuz en kisa zamanda kurtulun beklemeyin aslaİyi akşamlar. Lütfen sadece yazdıklarıma cevap verin. Verebileceğim her ayrıntıyı vereceğim size. Bu gece hiç iyi değilim, lütfen yardımcı olabileceğinizi düşündüğünüz hiçbir cevabını esirgemeyin.
26 yaşımdayım. Yıllarca ailemle yaşadım. Kalabalık bir aileydik.iyi bir maaşla iş buldum, kasım ayında Antalya'ya taşındım. her şeyi ve herkesi arkada bırakıp radikal bir kararla apar topar geldim buraya. bir ev tuttum, ailemin desteğiyle gelmeden bir araba aldım, minik minik eşyalarımı alıp tek başıma yaşamaya başladım. uzun ve keyifsiz bir ilişkiden çıkalı çok uzun zaman olmuştu. iş yerimde biriyle tanıştım. benden 9 yaş büyük biriydi. mesleklerimiz yakın ve aynı alanda çalışıyoruz. birkaç hafta içinde apar topar nasıl olduğunu anlamadan bir ilişkinin içinde buldum kendimi. ilk başlarda çok ilgiliydi. naif, düşünceli davranıyor, beni her ortama davet ediyor, tüm çevresinin içine sokuyor, sabahlara kadar eğleniyorduk.
Sonrasında birkaç gece kalmaları sonrası baktım ki benimle birlikte yaşamaya başlamış, eşyalarını ufak ufak taşımış, banyomda diş fırçası, giyinme odamda kıyafetleri.. bundan rahatsızlık duymaya başladım. birinin evine yerleşeceksek bu konuşulmalıydı, ben böyle bir duruma alışkın değildim falan filan. uzatmak istemiyorum. bir anda mutfak masraflarını, aracın yakıtını, gittiğimiz yerdeki hesapları ben öderken buldum kendimi. ilk başta o kadar verici davranıyormuşum ki, düşününce kestim hemen. Ulan bu adam benimle bunun için mi birlikte yoksa? korkusu oluştu bende. birkaç şakası, esprisi gıcıkladı içimi.
170 boyunda 58 kilo, kumral biriyim. çevrem tarafından beğenilirim. fiziğim, vücudum, tüylerim, konuşmam, yürümem, giyinmem, yemek yapmamam bir anda her şeyim eleştirilrken buldum. ağzından güzel bir laf duymak çok zorken bunlar öylece çıkıyordu. çok kavgalar ettik, çok tartıştıki ona yaptıklarının yanlış oldupunu anlatmaya çalıştığımda paragoz, pinti, alıngan, her şeye surat asan, şakadan anlamayan ilan edildim.
kendini beğendiğini sürekli dile getiren, çevresiyle övünen, arkadaşlarına ve ailesine karşı aşırı iyi ama bana karşı sürekli bir dürtükleme halinde olan, her hareketimi eleştiren, çabucak sinirlenen, duygularını ifade edemeyen bir adamla birlikte olduğumu fark ettim. ve tüm alanımın kuşatıldığını. bir tane bile kendi kendime edindiğim arkadaşım yok antalyada. tüm iş arkadaşlarım onun da iş arkadaşları, neredeyse kapı komşusuyuz. O kadar bunaldım ki. bu işi çok zor şartlarda edindim, vazgeçemem. ama öyle güzel duygularla başlayıp öyle güzel kullanıldım ki bu olanları o gözümün önündeyken atlatamam. İçimde kocaman bir hayal kırıklığı var. kendimi yalnız, bomboş, çaresiz hissediyorum. hiç böyle hayal etmemiştim. ne yapmam nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. biri bana SEVİLMİYORSUN ELİF desin. sevmiyor seni, kullanıyor diye yüzüme haykırsın istiyorum. bir yandan da gelsin dizlerinde ağlayayım, beni neden sevmedin bana neden bunu yaptın diyeyim istiyorum.
HİÇ İYİ DEĞİLİM YARDIM EDİN...
Aslında kendin de biliyorsun Elif sağlıklı bir ilişki asla değil nerden dönsen kar sana...yavaş bir dönüş yap daha az zarar alırsın bence ama bitirmeye odaklan ..çok aklı başında gördüm seni gayet de ifade güçlü. ..sevgiler canım (Samimi istediğin için sen dedim yoksa diyemezdim ☺)İyi akşamlar. Lütfen sadece yazdıklarıma cevap verin. Verebileceğim her ayrıntıyı vereceğim size. Bu gece hiç iyi değilim, lütfen yardımcı olabileceğinizi düşündüğünüz hiçbir cevabını esirgemeyin.
26 yaşımdayım. Yıllarca ailemle yaşadım. Kalabalık bir aileydik.iyi bir maaşla iş buldum, kasım ayında Antalya'ya taşındım. her şeyi ve herkesi arkada bırakıp radikal bir kararla apar topar geldim buraya. bir ev tuttum, ailemin desteğiyle gelmeden bir araba aldım, minik minik eşyalarımı alıp tek başıma yaşamaya başladım. uzun ve keyifsiz bir ilişkiden çıkalı çok uzun zaman olmuştu. iş yerimde biriyle tanıştım. benden 9 yaş büyük biriydi. mesleklerimiz yakın ve aynı alanda çalışıyoruz. birkaç hafta içinde apar topar nasıl olduğunu anlamadan bir ilişkinin içinde buldum kendimi. ilk başlarda çok ilgiliydi. naif, düşünceli davranıyor, beni her ortama davet ediyor, tüm çevresinin içine sokuyor, sabahlara kadar eğleniyorduk.
Sonrasında birkaç gece kalmaları sonrası baktım ki benimle birlikte yaşamaya başlamış, eşyalarını ufak ufak taşımış, banyomda diş fırçası, giyinme odamda kıyafetleri.. bundan rahatsızlık duymaya başladım. birinin evine yerleşeceksek bu konuşulmalıydı, ben böyle bir duruma alışkın değildim falan filan. uzatmak istemiyorum. bir anda mutfak masraflarını, aracın yakıtını, gittiğimiz yerdeki hesapları ben öderken buldum kendimi. ilk başta o kadar verici davranıyormuşum ki, düşününce kestim hemen. Ulan bu adam benimle bunun için mi birlikte yoksa? korkusu oluştu bende. birkaç şakası, esprisi gıcıkladı içimi.
170 boyunda 58 kilo, kumral biriyim. çevrem tarafından beğenilirim. fiziğim, vücudum, tüylerim, konuşmam, yürümem, giyinmem, yemek yapmamam bir anda her şeyim eleştirilrken buldum. ağzından güzel bir laf duymak çok zorken bunlar öylece çıkıyordu. çok kavgalar ettik, çok tartıştıki ona yaptıklarının yanlış oldupunu anlatmaya çalıştığımda paragoz, pinti, alıngan, her şeye surat asan, şakadan anlamayan ilan edildim.
kendini beğendiğini sürekli dile getiren, çevresiyle övünen, arkadaşlarına ve ailesine karşı aşırı iyi ama bana karşı sürekli bir dürtükleme halinde olan, her hareketimi eleştiren, çabucak sinirlenen, duygularını ifade edemeyen bir adamla birlikte olduğumu fark ettim. ve tüm alanımın kuşatıldığını. bir tane bile kendi kendime edindiğim arkadaşım yok antalyada. tüm iş arkadaşlarım onun da iş arkadaşları, neredeyse kapı komşusuyuz. O kadar bunaldım ki. bu işi çok zor şartlarda edindim, vazgeçemem. ama öyle güzel duygularla başlayıp öyle güzel kullanıldım ki bu olanları o gözümün önündeyken atlatamam. İçimde kocaman bir hayal kırıklığı var. kendimi yalnız, bomboş, çaresiz hissediyorum. hiç böyle hayal etmemiştim. ne yapmam nasıl davranmam gerektiğini bilmiyorum. biri bana SEVİLMİYORSUN ELİF desin. sevmiyor seni, kullanıyor diye yüzüme haykırsın istiyorum. bir yandan da gelsin dizlerinde ağlayayım, beni neden sevmedin bana neden bunu yaptın diyeyim istiyorum.
HİÇ İYİ DEĞİLİM YARDIM EDİN...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?