Annemden psikolojik ve fiziksel şiddet görüyorum

Merhaba hepinize. 19 yaşındayım ve inanın ne yapacağımı bilmiyorum. Sorun annem. Kendisi sinir hastası ve şimdi psikiyatriste gitse neler neler daha çıkar ama o gitmek yerine bizi delirtmeyi seçiyor. Üniversite sınavına hazırlanıyorum, mezunum. Hiçbir zaman başarısız bir öğrenci olmadım ama annem beni küçüklüğümden beri dövüyor. Nasıl anlatacağımı bilmiyorum çünkü sinirlerim çok yıprandı ve son çare olarak anonim bir şekilde sizin görüşlerinizi almak istedim.
Daha birinci sınıftan matematik sorusunu anlayamadım diye oyuncak bebeğimi bana fırlattı ve gözüme bir şey olabilirdi. O ise ben korkudan ağlayınca istifini bozmadı. Yine ilkokulda dördüncü sınıf olmam gerekiyor belki de beştir matematik sınavında yetmiş beş almıştım ve yirmi beş anlamıştım notumu söyleyince beni arkadaşlarımın ailesinin yanında bir şey olmaz deyip hepsi gittikten sonra sokağın ortasında kaldırıma fırlatmıştı. Suratım betona çarpmasın diye ellerimi siper etmek zorunda kaldım. Asla başkalarının yanında gerçek yüzünü belli etmiyor. Onu arkadaşı olarak bilen insanlar var ama o içten içe onları sevmiyor bile fakat kendini çok iyi gizliyor. Bursluluk sınavına hazırlanırken yemek yiyordum biraz da uyuşuk yerim o da yemeği yavaş yiyen dersi de böyle çalışır deyip yumruk atmıştı koluma iki hafta geçmedi. On iki yaşındaydım o zaman.
İngilizce dersinden sürpriz quiz olmuştuk ama karneye geçmeyecekti düşük aldığımı öğrenince beni otobüsün önüne atıp geri çekti. Bir daha alırsan böyle olur diye. Bana demir kepçeyle vurdu diğer dayaklarını saymıyorum çünkü gerçekten çok dayak yedim. Babam öldü lise sınavına hazırlanırken o günden sonra daha beter oldu. Oysa babam tam tersi melek gibi bir adamdır bir kez olsun üzmedi beni. Hep sevgiyle yaklaştı. Ablam var bir tane kızın hayatının içinden geçmiş şimdi asosyal pısırık ve pasif agresif aynı annem gibi içten pazarlıklı birine dönüştü. Sorun şu ki bu evde kaldıkça ben de içime kapanmaya başlıyorum. Konuşamıyorum insanlarla. Özgüvenim yerle bir. Bir de böyle yaparak çocuklarını kendine bağımlı hale getirmeye çalışıyor. Ablamın annemi zerre kadar sevmediğini biliyorum ama bir şekilde ona itaat ediyor. Hiçbir şeye karşı koyamıyor. Evde bir kuklaya bakıyor gibi hissediyorum kendimi. Muhakeme yeteneği asla yok. Uyuşmuş gibi. Bense çok mutsuzum. Eskiden çok gülen insanları güldürmeyi seven biriydim son iki üç yıldır kendimi tanıyamıyorum.
Neyse her şey ben on birdeyken başladı. Derslerim gerçekten çok iyiydi ve böyle gidersem gerçekten hiç de fena olmayan bir üniversiteye gidebilirdim. Hayallerim vardı ve öğretmenlerim benden çok umutluydu. Bunu bir sınav olarak görmüyordum çünkü bir şeyler öğrenmek beni mutlu ediyordu. Fakat onuncu sınıfın son tatilinde annemle ciddi kavga ettik. Ders çalıştığım halde saçma sapan şeyler söyledi ve bana sürekli o*****u diyor ama sürekli. Dayanamadım ve ilk sinir krizimi o zaman geçirdim. On birde sürekli üstüme geliyordu ve krizlerin arttı. Git dedikçe daha da üsteliyor ve krizlerim kendime zarar vermeye kadar geldi ama kimse umursamadı sonra bana kaygı bozukluğu teşhisi falan kondu ama ondan sonra asla ders çalışamadım. Şiddetli depresyonla mücadele ediyorum hâlâ aynı. Yani daha neler neler ama anlatırken bile yoruldum. Şimdi her şeyi unuttum çünkü bir önceki yıl tamamiyle bıraktım ders çalışmayı. Dershaneye başladım. Lütfen yardım edin. Ben de ablam gibi olmaktan çok korkuyorum hayallerim ve umutlarım var. Bir akıl verin. Maalesef sınava kadar aynı evde yaşamak zorundayım.
İletişimi minimuma indirmek dışında yapabileceğiniz çok bir şey yok. Olabildiğince huyuna gidin, düzeltmeye çalışmayın. Üniversiteyi kazanınca kyk’da kalırsınız. Part time çalışırsınız. Kendi ayaklarınızın üzerinde durunca ancak tam anlamıyla uzaklaşabilirsiniz.
 
Merhaba, size kendimden örnek vereyim. Korkunç bir ailede büyüdüm. Şizofreni hastası bir baba ve alkolik bir anne ile her gün ağzımdan burnumdan kan gelene kadar dövüldüğüm oluyordu.

Sonra babam gitti annemin sevgilisi geldi. Gece yarıları sokaklara atıldım. Assagilandim , dovuldum , küçümsendim.

Ama belki ablanız gibi hepsine katlandım. Fakat hep kendi ayaklarımın üstünde durma dürtüsü ve hayali ile hep çalıştım. Universite kazandım okudum meslek sahibi oldum. Beni hayata bağlayan gelecekti hayallerimdi.

Benim gibi kızlarla tanıştım arkadaş dost olduk hep birbirimizi hirslandirdik. Yardimlastik güzel bir arkadaş çevrem oldu üniversitede.

Evleneyim kurtulayım kafasında hiç olmadım. Hep ben basarayim çünkü ben bundan daha fazlasıyim ve bunu göreceksiniz kafasında oldum.

Ve başardım. Elime mesleğimi aldım sosyal çevrem iyi olduğu için iyi insanlarla tanıştım. Gezdim tozdum her şeyin tanıdığı çıkardım. 30 yaşında evlendim.

Çocukken anne babaya ihtiyaç duyarsın. Asil 30dan sonra başlıyor bence. Çocukluk yaralarım 30dan sonra beni kemirmeye başladı. Bunun için terapi alıyorum.

Çoğu insanın isteyebilecegi hayatı yaşıyorum. Ama bunun için çok çalıştım. Çalışıyorum.


Sana diyeceğim şu kendine inan insanın değiştirmeyecegi hiç bir şey yok.


Simdi annemde çok pişman. Düzeldi etrafımda pervane neye yarar bilmiyorum. Malesef eskiden erken evlilikler ve çocukla büyüme durumları bazı insanlar beceremediler. Artık kızmiyorumda sadece bir tarafım kırık.


Bu günler geçecek önünde çok uzun yıllar var güzel bir meslek edinmen çok önemli lütfen aklını kullan. Sen değerlisin...
 
Merhaba, size kendimden örnek vereyim. Korkunç bir ailede büyüdüm. Şizofreni hastası bir baba ve alkolik bir anne ile her gün ağzımdan burnumdan kan gelene kadar dövüldüğüm oluyordu.

Sonra babam gitti annemin sevgilisi geldi. Gece yarıları sokaklara atıldım. Assagilandim , dovuldum , küçümsendim.

Ama belki ablanız gibi hepsine katlandım. Fakat hep kendi ayaklarımın üstünde durma dürtüsü ve hayali ile hep çalıştım. Universite kazandım okudum meslek sahibi oldum. Beni hayata bağlayan gelecekti hayallerimdi.

Benim gibi kızlarla tanıştım arkadaş dost olduk hep birbirimizi hirslandirdik. Yardimlastik güzel bir arkadaş çevrem oldu üniversitede.

Evleneyim kurtulayım kafasında hiç olmadım. Hep ben basarayim çünkü ben bundan daha fazlasıyim ve bunu göreceksiniz kafasında oldum.

Ve başardım. Elime mesleğimi aldım sosyal çevrem iyi olduğu için iyi insanlarla tanıştım. Gezdim tozdum her şeyin tanıdığı çıkardım. 30 yaşında evlendim.

Çocukken anne babaya ihtiyaç duyarsın. Asil 30dan sonra başlıyor bence. Çocukluk yaralarım 30dan sonra beni kemirmeye başladı. Bunun için terapi alıyorum.

Çoğu insanın isteyebilecegi hayatı yaşıyorum. Ama bunun için çok çalıştım. Çalışıyorum.


Sana diyeceğim şu kendine inan insanın değiştirmeyecegi hiç bir şey yok.


Simdi annemde çok pişman. Düzeldi etrafımda pervane neye yarar bilmiyorum. Malesef eskiden erken evlilikler ve çocukla büyüme durumları bazı insanlar beceremediler. Artık kızmiyorumda sadece bir tarafım kırık.


Bu günler geçecek önünde çok uzun yıllar var güzel bir meslek edinmen çok önemli lütfen aklını kullan. Sen değerlisin...
hayatını iyi yerlere getirmişsin başarmişsin hiç üşenmeden okudum yazinizi..
tebrik ediyorum... 😍 KK de senin gibi güçlü kadinlara ihtiyacimiz var gerçekten... kendi ayaklarina durabilen herşeyi tek başına yapabilen öle kadinlara ihtiyacimiz var.
 
Suçlu, birey olamayan erkekler ve kadınların aileleri dediğiniz için annenizi akladığınızı düşündüm. Siz melek olarak görebilirsiniz, ben sizin annenizden bahsetmiyorum. Yorumum geneldir. Ben dayak atan kişiye hele ki kendisinden çok güçsüz ve muhtaç birine yapıyorsa hoşgörü gösteremem, bahane bulamam. Son olarak da burası bir forum. Bir zahmet hayatınız hakkında yorum istemiyorsanız hayatınızdan bahsetmeyiverin. Gizlice telefon konuşmanızı dinlemiyoruz, herkese açık bir yere yazıyorsunuz.
O zaman genel yorumunuza bizi katmamanızı tavsiye ederim, zira hayatımın belli bir kısmını paylaşıyorsam bu size beni/annemi yargılayarak yorum yapma hakkı vermez. Benim annemden bahsetmiyorsanız ya sorun ya da benim yorumum üzerinden genel fikrinizi belirtmeyin, üzerime alınma hakkı doğuyor. Bu arada annemi aklıyorum, kendi evim dediği konfor alanında bile rahat olamayan, baskı altındaki bir kadının psikolojisinin sapasağlam durmasını bekliyorsanız fazla polyannavari düşünüyorsunuz. Doğru mu? Kesinlikle değil. Ama az da olsa empati yapılabilir mi? Evet kesinlikle. Bu forumda nice insanın hayat hikayesini okudum, problemli ailelerin çocuklarının çoğu baba kişisinin anne kişisine psikolojik, fiziksel, ekonomik, sosyal şiddetin en büyüğünü uyguladığını söyler. Genel problem bana göre çocuklarının birey olmasına izin vermeyen-karşı çıkmaları, bir cinsiyeti (erkek) diğer cinsiyetten (dişi) çok daha üstte tutmaları. Bu konu için bahsetmiyorum, bu konudaki anne sadist ruhlu zavallının teki. Yazdıklarım şuan için de geçerli değildir. Biz bunları 10-15 yıl önce yaşadık ve bu toplumun o zamanlar boşanmış, evini dağıtmış, kendi hayatlarına bakan kadınlara bakış açısı belliydi. Anadolu'nun kırsal kesimlerine gittiğinizde hala karşılaşabilirsiniz bunlarla. O yüzden sinir hastası olan, psikolojik durumu harap olan ve yapabilecek hiçbir şeyi olmayan kadınları anlamak bu kadar zor olmamalı. O yüzden ben annemi anlıyorum, yaptıkları doğru değil biliyorum ama anlıyorum.
 
. Çünkü o zaman ailelerde boşanma tüh kakaydı ve mutsuz evlilikler içinde hırslarını, hınçlarını çıkardıkları stres topları biz çocuklarıydık 🤦🏼
Biz o zaman nasıl başa çıktık acaba şimdi geriye bakınca baya güçlü gördüm kendimizi 😂
Şimdi herkesin ağzında depresyon, kaygı bozukluğu, ansiyete, bipolar bozukluk, panik atak 🤦🏼👍
Bence kendinizi güçlü görmüyor aksine sorunu örterek ya da öteleyerek var olan bir travmanizi gizliyorsunuz. Bu yazdıklarınız da bunun kanıtı niteliğinde.
 
Merhaba hepinize. 19 yaşındayım ve inanın ne yapacağımı bilmiyorum. Sorun annem. Kendisi sinir hastası ve şimdi psikiyatriste gitse neler neler daha çıkar ama o gitmek yerine bizi delirtmeyi seçiyor. Üniversite sınavına hazırlanıyorum, mezunum. Hiçbir zaman başarısız bir öğrenci olmadım ama annem beni küçüklüğümden beri dövüyor. Nasıl anlatacağımı bilmiyorum çünkü sinirlerim çok yıprandı ve son çare olarak anonim bir şekilde sizin görüşlerinizi almak istedim.
Daha birinci sınıftan matematik sorusunu anlayamadım diye oyuncak bebeğimi bana fırlattı ve gözüme bir şey olabilirdi. O ise ben korkudan ağlayınca istifini bozmadı. Yine ilkokulda dördüncü sınıf olmam gerekiyor belki de beştir matematik sınavında yetmiş beş almıştım ve yirmi beş anlamıştım notumu söyleyince beni arkadaşlarımın ailesinin yanında bir şey olmaz deyip hepsi gittikten sonra sokağın ortasında kaldırıma fırlatmıştı. Suratım betona çarpmasın diye ellerimi siper etmek zorunda kaldım. Asla başkalarının yanında gerçek yüzünü belli etmiyor. Onu arkadaşı olarak bilen insanlar var ama o içten içe onları sevmiyor bile fakat kendini çok iyi gizliyor. Bursluluk sınavına hazırlanırken yemek yiyordum biraz da uyuşuk yerim o da yemeği yavaş yiyen dersi de böyle çalışır deyip yumruk atmıştı koluma iki hafta geçmedi. On iki yaşındaydım o zaman.
İngilizce dersinden sürpriz quiz olmuştuk ama karneye geçmeyecekti düşük aldığımı öğrenince beni otobüsün önüne atıp geri çekti. Bir daha alırsan böyle olur diye. Bana demir kepçeyle vurdu diğer dayaklarını saymıyorum çünkü gerçekten çok dayak yedim. Babam öldü lise sınavına hazırlanırken o günden sonra daha beter oldu. Oysa babam tam tersi melek gibi bir adamdır bir kez olsun üzmedi beni. Hep sevgiyle yaklaştı. Ablam var bir tane kızın hayatının içinden geçmiş şimdi asosyal pısırık ve pasif agresif aynı annem gibi içten pazarlıklı birine dönüştü. Sorun şu ki bu evde kaldıkça ben de içime kapanmaya başlıyorum. Konuşamıyorum insanlarla. Özgüvenim yerle bir. Bir de böyle yaparak çocuklarını kendine bağımlı hale getirmeye çalışıyor. Ablamın annemi zerre kadar sevmediğini biliyorum ama bir şekilde ona itaat ediyor. Hiçbir şeye karşı koyamıyor. Evde bir kuklaya bakıyor gibi hissediyorum kendimi. Muhakeme yeteneği asla yok. Uyuşmuş gibi. Bense çok mutsuzum. Eskiden çok gülen insanları güldürmeyi seven biriydim son iki üç yıldır kendimi tanıyamıyorum.
Neyse her şey ben on birdeyken başladı. Derslerim gerçekten çok iyiydi ve böyle gidersem gerçekten hiç de fena olmayan bir üniversiteye gidebilirdim. Hayallerim vardı ve öğretmenlerim benden çok umutluydu. Bunu bir sınav olarak görmüyordum çünkü bir şeyler öğrenmek beni mutlu ediyordu. Fakat onuncu sınıfın son tatilinde annemle ciddi kavga ettik. Ders çalıştığım halde saçma sapan şeyler söyledi ve bana sürekli o*****u diyor ama sürekli. Dayanamadım ve ilk sinir krizimi o zaman geçirdim. On birde sürekli üstüme geliyordu ve krizlerin arttı. Git dedikçe daha da üsteliyor ve krizlerim kendime zarar vermeye kadar geldi ama kimse umursamadı sonra bana kaygı bozukluğu teşhisi falan kondu ama ondan sonra asla ders çalışamadım. Şiddetli depresyonla mücadele ediyorum hâlâ aynı. Yani daha neler neler ama anlatırken bile yoruldum. Şimdi her şeyi unuttum çünkü bir önceki yıl tamamiyle bıraktım ders çalışmayı. Dershaneye başladım. Lütfen yardım edin. Ben de ablam gibi olmaktan çok korkuyorum hayallerim ve umutlarım var. Bir akıl verin. Maalesef sınava kadar aynı evde yaşamak zorundayım.
Evet annen sinir hastası benim annem gibi annen kaç yaşında bilmiyorum ama benimkinin şuan elini kaldıracak hali yok ve ben nefret ederdim annemden babamla boşandıktan sonra tedavi gördü şuan gayet sakin bir insan ama ne dayaklar yedik 3 kardeş özel yaptırdığı dayak sopası vardı annemin bir kaç kere üstümüzde kırmışlığı var vücudumuz hep geçmeyen morluklarla doluydu şimdi bir keresinde beni kafamı saçımdan tutup duvara çarparak uyandırmıştı asla dayağı savunmuyorum ama gün gelecek o sizi döven annenizin neden yaptığını anlayacaksınız bir süre sonra da roller değişecek şuan annem bizim çocuğumuz gibi ve Allah ona uzun ömürler versin dövsün sövsün ama hep yanımızda olsun
 
Bence kendinizi güçlü görmüyor aksine sorunu örterek ya da öteleyerek var olan bir travmanizi gizliyorsunuz. Bu yazdıklarınız da bunun kanıtı niteliğinde.

Tebrik ederim hocam gerçekten gittiğim hiç bir doktor travmalarımı gizlediğimi bulamamıştı 😂 Siz şıp diye çözdünüz, büyüksünüz 👍 Teşekkür ederim 🥰Ama burda konuyu açan ben değilim isterseniz ona kendi düşüncelerinizi yazın belki farklı bir görüş sunarsınız. İyi forumlar
 
Yaşınız çok küçük, dışarısı çok tehlikeli maalesef. Ben de sınava tamamen odaklanıp, kazanınca da bu ortamdan uzaklaşıp kendi hayatınızı kurmanızdan yanayım. Bu aşamada geçen süreyi yine anneyle geçireceğinizi düşünürsek profesyonel yardım almanız iyi olacaktır. Tek başınıza böyle bir ortamda güçlü kalmayı başarmak da çok zor. Ekonomik özgürlüğünüz de olmadığından belediyelerin psikolog desteğinden faydalanmanızı öneririm. Umarım her şey gönlünüzce olur.
 
Benim için tanıdık bir hikaye anlatıyorsun. Çok benzer şeyler yaşadım. Benimkinin özel dayak sopası vardı. Gerisini sen hayal et. Şu an için tek çaren sınava odaklanmak. Evde huzurun yoksa dersanede etüt odasında ya da halk kütüphanesinde ders çalışmayı deneyebilirsin. En azından o süreyi huzurlu geçirirsin. Tek çaren ekonomik özgürlüğünü kazanıp evini ayırmak, başka türlü kurtulma şansın yok
Eskiden bütün anneler de vardı galiba o dayak sopası ya kardeşim anneme ninja kaplumbağa derdi birde arkasında saklayayarak gelirdi ki sopayı görünce kaçmayalım :)
 
Tebrik ederim hocam gerçekten gittiğim hiç bir doktor travmalarımı gizlediğimi bulamamıştı 😂 Siz şıp diye çözdünüz, büyüksünüz 👍 Teşekkür ederim 🥰Ama burda konuyu açan ben değilim isterseniz ona kendi düşüncelerinizi yazın belki farklı bir görüş sunarsınız. İyi forumlar
Ne demek her zaman:KK76:
Bakın bir adım daha atıp sıkıntılarınız sebebiyle doktorlara gittiğinizi de paylaşmış oldunuz ki bu aşırı normal bir durum zaten :KK66:
 
Ne demek her zaman:KK76:
Bakın bir adım daha atıp sıkıntılarınız sebebiyle doktorlara gittiğinizi de paylaşmış oldunuz ki bu aşırı normal bir durum zaten :KK66:

Ah hocam bak bunu bilemediniz ayıp ettiniz şimdi. Doktora gitme nedenim çocuklukta yaşadıklarım değildi. Onlarla ilgili bişeyim yokmuş 🤷‍♀️ Nasıl olduysa 🤷‍♀️ Çocukluğunuza inelim deme gereksinimi duyulmadı 😒
Doktora gitme nedenim ablamda olan ve o zaman fazla kimsede olmayan lenfomayı psikolojik olarak daha az hasarla atlatıp ona destek olabilmek içindi. Ama tabi bilinçli biri olsaydık bizde bir iki kitap karıştırıp, dizi izleyip oralardan da birkaç terim öğrenip burda teşhis koyardık. Hiç aklımıza gelmemiş 🤦🏼
 
Bizim dönemimizde bunlar daha fazlaydı biz orda saplanıp kalmadık okuduk, çalıştık, yolumuza baktık. Sende hırslan gayret et kurtar kendini dedik. Maşallah okuduğunu anlayamayan kitleye denk geldik.

İnsan kendinide pek ala toparlayabilir yapmayın gözünüzü seveyim. İyice dibe dibe çekmeyin ne kendinizi ne insanları.
Güçlü olmak bu kadar zor değil. Kendiniz olamıyorsanız insanların olmasına mani olmayın bari.

Ha pardon sorun orda yazdığım psikolojik terimlerdi demi 🤣 Herkesin ağzındaki.
Onuda artı parantez açıklayayım bari yine karşımdakilerin anladığı kadar olacak ama olsun🤦🏼 Çoğu üyemiz kendi kendine teşhis koyuyor bu ara. Moda mıdır nedir. Zaten ne olduysa şu sözde psikologun( çoğu psikologun dediği birşey bu ben demiyorum) milletin hayatını dökmesiyle dizi üstüne dizi çekilip para üstüne para kazandığı ve halkı psikolog yapan şeyden oldu. Bende bunu yaşıyorum kesin obsesifim 🤦🏼 benimde kocam bunları yapıyor kesin narsist 😂 Foruma bir bakın etraf narsist koca kaynıyor. Oysaki adamın aldığı bir tanı yok 🤣🤣 Doktora gitmek akıllarına bile gelmez. Niye deli mi onlar.

Sözün özü bi salın artık benide kızımıza yol gösterin 🙈 Yüreklendirin. Geçecek bunlar diyin. 😉
Madem benim bizde geçtik o yollardanımı beğenmediniz başka bişey söyleyin....
 
Dayanamıyorum artık bu soruyu ilk yazdığımda ağlayarak uyumuştum düzelir sandım ama her seferinde ağlattı. Rehberliğe gidiyorum her şeyi anlatacağım.
 
Dayanamıyorum artık bu soruyu ilk yazdığımda ağlayarak uyumuştum düzelir sandım ama her seferinde ağlattı. Rehberliğe gidiyorum her şeyi anlatacağım.
Yardım alacağın neresi varsa tabi ki başvur. İnşallah gönlünü ferahlatacak bir yol bulursun
 
Aslında annenizin tek sorunu sizleri birey olarak görmemesi o yüzden sevgi de saygı da eksik.. Bu bizim toplumca sorunumuz.

Aslında, bir çocukla konuşurken onun göz hizasında, gözlerine bakarken, ona cevap verirken onun yetişkin halini hayal ederek konuşsak, gözündeki ışıltıyı görsek işte o zaman o küçüğün önünde saygı ile eğilir, değerli olduğunu iliklerimize kadar hissederiz..

Her çocuk, geleceğin yetişkinidir buna asla unutmamalıyız.
 
Eskiden bütün anneler de vardı galiba o dayak sopası ya kardeşim anneme ninja kaplumbağa derdi birde arkasında saklayayarak gelirdi ki sopayı görünce kaçmayalım :)
Belkide vardır, belki de bize psikopatları denk gelmiştir bilmiyorum ki. İnsan çocuk aklıyla içinde yaşarken sorgulayamıyor. Normal ailenin ne olduğunu lisede üniversitede arkadaşlarımın aile ilişkilerini gördükçe öğrendim ben
 
Belkide vardır, belki de bize psikopatları denk gelmiştir bilmiyorum ki. İnsan çocuk aklıyla içinde yaşarken sorgulayamıyor. Normal ailenin ne olduğunu lisede üniversitede arkadaşlarımın aile ilişkilerini gördükçe öğrendim ben
Görünen herşey doğru değil benim annem evet çok dövdü ama merdiven silip dantel örerek okutarak benim için yaptıkları herşeyi siliyor tramva filan da olmadı ben de dayak yediğim için annem yani ister döver ister sever Allah ona uzun ömürler versin annenizi psikopat olarak görme nedeniniz dayak meselesiyse ve sizin için hiç birşey yapmadıysa doğrudur bişey diyemem ama benim annem asla psikopat değil dantel yaparken kadının gözleri kör oluyordu nerdeyse ve hiç kolay şeyler yaşatmadı babam çok çekti yanımda olsun dövsün hiç umrumda olmaz
 
Görünen herşey doğru değil benim annem evet çok dövdü ama merdiven silip dantel örerek okutarak benim için yaptıkları herşeyi siliyor tramva filan da olmadı ben de dayak yediğim için annem yani ister döver ister sever Allah ona uzun ömürler versin annenizi psikopat olarak görme nedeniniz dayak meselesiyse ve sizin için hiç birşey yapmadıysa doğrudur bişey diyemem ama benim annem asla psikopat değil dantel yaparken kadının gözleri kör oluyordu nerdeyse ve hiç kolay şeyler yaşatmadı babam çok çekti yanımda olsun dövsün hiç umrumda olmaz
o kadar cekmisse babani dovseymis o zaman, ama dovemez tabi ki, cunku geri dayak yer. ama cocugu dovunce nasil olsa cocuk kendini savunamiyor.
 
Görünen herşey doğru değil benim annem evet çok dövdü ama merdiven silip dantel örerek okutarak benim için yaptıkları herşeyi siliyor tramva filan da olmadı ben de dayak yediğim için annem yani ister döver ister sever Allah ona uzun ömürler versin annenizi psikopat olarak görme nedeniniz dayak meselesiyse ve sizin için hiç birşey yapmadıysa doğrudur bişey diyemem ama benim annem asla psikopat değil dantel yaparken kadının gözleri kör oluyordu nerdeyse ve hiç kolay şeyler yaşatmadı babam çok çekti yanımda olsun dövsün hiç umrumda olmaz
Herkesin hikayesi farklı, benimki yaradılıştan böyle, hep huysuz hep art niyetli, mutsuzluktan bağırıs çağırıştan besleniyor. 39 yaşındayım hala onunla cebelleşiyorum. Sizinki size göre affedilir, benimki bana göre affedilmez
 
o kadar cekmisse babani dovseymis o zaman, ama dovemez tabi ki, cunku geri dayak yer. ama cocugu dovunce nasil olsa cocuk kendini savunamiyor.
Sizin baya bi sorunlarınız var anlaşılan ayrıca bana ne isterseniz yazın ama anneme asla laf söyletmem o kadar da değil artık haddinizi bilin
 
X