- Konu Sahibi gelinciksurubu
-
- #461
Konun başlığı İstanbul'a Göç mü? Ben mi yanlış okudum ne alakasI VAR
Konuyu siz çarpıtıyorsunuz.Hah bu kelimede FIX oldu bir kaç gündür
Benim bedenim bu kimse ambargo koyamaz...
Ahh Vicdan lazım Vicdan
Tecavuzculer icin idam yasasini geri getiricez desinler kolaysa...
bunun sozunu versinler o zaman kurtaj yasasinin en bas destekcisi olurum...
"anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? anası ölsün öyleyse" demiş İ.Melih Gökçek.Verilen değer bu işte.
Bu yasayla yapılan yasakçılıktır ve savunulamaz.
Ne olursa olsun, ister keyfi, ister tecavüz sonucu... Kürtaj yaptırmak isteyen kadın o bebeği istemiyor demektir.
Bu kimseyi ilgilendirmez.
Günahı vebali neyse kişinin sorunudur.
Kimse kimseyi kendi yaşadığı gibi yaşamaya zorlayamaz.
Kimse kimse gibi giyinmek, görünmek, yaşamak,inanmak, düşünmek zorunda değildir.
Konu aslında kürtajı savunmak değil, daha önce de söylemiştim başka konularda.
Konu kadının değersizleştirilmesi, devletin had bilmezliğidir.
Kürtaj bir doğum kontrol yöntemi değildir.
Burada savunduğum şey kürtaj değil, kürtaj yaptırma hakkıdır.
ne kadar korunursanız korunun %100 korunma henüz yok bende bunu anlatıyorum, cahil değilim üni okuyorum
Allah'ım kimseyi ne EVLADIYLA ne de EVLATSILIKLA sınamasın!!!
dogru rizamiz yoksa bile kuyruk sallamisizdir garanti...tecavuzculer icin idam yasasının gelmesini bırakın kendi rızası vardı bile deniliyor..
''TECAVÜZ GEBELİĞİNİ ÖNLEMEK MÜMKÜN
Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy tecavüz gebeliğinin nasıl önleneceğine dair şunları söyledi.
"Tecavüzün yol açtığı gebeliği önlemek mümkün. Nitekim bir çok ülke, mağdurun olaydan hemen sonra başvurduğu sağlık biriminde önce gebelik testi yaparak, saldırı sırasında zaten gebe olup olmadığını saptıyor. Ardından gerek mülakat gerekse farklı testlerle ovülasyon döngüsünün neresinde olduğunu, böylelikle tecavüzden gebe kalma riskini hesaplıyor. Eğer bu ihtimal söz konusuysa ’acil doğum kontrol’ ilaçları vererek gebe kalmasını önlüyor.
Bu ilaçlar embriyo ya da fetüsü etkilemez. Bu ilaçlar yumurtlamayı geciktirir. Döllenmeyi engeller. Gebelik, döllenmiş bir yumurtanın rahim çeperine tutunmasıyla başlar. Bu ilaçlar, rahim çeperine tutunmuş döllenmiş yumurtaya zarar vermez. Dolayısıyla ’acil doğum kontrol ilaçları’ kesinlikle ’kürtaj ilaçları’ değildir. Kürtaj ilaçlarının içinde başka kimyasallar bulunur. Ayrıca ’acil doğum kontrol ilaçları’ tecavüz öncesi var olan gebelik sonunda kusurlu bebeklerin doğmasına yol açmaz.
SOSYAL DEVLET BÖYLE OLUR
Özetle, saldırı sırasında gebe olmadığı değişik testlerle saptanan ve adet döneminde bulunmayan, böylelikle tecavüz sırasında gebe kalamayacağı anlaşılan kadınlara "acil doğum kontrol ilaçları" verilerek yumurtlaması önlenebilir, spermin yumurtaya ulaşması durdurulur, böylelikle tecavüzle gebeliği önlenir. İşte sosyal devlet budur.''prof.dr.Sevil Atasoy(alıntı)
bu yazının sahibi adli tıp uzmanı.bir kadın tecavüze uğradıysa yukarıdaki yazıdan da anlaşılacağı gibi gebelik engellenir.yani tecavüze uğrayanlar vakit kaybetmeden zamanında uzmanlara başvurduklarrında olası bir gebelik henüz oluşmadan engellenebiliyor.
kürtaj bir hak değildir.bunu kadının hakkı olarak görenler,henüz dünyaya gelmemiş bir canın yaşam hakkını nasıl görmezden geliyor anlamak mümkün değil.5 haftalık bir bebeğin görüntüsü yetişkin bir bireye benzemese de kalbi bir yetişkininkiyle nerdeyse aynı ritmde atıyor.o henüz gelişimi tamamlamamış bir insan,bir can.12 haftalık bir bebeğin ultrason görüntüsü dünyaya gelmişş bir bebeğinkinden farksız.
özel durumlar belirlenerek annenin ve bebeğin sağlığını tehdit eden bir durum olamdığı sürece kürtaj sınırlandırılmalı.çünkü bazen kürtaj anne sağlığı açısından zorunlu bir müdahale olabiliyor.mesela bebeğin anne karnında kalbi durabiliyor.bu durumda zorunlu kürtaj gerekiyor.bu ve benzeri özel durumlarda kürtaj bir haktır.bunun dışında doğum kontrol yöntemi olarak görülmemeli.
özel durumlar hariç kürtaj cinayettir.
BU ALINTIYI YAPARKEN BAŞINI EKLEMEYİ UNUTMUŞSUNUZ:
"Bir kadının başına gelebilecek en kötü şey tecavüze uğramak" diyen Prof. Dr. Sevil Atasoy'un devamında..
"Daha da kötüsü tecavüzcüden gebe kalmaktır. Hiç kimse bu kadından, 9 ay boyunca her gün, her saat, her dakika giderek büyüyen karnıyla yaşamasını üzerine çullanan karanlığı bedeninde ve ruhunda onarılmaz yaralar açan o iğrenç eylemi hatırlamasını isteyemez. Hiç kimse ona, kurbanı olduğu korkunç insanlık suçunun bedelini ödetemez, doğum sancılarını çektirtemez. Bu yüzden, 'tecavüze uğrayan kadının bile kürtaj yaptırmaması gerekir' demeye kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum. Çünkü önemli olan çocuğa bakmaktan öte, onun çok öncesindekileri yaşatmamaktır."
Kadının söylediklerini böyle yorumlamak mümkün tabi neden olmasın.
Evet tecavüze uğrayan kadın, hiç vakit kaybetmeden kalksın gitsin hemencecik kontrol olsun , gebe kalmasın.
Sanki Prof.Dr. Sevil Atasoy'un demek istediği bu imiş gibi. Başını eklemeyince röportajın sonundan böylesi yorum çıkarmak kolay oluyor.
Bazen insan kavramını ne de güzel es geçebiliyoruz...Tecavüze uğrayan bir küçük kız ya da kadın...Acaba bunun tramvasını nasıl atlatacak? Sanki bu ülkede kızlarımız tecavüze uğradı mı hemen gidip, anne az önce tecavüze uğradım diyebiliyor hemen...
Sevil Atasoy'un orda demek istediği, bunun mümkün oluduğu ve sosyal devletin kadına yardım eli uzatması gerektiğidir. Tecavüze uğrayan kadın doğursun biz devlet olarak bakarız DEĞİLDİR DEMEK İSTEMİŞ KENDİSİ. SOSYAL DEVLET ANLAYIŞININ NE OLMASI GEREKTİĞİNİ AÇIKLAMIŞ.
Tecavüze uğrayan kadın anında gitsin hastaneye gebe kalmasın, oh mis gibi hayatına devam etsin değil.
"anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, günahı ne? anası ölsün öyleyse" demiş İ.Melih Gökçek.
Verilen değer bu işte.
Bu yasayla yapılan yasakçılıktır ve savunulamaz.
Ne olursa olsun, ister keyfi, ister tecavüz sonucu... Kürtaj yaptırmak isteyen kadın o bebeği istemiyor demektir.
Bu kimseyi ilgilendirmez.
Günahı vebali neyse kişinin sorunudur.
Kimse kimseyi kendi yaşadığı gibi yaşamaya zorlayamaz.
Kimse kimse gibi giyinmek, görünmek, yaşamak,inanmak, düşünmek zorunda değildir.
Konu aslında kürtajı savunmak değil, daha önce de söylemiştim başka konularda.
Konu kadının değersizleştirilmesi, devletin had bilmezliğidir.
Kürtaj bir doğum kontrol yöntemi değildir.
Burada savunduğum şey kürtaj değil, kürtaj yaptırma hakkıdır.
Bu saydıklarının hepsini biliyorum bir doğulu olarak
Malesef bu tür sorunlar var
Burada kimse büyük felan konuşmuyor
Herkes sadece fikrini söylüyor
Berdelle Küretajın ne alakası var
Ama gerçekten aklım almıyor Keyfi küretaj yapanlara
Bir kadın olarak nasıl desem
İnsanın içi nasıl el verir kıyamamki yavruma...
unutmadım efendim.yazının başına da sonuna da katılıyorum.sadece tecavüz mağdurları ne olacak diyenlere yanıt olabilecek kısmını alıntıladım.
BU ALINTIYI YAPARKEN BAŞINI EKLEMEYİ UNUTMUŞSUNUZ:
"Bir kadının başına gelebilecek en kötü şey tecavüze uğramak" diyen Prof. Dr. Sevil Atasoy'un devamında..
"Daha da kötüsü tecavüzcüden gebe kalmaktır. Hiç kimse bu kadından, 9 ay boyunca her gün, her saat, her dakika giderek büyüyen karnıyla yaşamasını üzerine çullanan karanlığı bedeninde ve ruhunda onarılmaz yaralar açan o iğrenç eylemi hatırlamasını isteyemez. Hiç kimse ona, kurbanı olduğu korkunç insanlık suçunun bedelini ödetemez, doğum sancılarını çektirtemez. Bu yüzden, 'tecavüze uğrayan kadının bile kürtaj yaptırmaması gerekir' demeye kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum. Çünkü önemli olan çocuğa bakmaktan öte, onun çok öncesindekileri yaşatmamaktır."
Kadının söylediklerini böyle yorumlamak mümkün tabi neden olmasın.
Evet tecavüze uğrayan kadın, hiç vakit kaybetmeden kalksın gitsin hemencecik kontrol olsun , gebe kalmasın.
Sanki Prof.Dr. Sevil Atasoy'un demek istediği bu imiş gibi. Başını eklemeyince röportajın sonundan böylesi yorum çıkarmak kolay oluyor.
Bazen insan kavramını ne de güzel es geçebiliyoruz...Tecavüze uğrayan bir küçük kız ya da kadın...Acaba bunun tramvasını nasıl atlatacak? Sanki bu ülkede kızlarımız tecavüze uğradı mı hemen gidip, anne az önce tecavüze uğradım diyebiliyor hemen...
Sevil Atasoy'un orda demek istediği, bunun mümkün oluduğu ve sosyal devletin kadına yardım eli uzatması gerektiğidir. Tecavüze uğrayan kadın doğursun biz devlet olarak bakarız DEĞİLDİR DEMEK İSTEMİŞ KENDİSİ. SOSYAL DEVLET ANLAYIŞININ NE OLMASI GEREKTİĞİNİ AÇIKLAMIŞ.
Tecavüze uğrayan kadın anında gitsin hastaneye gebe kalmasın, oh mis gibi hayatına devam etsin değil.
e o ananın günahı ne peki diye sormamış mı kimse? dur tahmin edeyim kadın olmak mı yoksa? daha iyisini yapsınlar o zaman bebek erkekse kürtaj yasaklansın, kızsa aldırılabilsin. nasılsa kadınların yaşamaya bile hakkı yok. tecavüze uğrarsa ölmesi gerekiyor.
ben bir anneyim,çocuğunu çok seven kendini onun iyi bir birey olarak yetiştirmeye adayan bir anne..
hamile olduğumu öğrendiğim ilk andan beri anneliğin ne demek olduğunu bilen bir anneyim..
çok şanslıyım ki bana sadece anne olduğum için değil aynı zamanda kadın olduğum,birey olduğum için değer veren bi eşe sahibim..
şanlıyım evet eşimle konuşabiliyorum,tartışabiliyorum ve en önemlisi eşim tarafından saygı görebiliyorum..burdan eşime tşk ediyorum çünkü onun gözünde evdeki kadın,doğuran kadın,hizmetini gören kadın olarak değilim.hayatı birlikte paylaştığım,yol arkadaşım olduğu için çok şanslıyım....
peki yaa evimin dışında ben neyim söylermisiniz....
xxxx in karısı,x in annesi.....
bedeni üzerinde bile hakkı olmayan,ne düşündüğü ne hissettiği önemsiz,yaptıklarının (önemli ya da önemsiz) sorumluluklarını alamayan,bakamayacağı,güzel bir gelecek sağlayamayacağı bir cocuğu dünyaya getirmeme hakkına bile sahip olmayan ve sadece bunu düşündüğü için katil,vicdansız olan bir anne...
ee madem korunsaymışsın diyenler,olmadı bir anlık o zevki yaşamasaydın diyenler, beni kınayanlar, benim başıma gelmez diyenler ,%100 korunma diye bir şeyin mümkün olmadığını unutanlar,bilmeyenler...
sırf kürtaj cinayettir diyee hakkımızı çiğneyen koca koca adamlar,kadın olduklarını unutup haklarından vazgeçen üstelik kendi bedenim kendi hakkım diye düşenen hemcinslerine karşı önyargılı bakan başka kadınlar,anneler...
içim acıya acıya,gözyaşlarımı akıta akıta,mecbur olduğum,maddi ve manevi olarak hazır olmadığım,5 yaşındaki evladıma verebildiklerimi veremiceğim,belki o evladımın aşından,giyiminden,eğitiminden en önemlisi mutluluğundan kısarak büyütmek zorunda kalacağım bir embriyo nun hakkını savunanlarr,bunu kendinde hak görenler diğer evladımın haklarını sizler mi karşılıcaksınız merak ediyorum..
hiç bir annee yokturki sebepsiz yere doğmamış bebeğinden vazgeçsin...ve emin olun sebebi ne olursa olsun çok zor olan bu kararı güle oynaya uygulasın ve arkasından ohh be kurtuldum desin...
ben anneyimm,kadınımm,sevgili kocamın da eşiyimm..
herşeyden önemlisi ben bireyimmmm...
yaşama gözlerini açmamış, vicdani sorumluluğu sadece bana ait olan doğmamış bebeğimden çok fazla hakka sahip olmalıyım,saygı duyulmalıyım.bunu hakediyorum çünkü unutmayın ki dünyaya getirdiğim çocukları geleceğe ben hazırlıyorum...
Sormaya ne hacet?
Ben sayayım hemen birkaç tane:
Kim bilir nasıl giyinmiştir?
O saatte orada ne işi vardır?
Kesin kuyruk sallamıştır.
Yüksek sesle gülmüş, topuklu ayakkabı giymiştir.
.
.
.
Gözünün üstünde kaşı vardır.
Kadındır başka ne olsun?
13-14 yaşında falansa 10 erkekle kendi rızasıyla ilişkiye girmiş olabilir ülkemin yasalarına göre.
Bir de hamile kalmışsa tecavüzcülerine madalya bile verilebilir ,aferin koçlarım spermlerinizi boşa harcamamışsınız diye.
Kız da doğurursa anne olur ve ayaklarının altı öpülür.
Ama ben bu çocuğu istemiyorum falan derse de öldürülür.
bunu erkekler yapar.Ve kenarda da sevgi pıtırcığı kadınlarımız alkışlar artık tecavüzcüleri ve katilleri.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?