- 2 Eylül 2007
- 17.020
- 12.642
- 823
- Konu Sahibi sosyalbilimci
-
- #21
Evliliklerin yüzde kaçı gerçekten severek yapılıyor? Hani şöyle düşün, muhakkak birine aşık olmuşsundur, çok sevdiğin biri girmiştir hayatına. Kadın olmanın verdiği duygusallıkla karşımızdaki erkeklerin de kendimiz gibi olduğunu düşünüyoruz ama tamamen yanlış. Gerçekten severek evlenen erkeklerin sayısı ciddi anlamda düşük. Eğer denk geldiyse ve her iki tarafta seviyorsa cennet ama ya değilse?Cocuk arkadasını sevmemiş filan yorumlar yapıyorsunuz kızlar bence de sevseydi 2.kişi olmazdı ilişkide..ama bi yandan da diyorum sevmese bikaçgün anca dayanır görüşür ayrılırlardı
Bunlar 8 ay yaşadı bence uzun zaman
Her yere birlikte gitti
Aileler tanısacaktı artık..bilmiyorum
İnsanoğlunun iç güdüleri sevdikleri korktuları vardır geçmişten bu güne bu davranışlar eğitilmiş modernleşmiştirSiz mesela bunu neye dayandırarak bu şekilde yorumluyorsunuz, gerçekten merak ettiğim için soruyorum.. Bu durum çok defa karşıma çıkıyor.. Geçen kuzenimin biri de dedi zaten 4 eşe kadar izin var, niye kabullenmiyorsunuz falan..(erkek kendisi)
Yolda ya da bir yerlerde gördüğüm mutlu eşlere sizin bahsettiğiniz açıdan bakınca sıkılıyorum, üzülüyorum, yakıştıramıyorum..
Bana göre bu ihanetlerin çok sık olması onların normal ve doğru olduğunu göstermez.. Çoğunluğun bu hatayı yaptığı anlamına gelir ki bu durumda insanlık ve toplum olarak fazlasıyla endişe verici bir durumdayız demektir.
İkisini aynı anda idare eden yüzlerce erkek var malesef o da geldi en yakın arkadasımı buldu kız tertemiz bir kalbi var ama nafile iyi kötüyü çekiyoNasil da bi çırpıda anlatmissiniz. Valla bana kurgu geldi.
Hangi kafa sen evlenilecek o gezilecek kiz der.
Hı yani erkeklerin çoğu kendine hizmetçi ve yatak arkadaşı arıyo sadece dogru mu? Tiksiniyorum vallaEvliliklerin yüzde kaçı gerçekten severek yapılıyor? Hani şöyle düşün, muhakkak birine aşık olmuşsundur, çok sevdiğin biri girmiştir hayatına. Kadın olmanın verdiği duygusallıkla karşımızdaki erkeklerin de kendimiz gibi olduğunu düşünüyoruz ama tamamen yanlış. Gerçekten severek evlenen erkeklerin sayısı ciddi anlamda düşük. Eğer denk geldiyse ve her iki tarafta seviyorsa cennet ama ya değilse?
Ailemdeki bir erkeğin sözlerini alenen aktarıyorum;
Evlenmeden bir kaç gece önce konuştuğumuzda evleneceği X Hanımı gerçekten sevip sevmediğini sormuştum. Cevap, erkeklerin bu taraklarda bezi olmaz pek, genç yaşta delikanlılık dönemlerinde aşk meşk tamam ama bu zamandan sonra artık sevgiden aşktan ziyade bana uygun biri olması önemli. X iyi bir kadın, sakin, düzgün , becerikli eh beni de çok seviyor bana aşık ben daha ne isteyebilirim ki?
Alt metin şu; Hayır sevmiyorum ama katlanabilirim.Artık kazık kadar oldum, X bana yemek yapacak, evimi çekip çevirecek, fazla bunaltmayacak, bir ortama sokabileceğim haliyle düzenli cinsellik yaşayabileceğim bir kadın.
Sözün özü bu tip adamlar için evlilik şu denkleme dayanıyor Annelerinin yaptığı herşeye ek olarak kendi çocuklarını doğurabilecek bir kadın. X Hanım= Anne+1
Tabii söz meclisten dışarı, gerçekten çok sevip aşık olup evlenen erkeklerimiz mevcut onları ayrı tutuyorum.
Velhasıl canım, arkadaşının eski sevgilisi benim bu akraba zihniyetinde. Ayrıyetten muhtemelen arkadaşın eski sevgilisi ile cinsel yakınlaşma yaşamadı ve o durumu da diğer hatun ile giderdiği için devam etmiş...
İnşallah düzgün biri çıkar karsısına da çünkü onun kafasında sadece evlenmek yuva kurmak hayalleri varZaman kavramının bir önemi yok,
8 yıl da tanıdığını sandığın adam yapıyorsa aymış, yılmış çok da mühim değil..
Bu aç gözlülüğü, doyumsuzluğu, yetinememeyi, yanındakini garantör görüp yeni heyecan arayışlarının devam ettiği bir kişilik maddi manevi kaybetmeye mahkumdur..
Sevgili kişisi vursun duvara kafasını..
Tam umutların tükendiği yerde yeni bir umut göz kırpar arkadaşınıza
Aynen canım ama bana göre 8 ay da uzun bir süre..yani tamam 8ayda bir insan tanınmaz ama evlenip uzun uzun yıllar geçtikte bile yeni yeni huylarını tanıyorsun eşininVhallaha şansliymis arkadaşin hic uzulmesin giden 8 ay olsun
8yildan iydir...
Maalesef kabullenmesi zor olup tiksinti uyandırsa da durum bu... Erkeklerimiz anneler tarafından kendine yeterli olamayacak biçimde pohpohlanarak büyütüldüğünden anneden sonra erkeğe bakacak ikinci kişi eşi oluyor. Nikah= Zorunlu Devir teslim töreniHı yani erkeklerin çoğu kendine hizmetçi ve yatak arkadaşı arıyo sadece dogru mu? Tiksiniyorum valla
Maalesef kabullenmesi zor olup tiksinti uyandırsa da durum bu... Erkeklerimiz anneler tarafından kendine yeterli olamayacak biçimde pohpohlanarak büyütüldüğünden anneden sonra erkeğe bakacak ikinci kişi eşi oluyor. Nikah= Zorunlu Devir teslim töreni
Eğer yazdıklarımın tersi geçerli olsaydı gelin ile kaynana arasında çılgınca bir güç mücadelesi oluşmazdı...Anne oğluşunu evlendiriyor ama gelinini asla yeterli görmüyor ve hatta gelini oğlunu elinden alan "rakip kadın" ilan edip didişmeye başlıyor. El kadını oğluna onun kadar iyi bakamaz ne de olsa...
Gelin de zaten benzer kültürde yetiştiğinden, babası ve ağabeyine hizmet etme zorunluluğunda bırakıldığından, Kaynanayı iyi de olsa kötü de olsa baştan tehlike gibi görüp içten içe düşman gözüyle bakıyor aynı rekabet burada da söz konusu. Oğlan zaten anne ile eşinin arasındaki dengeyi kurabilecek olgunluğa sahip değil, zaten evlilik amacı da belli.Sonuç, ver elini kavga gürültü, aldatma ve şiddet... Erkekler evlendikleri kadınlara karşı sevgi duymazsa kaybetmekten korkar mı? Bu yüzden değil mi zaten yuvayı dişi kuş yapar lafı. Kadın hep alttan alacak, adama hizmeti kusur etmeyecek, dırdır etmeyecek, cinsel anlamda adamın yaptığı tüm öküzlüklere rağmen iştahlı olacak ama fazla iştahlı değil, aksi olursa namussuzlukla suçlanacaktır. Çok acı...
Şimdi sen söyle bizim toplumumuzda yapılan evliliklerden ne çıkar? Bu yüzden kaç evlilik sevgi ile yapılıyor diye soruyorum...
Bu mevzunun erkek tarafı, bir de kadın tarafı var... Aşkından ölür modda görünen hatunların bir kısmı aslında adamların karakterine değil onlara sağlayabilecekleri imkanlara aşık mesela... Zaten onları kocikleri ile çektirdikleri fotoğraflardan, her ortamda evliliklerinden bahsedip attıkları imzanın dünyanın en önemli şeyiymiş gibi davranmalarından anlarsın.
Kısaca nereden tutsak elimizde kalır. Yine de dediğim gibi gerçekten sevgiyle, aşkla evlenen erkekler/kadınlar de var elbette...Herkese karşılıklı aşk ve sevgi dilerim...ve elbette Saygı ve sadakat...
+1Arkadaşınızın bu bilgiyi burda paylaştığınızdan haberi var mı?
Böyle üzücü bir olayı arkadaşımın bana sormadan forumda konu olarak açmasına üzülürdüm şahsen..
Benim takıldığım konu da şu ..fotoğraf çekeceğim diye telefonu alıp o arada karıştırması ,foto çeker gibi yaparken tel nasıl karışır kiNasil da bi çırpıda anlatmissiniz. Valla bana kurgu geldi.
Hangi kafa sen evlenilecek o gezilecek kiz der.
siz o kadar haklısınız ki bizim toplum bu gözle bakıyor evliliğe ben de bu tarz bir evlilik yapmışım haberim olmadan sevildiğimi düsünerek, sonra bir baktım ki adamın istekleri yapılmayınca sinirlenir iter kakar anama yardım edeceksin der sevgili iken arada mesafe olacak diyen adam bir de bu. Kaynanamda sagolsun hiç beğenemedi beni.Hizmetçiliği ve yatak arkadaşlığını kabul etmiyorum dedim açık yüreklilikle de e adam da birden soğuma oldu sevmiyorum boşanacağım demeler ki daha dün beraber oldu o zaman çok seviyordu kendilerini muhakkak belli ediyorlar (benim kabul etmediğim durumları kabül edecek birileri de vardır elbet)Maalesef kabullenmesi zor olup tiksinti uyandırsa da durum bu... Erkeklerimiz anneler tarafından kendine yeterli olamayacak biçimde pohpohlanarak büyütüldüğünden anneden sonra erkeğe bakacak ikinci kişi eşi oluyor. Nikah= Zorunlu Devir teslim töreni
Eğer yazdıklarımın tersi geçerli olsaydı gelin ile kaynana arasında çılgınca bir güç mücadelesi oluşmazdı...Anne oğluşunu evlendiriyor ama gelinini asla yeterli görmüyor ve hatta gelini oğlunu elinden alan "rakip kadın" ilan edip didişmeye başlıyor. El kadını oğluna onun kadar iyi bakamaz ne de olsa...
Gelin de zaten benzer kültürde yetiştiğinden, babası ve ağabeyine hizmet etme zorunluluğunda bırakıldığından, Kaynanayı iyi de olsa kötü de olsa baştan tehlike gibi görüp içten içe düşman gözüyle bakıyor aynı rekabet burada da söz konusu. Oğlan zaten anne ile eşinin arasındaki dengeyi kurabilecek olgunluğa sahip değil, zaten evlilik amacı da belli.Sonuç, ver elini kavga gürültü, aldatma ve şiddet... Erkekler evlendikleri kadınlara karşı sevgi duymazsa kaybetmekten korkar mı? Bu yüzden değil mi zaten yuvayı dişi kuş yapar lafı. Kadın hep alttan alacak, adama hizmeti kusur etmeyecek, dırdır etmeyecek, cinsel anlamda adamın yaptığı tüm öküzlüklere rağmen iştahlı olacak ama fazla iştahlı değil, aksi olursa namussuzlukla suçlanacaktır. Çok acı...
Şimdi sen söyle bizim toplumumuzda yapılan evliliklerden ne çıkar? Bu yüzden kaç evlilik sevgi ile yapılıyor diye soruyorum...
Bu mevzunun erkek tarafı, bir de kadın tarafı var... Aşkından ölür modda görünen hatunların bir kısmı aslında adamların karakterine değil onlara sağlayabilecekleri imkanlara aşık mesela... Zaten onları kocikleri ile çektirdikleri fotoğraflardan, her ortamda evliliklerinden bahsedip attıkları imzanın dünyanın en önemli şeyiymiş gibi davranmalarından anlarsın.
Kısaca nereden tutsak elimizde kalır. Yine de dediğim gibi gerçekten sevgiyle, aşkla evlenen erkekler/kadınlar de var elbette...Herkese karşılıklı aşk ve sevgi dilerim...ve elbette Saygı ve sadakat...
Yüzde yüz katılıyorum bravo gercekleri çok güzel ifade etmişsinMaalesef kabullenmesi zor olup tiksinti uyandırsa da durum bu... Erkeklerimiz anneler tarafından kendine yeterli olamayacak biçimde pohpohlanarak büyütüldüğünden anneden sonra erkeğe bakacak ikinci kişi eşi oluyor. Nikah= Zorunlu Devir teslim töreni
Eğer yazdıklarımın tersi geçerli olsaydı gelin ile kaynana arasında çılgınca bir güç mücadelesi oluşmazdı...Anne oğluşunu evlendiriyor ama gelinini asla yeterli görmüyor ve hatta gelini oğlunu elinden alan "rakip kadın" ilan edip didişmeye başlıyor. El kadını oğluna onun kadar iyi bakamaz ne de olsa...
Gelin de zaten benzer kültürde yetiştiğinden, babası ve ağabeyine hizmet etme zorunluluğunda bırakıldığından, Kaynanayı iyi de olsa kötü de olsa baştan tehlike gibi görüp içten içe düşman gözüyle bakıyor aynı rekabet burada da söz konusu. Oğlan zaten anne ile eşinin arasındaki dengeyi kurabilecek olgunluğa sahip değil, zaten evlilik amacı da belli.Sonuç, ver elini kavga gürültü, aldatma ve şiddet... Erkekler evlendikleri kadınlara karşı sevgi duymazsa kaybetmekten korkar mı? Bu yüzden değil mi zaten yuvayı dişi kuş yapar lafı. Kadın hep alttan alacak, adama hizmeti kusur etmeyecek, dırdır etmeyecek, cinsel anlamda adamın yaptığı tüm öküzlüklere rağmen iştahlı olacak ama fazla iştahlı değil, aksi olursa namussuzlukla suçlanacaktır. Çok acı...
Şimdi sen söyle bizim toplumumuzda yapılan evliliklerden ne çıkar? Bu yüzden kaç evlilik sevgi ile yapılıyor diye soruyorum...
Bu mevzunun erkek tarafı, bir de kadın tarafı var... Aşkından ölür modda görünen hatunların bir kısmı aslında adamların karakterine değil onlara sağlayabilecekleri imkanlara aşık mesela... Zaten onları kocikleri ile çektirdikleri fotoğraflardan, her ortamda evliliklerinden bahsedip attıkları imzanın dünyanın en önemli şeyiymiş gibi davranmalarından anlarsın.
Kısaca nereden tutsak elimizde kalır. Yine de dediğim gibi gerçekten sevgiyle, aşkla evlenen erkekler/kadınlar de var elbette...Herkese karşılıklı aşk ve sevgi dilerim...ve elbette Saygı ve sadakat...
O an birden WhatsApp a giriyo zaten sohbet kısmında duruyormus mesajlarıBenim takıldığım konu da şu ..fotoğraf çekeceğim diye telefonu alıp o arada karıştırması ,foto çeker gibi yaparken tel nasıl karışır ki
Açık açık alıp kurcalayamıyor ki ona ters bu hareketler..ben kurcalıyorum aradaYalnız ufkum genişledi. Foto çeker gibi yapıp tel karıştırmak güzel fikirmis
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?